Yeni Üyelik
10.
Bölüm

9.Bölüm

@matemliruh

Bol bol yorum ve oy verirseniz sevinirim...

ve size çok seviyorum ve sizi böümle baş başa bırakıyorum canlar

“Mezarın başında ne işimiz var oğlum hani konuşacaktık?” derken elindeki çiçek buketiyle mızmızlandı.

Gözlerim parladı ve koskocaman yüzbaşı ilk defa sevdiğinin mezarına gelmişti.

Bir an mezara yaklaşınca titreyen sesimle başladım;
“Burada benim zambak kokulum,burada canımızdan çok sevdiğimiz” dediğimde mezar taşını o göz ucuyla okudum.

“Duru Taşkın

D:02/09/1996

Ö:29/06/2026

Ruhuna Fatiha”

Bir an Fatih titremeye başladığında titreyen şey sadece bedeni değildi artık içindeki kalbi de Duru'nun öldüğünü idrak etmek istemiyor gibiydi.

“Sevgilim benim” dediğinde mezar taşının başına oturdu ve bekledi.

Bekledi

Bekledi

ömür boyu da bekleyecekti onu..

Bir an mezar taşını okşadığında yanına oturdum.

“Durum bak yanındayım ben korkma seni koruyamadım ama” dediğinde kesik kesik bir nefes sesi ve kısık bir sesle devam etti.

“Ben öleydim orada sevdiğim evlenecektik ve yüzbaşıma yeğenler verecektik en önemlisi niye gittin eksik bıraktın beni be güzelim” bu söz dediği an kafasına vurmaya başladı.

Durdurmak istediğim için ellerini sıkıca tuttup yüzüne baktım.

“Ben koruyamadım yüzbaşım” dediğinde ellerini bırakıp o da Duru’nun toprağına elini gezdirdiğinde bana kalbime oturan bir söz dedi.

“Şehit olunca mezar taşıma yazılacak söz; O zaten Duru öldüğü an öldü,şuan şehit oldu dediler” dediğinde ona sarıldım.

Sevmenin ne demek olduğunu ablamdan öğrenen Fatih herkesin Kartal Timi’nin gözdesi ve tüm kızların resmen göz bebeği olan Fatih Tokgöz bu sefer bir kadını koruyamadığı için sertleşen kişi olacaktı...

Tüm herkes dünya biliyordu artık Duru'nun adını o hep şarkıcı olup tüm dünya adını duysun isterdi ama ölümüyle değil şarkılarıyla duyulmasını isterdi o.

Herkes Fatih'i anlayamazdı herkes unuturdu ama o Fatih Tokgöz unutmazdı,unutamazdı.

Duru her an ona iyi gelmişti çaresiz anlarında bile o vardı.Fatih kısa hafıza kaybı geçirdiğinde bile Duru'yu unutmamştı.

“Bana abi olur musun?” dediğinde hiç düşünmeden

“Olurum hatta sen işte baban bile olurum” dediğimde kulağıma fısıldadı.

“Sen sahte belgelerle orduya girmişin ve yüzbaşı olmayı hak etmiyorsun”dediği anda sağ elimi ağzına bastırdım.

Zehra bunu öğrenirse benden nefret ederdi.

_Zehra_

“Zehra yenge al karpuz getirdim” diyen Kenan asker sırıtışıyla karpuza baktı.

“Sen Kartal Timi’nden değilsin kim yolladı Avni mi?” diye güldüm.

“Yenge Gamze abla yolladı bana vermedi bir tane bile” dediğinde tabağı bana uzattı.

“Karpuzumuz geldi sonunda” dedim ve koltukta bir dilim ağzıma attım.

Bir dilim daha ve o an elime bir dilim alıp Kerem’e uzattığım da sağ elini kalbine koyup konuştu.

“Sağol yenge ben almayayım zaten gidicem” dediğinde ona baktım ve gülümsedim.

Kerem kalkıp kapıdan çıkınca elimi karnıma koydum ve konuştum.

“Annem benim sen benim yavrumsun” dedim ve ellimi karnımın üstünde gezdirdim.

O sırada çalan kapıya yürürken etrafa baktım,Avni’nin çantası ve çantasının kenarında Melis’in fuları onu hiç oradan ayırmazdı.

Kapıyı açtığım anda babam karşımdaydı.

“Hangi pezevenk ile yattın sen?” diye sorunca direk tokat attı,tokadın şiddetiyle yere savruldum.

Bir an karnımı tuttum ve o an saçlarımı yakaladı o an beni kapıdan içeri kadar sürükledi.

O an saçlarımı bırakınca inleyerek;
“Bırak baba lütfen”

soru sorarken yanıma eğildi.

“Baba deme bana arama beni ve bu kaç aylık?” dediği anda sustum

sustum

sustum

ve sessizce yüzüne bakmaya devam ettim.

“Bilmiyorum” dedim sadece ve o an sırıttı ve karnıma çok güçlü bir tekme atmak istedi ama yoktu.

Babama baktım ve Anıl’ı tekmelediğini gördüğüm de bir an gözlerim doldu.

Bir an Anıl inlediğini duydum.

“Ahh” deyince resmen inlemesi çok ince bir sesleydi.

 

“ALBAYIM KARIM’A VE ÇOCUĞUMA İYİ DAVRANIN YOKSA” dediğinde babam bir an beni kutuların orada doğru itince içinde neler olduğunu bilmediğim kutular üstüme düştü.

 

“Karıcım” derken sesi endişeliydi ve o an çığlık attım.

“İmdat babası” dediğimde kısa süre içinde üstümdeki kutular kaldırılınca bir an beni kucağına alıp koltukta kucağına oturtunca bir an ona baktım.

“Kızım’a bebek alalım mı?” dediğinde bir an inatla ona baktım.

“Oğlum olacak”diye kıkırdadığım anda bana baktığına o tutkuyu ve özlemi gördüm.

“Hamile birini sevebilecek misin sen korkmayacak mısın?” dediğimde beni kendine çevirdi.

“Ben evimize direk bebeğimize baba sana kocayım” dediğinde dudaklarıma bastırdığında ona karşılık verirken bir tekmeleme hissettim.

O an daha sıkı bastırdım dudaklarına ve Avni’nin sesiyle birbirimizden ayrılıp ona döndük.

“Ben çantamı alayım sonra” diyen Avni sırıtarak bakarak gülüp çantasını almadan yanımıza gelince elime bir poşet uzattı.

“ Annem dikmişti Melis’e evlenme teklifi etmeden önce ben sana getireyim dedim evde kalmasın o zaten hep paylaşmak isterdi seninle” dediğinde poşetin için baktım.

Ceket ve pati vardı ve lila rengindeydi.

“Sağol Avni” dediğimde ona sarıldım.

“Bu Avni amcan çok eğlencelidir ve Kartal timi’nin en sempatik adamlarındandır” dediğimde Murat ve Gamze eve girince Murat poşetleri yere bırakınca mızmızlandı.

“On defa aradık abi,sevgilim poşetleri bana kilitledi” dediği anda Gamze bana sarıldı.

“ Sevgiliyiz senin sayende” dediğimde karnımı seven Gamze konuştu.

“Ben Gamze Teyzen bu da Murat Amcan biraz aptaldır ama bana aşıkmış” dediğinde Murat’a sarıldı.

“Anıl doktor’a gidelim mi?” diye sorunca Murat karpuz tabağını eline alarak bana gösterirken sordu içinde tutamadığı soruyu...

“Bu karpuzu kim getirdi ve bana yok mu?” sesini korkutucu yapmaya çalışıyordu.

Bir an başım döndü ve karnımda bir acı hissettim.

“Abicim uyan” Yusuf Mert beni ayağa kaldırdı.

“Abi ben ham- hamileyim” dediğimde bana sıkıca sarıldığında bir an Duru’yu gördüm o benim yanıma geldi ve saçımı okşarken dediği şey;

“Fatih’e söyledin dimi onu ben bıraktım sen bırakma ve o da isterdi başka yerde ve aynı zamanda tanışmak o benim için asker olmaktan vazgeçerdi.” dediğinde resmen tüm dağlar taşlar üstüme yıkıldı.

“Duru abla ben kardeşinle evlenmek istiyorum” dedim titreyerek o bana sarıldığı anda sesler duydum.

“Sevgilim kaç hafta oldu ve nasıl oradan düştün anlamadım keşke o karpuzu kendim alaydım da bayılmasaydın” dediğinde garipsedim nasıl yani ben onlar yokken mi bayılmıştım ve bunlar yani onların gelmesi beynimin bir oyunuydu.

“Uyan meleğim onun ve benim de sana ihtiyacımız var sen uyanmasan o ölür belki bak sen benim her şeyimsin” diyen ses Anıl’ındı ve o an dağları taşları delip ona sarılmak istedim ama yapamadım resmen bedenim gözlerimi dahi açmadı ve kılımı kıpırdatamadım.

Uzun zaman sesler yoktu ve bir hissiyat bile almadım ve o an tam odada Gamze ve Avni varken uyandım.

Gözlerimi kırpıştırdığım an Avni yeri ve tüm dünyayı salayacak şekilde zıplayarak heycanla konuştu.

“UYANDI LAN Gamze uyan ya da kalkma ben” dediğinde heyecandan dili tutuldu.

“Gamze bebeğim karnımda tekme atmıyor niye?” dediğim anda endişeliydim ama yüzüm resmen uyandığım için tepkimi yüzüme yansıtamadı.

“Öldü gömdük yenge” dediğinde Avni’ye bakınca bir an yere baktım ve ağlayamadım ama içimde fırtınalar koptu ve ölmek istedim.

“Ne nasıl yani yalan dimi Gamze” dediğim an odaya gülerek Anıl girdi ve bana baktı.

“Karıcım ne güzel bir gün dimi sen uyandın” dediğinde sinirden deliye döndüm benim çocuğum ölmüştü ama o gülüyordu.

Bir an gözlerim doldu ve o an yanıma oturmadan onunla tanışmak istemedim o keşke aptal beni kendine aşık etmeseydi.

Ama ne demişler kalp otu da sever boku da

Bir an elindeki fotoğrafı bana uzattığında bir bebek vardı.

Bir an çılgına döndüm resmen hem de bebeğim için üzülürken bana bebek fotoğrafı getirmişti.

“Bu ne aptal adam benim tecavüzden olsa da sadece bana ihtiyacı olan ve bir bebek benim bebeğim ölmüş ve gömüsünüz ve gelmiş bana burada gülüyon ya” dediğim anda onu ittirdim ve o an sinirle bağırdı.

“Güzel gözlümm”

“Ne var be arsız adam?” dediğimde bir silah sesi duydum ve o an Avni kapıdan baktı ve bağırdı.

“Yüzbaşım basıldık galiba silah sesleri çoğalıyor” dediği anda Anıl beni kucağına aldı ve Gamze’nin kucağına koyduğunda Gamze sinirle konuştu.

“Oğlum bir şamar çakı çakı verecem ha kızı ne yapam be git bi bebeğin yaşıyor de sonra bu kızı al koru de” dediği anda beni indirip koluma girince burnundan soludu.

“1.Kural:Gamze sinirliyse burnundan solur hem de hızlıca”

Bir an silah sesleri bizim kattan gelince Gamze kolumdan tutup beni odadan çıkarırken bir an Avni koştuğunu gördüm.

Ne olmuştu ve benim çocuğum yaşıyor muydu ve o an hem mutlu hem de sinirliydim...

Loading...
0%