"Sevgilim bak unutmadım hatırladım seni"Aaron sevdiği kadının mezarına bakarken bir nefes verdi ama pişmanlıkla verdi o nefesi.

Onunla lise'de tanışmışlardı.Aaron'nun aklına tanışmaları geldiğinde garipseyerek güldü.

Onun o gülüşünü,sesini ve bakışlarını özlüyordu,minik kelebeği Liana artık melekti.

Aaron sırıtıyordu ama içinde fırtanalar kopuyorken elindeki orkideyi mezarın oraya koydu gözleri doldu.

Sanki her an çiçek gibi kokan karısı şimdik tam çiçeklerle çevrili mezarın etrafında yatıyordu hem de bir mezarda.

"Biliyor musun?" Aaron mezara bakarak konuşurken ceketini sırtından çıkarıp Liana'nın mezarının üstüne koydu.

"Üşümeni istemem" derken mezarın oraya yere toprağa oturdu.Aaron'nun içindeki acı Liana öldüğü için değildi,ona dediği laflardan sonra ölmesiydi.

Ona laf etmişti o yüzden genç adam bu kadar eksikti.Mezarın başındaki tahtaya sarıldı.Arrık ona sarılamayacaktı.

Onun kokusunu çekemeycekti içine ciğerleri artık içine Liana'nın kokusunu çekemeyecekti.

Uzun uzun anlatmaya başlarken Aaron'nun gözleri doldu ve hafifçe titredi.

"Araba tamircisinde bir kız görmek ha?!" yanında Liana var gibi söylenmeye başladı sesi fısıltıyı andırıyordu ama Liana da en çok Aaron fısıldayınca severdi.
Aaron sesini hafifçe inceltmeye çalışarak;"Benim kadınımı görmüştüm ben o araba tamircisinde hayatımın kadınını görmüştüm" artık Aaron delirmiş gibi konuşuyordu.

Her şeyden pişmandı.

Doğmaktan,okunmaktan,kariyer yapmaktan hatta bazen yaşamaktan dahi pişmandı.Ama Liana ona ölmeyi değil yaşamayı öğretmişti.

"Ben aptalın tekiyim işsizdim ben Liana bir vasfım yoktu bu sikim sonik hayata niye izin vermedin de senden önce ölmedim ben" Liana'ya ilk defa sesli bir biçimde kızıyordu.

"Hani senin dininde Tanrı yaşarken birinin canını almayı yasaklamıştı,benim yaşarken canımı niye aldın o zaman Liana" o an mırıldanıyordu.

Asla kabul edemiyordu,kim kıyabilirdi onun kelebeğine?

Mantığı alamıyordu.

Kalbi unutamıyordu,aklına her saniye değil her salise geliyordu.
"Araba tamircisinde sen bir an çekici gelmiştin bana o yüzündeki yağ lekesi,kirli ve o bandanlı kadınım"bir nefes verdi derinden Aaron anlatmak ona iyi geliyordu.

"Sen farklı olmaktan korkardın Liana" bir an düşündü ve konuştu Aaron "şunu bilmiyordun ben senin o farklılıklarına aşık olmuştum"derken içindeki pişmanlık artmıştı.O hayatayken söyleyemediği lafları söylüyordu.

Bir an mezar taşından geri çekildi ve gözyaşları boşaldı.Artık rahatlıyordu resmen ama içindeki özlem bitmiyordu.

"O kadın benim yarim de değil helalim de değil sensin benim yarim de helalim de Liana" artık aşkını değil de pişmanlığını dile getiriyordu Aaron.

Gözlerinde yaşlar akarken sanki nefesleri kesiliyordu,cebinden bir tek sigara çıkardı ve yaktı.

Sigaranın dumanını üflerken alyansına bakarken içinde bir kaç şey kıpırdadı.

"Alyansım parmağımda bak halen bu parmağımda" o an ağlaması şiddetlenirken arkasından biri omzuna dokunduğu an anıları debreşti.

~GEÇMİŞ 15 Kasım 2005~

Aaron arabasını tamire getirirken içeri girip haykırdı;"Hey baksanıza?!" o an eski araba tamircisinde haykırışlara devam ederken sorunu olan biri gibi çırpınıyordu.

Aaron ellerini beline koymuş beklerken son defa haykırdı;"Hadi ama beceriksiz misin abi amca dayı her neysen gel bir bak" o an sinirden gözleri parladı ve yerdeki boş kovalardan birine tekme savurdu.

Kova bir kaç adım ileri gittiğinde içeriden ayak sesleri girdi ve arkasına bakarken bir sinirli hali kaldı ve resmen yüzü bebek gibi yumuşadı.

"abi sensin ben kadınım!" o an Aaron afalladı.

"Yani arabam ben—benim ar—abam" o an Aaron kekeledi.Liana lafını yarıda kesti;"Hangi yer motor mu yoksa bakım mı olacak abi??" Liana meraklı gözlerle bir savaşçı gibi Aaron'a bakıyordu.

Liana Aaron'a bakarken yüzü al al oldu.Aaron kadına bakarken arabayı işaret ederek titreyerek konuştu sesinde utanç vardı.

"Bu benim arabamın şeyi var" o an saniyede Liana'ya aptal bir şekilde baktı.Liana onun arabasına bakarken sırıttı.

Liana ökşürdükten sonra "yıllık bakım yani"derken Liana arabanın oraya ilerlerken sanki avına yaklaşan bir aslan gibiydi.

"He öyle Mevla ne kadar?" o an kadar garip demişti ki utandı karşısında bir kadın varken Mevla kelimesiniz söylerken utanmıştı.

"12.000 tl olur aslında ama sana delikanlı 10.000 gibi olur" o an Liana Aaron'nun sırtına vurduğunda Aaron hafif bir acı hisseti.

Liana'yı süzerken Aaron bir an kalbi atıyordu ama küt küt diye değil güm güm diye atıyordu.

Sanki kalbinde bir sıcaklık hisseti yağ lekeli kadına bakarken Aaron içinden bir an düşündü her hafta aranasını tamire mi getirseydi.

Aaron Liana'nın yaptığı işlemlerden bir şey anlamamıştı ama yine de onun her yerini her santimetrekarede yaptığı hareketleri ezberliyordu ve beynine kazıyordu.

İşlem bitince Aaron arabasına binmeden ödemeyi yaptı ve elleri birbirine değdiğinde gözleri parladı ama o parlama yarıda kaldı çünkü eve gidiyordu evine değil sanki cehenemin dibindeki şeytanların inine gidiyordu.

Aaron eve girdiğinde ev sessizdi ailesi akrabalarına gitmişlerdi ve o an yatağa girdi ve o kızı düşündü.

Adını bilmediği güzeli düşünürken uykuya daldı ve gecenin bir yarısı camına atılan bir sesle uykusu bölündü.

"Hey baksana!!!" camın aşağısından gelen sesle irkildi.