@matemliruh
|
“Aşkım uyan artık bak” diyen Anıl’ın sesini duyunca gözlerimi açmadan konuşmadan onları dinlemeye başladım. Avni’ya bağıran Fatih’in sesi zaten o Duru olmayan her olaya kızardı. “Avni koy o dosyayı siker bak yüzbaşım” Fatih dedi “Bir bakem dedim eyi etmedim mi? “ diye şiveli sesiyle sordu. “Kız naz yapıyor bence sizin gibi mendeburların sesini duysa bile uyanmaz susun” diye kızan Gamze’nin sesiyle rahatlayıp gözlerimi sanki yeni uyanan bir bebek gibi kırpıştırdığım anda Anıl ve Gamze hariç herkes karşımda dikildiler. “Sevgilim” diyen Anıl elimi tuttuğu an Gamze ellerimiz ayırıp Anıl’a bağırdı. “Taşkın dokunma yasağın var” dediğinde Anıl’ın elini tutarak onun elini sıkarak konuştum. “Gitme bana dokundular ve üşüyorum ben yine verecekler beni o adama” dediğimde elimi sıkıca tutarak bana gülümsemesi soru sorarken ciddiye bindi. “Soruma cevap ver” “Hamile misin o adamdan?” dediğinde elini bırakıp gözyaşlarım boşalınca bir an Gamze ona tokat attı. “Kız daha yeni cehennemden çıktı” dediğinde Avni ve Murat onu odadan çıkardığında ağlamaya devam ediyordum ki Gamze araya girdi. “Anlatmak ister misin?” diye sorunca sandalyeye oturdu ve geriye yasladı. “Biraz olabilir” her zaman acılarımı anlatarak başa çıktım. “Sorularımı cevapla olur mu sadece istediğin zaman duralım” derken not defterini ve kalemini eline aldı. “Ne zamandan beri oradasın?” dedi otoriterdi. “En fazla 10 ay” dedim ona bakarak ve bana beni etkileyecek bir soru sordu. “Sana işkence edip sana tecavüz ettiler mi o piç kuruları?” dediğinde kulaklarımı tıkadım ve gözümün önüne bana dokundukları gelince çığlık attım. “DOKUNMAYIN BANA” “GAMZE YARDIM ETT” dediğin an kalem ve not defterini kenara bırakma sesi ve Gamze bana sarılınca kulağıma fısıldadı. “Evdesin beim yanımda onları öldürdüler ve sana dokunanı yakarım” dedi ve daha sıkı sarılınca bir nebze sakinleştim. Dosyanın içindeki fotoğrafları önüme koydu ve soruyu sordu. “Bunu sana onlar mı yaptı?” dedi sinirle karışık otoriterlik sezdim. Fotoğraflara bakınca yüzüm bir an kaskatı kesildim. Birinci fotoğrafta yerde çırılçıplaktım ve ikinci fotoğrafa gözüm kaydığında tepeden tırnağa kadar titredim. Yine çıplaktım ve bir adam belime sarılıp uyuyordu. Bir an nefesim kesildi ve ölmek istedim. Kapı çalınca bir an Gamze kapıya gözlerini dikti ve “Gir” dediğinde kapıyı açan Yusuf odaya girdi. Gamze her zamanki gibi dudaklarını bastırıp konuştu. “Eeeee Yusuf bey ne var yine?” dediği anda Yusuf poşeti yanıma koyduğu anda Gamze poşete bakıp konuştu. “Güvenli ama üstünü de arayım ben gıcık kap bana” tabi ya Gamze herkesin ondan nefret etmesini ister sadece sevdiği kişiler hariç herkes onun için nefret göstergesidir. “O bana zarar vermez gelsin” derken Yusuf beni gözleriyle gösterip sırıtarak sağ tarafıma oturunca Gamze titreyen bir sesle “Ben zaten gideyim” dedi ve her şeyini bırakıp çıkınca Yusuf yerdeki poşeti göstererek konuştu. “Annem yolladı bunları devamını getirmedim annem biraz gönül etmiş ve sevinmiş” dedi gözlerini bana çevirdiğinde devam etti. “Ve onun adına özür dilerim, Anıl’ın yaptığı şey için” dedi ve elimi tutarak devam etti. “Anıl budalası seni üzmesin” dediği anda kapı açıldı. Gamze sandığım için o yöne baktım ve o kişi Gamze olmadığını kükreyerek söylediği sözle belli etti. “Bırak ona dokunma namusuz” dediğinde Anıl olduğunu anladım ve Yusuf’un elini bırakmadım bana cehennemden kurtaran adam bana sorduğu sorudan utanmasa bende Yusuf’un elini bırakmadım. Yusuf istesem de bırakmama izin vermeyeceğini göstermek için daha sıkı tuttu ve önüme geçti. “Bırak sevdiğimi ve onun önünden de çekil” dedi kükreyerek... O an Yusuf bilmiş bilmiş konuşuyordu; “Bu sevdiğin adam seni kendi elleriyle-” lafı yarıda kaldı Anıl yüzüne yumruk geçirdi ve onu susturdu ve yediği yumruk umurunda değildi ama burnu kanıyordu. “Ne oluyor pardon burada?” diye sorduğumda Anıl bana baktı ve kimse sessizliği bozmadı ve bozan kişi Yusuftu. “Bu adam sana dokundu ve tecavüz etti” dediğinde ona baktım. Aynur hemşire odaya girip Anıl’ı süzünce yanıma gelince serumu hızlı ve acıtıcı şekilde çıkardı. Tam odadan çıkarken Anıl onun elini şıktı ve o çıktığı an kapı kapanmadan odaya Murat ve Gamze daldı. Gamze Anıl’ın oraya gelince ona çelme taktı ve kendinden 3 belki de 4 kat büyük güçlü yüzbaşıyı yere düşürdü . Normaldi. Bir an Gamze Anıl’a bakıp konuşunca; “Hangi el ile dokundun ona?” diye eski ajanlık marifetiyle sordu. onun üstüne çıkıp kafasını yere vurunca ona baktım ve Anıl bana bakıyordu. “Neden dokundun ona?” diye sorunca kafasını yere vurdu. “Neden kardeşim gibi gördüğüm kıza dokundun?” Gamze’yi Anıl’ın üstünden alan Murat Gamze’yi arkasına alırken Anıl konuştu. “Aşığım ben ona” dedi tıslayarak “BOK AŞIKSIN, SEN ONA RÜTBESİ ŞEY DE ARKADAŞIMIN KIZ KARDEŞİNİ KULLANIYORUM DESENE” diyen Gamze onun karnına tekme atmaya başladı. O an ayağa kalkıp Gamze’ye sarıldığım anda Gamze’nin kulağına fısıldadım. “Boş ver yorma kendini” dediğimde Murat karizmatik sesi ile konuştu. “Anıl Gökalp Taşkın kalk ve”dediğinde Yusuf devam etti. “Ondan özür dile” dediğinde Anıl ayağa kalkınca Yusuf elime bir telefon tutuşturdu ve video basladı. Bir yatak ve yatakta çırılçıplak ben ve yanımda Anıl olduğuna emin olmadığım yüzü bulanık biri ama tahminlerim doğruydu bu Anıl’ın ses; “Zehram benim” o an titreyerek onun yanına gittim ve ona tokat attım. “Pislik neden yaptın bana” dedim ve tekrar tokat attım. “Ben neden senin gibi bir pezevenk ile çıkıyorum” dediğimde ağlamam hızlandı ve dizlerimin üstüne düşüp kafama vurmaya başladığım anda herkes beni izledi. Bir an sehpanın üstündeki vazo yere düşüp paramparça olunca sivri olan tarafını boğazıma götürdüğüm anda Gamze,Murat ve Yusuf benim yanıma adımlarını atıklarını hissettiğim an konuştum. “Yaklaşmayın bana keserim boğazımı ve” dedim titrerken Gamze’ye bakarak sordum. “Hamile miyim?” dediğimde başını bilmiyorum anlamında saladığı an içeriye Avni girdi ve konuştuğunda heyecanlıydı. “Hamile ilk geldiğinde yapılan test’e iki çizgi çıkmış yani pozitif” dediği anda etrafa bakınca bana bakıp konuştu. “Bebek var yapma be güzel kız” dediğinde boğazımdan parçayı çekip kenara fırlattığım an gözlerim karardı ve midem bulandığı an Yusuf benim yanıma yakınlaşırken sesleri duydum. “Çık odadan” diyen Gamze ve beni kucağına alan Yusuf’u hissetim. Anıl odadan Avni ve Murat ile çıkarken yatağa beni yatıran Yusuf’a baktım. Gamze yanıma gelirken not defterine baktığında soruyu sordu. “Aldıracak mısın küçüksün sen daha” dediğinde sandaleye oturunca Yusuf direk Gamze’ye çıkıştı. “Ne saçmalıyorsun sen ya cehennemden çıktı kız senin sorduğun soru mu?” diye ayağa kalkan Yusuf Gamze’nin üstüne doğru yürüyünce Gamze odadan ayrıldı. Garipti. Gamze istese Yusuf’u yerlere sererdi ama yapmadı. “Ben sana yıllardır demem gerek şey şimdik söylemesem olmaz yapamam bir daha” dedi ve elimi tuttuğunda gözlerimin içine baktı. “Ben sana aşığım 2 sene önce Aynur’a aşığım dediğim gün Aynur değil sana aşıktım ben” dediğinde yüzüm düştü. “Yusuf ben hamileyim ve daha 19 yaşındayım,karnımda bebek var ve böyle birini sevebilirmisin sen?” dediğim anda bana gülerek konuştu. “Severim ben seni hem istersen o Anıl piçini bile karşıma alırım ben seni kurtarmak istedim” dediği an odaya Aynur hemşire girdi ve bizi el ele görünce titreyerek konuştu. “Pardon ben gittiniz sandım Yusuf bey” dedi cilveli bir şekilde ona bakarken Yusuf bana bakıyordu. ---------------------------------- Burası Gamze’nin eviydi hem küçük ve şirin bir evdi yani 3+1di ama yeterince şirindi. Salon ve yatak odası masmaviydi ondan sonra içinizi açan bir beyaz renkli duvarlarıyla mutfak vardı. “Oturun siz ben size su getireyim” dediğinde mutfağa girdiğinde midemin yanması başladığını hissetim ve bir ümit ile konuştum. “Soda var mı, midem yanıyor da benim?” diye bağırınca Yusuf beni dikkatlice incelediğinde Gamze’nin sesi geldi. “Yok ama istersen portakal suyu var” dediğinde Yusuf mutfağa kafasını çevirerek konuştu. “Gerek yok sevmez o zaten” dedi ve kapıya ilerlerken bana göz kırptı. Fatih,Avni ve Murat ellerindeki poşetleri yere fırlatıp bir an yanıma atladıkları an Fatih bana sarıldı. Allahtan şu evde L koltuk var... “Yeğenimize kıyafetler aldık bir de çok iyi bir şey yaptık” dediğinde Avni yerinde duramıyordu. “Sen anne mi olacan miniğim?” diyen Murat yanağımı sıktı ve o an Gamze koltuğun kenarına oturdu ve Yusuf kapıdan yanımıza gelirken bana baktı. Boğazını temizledi. Ayağa zar zor onlardan ayrılıp kalkınca konuşmaya başladım. “Hamileyim ama uykum var yaklaşık 7 ya da 8 aydır uyuyamıyorum” dediğim an herkes koltuktan kalkınca koltuğa uzandığımda Fatih uzanmama izin vermeden bana sarılıp kalbimi kıracak bir şey söyledi. Zehra Karım nerede onu nereye sakladınız?” dediği anda her yerim titredi. “O meza-” dediğim anda karşımda Duru’yu gördüğünde bana uzaktan bir şeyler dedi; “Söylerken sarıl ona ve onun senden başkası kalmadı” dediği anda ona sarılıp söyledim. “O öldü biz sana” dediği anda ağlamaya başlayınca herkes bir an evden koşarak ayrıldı. “Bana göz kulak ol lütfen” dediğinde benden ayrıldı ve sehpaya tekme attığına her şey kırıldığında yerimden sıçradım. Bir an ayağa kalkıp her yeri parçalarken bir an raftaki kar küresini yere atınca diğer fotoğrafı alınca atmadan bağırdım. “Fatih ona dokunma” dediğimde fotoğrafa bakıp yere dizlerinin üstüne oturdu ve ağlamaya devam etti. “Durum benim güzel gülüşlüm” dediğinde bana döndü ve karnıma bakarak konuştu. “Sen hamile misin,sana söz Duru yok ama ben son nefesime kadar size göz kulak olacağım ve hatta ona abilik yapacağım” dedi ve karnıma sarılınca tek bir söz söyledi. “Duru böyle isterdi” dedi ve kapının güm güm çalma sesi geldi kulağıma... Kapıyı açtığımda karşımdaki kişi Anıldı ve bana bakıyordu... Hay ne olacaktı ya şimidik diye düşününce Anıl’a baktım. |
0% |