~Anıl Gökalp~

Şebnem ve ben o güzel papatyalı elbisesiyle karşımda onu süzerken gülüyordu.

Aşık olduğum kadın asla o değildi her an aklımda Şebnem vardı ama onun o bedeni ah işte bedeni için kullanmalık kızdı Zehra ama aşık olduğum kadın ise Şebnemdi.

Onun gülmesini için canımı verirdim ve şu da bir gerçek okurlarım Şebnem güldüve mutlu oldu diye gülen ben ve Zehra ağladığı,yıprandığı ve onu kullandığım için bunun için o ağlarken ben o üzüldü diye gülüyordum işte ben Anıl Gökalp Taşkın buydum...

Bundan da hiç pişman değilim.

O an dizimin üstüne çekip cebimden çıkardığı yüzük kutusuna bakarak nefes aldım ve ona baktığım an konuştum.

“Benimle evlen nolur Şebnem” yalvarıcaktım resmen benimle evlenmesi için...

Şebnem bir yüzüğe bir de bana yüzü kıpkırmızı baktığında tek bir şey demesini istedim.

Evet demesini istedim.

Boğazını temizlediğinde konuşması naifti.

“Neden ben niye ben?”

“Ya da Zehra’nın boşluğunu doldurmam için mi ben söylesene Anıl??”

Bir an dondum.

Ona aşık olduğumdan emindim ama o resmen istemiyor gibiydi.

“Hayır ben seni istiyorum” dedim çaresizdim.

Allah belanı versin Anıl halen aklında Zehra varken bunları diyorsun bunu kendime yediremiyordum.

“Aşk-”

“Aşkım yok sen beni istemiyorsun” Şebnem bıraksam ağlardı.

“Ne demek istemiyorum?” soru sorduğum an kutuyu kapatıp cebime koydum ve ayağa kalkıp dikildim.

Onun yüzüne yakınlaştım

“Ne demek istiyorsun küçük sincap?” onu yumuşatmak için sincap şeyini dedim ama beni geriye ittirdiği an ayaklarım resmen ayakta durmakta zorladı.

“Romeo ve Juliet hikayesinin içine ben girmek istemiyorum”

“Ben aptal Juliet olamamam anladın mı Romeo” o an yüzüme ağır bir tokat da o attı.

Zehra’nın sözleriyle ve ağır bir tokat beni benden aldı.

Kilitlendim.

Bir an onun kolunu tutup kaslı göğsüme doğru çekip kendime yapıştırırken onun sakinleşip evet demesini istedim.

“Sana aşık olmak istedim ve oldum Anıl ama sanki sen bana aşık olamadın sanki bir yarın o kadında” haykırırken kafamı biraz eğip saçlarını koklayıp içime çektim.

O kadın..

O kadın Zehra’ydı.

Ben annemin dediği gibi doyumsuzdum.

Bir kadınla geçinemiyordum.

Ben Zehra’ya da Şebnem’e de aşık mıydım?

Ben kime aşıktım?

“Zehra o kadın bize karışmayacak hayatım” dedim emindim.

Bir an Şebnem’in yüzük parmağına baktığım an titredim.

Bir yüzük vardı ve yeniydi buna emindim.

“O-o şey ne sevgilim?” resmen dişlerimi korkudan gıcırdattım.

“Anıl” dedi parmağına bakarken

“Sevgilim?”

“Ben”

“Sen” onu tekrarladım.

“Evlendim ben”

“Evlendin sen” o an dediğim kelimeleri anladım.

“Hayır de evlenmedim de”

“Seni bekleyemezdim hem senin aklında halen o kadında” dediğinde sesi titriyordu.

“Kim o insan görmemiş lan benim helalim olan sana aşık olan”

“Helalin değilim ben senin haram olanım ben” dediği an boğazım düğümlendi.

Ellerim ayağım canım kesildi sanki yıllardır herkese yaptığım kötülüklerin bedelini ödüyordum.

Bir an benden uzaklaştı ve elbisesinin içinden bir kağıt çıkarıp uzattı.

“Oku anlarsın bir çok şeyi” ve yok oldu.

Uzaklaştı hem de ömür boyu karşıma çıkamamak için gitti.

Derin bir nefes aldım, sanki aklımı toplamaya çalışıyormuş gibiydim.

Mektubu açtım ve okumaya başladım.

“Sevgili kardeşim silah arkadaşım ve sahte yüzbaşı bu kağıdı sana Şebnem verecek her şey planımdaki gibi gitti.

Bu sözleri yatarken aslında kardeşim olmayan Zehra’nın o uyurken saçlarını okşuyorum

O bunları çok sonradan öğrenecek ama sen aptalsın

Kardeşime yan gözle bakan yüzbaşı sana kardeşim dediğim her güne lanet olsun...

Bu mektubun devamı zamanla eline ulaşıcak.

Seni mektupsuz bırakmam ama kardeşim ve Yusuf yani Zehra’nın öz abisine zarar verirsen senin o ellerin kırılsın

Benim ve Fatih’i durdurmaya çalışacaksın ama şunu unutma ben ve Fatih tek değiliz arkamızda biri daha var gizli bir oyuncu senin dostun benim düşmanımdır ama senin düşmanın benim de dostumdur.

Bizi durdurmasın aslında sen de bu ülkeyi yok etmek istiyorsun.

Ama Allah senin cezanı vericek kardeşime yaşattığın acının 10 katını yaşa Anıl Gökalp

Sevgiler yazmam ben sevdiklerime sevgiler yazarım sana da en fazla

Günün kötü geçsin Anıl

~Yusuf Mert Gümüşçü Şehit~”

Bir an okurken titredim.

Yani Yusuf biliyordu,her şeyi her şeyimi buraya neden geldiğimi ve o gizli oyuncuyu beni ifşa etmeden bulmalıydım.

Kimdi o kişi Fatih gitmişti aramam gereken kişi kimdi?

Şehit olacağını tahmin etmiş lan bu çocuk...

Nefes alamadım elim ayağım boşaldı.

“Evet” o an arkaya döndüm.

Zehra ve Kayra niye buradalar onlar??

Kayra yere bakarak konuşmaya başladı.

“Çekil oradan Anıl yüzbaşı”

“Ne dedin sen?” hırladım.

“Çekil işimiz var o iskelede bizim Zehra’yla” o an Zehra’ya göz kırptı.

Lahavle lahavle ya

“Çekilmem gidin başka yönde tartışın” dedim Zehra sesimle Kayra’nın koluna sıkıca yapıştı.

Zehra çekil lan şu insanın yanından haykıramadım.

“Tamam öyle olsun” gidecek şimdik Kayra bey

“Hayde hayde” dediğim an Kayra dizlerinin önünde çöktü.

Ne olacak lan

Kızı mı ksecek bu mal

Aaaaa bu ne?

Kayra yüzük kutusuyla Zehra’nın önündeydi.

“Ne oluyor lan ben yüzbaşıyım”

He Anıl yüzbaşıların önünde evlenme teklifi edilmez diye bir kural var sanki...

“Zehra”

“He?” maydanoz olacağım tabi o ortamda ben varım

“Sen Zehra mısın lan?” bir sinirle bana baktı ve Zehra’ya dönüp;

“Sevgilim pardon biliyon sinirli bir değilim ama çakma insanlara” bir an ona güldü.

Zehra da maşallah hiç oğlu ölmemiş gibi mutlu ya

“Zehra benimle evle-” Kayra’nın lafını Zehra’nın önünde diz çöküp böldüm.

“Evlen benimle Zehra”

İkisi de şoka girdi.

Zehra’yı Kayra’ya kaptıramazdım. Şebnem’i kaybettim onu da kaybedemem.

“Zehra asıl sen benimle evlen” dedi Kayra güçlü ve sesli aşk doluydu.

Senin sesin öküz gibi ya onun Kayra’nın aşk dolu diye tokat atmasını düşündüm.

“Ben şey” sesi titrerken üstündeki elbiseye baktım.

Yırtmaçlı bir elbise sırt detaylıydı.

Bunu en son Melis’le tanışmada giymişti.

“Kimi istiyorsun söyle Zehra’m her şeye varım seninle”

Ayy Kayra bey yalaka olmuş,ya da bunun adı Hanımcılık

O şey hanımcılık mıydı?

Bir an Zehra’ya ikimiz de bakarken Zehra Kayra’ya bakıp elini kaldırdığı an ona tokat atacaktı buna emindim.

Sırıtıyordum beni seçmişti.

Bir an yaptığı hareketle dondum.

Zehra Kayra’yı ayağa kaldırıp yüzüğü kutudan aldı ve o an yüzüğü yüzük parmağına taktı.

“EVETTTTTTTTTTT” Zehra bağırdı ve o an ayağa kalktım.

Hiçbir anımızın önemli yok muydu?

“Seni niye seçeyim Yüzbaşı?” soruyu sorduğunda ciddiydi.

Duygusuzdu.

“Oğlun ölmüş sen nasıl gülüyorsun”

“HA OĞLUN SENİ GÖRSE UTANIR”

“Fahişe sen tam bir orospusun” bir an durdum.

Ne dedim ben?

Zehra’nın gözlerindeki mutluluk soldu.

Yüzüme yumruk yerken bir an denize düşerken arkamdan ses “SENSİN LAN OROSPU KARIMA LAF ETME”

Karım mı?

Hayır Kayra ve Zehra evlenemezdi.

~Murat~

Gamze,Ben ve Yusuf girdiğimizdeki manzarayla hızlıca öğrencileri dışarı çıkardığımızda yerdeki Sevda öğretmen’e müdahale etmeye çalışan Gamze’ye baktım.

“O nefes almıyor” dedi Gamze o an Yusuf öğrencileri güvenli bir yere götürürken baktım.

“Adı unutulmayacak Sevda Gökcan” dedim tok sesimle

Sağlık ekipleri gelmeleri bu bölgeye zordu.

Nolur Gamze de ölsün!

Bir an Gamze ve cansız bedene baktım.

“O öldü biz bir şey yapamadık” bir an bana sarıldı.

Katı biçimde sarılmasına izin verdim ama ben ona sarılmadım.

Sevda Gökcan daha öğretmenliğinin 5.yılına bile girmeden şehit oldu.

“Kendimi kimse için yakamam ama öğrencilerim için canımı bile veririm” demişti ilk buraya geldiğinde onu okulda gördüğümde onu küçümsediğim de ama o dediğini yaptı.

Sadece 27 öğrencisi ve gelecek nesillerin umutları için canını 4 kurşunla verdi.

Hiçbir haber kanalı bu haberi tüm Türkiye’ye yaymayacak ama burada yaşaya askerler,öğrenciler,esnaf,veliler ve onu daha burada yaşayıp eğitimine ve sadece burada herkese eğitim ve öğretimin önemini öğreten kadını asla unutmayacaktık.

Sevda öğretmeni incelerken etrafını inceledim.

Orada bir kağıt ve bir not vardı tam gömleğin ön cebinde o notu Gamze’yi itip alım ve sesi bir şekilde okudum.

“Kız öğrencilere nasıl kendilerini koruyabileceğini öğret ve erkek öğrencilerine de kadınların ve kızlara nasıl sahip çıkılması gerek ve nasıl başa çıkılır öğrencilere öğret -12/C-”

O an kadın her şeyi düşünmüştü hatta bu doğum günü yapacatı.

O sadece bir öğretmen değildi,bir devrim’in başlangıcıydı.

O öldürülünce o devrimi öğrencileri ve biz aldık...