@matemliruh
|
“Ben değilim demiştim sana özür dilerim” dediğinde bana sarılmak isterken geriye adım attım. “Dna testi yapalım benim çocuğum değil o bak” Anıl bunu dediğinde Fatih arkadan bağırdı ve resmen kükredi. “Bebek seninse kızı rahat bırakacaksın” dediğinde Anıl bana doğru emin bir adım atınca nefes aldı ve konuştu; “Şartım var o da bebek benim değilse benimle evlenir misin?” dediği anda direk bağırdım. “Olur ama dna testi gerek” dediğim anda Fatih bana resmen garip garip baktı. O an Fatih ile göz göze gelen Anıl resmen umursamadan belimden beni kavradı. O an gözlerimiz buluştu ve resmen içimdeki kalbimin içindeki volkan patladı. Bir anlığına havalandım ve ayaklarım yeren kesildiği an yüzlerimiz çok yakındı ve benim onun beni öpmesine izin vermeden ayak arasına tam ayağımın ucuyla vurduğum an beni bıraktı ve koskocaman yüzbaşı yere düştüğünde Fatih bağırdı. “Yüzbaşım çocuğunuz olmayacak” dediğinde Anıl inledi. “Seni var ya kızım yatakta öyle bir bec-” dediği an sustu ve o an karnımı severek konuştum. “Bu aptal baban beni dinlemediği için onun bacak arasındaki aletine vurdum” diye gülüştüğümde Fatih Anıl’ın yanına eğilince arkadan bir ağlama sesi geldi. Bu ağlayan ses Üsteğmen Avni Bolucuk’un sesiydi. Kim üzdü bu yaralı kuşu yine diye düşünen ben ve Fatih’i kenara iten Avni bana sıkıca sarıldı. “Melis’in yanına gittim,onun yanına götürün beni vurun öleyim ben onsuz yapamıyorum 6 yıldır bıktım. Tüm herkes bekar diyor bana ben yarım kaldım onsuz olmuyor ben onu Sevdiğim kadını güzel kumralım’ı istiyorum...” deyince ona daha sıkı sarılıp kulağına fısıldadım. “Kalbindeyim ben senin Avni” dediğim anda Avni kulağıma konuştu. “Melis’in yanına gömün ölünce zaten kimsem yok benim” dediği anda pis bir toprak kokusu,vanilya ve ter kokusu bu Anıl’dı ve beni Avni’den ayırıp beni sırtına alması bir anda oldu. Bencildi ve bunu saklamadan konuştu. “Benimsin ve Avni sen de acını şuna söyle tamam kardeş dediğinde sesi garipti ve beni titretti. Kapıdan çıkarken Fatih Avni’ye sarıldığını görünce Anıl resmen karnımdaki bebeğe içeride onlarca takla attıracak şekilde koşarak beni arabaya bindirip kapıyı kapatınca cama vurup sanki beni duyuyor gibi konuştum. “Aç kapıyı ve indir beni karpuz istiyorum ben” derken ağzım sulandı. Aşeriyorum lanet olsun... Bir an omuzlarını geriye atıp umursamazca anahtarı bana gösterip kapıyı kapatma tuşuna bastı ve penceremi açma tuşuna bastım ve o an kafasını içeri sokup bana acımasızca konuştu. “Ben seni beslemem o karnındaki piçi de” dedi ve o an tek bir cümle daha; “Benden değil o piçi beslemek için başkasından iste” dediğinde şoför koltuğunu açtı oturduğunda camımı kapattım. Bir an araba çalıştı ve konuşmaya başlarken karnımı tuttum. “Anıl senden sevgi istiyorum sadece bana ilklerdeki gibi aşkını anlat sadece hatta” devam etmeden onun yüzüne baktım. “Hatta artık onu da istemiyorum keşke onların yanından kurtarmasaydın beni” sinirden bir an istemediğim bir şeyi ağzımdan kaçırmıştım ama onun umurunda bile değildim. “Terörist olan kişileri umuruma katmıyorum da” dediğinde ağlamaya başladım. “Herkes yapar,o yapmazdı” “Herkes beni suçlasa o da beni suçladı” Bir an bile düşünmeden ağlayarak “Ne saçmalıyorsun ben bu Vatan için canımı veririm” dediği an bir bir küfür savurdu. “Siktir öyle mi?, sen anca o piç kurusunu verirsin anca bize” dediğinde dik aynasından beni öldüreceğine dair bir hisle bana baktı. Gözlerimi kapattım ve burası onun sıcak ve mutlu olduğum adam’ın yanından çok uzak soğuk ve fazlası ölüm olacak adamın yanındaydım. Gözlerimi açıp cama bakınca orada karpuz gördüm evet ve yanında kavun bir onun beni kırmasını umursamadım ve konuştum. “Anıl karpuz var orada dursana” dediğimde direksiyonu kıracak gibi tutan bir şekilde konuştu. “Olmaz aldıracaksın o peydahladığını” Sinirden damarları çok belirgindi. Bir an korkudan mı yoksa onun beni bırakma korusuyla soru sorarak konuştum. “Nereye gideceğiz ve aldıracağım söz?”dediğimde yüzüme baktı ve ilk defa konuştu. “Cennete güzelim” sonra ölüm sessizliği ortama girdi. Tek hatırladığım onun bana yumruk çakması ve en az 5 defa yüzüme yumruk yedim. Her zamanki gibi güçsüzdüm.
-ANIL-(Rahatsız içeriktir bu tarz içerik okumayanlar lütfen bölün bu bölümünü okumayınız)
Bir an her şeyi yol boyunca planladığım gibi onu yatağa yatırdım ve oraya kelepçelerken saçlarını sevdim.
Yavaşça üstümü soydum ve gülerek ona baktım. Erkekliğime baktım ve tek bir cümle; “Önce uyansın sonra posta koyarım” dediğimde yerdeki boxer’ı giyip odadan ayrıldım. *1,5 saat sonra* “Anıl çöz beni acıyor her yerim” diye duyduğum sesin ardından telefonumdaki mesajları dinledim. Gamze’nin sesi; “Zehra’yı bırak lan Anıl” diğer mesaj “Kardeşimi getir bana lütfen orospu çocuğu” ve diğer sesi mesajda Yusuf’un sesi vardı. “Hamile kız ve beni sinirlendiriyorsun Taşkın” dediğinde gelen diğer ses Fatih’indi. “Duru hatrına bırak onu lütfen benim için değil ablan için” derken sesi titriyordu. Son ses kaydı Gamze’nindi. “Taşkın sen yapmadın ama dokunursan herkes biz dahil senin dokunduğun sanılacak hem sen demiyor muydun evlenip mutlu olucağız diyen dokunma kardeşime” dedi ve ses kaydı bitti. Odaya girip Zehra’nın kelepçelerini açarken beni izliyordu ve onun kelepçesini açarken dudaklarımı onunkilere bastırıp kelepçelerin ikisinde çözdüğüm anda bana tokat attı. Ben 1.90 adamım onun gibi 1.69 kızdan nasıl tokat yedim. Herkes adımdan korkardı ve kan kusturucu lakabım vardı her yerde ama bu kız benden korkmuyordu. “Hamileyim ben sen neden bana vurdun bir daha bana dokunursan terörist dediğin kız seni kendi elleriyle öldürür” dediğinde başını dikleştirdi ve bana göz kırptığı an kafamda bir silah hissetim. Namlusu kafamdaydı ve arkadan gelen ses Emirhan’nındı. “Ay kıyamam derdini mahkemede anlatırsın Taşkın Zehra arkama gel” dediği anda Taşkın’nı bastırarak dediğinde Zehra yerinde kaldı. Neredeydim ben ve neden başımda namlusu bana çevrilmişti. Bir an Zehra yanıma adım attı ve mırıldandığında sesini bastıracak bir erkek sesi.. “Buradaysa Melis’de orada mı?” diyen bir Avni ve arkadan gelen ses Gamze’nin eski ajanlık zamanlarında kullandığı intikam dolu sesti. “Burada Zehra ve o piç” dediğinde ben yerdeydim ve o Bugs Bunny’nin yıldızlarını kafamın üstünde gördüm. “Ah kafam” dediğim an Avukat Gamze konuştu. “Seni hamile kardeşimi kaçırdığın için seni süründüreceğim” dediğinde doğru ya Gamze Zehra’yı kız kardeşi olarak görürdü. Bir an olduğumuz yere Fatih ve Murat geldiğinde Fatih onun yanına gitti. Bir an soruyu sordum; “Ne oluyor sen neden buradasınız?”dediğimde bir telefon sesi geldi. “Benim gönlüm sarhoştur Yıldızların altında "Sevişmek ne hoştur” ve Murat telefonuna bakıp konuştu. “Canımın içi ya” diye açtığı telefonla Gamze o an üstümden indi. O an boynum acıdı resmen bir böcek ısırmış gibiydi o an çığrındım. “Boynum acıyor Zehraaa” dediğimde Gamze boynuma dokununca Fatih onun yanına koştu. “Bunu çıkarmak için cımbızın var mı?” diye soran Fatih’e resmen Gamze ona Var bakışı attı ve cebinden bir şey çıkarıp boyunumdakini alıp Murat’a baktı. “Bu ne be” tıslayan Fatih’e bakmadan konuşan Gamze... “Bu şey insanları kontrol ve uzun zamandan beri CAJ’nin aradığı bir kontrol için hareket ve konuşmasını ele geçiren bir şeydir” dediği anda Murat’ın yanına gitti. -Gamze- “O bana baktığı için ve onun abisi bana aşık olduğu için” derken gözlerimden yaşlar aktı. “Ben onun cenazesine gitmedim, bile ama ne olursa olsun kalbim acıdı o bana aşıktı.” derken titreyerek devam ettim. “Onun yüzünde mi beni kırdın?” dediğimde Murat bana sarıldı ve kucağını alırken konuştum. “Ben sana aşıktım ve sen beni görmedin kalbim sadece sana açık” dediğimde gözlerimle ona baktım. -Zehra- “Fatih ne oluyor Anıl’a” dediğimde Emirhan ortada yoktu. Gitmişti. “Saçma sapan davranışlarımın sebebi bir cihaz yüzünden” dediğinde Gamze titriyerek konuştu. “Çip değil o MNG-8” dedi ve telefona doğru baktım çalma müziği sessizde diye yoktu ama titriyordu. Baktığımda yazan yazıyı okudum. “Sevdiğimin babası” yazıyı okuyunca ona baktım. Bir an yanıma geldi ve belime sarılınca kafamda onun bana isteyerek zarar vermediğimi hissedince ona dönüp sarıldım. _ANIL_ “Bana karpuz alır mısın yüzbaşı çok canım çekti?” diye sorunca kalbime bir taş oturdu. Bir onun temiz kokusunu içimi çekerek içimdeki az önce ona yaptığım kötülükleri hatırlamasam da içimdeki kötülüğü onun kokusuyla geçirdim. “Tim buraya gelin” dediğim an herkes önümde dizilince onlara baktım. “Karpuz getireceksiniz ama en kaliteli olandan kıytırık market karpuzu değil” dediğimde herkes birbirine baktı. “Avni sen bu benim yavuklu’mu al götür” dediğimde Fatih’e baktım. “Fatih sen benimle gel erkek erkeğe konuşucaz” dediğimde bir an Zehra bana bakıp konuştu. “Ben ne yapayım yüzbaşı?”dediğinde Murat ve Gamze’ye bakarak konuştum. “Bunları yan yana getirme” dediğimde Gamze Zehra’nın koluna yapışıp konuştu. “Beni kocan bebek yüzlümden ayırıyo” dediğinde Zehra masum bakışıyla bana baktı dudağını büktü. “Kocacım yavukluları ayırma” dediğinde sağ elimle duvara yumruk çaktım. “Murat Yavuklunu al siktir” dediğimde Zehra ve Gamze gülüştüler. “Hassiktir ya biz belalı iki kıza aşık olduk Murat seninki direk dava açar benim ki boğar hakkını helal et” diye haykırarak güldüğüm anda Avni ve Zehra buradan ayrıldılar.
|
0% |