@masiva_
|
Zaman hızla geçiyordu ve hamileliğimin sekizinci ayı içinde yaşadıklarım, hayatımın en karmaşık ama bir o kadar da unutulmaz anılarına dönüşüyordu. Asaf’la aramızdaki mesafe, o geceyi paylaştıktan sonra yavaş yavaş azalmaya başlamıştı. İçimdeki özlem, onunla geçirdiğim anların sıcaklığıyla birleşince, ona karşı beslediğim öfke de bir nebze azalmıştı.
Bir sabah, güneş ışıkları odayı aydınlatırken, derin bir nefes alıp, “Bunu başarmalıyım,” dedim kendi kendime. İçimde büyüyen bu iki can için en iyi ismi seçmeye karar verdim. Asaf’ın kapıyı çaldığını duyduğumda, karnımdaki bebeğin hareketleriyle birlikte heyecanım da artmıştı.
“Odasında mısın?” diye sordu, sesi belirsiz bir şekilde yankılanıyordu. “Evet,” dedim ve gülümsemek istemiştim, ama bu sefer bunu başaramadım. İçeri girdiğinde, bakışlarıyla beni inceledi. Gözlerimdeki değişikliği hemen fark ettiğini biliyordum. “Seni çok özledim, Efla,” dedi ve yanımda oturdu.
O gün, birlikte isimler üzerinde düşünmeye karar verdik. Asaf, “İkizlerimizin adını ne koymalıyız?” diye sordu. O an düşündüğüm her şeyin ağırlaşmaya başladığını hissettim. “Belki de geleneksel isimler seçmeliyiz?” dedim. Asaf, gülümseyerek “Ama ben eğlenceli bir şeyler istiyorum,” diye yanıtladı. O an aklıma bir fikir geldi. “O zaman onları koyalım! Birini Şeker, diğerini de Karamel olarak adlandıralım,” dedim, gülümsemeye çalışarak.
Asaf önce şaşırdı ama ardından kahkahalarla gülmeye başladı. “Şeker ve Karamel mi? İkizlerimizi şekerleme gibi mi adlandırıyoruz?” dedi. Gülümsememin arkasındaki anlamı biliyordu; bu isimler, içimdeki kaygıyı ve öfkeyi hafifletmek için bir oyun gibiydi. “Tamam, belki de bu isimleri koymayız, ama bence ikizlerimize hitap etmenin eğlenceli bir yolu,” diye ekledim.
Bir süre birbirimize isim önerilerinde bulunmaya devam ettik. “Eğer komik isimler koyacaksak, o zaman ben de bir öneri sunuyorum: Koko ve Liko!” dedi. Bu sırada karnımda bir hareket hissettim. “Belki de bu isimler gerçekten onları yansıtıyor,” dedim gülerek.
Tam o anda, karnımdaki bebeklerin hareketleri hızlandı ve sanki isimlerini duymuş gibi yanıt verir gibi hissettim. “Bak, belki de Koko ve Liko da beğendi bu isimleri,” dedim, gözlerimi Asaf’a çevirerek. Gözlerindeki heyecan, içimdeki korkuyu silip süpürüyordu.
O an, içimdeki belirsizlik ve öfke yerini huzura bırakmıştı. Asaf’la aramızdaki mesafeyi aşmanın en iyi yolu, birlikte gülmek ve hayal kurmaktı. İkizlerin adını seçmek, belki de bu yolculukta atılmış en güzel adımdı. Her ne olursa olsun, birbirimize olan sevgimizin, aramızdaki bağı güçlendireceğini biliyordum.
Ancak, o gece aniden bir sancı hissettim. Kalbim hızlıca çarparken, içimdeki korku bir kez daha belirmeye başladı. “Asaf!” diye bağırdım. Gözleri açıldığında hemen yanımda olduğu için kendimi daha güvende hissettim. “Bir şey mi oldu?” diye sordu, endişeyle. “Sanırım, doğum yaklaşıyor,” dedim. Bu sözlerimi söylerken, bir yandan karnımdaki ağrıyı hissetmeye devam ediyordum.
Asaf, o an ne yapacağını bilemedi. Hemen hastaneye gitmemiz gerektiğini anladı. “Hazırlan, hemen çıkıyoruz!” diye fısıldadı. O an, hayatta en çok istediğim şeyin Asaf’ın yanında olması olduğunu bir kez daha fark ettim.
O anda aklımda sadece o anı düşünüyordum; birlikte kurduğumuz hayaller, isimler, gülüşler… Tüm bunlar, yaşamakta olduğum bu zorlu süreçte beni ayakta tutuyordu.
Sjsjsjsjsj Koko ve Kilo😂😂😂 hastanede yalnız bırakmayın bu çifti çocukların ismi güzel olsun lütfen
|
0% |