Yeni Üyelik
19.
Bölüm

Bölüm 19. "Aynı Yatak Mı?"

@matmazellyaziyorr

Keyifli okumalar...


Şarkı ;


Eylem Aktaş -


Söyleyemedim


●○●○●○


"Kim neyi haketmiş?" Sorusunu tekrar yenilerken ne annesinden nede Liya'dan ses çıkıyordu. Bakışlarını kaçırarak kayınvalidesine baktı kaşlarını hafifçe yukarıya kaldıran Solmaz hanım bu olayın Hazar tarafınca duyulması kesinlikle uygun olmazdı.


"Sende herşeye meraklısın dedikodu ettirmiyorsun bir ha!" Diyerek geçiştirmeye çalışmıştı Liya Hazar gözlerini kısarak konuyu değiştirmeye çalışan karısının üzerinde gezdirdi. Ona doğru ilerleyerek yavaşça arkasına geçti. "Benim uykum geldi. Hazar yorgunum ben!" Konudan konuya hızla atlayan karısına hala inanmaz bir şekilde öylece bakışlarıyla takip ediyordu.


"Öyle şey olmaz! Yemek yemediniz yiyip öyle yatın çocuklar." Solmaz hanım araya kaynak yaparak daha da fazla unutturmaya çalışmıştı konuyu. Fakat Hazar farkındaydı konudan konuya atlayan annesi ve Liya'nın kaçışlarını. "En iyisi siz yukarıya çıkın ben Şilan'a söylerim o size birşeyler hazırlar çıkartır." Cümlesinin sonunda hızla terastan çıkarak odaya ilerlemişti.


Topu Liya'nın kucağına sakince bırakıp patlayıp patlamayacağını umursamadan kaçıp giden Solmaz hanımın arkasından birkaç saniye baktı. Hazar annesini izleyen bakışlarını kendine çevirmek için bileğini tuttu. Sanki kötü bir rüyadan uyanmış gibi yerinden sıçrayan Liya Hazar'ın daha da fazla verdiği tepkilerden dolayı kalın kaşlarının mavi gözlerini iyiden iyiye gölgelerken yutkunmak gittikçe zorlaştırmıştı.


"Bu konuyu odamızda konuşacağız Liya!" Cümlesini tamamlar tamamlamaz tekerlekli sandalyesinde hızla ilerleyerek odasına yol almıştı. Yutkunan Liya kirpiklerini kırpıştırarak Hazar'ın arkasından da birkaç saniye donup kalmıştı. "Yediğimiz bokta boğulmayız umarım." Kendi kendine söylediği konuşurken başını iki yana salladı. Gerçekten zaman geçtikçe deliye dönmeye başlamıştı bir kere suç onda bile değildi. Ne yapmışsa o deli gari yapmıştı.


Omzunu sanki biri varmış gibi salladı. "Ben haklıydım bir kere!" Bir kez daha boş olan terasta sesi yükselirken oda ağır olmasa da yavaş adımlarla odasına çıktı. Kapalı kapılar ardından birkaç saniye bakarken gözlerini yumarak derin bir nefes aldı ağır ağır vererek kapıyı hafifçe araladı.


Odanın karanlık oluşu bedenini ürpertirken camdan yansıyan güneşin loş ışığı hafifte olsa odayı aydınlatıyordu. Zar zordu oda önce kafası ardından tüm bedenini ağır ağır odaya sürükleyip yosunun koyu yeşilli gözlerini etrafta gezdirdi. Karanlık karışımı loş odada gezinirken bakışları Hazar'ı arıyordu.


Camın önüne gelerek engel olan perdeyi yavaşça geriye iterek odanın biraz daha aydınlanmasını sağlayacakken ayak bileğine çarpan şeyle koca bir çığlık atarken daha ne olduğunu anlayamadan bedenin hızla geriye doğru çekilmesiyle tüm bedeni duruma uğramıştı.


Hızla gözleri fal taşı gibi açılırken bakışlarını mavi dalgaların ardına savrulup durdu yosunları. Kalbinin sesi daha önce vücudunun hissetmediği farklı duygulara misafirperverlik ederken nutku tutulmuştu. Şaşkın bakışlarıyla ona bana karısının yosun gözlerinin içinde kaybolurken hızla nefes alışverişi kalkıp inen göğüsü onun göğüsüne çarpıyordu. İkisi de duruma uğramış dünyanın sessizliğinde kaybolmuş gibi ruhları bedenlerinden ayrılmış gibiydi.


"Kaçarsan kovalarım." Kendinden bağımsız dudaklarından cümleler dökülürken kaybolduğu yosunlar arasında geziniyordu özgürce.. "Kaçsaydım kovalardın." Yutkunarak dudaklarını bir birine bastırdı. "Kaçmaya hiç mi hiç niyetim yok.." Sessiz fısıltılı ikisinin de ruhuna karışmış gibiydi.


Sanki sussuz kalmıştı. Çölün ortasında su arayışında hissetti. Ve o an sertçe dudaklarını Hazar'ın dudaklarına bastırdı. Garip bir tutkuydu. Bir birlerine çekiliyorlardı. Çekim ikisini de korkutuyordu sanki koşarken sertçe duvara çarpacak gibi hissediyorlardı.


İlk başlarda Hazar kaşlarını çatmış olsa da dudaklarına yapışan narin dudaklarda bedeninde gezinen garip bir hisle kalp ritmi kulaklarını arşınladı. Sessizce çığlık atan kalbinin son durağında duruma uğratmış gibiydi. Sanki zamanın kollarından tutulmuş ve durdurulmuş gibiydi. Hazar bekledi dudaklarını oynatmadan yaşadığı garip duygular silsilesinde kaybolurken Liya'nın yapacağı şeyleri merak ettiği için sabırla bekledi.


Yutkunmak mümkün olmazken derin bir nefes alarak biraz daha bastırdı. Dudaklarını sanki boşluk kalsın istemiyor gibiydi. Dudaklarını aralayarak Hazar'ın üst dudağını dişlerinin arasına alarak ısırdı. Kalbi sert yumruklar atarak Hazar'ın kalbiyle buluşurken ellerini omuzlarına koyarak kucağına biraz daha yerleşti.


Hala bir tepki almazken hafifçe dudaklarını geriye doğru çekti. Konuşsalar dudakları bir birine çarpacaktı ama ne Hazar kalbine söz geçiriyordu. Nede Liya ondan geri kalıyordu. İkisi de bir birine daha da fazla yaklaşıyorlardı yutkunarak bakışlarını Hazar'ın dudaklarından çekerek gözlerine baktı.


"Özür dilerim." Sesindeki buruk tınıyı Hazar fark ederken cümlesine kaşlarını çattı. "Ne özründen bahsediyorsun?" Nefesleri bir birlerine karışıyor gibiydi. Sanki bir daha hiç kopmayacak gibi şuan tam kopsa derin bir kuyunun içinde süzülerek düşecekmişcesine ayrılamıyorlardı.


"Seni öptüğüm için. Sen istemi-" Cümlesin yarıda kesilmişti. Hazar dudakları dudaklarına değerken cümlesini tamamlamadan alt dudağına yapıştı. Hafifçe dişlerinin arasına alarak ısırdı ve kendine doğru çekti. Elini Liya'nın belinde biraz daha sıklaştırarak kendine çekti. Mümkünatı varmışçasına dudaklarından ne kadar kopmak istemese de çalan kapıyla birden ikisi de ayrıldı.


"Liya gelin müsait misiniz?" Liya hızla Hazar'ın kucağından kalkarken yutkunarak eli ayağı birbirine dolanmış gibi ne yapacağını bilmez bir şekilde. Seslenen Şilan'a da cevap verememişti onun yerine Hazar çarpık bir şekilde gülerek Liya'ya bakarken kapının ardında cevap bekleyen Şilan'a "Gel Şilan abla müsaitiz!" Sesindeki eğlence haline engel olamıyordu.


Şilan ağır bir şekilde elindeki tepsiyle odaya girip. Tepsiyi makyaj masasının üzerine bıraktı. "Afiyet olsun." Bakışları Liya'da durunca yüzünün kızarmış olması şaşkınlıkla baktı. "Liya iyimisin yüzün kızarmış ateşin mi var?" Liya bakışlarını her defasında başka yerlere çekerek kaçırırken Şilan'ın ona kullandığı cümlelerle daha da kızardı.


"İyiyim Şilan abla! Şey ya.." Sanki cümleleri tükenmiş ve utanç verici bu durumdan nasıl kurtulurum diye düşüncelere dalmıştı. "Suyu açtım da sıcak olduğunu fark etmedim yüzüme çarptı o yüzden kızardı hafif." Kendi söylediğine kendisi bile inanmazken arada kalmış gibi Hazar'a kaydı fakat o keyfinden memnunmuş gibi keyifle izliyordu.


"Hım dikkat et kızım. Yapabileceğim birşey var mı?" Başını hızla iki yana salladı Liya "Hayır yok teşekkür ederim." Liya'nın cümlesinden sonra başını sallayan Şilan hanım daha fazla rahatsızlık vermemek için odalarından çıkıp gitmişti.


Derin bir nefes vererek sırıtarak bakan Hazar'a kaşlarını iyice çattı. "Ne gülüyorsun be adam! Yardım etmen gerekirdi bana kan revan içinde kaldım. Kaç takla attım. Adam burda sırıtıp dursun oh ne ala memleket!" Sinirle gözlerini devirerek hızlı adımlarla banyoya girdi.


Hazar hala arkasından gülerek bakıyordu. Başını iki yana sallayarak guruldayan karnını tuttu. "Kızıl Şeytan! Utancını giderdiysen çık artık banyodan açlıktan bayılacağım!" Liya gözlerini yumarak sinirle yerinde tepindi. Bu adam bazen çekilmez bir insana dönüşüyordu. "Ah Hazar ağa ben bunun öcünü alırım senden! Sen de göreceksin paşa paşa hemde!" Birkaç dakikadan sonra odaya dönmüştü.


Neyse ki Hazar hiç bir şekilde konuyu açmamış ikisi de sessiz bir akşam yemeğini yemişlerdi. Boşalan tabak canakları aşağıya götürmüştü yorgun olduğu için hemen uyumak istiyordu.


Merdivenleri hızla çıkarken odanın kapısını ağır bir şekilde açtı. Hava iyiden iyiye kararmıştı odasına girerek kapıyı ardından kapattı.


Yatağına ilerledi şaşkınlıkla kaşları kalkarken Hazar'a bakarak. "Yatakta ne işin var?" Sesinden bile şaşkınlık tınısı dolanıyordu. "Bundan sonra böyle ikimiz beraber aynı yatakta yatacağız." Dudakları hafif yukarıya kalkmıştı.


"Aynı yatak mı?" Sesindeki şaşkınlıkla Hazar'ın gözlerinin içine bakıyordu.


☆○☆○☆


Bölüm sonu!


DİKKAT OKUMADAN GEÇME!! ;


Kitabın bölümleri hazır bu yüzden bölüm erken atabiliyorum. Fakat oylamaları beğenmiyorum! Iki kişi yorum yapıyor ama gelen oy bir kişi...

Arkadaşlar tüm bölümlerim 15 oy gelmeden kitaba bölüm atmayacağım okumak isteyen oy verir kitabın okunması 5bin olmuş ama oy yok ama!


KİTAP BÖLÜMLERİ 15 OY SINIRI GEÇMEDEN BÖLÜM YOK!


Allaha emanet olun! 📚


Loading...
0%