@matemliruh
|
“Gamze ne kadar gideceğiz?” dediğim anda Avni durdu ve beni süzdüğünde bir an resmen kıskanmış gibi; “Gamze gamze falan burada ben varım” dediğinde adamların bir ateş ettiğinde Gamze önüme geçti. Gamze beni arkasında korurken belindeki silahı bir hısım ile çıkarıp ateş ettiğinde Avni’nin ayağına kurşun girdi ama Avni devam etti. Bir anda arkadan biri boğazımı sıktığında sadece önüme baktım ama ne Gamze ne de Avni arkasına bakmadı bir an ayağımı kaldırarak Gamze’ye vurduğum an Gamze silahı bana çevirdi ve o an Avni karşıdaki adamı vurmuştu ve etrafı kolaçan ediyordu. “Kız kardeşimi bırak” dediği anda adam daha sıkı sıktı ve çırpındım. “Has siktir çok iyi vurdum” dediğinde adam yere yığıldığı anda beni Gamze sıkıca tuttuğunda adam’ın ölmeden birkaç saniye önce tetiğini çektiği mermi Gamze’ye geldi ve Gamze yere düştü. Avni gülerek “Kalk kız ölme” dediğinde Gamze yerden kalktı ve üstünü çırparak konuşuyordu. Bir an Avni sordum; “Bacağın iyi mi?”diye sordum bir imayla o an Avni maskesinin altından imayı vermeden bile direk anladı ve "İyi yengem ve kardeşim sen beni merak etme sen" derken resmen içten içe o da korktuğunu hissederken Gamze beni bir odaya soktu ve o an bağırdı. “BURADA KALACAKSIN SENİN YÜZÜNDEN KİMSE ÖLMEYECEK TAMAM MI ZEHRA?” dediğinde boğazım düğümlendi ve titredim. “Hayır o burada kalmayacak daha birkaç gün önce anne oldu ve sen ona bunları diyemesin” dedi ve Gamze’ye tokat attı. Gamze geriye savruldu ve güldü ama acı içinde güldü ve o an içeri bir girdi. Aynur hemşire elli ayağı titriyordu. “Aynur Hemşire sen iyi misin?” dediğinde Gamze Aynur hemşireyi kendi yanına çekti ve Avni’ye bağırdı. “Vur bana hadi vursana aptalsın Avni onun öldüğünü kabullenemeyen bir aptal tek umurunda olan Melis ama o sana ihanet etti aldattı seni ve sen aşından göremedin anladın mı” dedi ve nefesini kesik aldı ve devam etti. “Sen manyaksın o sadece yara bandı görevi gördü hayatından atamadın atamadın neden ha neden herkes tüm kızlar lise zamanı sana bakarken sen o süpürge aptalı kül kedisini seçtin senin yanında başka erkeklere bakan bir varoş’a aşık oldun” dediği an Avni’nin sinirden gözleri büyüdü ve onu yere itti bir an sinirden kıpkırmızı kesildi ve o volkan patladı. “Gamze’ye tekme atarken ağlıyordu; “Benim öldü Allah benimkini alaydı canımı o üzülmezdi bilirim ama aşkımdan yanıp bittim ben kül oldum o bana askeriyede öyle bakınca ona vuruldum ona o bana vurulmasa bile ben ona vurulmuştum Gamze” dedi ama bir bağırış aşağı kattan geldi. “MURATTTT DAYAN” Gamze Murat’ın adını duyunca ayağa kalktı ve sessizce “ona bir şey olmadı dimi” diye Aynur hemşireyle odadan çıktı. Avni bana baktı ve; “Benden korkma ben sevdim sadece sevdim” dedi ve beni bir dolaba soktu ve odadan çıkma sesi şaşırmıştım. Bir an odaya sinen bir bataklık kokusu odayı sardı. Bir an aşağıdan ses; “YÜZBAŞIMMM” dediğinde elimi titreyerek kalbimin üstüne koydum. Titredim. Titredim. Titredim... Korku bedenimin her yerine usulca sararken gözlerim doldu ve elim halen kalbimdeydi. Tek bildiğim şey bu lanet olası yerden çıkarken sevdiğim adam ve bebeğimle çıkacaktım bunu biliyordum ve ona benim annemin vermediği sevgiyi gösterecektim... Dolap açıldı ve benim gözlerim kapandı resmen ben ölmek istiyordum. O an gözlerim korkudan görmedi ve sadece hissedebiliyor ve duyuyordum. “Seni buldum küçük sıçan” dediği an bir beni dolaptan çıkardı ve yere attı. Yere atılmanın şiddetiyle kafamı tuttum,o an karnıma tekme yedim ve o ses kahraman sesi... Avni elindeki silahı adamın kafasına dayamıştı ve sinirden gözlerinden alev çıkarken konuştu; “Orospu çocuğu yengemi bırak senin beynini dağıtırım” dediği an Avni adama çelme taktı ve adam yere düştü an üstüne çıktı ve vurmaya başladı. “Sizin yüzünüzden sevdiğim öldü ama yüzbaşımın sevdiği kadını vermem anladın mı orospu çocuğu” resmen vururken Melis için olan üzüntüsü sinire dönüşmüştü ve adam biraz daha dayak yese kan kusacak gibi olduğunu görmesem de tahmin ettim ve gözlerim tekrar görmeye başladı ve kapı açılıp bir büyük adım ile içeri bir girdiğinde Avni bağırdı ve sordu; “Yeğenim nerede amına soktuğun insanı nerede o küvez’in olduğu yerde değil” dedi acıyla haykırdı.
Bir içeri giren kişi söyledi; “Melis’inin orada olabilir Avni” bu ses Albay’ındı yani babam denen insanın ve Avni’nin tarafına doğru silahın namlusu oraya dönüktü. Bir an beni kolumdan tuttu ve arkasına aldığı an tetiğin üzerine parmağını getirdi ve o an belindeki ikinci silahı aldım ama hissetmedi. “Baba bırak silahı lütfen” dedim ama dinlemedi beni ve gözlerini kıstı ve bağırdı. “Baban değilim ben senin yok baban falan karşında” dedi ve kolumu bıraktı ve o an sağına gidip elimdeki silahı ona doğrulttum. “Zehra indir şunu” dedi Kenan denen babam olan şahıs ama bağırdım. “Hayır Türk askerine doğrultulan silah varsa karşılık vereceğim bunu sen öğrettin bana ama ihanet etmişin bizim bayrağımıza” dedim titreyerek parmağımı tetiğe dokundurdum. “Baban değilim ve sen onların kızısın Tarık Kerem Kale’nin ve Yusuf senin abin biliyor musun o aptal Anıl sen 15 yaşındayken seni kurtarmasaydı sen olmasaydın kimse ölmezdi,abin de Duru da ve Melis’i de Avni’nin ölmezdi” dediği an iki silahtan mermi çıktı biri benim elimde çıka silahtan bir de Avni’ye dönük silahtan ve o an Kenan yere yığıldı. Titredim. Titredim ve o an Avni yanıma koştu. “Yenge” diye o an ona döndüm ve bir ona bir babam dene insanın yerdeki kanlar içinde olan başından akan kana baktım. Bir an babam konuştu; “Melis iyi ki ölmüş ben olsam senin gibi bir insanı terk etmeden gebermiş oh-” devamı yoktu ölmüştü bunu ikimizde biliyorduk. Avni ayağa kalktı ve babam nefes almasa bile onu tekmeledi. “O benim ailemdi lan,ailemdi tek varlığımdı benim o” dediği an daha çok tekme attı ve yerde olan pisliğe vurmaya başladı. Bir an ağladım,gözyaşlarım boşaldı gözlerimden düşen yaşları gören Avni güldü ve “Ağlama yenge lütfen sen de yapma” dedi ve eldivenlerinin birini çıkardı ve eldiveni çıkardığı eliyle yüzümdeki yaşları sildiğinde koridordan bağırma sesiyle irkildim ve o an beni arkasına aldı. Bir an korkudan titredim ve Avni kolumu tuttu ve içinden mırıldandığı sureleri duyuyordum. Bu dualar Felak,Nas,Asr ve Kevser suresini okuyordu bunları Melis’e buluşmadan önce namaz kılarken okurdu ve beni Melis’e benzetirdi. “Allahım Melis’i aldın bu kızı alma” dediği an Gamze’nin çığlığını duyduk. “MURATTT” dediği an birbirimize baktık ve koridordu yoklayan Avni ile beraber Gamze’nin ve Murat’ın olduğu yere koştuk. Murat yerdeydi ve Gamze birkaç adım ilerisinde elleri kanlıydı ve o an baktığımda Murat’a bakarak bağırdı. “Evet evlenelim” dedi ve o an bize baktı. Avni Murat’a koştu ve yarasına baktı ve ceketini çıkardı ve yarasına bastırdı. Evet ne kadar Gamze onun sevdiğine laf etmiş olsa da Gamze’nin aşık olduğu adamı kurtarıyordu. “Dayan kardeşim ölme” dedi Avni çaresizdi ve ben halen babamı vurmanın şokundaydım.
-Gamze Anlatımı Murat Vurulma- “Evlen benimle Gamze”diyen Murat’a bakıp kıkırdadım ve ilerlerken etrafı kontrol ediyorduk. Bir an manasızca güldüm ve kırılmış gibi konuştum; “Beni babamdan isteyemesin ama ailem yok benim Murat” dedim ve ona gururum da en üzüldüğüm noktayı dediğim için utandım. Bana doğru adım attı ve o an kalbim yerinden çıktı ve söyledi. “Ben senin ailen olurum Gamze bu kalp sana hem abi hem de koca olur” dediğinde elini kalbine götürdü ve “Özür dilerim Gamze” dedi ve beni kenara ittirdi ve yere düştü ve o an kafamı yere vurduğumda ona baktım ve kanlar içindeydi. Onun için ona yürüdüm ve kanlı olan noktalara baktım, elim ile titreye titreye dokundum. Kan olmuş ellerimi kaldırdım ve ileriye onu nereden vurduklarına baktım ama kimse yoktu resmen onu vurup kaçmışlardı ve haykırdım. “MURATT” ve o an ileriden bize doğru koşan Zehra ve Avni’yi gördüm ve geriye süründüm. O an Avni direk Murat’a baktı yarasını incelemeden asker ceketini çıkardı ve yaraya bastırdı. Ben onun sevdiği ile dalga geçememe rağmen o sevdiğim adam’ı kurtarmak için çabalıyordu.
-Zehra- Bir an Gamze Avni’nin yanına gitti ve Avni onu sinirle ittirdi. “Çekil ben bakarım kardeşimin yarasına o varoştur belki sen sevmesin” dedi aslında Avni Gamze’nin dediği Melis’e dediği lafı ona dedi. Gamze geri gitti ve beni yanına çektiği an her yere baktım. Bir an Avni bastırırken durdu ve konuştu. “Burada kalamasın kardeşim sen yaşamalısın bazıları varoşları sevmese bile” dedi ve zar zor onu kavrayarak kucağına aldığı an Murat sessizce konuştu. “Üzgünüm kardeşim ama Eşhedü en la illallah ve eşhedü enne” dediği an Avni ona bağırdı.
“Hayır kimse ölmeyecek” dedi ve kucağına alarak koşmaya başladı. Gamze onu takip etti ve beni orada bıraktılar ve Anıl’ın sesi geldiğinde irkildim. “Bebeğim iyisin” diye sarıldı ve o an ona baktım titrerken gülerek konuştu. “Öldüler hepsini askerlerimiz öldürdü” dediği an benim belimi kavradı. O an titredim, korktum ve tek düşündüğüm bebeğim neredeydi? “Anıl bebeğim yok nerede” dedim ve o an alayla konuşmaya başlamadan onu yere itip koştum bebeğimi bulmam gerekiyordu. “Annem neredesin?” titrerken bağırdım ve küvez olan odanın içine bakmadan geçtim ve tam da onları kafeterya koridorunda gördüm. “Bırak yeğenimi” diye bağıran bir Avni ve Melis’i gördüm. Bir bebeğe Anıl’ın bana uzattığı fotoğraftaki bebeğe benim bebeğime silah dayamıştı. “Sen neden yaptın yarim niye ihanet kelimesini bana sen bana öğrettin?” diye Melis’e mırıldandı. Kolundaki tükenmez kalem ile Melis’in yaptığı izi Melek sembolünü gösterdi. “Ben bunu 6 yıldır silinmesin diye her gün üstünden geçiyorum sadece sen çizdin diye” dediğinde Melis elindeki silahı yere attı ve dizlerinin üstüne çöktü. “Yaşıyorum Avni ben 6 yıldır yaşıyorum ben” dedi ve gözyaşları aktı. Avni ona doğru adım attı ve titreyen sesi ile konuştu. “Neden yalan attın bizim de böyle bebeğimiz olabilirdi” dedi onun yanına iki adım kala durdu. Bir an sadece izledim sadece film sahnesi gibiydi kilitlendi bedenim. “Ben yokluğuna ihanet etmedim,sen bize nasıl ihanet ettin yarim?” diye sorduğunda Melis ayağa kalktı ve tam adım atacakken sol eliyle dur işareti yaptı Avni... “Sen öldün kendi ellerimle gömdüm seni mezara kendi ellerimle yüzüğü kutuya koydum ve yemin ettim mezarın başında başkasına aşık olmayacaktım” dedi ve bana titireyen sesiyle “Yeğenimi al Zehra” dediği an koştum ve bebeğimi aldım ve ona baktım. “Annem uyan hadi” dedim titreyerek yere çöktüm ve Avni’ye bağırdım. “Avni ses vermiyorr yarım et” dedim ağlamaya başladım. Annemin bana yaptığı muameleyi yapmamak için söz verdim ama o ses vermiyordu galiba ben anne olamayacak kadar kötü bir kadınım O an örtü kanlıydı ve o an ellerim titremeye başladı hayır ölemezdi nefesim kesildi ve o an yanıma Yusuf koştu. Yusuf bebeğimi elimden almadan yanıma eğildi ve titreyerek parmaklarını götürdü boynuna bebeğimin nabzına baktı. O an bana gözleri dolu dolu baktı ve “Ölmüş Zehra” dediği an öldüm resmen tüm dağlar taşlar benim üzerime yıkıldı. “Deme öyle” dedim ağlamaktan gözlerim kızarmıştı. “BIRAK ONU IRZ DÜŞMANI” dediği an Yusuf sesin geldiği yöne baktı ve yumruk ile yere düştü. Bir an Anıl onu tekmelerken nefret ettim kendimden... Bir an hem babamı öldürdüm diye hem de şuan kendi ellerimde olan bebeğimi kaybettiğim için ona baktım. “Anıl ölmüş bebeğimiz” dediğimde Anıl’ın yüzü ekşidi. O an Avni ve Melis bağırmaya başladılar. “UNUTMAK ZORUNDAYDIM” dedi Melis ve Avni artık sinirlenmişti ve konuştu. “Bana şuan çocuk ile gelsen kabul ederim ve sen benim başımın taçısın her zaman ama unutmak zorunda değildin” dedi ve Melis ağlarken eldivenini çıkarıp içine doğru çekti ve Melis’e eğilerek temiz olan tarafıyla yaşlarını sildiğinde Melis titreyen sesiyle sordu. “Neden nefret ettiğin gözyaşlarını siliyorsun?” dedi ve o an Avni titreyerek kafasını hayır anlamında sallarken konuştu. “Hayır nefret etmem ben sen benim bir tanemsin insan o sevdiğini görüp nefes aldığı ciğerini sevmez de nefret mi der yarim sever o ciğeri” dediği an Melis güldü ve Avni dayanamadı aşkını anlatmaya başladı; “18 yaşında seni Ankara’da o cafe’de saldırı yapıldığında seni koruyan adam bendim ve bana o an çok iyi davrandın ve ben o an kalbim körüklendi aşkından sonra 21 yaşında seni askeriyede Zehra ile gördüğümde aşkım sönmemiş olan 3 senelik aşkım tekrar körüklendi ve sana aşkımı belli ettim ama sen beni takmadın” dedi ve nefes alıp devam etti. “Aşkından mıdır bilmem ama bana neler yaptın neler senden vazgeçmem için adımı ordu da ve askeriye de çıkardın Karı kızcı Avni diye bir şey demedim sen dedin diye dedim Melis dedi doğrudur. Ölen babam’a sövdün ağzımı açmıp da Melis deme demedim aşkını itiraf ettin kabul ettim ve mutluydum ben sonra evlenme teklifi etmek için tüm tim biliyor kaç ay uğraştım ben ama sen hep senin gözün dışarıdaydı tüm insanlar dedi ve ben dedim ki o böyle yapmaz Melis bana ihanet etmez dedim ama en yine de benim gözümün içine bakarak ihanet ettin bize ve ben sen ölünce 3 yıl uyku uyuyamadım ama dedim kendime bu uykusuz geceler Melis için dedim uyuyamadığım geceleri senin için olduğu için sevdim yarim” dedi ve o an Melis Avni’ye yürüdü. “Avni ben pişmanım ve hamileyim ben bana acı ” dediğinde herkes ona döndü. Ne şimdik 6 yıl sonra hamile olup ortaya çıkmıştı. “Tamam yarim tamam gel bakalım sarıl bana ama kitabımızda bizim böyle yapanları affetmezler ama ben aşkımdan affedicem” dedi ona sarıldı ve 6 yıllık özlemini giderdi. Bir an Anıl kolumu bıraktı ve geriye gidip tek nefeste konuştuğunda dünyam başıma yıkıldı. “Ben Ayrılmak istiyorum” dedi ve tek nefes bizi bitirmişti. Bizi ya bizi bitirimişti benim acım varken üstüme bir de acıyı körüklemek için odun atmıştı.Onu asla affetmezdim. |
0% |