@masiva_
|
Hastaneye varır varmaz, her şey bir anda hızlandı. Asaf’ın elini tutarken içimdeki korku ve heyecan karışımı duygular arasında kayboluyordum. Etrafımızda koşuşturan hemşireler, doktorlar ve diğer hastalar, bu anın ciddiyetini bir kat daha arttırıyordu. “Sakin ol, Efla,” dedi Asaf, beni cesaretlendirmeye çalışarak. Ama içimdeki fırtına, onun bu sözleriyle geçecek gibi değildi.
Doğum odasına girdiğimizde, beni hızlıca hazırladılar. Kalp atışlarım hızlandı, ama Asaf hep yanımda kalmaya özen gösterdi. “Buradayım, her şey yolunda gidecek,” dedi. O an, onun sesindeki güven beni biraz daha rahatlatmaya yetiyordu.
Birkaç saat süren sancılar ve gergin bekleyişin ardından, sonunda doğum vakti geldi. Hemşireler etrafımda yoğun bir şekilde çalışırken, Asaf’ın gözlerindeki endişeyi gördüm. “Bebeğimizi görmek için sabırsızlanıyorum,” dedi. Onun bu sözleri, içimdeki korkuyu biraz hafifletti.
Sancılarım arttığında, bir hemşire “İşte şimdi, derin bir nefes al ve itmeye başlayabilirsin,” dedi. Asaf, başımı tutarak “Sen yapabilirsin, Efla,” diye fısıldadı. O an kendimi güçlü hissettim. İçimdeki iki canı dünyaya getirmek için kararlılığım artmıştı.
İlk bebeğin doğumu hızla gerçekleşti. Bir anda, hemşirenin “Birinci bebek doğdu!” demesiyle birlikte, karnımda hissettiğim ağırlık yerini hafifliğe bırakmıştı. Hemen ardından, bir başka hemşire “İkinci bebek geliyor!” dedi. Kısa bir süre sonra, bir çığlık daha duyuldu ve ikizimin dünyaya geldiği anı yaşadım.
İkizlerimi ilk kez gördüğümde, gözlerimdeki yaşlar akmaya başladı. Biri, minicik bir erkek bebekti, diğeri ise bir kız. Asaf’ın gözleri parlıyordu. “Harika bir ailemiz oldu,” dedi. Doktor, bebekleri bana doğru uzattığında, onları kollarımda hissetmek tarif edilemez bir mutluluktu.
Erkek bebeğimize Hasan Aziz ismini koymaya karar verdik; Asaf’ın babası ve aşiretin lideri Hasan Ağa'nın adı, ve benim babamın adı ona derin bir anlam katıyordu. Kız bebeğimizin adını ise Dilşah koymak istedik. Hem Asaf’ın annesi hemde benim annemin isminin, kızıma da çok yakışacağını düşündüm. Ve yanına Gülce'yi eklemek istedim
O anın heyecanı içinde, her ikisine de “Hoş geldiniz, Hasan ve Dilşah,” diye fısıldadım. İçimdeki mutluluk, yaşadığım tüm zorlukların üstesinden gelmemi sağladı. Asaf, bebeklerin başını sevgiyle okşarken, “Onlar bizim her şeyimiz olacak,” dedi. Ben de ona bakarak “Evet, birlikte büyüteceğiz,” diye yanıtladım.
Doğumun ardından birkaç saat geçtiğinde, Asaf’ın annesi Dilşah Hanım hastaneye geldi. Beni ve bebekleri görmeye geldiğinde gözlerinde mutlulukla karışık bir şaşkınlık vardı. “Ah, benim güzel torunlarım!” dedi, kollarını açarak. Hasan ve Dilşah’ın yanına gidip, onları sevgiyle kucakladı.
O an, içimdeki tüm öfke ve kırgınlıkların yerini sevgiye bırakmış olduğunu hissettim. Ailemin büyümesi, yaşadıklarımı anlamlandırmama yardımcı oluyordu. Asaf ve ben, birlikte daha güçlü olmayı öğreniyorduk ve bu bebekler, aramızdaki bağı daha da derinleştiriyordu.
Bu yeni başlangıç, beni hayatta en değerli şeyin aile olduğunu bir kez daha hatırlatmıştı. Zorlu zamanlar geçirmiş olabilirdik ama artık yeni bir sayfa açılmıştı. Hasan ve Dilşah ile birlikte, sevgi dolu bir aile olmaya hazırdık.
|
0% |