@masiva_
|
Bu şarkının gözümde ve beynimde canlandırdığı bir bölüm oldu keyifli okumalar 💞 -kızım diye seslendi babam şuan konuşmak istemiyordum uyuyor numarası yapmak benim için daha kolay geldi. Sabah kardeşimin öpücükleriyle uyandım. Uzun süredir ilk defa mutlu olarak. Babamda yataktaydı bize bakarak gülümsüyordu. Doğru düzgün tebessüm bile etmeyen Aziz Ağa bize bakarak gülüyordu benim babam gülümsüyordu hemde yıllardır utandığı kızına bakarak... Artık kendimi toparlanan gerektiğinin farkındaydım benim annemin kızı bu değildi Dilşah hanım ağanin kızı Efla bu değildi. Annemin yönettiği işlerinin başına benim geçmem gerekiyordu en baştada tekstil işlerinin başına uzun süredir boşlanmıştı işler... Annemin yıllarını vererek kurduğu işi bu kadar kolay yüz üstü bırakamazdım annemin yanında bende eğitim almıştım özel tasarımların başında benim olmam şarttı onun dışındakiler zaten atölyelerde kadınlar tarafından dikiliyordu. -Eflaa yavrum aşağı gel hele Babam evdemiydi normalde kalmazdı ki bu vakte kadar. -Geldim baba -Geç otur hele kızım -Birşey mi oldu baba -Konuşmamiz gereken konular var. Biliyorum kolay değil hiç birimiz için kolay değil kızım ilk önce senden helallik istiyorum bu zamana kadar sana baba olamamış beni affet olurmu? Gözleri dolmuştu babamın bunu derken ilk defa kendimi duygusuz hissettim -helal olsun bir mırıltı gibi çıktı kelimeler ağzımdan -bu aşiretin hanım ağası artık sensin kızım annenin işlerinin de başına senin geçmen uygun olur. Bu vakitten sonra bu konağa başka hanım ağa gelecek değil o yüzden kardeşine annede sen olacaksın. Çalışanlar olsun ev işleri olsun senin sorumluluğunda. Tamammi kızım? Onay bekliyordu sanki herkese emir veren adam kabul etmediği kızından onay bekliyordu... -tamam baba -ben işe gidiyorum şimdi atölyeden sonra benim yanıma uğrarsın annenin hisseleri için -tamam -sofor kapıda kalsın istersen -gerek Yok baba kendim gelirim -araba bırakıyorum o zaman adamlara söyle anahtarı verirler -tamam annemin zorlamalarıyla ehliyet almıştım babam biraz zor ikna olsada kabul etmişti çeviremiyor du annemi kırılır diye aşık mısın hala diye sorduğunda sen benim sevdamsın derdi hep bir gün duymuştum tesadüf eseri aşk Bir gün biter ben seni ruhuma sevda diye işledim diyordu hep imtihanla geçmiş evlilikleri ilk başlarda çocukları olmamış 5 yıl uğraşmışlar sonra ben olmuşum annem 23 babam 26 yaşındaymış o zamanlar sonra yine çocuk olmadı aşiret erkek çocuk diye sürekli baskı yapıyordu babam anneme duyurmuyordu ama annem hep duyardı gelip sessizce ağladığı zamanlari hatırlıyorum... Annem 39 yaşına gelmişti hamilelik haberini aldı biraz komik olmuştu menopoza giriyorum sandığı zamanlarda karnında bebek büyümüştü erkek kardeşimi 3.5 aylıkken öğrenmişlerdi cinsiyetini duyunca artık herkes susmuştu erkek varış geldiği için... Kabullenmemişti Mezopotamya kız evladı evlat değildi onların gözünde varis şarttı. Erkek kardeşim doğdu Karan KANDEMİR şuan daha 3 yaşını yeni geçmiş olan kardeşim annesinin yokluğuyla savaşıyordu ben Efla KANDEMİR son 1 le başlayan yaşının bitmesine 2 ay 3 gün kalan kızdım. Dışarı çıkmam gerekiyordu ve benim dolabımda düzgün hiç bir kıyafet yoktu. Hepsi çok açıktı. Aklıma gelenle annemin giyinme odasına gittim benim için kendi diktiği kıyafetler vardı onlardan giyebilirdim. Elime kahverengi bir elbise geldi üzerine de açık kahve bir şal aldım odadan babamın çıkmadan verdiği yüzük vardı anneciğimin yüzüğü. Hemde hanım ağalık sembolü üstümü giyindim yüzüğümü taktım gözlerime hanım ağaların yaptığı gibi kara sürme çektim ayağıma hafif topuklu giyerek çıkacaktım ki şalımın uçuşmasıyla onu sabitlemem gerektiği geldi aklıma hemen iki yanına tel toka taktım kaç gündür elime almadığım telefonu aldım çantamın içine atacaktım ki gelen bildirimler engel oldu buna aşık olduğum adam yazmıştı arkadaşlarım annemin memleketinden buraya gelemeyen akrabalar birde Asaf abi hepsi nasılsın diyordu başın sağolsun birde hepsine sağ olun yazarak kapattım telefonu tekrar bildirim geldiğinde oflayarak aşağı kata inmiştim bile kardeşimin yanına uğradım öptüm geleceğim diyerek ablalara yemek saatini tembihledim devamında konaktan dışarı çıkarken tekrar telefonuma bakmıştım Hazar yazmıştı sevdam umudum Hazar ORHON ORHON aşiretinin varisiydi ama ne aşireti nede varisi olması beni ilgilendirmiyor onun güzel kalbi kalbime umut oluyor sevgi olarak düşüyordu kalbime... Arabaya bindiğim gibi en son annemle geldiğim tekstil binasının önüne geldim gözlerim dolmuştu annemsiz gelmek kolumu kanadımı kırmıştı sanki. İçeri girdiğim gibi hemen tanıdılar selam verip buyur ettiler ilk önce ofis katındaki işleri hallettim sonra atölye katına geçtim kadınları denetlemek problem varmı sormak için. Annem hep derdi mutlu olmayan insan üzerinden kazandığın para anca seni yorar diye o yüzden en önemli şeydi bizim için çalışan mutluluğu kadınlarla çay molası verdik konuştuk derken annemin zamanında planladığı bir görüşme varmış ihtiyaç sahibi bir aile için tekrar ofis kata geçtik genç kız gelin olacakmış ve annemin gelinlik ve kaftan sözü varmış kızın nasıl birşey istediği hakkında konuştuk kaba taslak çıkardım basitten ilerleyen zamanlarda tekrar görüşecektik zaten. Sekreterede söyleyerek çıktım atölyeden babamın yanına gitmek için. Ne kadar uzun zaman olmuştu şirkete gelmeyeli.. Arabadan indiğim anda babamın sağ kolu Ahmet abi geldi - hoşgeldiniz diyerek - hoşbuldum Ahmet abi babam nerede? -yukarı da kendi odasındaydi isterseniz hemen sordurayim -gerek yok abi çıkar bakarım -peki siz nasıl isterseniz dedi anahtarı ona vererek uzaklaştım şirkete girdiğim anda herkesin bakışı bana döndü bende direkt asansöre yürüdüm patronun zengin kızı olarak değil şirketin hak sahibi olarak di bu davranışlarim. En üst kat için düğmeye bastım yönetim katı orasıydı. Asansörden çıktığım anda bir uğultu başladı herkes kendi arasında beni konuşuyordu sadece bizde değil bu topraklarda kadınlar hak ve söz sahibi olamazlar. Ama benim babam bu sefer kaidelei değiştirmişti ve benim için tam babamın odasına gidiyordum ki bir konuşmaya denk geldim kızlar kendi aralarında konuşuyorlardı uzun süredir araştırmasi içinde olduğum bir durum olduğu için de dikkatimi çekmişti bir sohbet meclisine gideceklerdi aniden dönüp - ne konuşuyorsunuz - bizi yanlış anladınız burayla alakası yok diyerek savunmaya geçtiler - nerede dediğiniz yer birde saat kaçta dediğim anda ikiside şok geçirmiş gibi baktılar bende gitmek istediğimi belirttim adres ve saat verdiler akşam üzeri idi bizim yemek saatimizden bir saat kadar sonra yetişebilirdim. Hemen babamın odasına geçerek imzalamam gereken şeyleri halledip çıktım eve gittiğimde ne giymem gerektiğini düşünmeye başladığımda yine soluğu annemin odasında aldım dinine düşkün bir kadın olduğu için uygun kıyafeti buradan bulabilirdim sonuçta.... Bunlar ilk adımlarımdı benim şimdiki Efla KANDEMİR için attığım ilk adımlar
İlk kitabım ve yorum yapmanızı çok çok isterim eleştiri olarak da yorum yapabilirsiniz ama saygı çerçevesinde olursa sevinirim 🐣 hepinizi çok seviyorum 🫶🏻 🤍
|
0% |