Yeni Üyelik
21.
Bölüm

Bölüm 21. "Evli̇ Deği̇li̇z!"

@matmazellyaziyorr


Keyifli okumalar..


Sınır geçmedi ama okuyumun isteği üzere attım...


oylar eksik olmasın.


Şarkı ;


ben kalbimin orta yerine seni yazdım..


☆○☆○☆


Git dese de insanın dili kalan yürekteki yaraya kör olurdu. Sessizce kaybolurdu insanın içindeki yangını farkına bile varamazdı..


İçindeki mutluluğu tarifini söyleyemezken gözleri parıldıyordu buna nazaran. Liya'nın babasıyla uzun bir sarılışın ardından hepsi beraberinde içeriye geçmişlerdi.


"Liyoşş" Gözlerindeki ağır yüklerle gözleri dolu dolu Liya'ya doğru ilerledi. "Seloşşum!" Özlem dolu sesiyle hızla yaşlı kadına doğru ilerledi. Yıllarca ona bakan kadının gözlerindeki yorgunluğun farkındaydı.


Sıkıca kollarının arasına girerken ona has olan kokusunu burun direğini sızlatmıştı. "Çok.." Sessizce fısıldamıştı. Selma hanım. "Özledim.." Diyerek cümlesini tamamlamıştı Liya! Daha da bir sıkı sarıldı.


"İlk defa bu kadar uzak kaldık! Neden gelmedin hiç yanım?" Sözlerinde geçen sorgulayıcı tavra engel olamıyordu. Çok özlemişti onu Liya dudaklarını bir birine bastırarak Liya'nın gözlerinin içine baktı Selma Hanım. "Zoraki old-" Cümlesini sakince kesmişti Liya "Zoraki değil. Ben istedim." Ne tür bir istemekle gittiğini oda ve babası çok iyi biliyordu. Peki ya Hazar o biliyor muydu? Gerçekleri öğrendiği gün Hazar'da kulak misafiri olmuş Liya'yı götürmek isteyen Adar beye engel olmuştu.


Liya artık evli bir kadındı Allah katında olsa da öyleydi.


Aklına gelen düşüncelerle Hazar'a çevirdi bi anlık bakışlarını. Şuan vakti zamanı değildi. Bakışlarını tekrar Selma hanıma çevirdi. "Seni zor durumda bırakmak istemedim yoksa bunca zaman bekler miydim! Hiç güzel kızım.." Hiç olmayan çocuğuydu Liya Selma hanım için.


Liya güzel düşüncesi olan hafif saçları beyazlamış kadına sıkıca sarıldı. "Yüzü gibi kalbi güzel olan kadın.." Diyerek yanağına kocaman bir öpücük kondurdu. Annesi yoktu fakat Selma hanım ona bir anne olmuştu sadece bir kere evlenip boşanmıştı çocuğu olmadığı için kocasına daha fazla yük olmak istememişti ve bu yüzden boşanmıştı.


Bazı şeyler için fazla diretmemek gerekiyordu. Evlendiği adam gerçekten de çok iyi birisiydi. Fakat çocuğu olmuyorsa onun mutluluğuna engel olamazdı. Zaten boşandıktan bir yıl sonra eski eşi başka biriyle evlenmişti.. Bazen bazı insanlar kalbi güzel olana kör olurlardı. Ve bazı insanlar da hak etmezlerdi bu tür insanları...


Aklına gelen düşüncelerle kafasını iki yana sallayıp Liya'nın saçlarını okşadı. "Kızıl şekerim benim!" Nazlı nazlı seslendi. Sanki Liya'da bunu bekler gibi dudağını aşağıya doğru ters büktü. "Kızıl şeker?" Hazar kaşlarını çatmış bir şekilde sessizce fısıldamıştı. Halbuki o Liya'ya başka şekil sesleniyordu.


'Kızıl Şeytan..' Aklına gelen düşünceyle dudağının kenarını kıvrıldı. Kirpiklerini hızla kırpıştırarak yutkundu. Farkında olmadan Liya'yı düşünürken dudakları kıvrılıyordu. Sonra duruma uğramış gibi kendine geliyordu yutkunarak bakışlarını kaçırdı.


Bu kız zarardı.. Onun düşüncesi bundan ibaretti peki ya Liya şuan mutluluk tarifi edilmeyecek gibiydi onun için. Uzun zaman olmuştu vakit bir birini kovalarken hava iyice kararmış ve herkes yemek masasında yerini almıştı.


Çok ses çıkmıyordu konakta çatal bıçak sesi dışında. "Yeni ailen de nasılsın? Sana kötü davranmıyorlardır." Adar ağa ne kadar istese de bu cümleleri kurmadan duramayacaktı. Hazar yavaşça elindeki çatalı bırakarak Liya'ya çevirdi bakışlarını.


Liya aklına gelen Ayşe ile yüzü hafif bir asılırken aklına gelen kavga durumu ile dudağının kenarı hafif bir kıvrılma ile peydahlandı.


"Neye sorarsın Adar ağa! İleri gelen aşiretlerin Karadağ'lıların gelini olmuş niye kötü davransınlar!?" Bomba misali ortaya konuşan Feride hanıma dönmüştü herkes. Sanki hiç suçu yokmuş gibi cümlesini bitirir bitirmez elinde olan çatalı ağzına atarak ağır ağır çiğnedi.


"FesüpanAllah!" Sabır çekerek karısının yüzüne baktı Adar ağa! Hiç akıllanmayan insanlardan biriydi Feride hanım. Liya'ya yaptıklarından sonra ikisi de yatağını ayırmıştı. Evet bu yaştan sonra bu durumu da yaşamıştı ve Feride hanım hiç olmadığı kadar öfkeliydi.


"Gerçekleri söyledim. Hiç FesüpanAllah çekme! Kızının elini sıcak sudan soğuk suya koymuyorlardır! Öyle değil mi? Liya!" Bu sefer bakışlar Liya'ya dönmüştü. Liya'nın bakışları bir saniyelik Hazar'a çevirip ardından babasına çevirdi.


Biliyordu ki mutsuzum dese babası kesinlikle göndermezdi. Fakat mutsuz değildi ki! Hele ki garip duyguların ardında kayıp durumdayken hiç mutsuz da değildi. Peki ya üst üste Hazar ile yaşadıkları durumlar.. Yüzü yanmaya yüz tutarken derin bir nefes alarak gülümsedi.


"Feride hanımın dediği gibi hiç zararları yok!" Tabi ondan önceki gece Ayşe ile kavga etmeden. "Merak etme! Bir sorun yada zarar görürsem se-" Bir anda cümlesi yarı da kalmıştı. "Buna kesinlikle izin vermem! Gözünüz arkada kalmasın." Sesindeki kararlılıkla ona şaşkınlıkla dönen Liya'nın gözlerinin içine baktı. Boğazını temizleyerek önüne geri döndü konuşacak başka bir konu olmayınca yemek faslından hemen sonra kahveler içilmiş herkes odasına dağılmıştı.


Liya bir süre daha Solmaz hanım ile sohpet etmişti. Çünkü gerçekten çok özlemişti uzun bir sohpetin ardından ikisi de odalarına dönmüştü. Liya yavaşça kapayı kapatarak bakışlarını etrafta gezindirdi. Eskiden olduğu balkon da bu sefer dini nikahlı olan Hazar vardı.


Vakit kaybetmeden banyoya giderek üzerini ve rutin işlerini hallederek odaya dönmüştü. Hazar'da içeriye gelmişti. Boğazını temizleyerek Hazar'a doğru ilerledi. Elindeki geceliği gözlerinin önüne getirecek kadar kaldırdı.


"Sana yardımcı olayım." Diyerek yaklaştı. Hazar bir şey söylemeden başını salladı. Yaklaşarak ilk başta üzerindeki düğmeleri açmasını sabırla bekledi Hazar gömleği omuzlarından çıkarır çıkarmaz Liya'nın elindeki gecelik üstünü alarak giydi. Liya utansa da eşi olduğu için bir kaç adım daha yaklaştı.


Yoğun olmayan sigara ve deniz kokusunun karışımı burnuna dolarken uzun bir nefes almamak için nefesini tutmuştu resmen. Hazar belindeki kemeri açarak düğmesini de açtı o sırada da Liya gittikçe daha da kızarırken bakışları her defasında başka yerlerde geziniyordu.


Hazar'da bunu fark etmişti dudağının kenarı hafif bir şekilde yukarıya kıvrılmıştı. "Yıllarca incelemen rağmen bu kadar özleyip incelemek istemen garip geldi." Liya anlamayarak hızla bakışlarını Hazar'a çevirdi. "Anlamadım?" Şaşkın ördek gibi duran karısının masum haline bir kez daha hayran hayran bakarken. "Duvarları diyorum! İncelemeyi bıraktıysan yardım et bana.." Dişlerini ortaya çıkmıştı Cümlesinin bitiminden hemen sonra.


"Ah, şey, evet" Toparlayamadığı cümleler altında daha fazla utanca boğulurken. İlk defa bu kadar rezil olduğunu hatırlamıyordu. Susarak Hazar'a biraz daha yaklaştı.


Hazar'ın desteği ile önce pantolonunu indirdi. Hazar'ın yüzü Liya'nın saçlarının arasında gezindi. Hafif bir soluk çekerek gözlerini yumdu. Kalbinin sesi kulaklarına ulaşırken tarifi olmayacak bir duygunun içerisine tekrar girmeye başlamıştı.


Tekrar yerine oturunca Liya ayaklarından pantolonu çıkarmıştı. Liya o kadar konsantre olmuştu ki Hazar'ın onu dikkatli bir şekilde izlediğinin farkında bile değildi. Geceliğin altını ayaklarından geçirip bir kez daha kaldırdı Hazar'ı onun yanında Liya çok küçük kalıyordu.


Hafif kalmasına rağmen bu durum hoşuna giderken tebessüm etti. Hazar geri yerine oturunca Liya'nın bakışları yakası dönük olan geceliğe kaydı kolunu uzatarak Hazar'a biraz daha yaklaştı. Ve yakasını duzelti tam çekileceği sıra Hazar'ın kolundan tutarak Liya'yı kucağına düşürdü.


Yaptığı işe o kadar dalmıştı. Ki bir anda neye uğradığını şaşırmıştı. "Napiyorsun!" Belinden tutarak Liya'yı biraz daha kendine çekti. "Napiyor gibiyim.." Yüzünü Liya'ya doğru yaklaştırırken kirpiklerini hızla kırpıştırdı.


Liya ve bir anda dudaklarından dökülen cümle ile duruma uğramıştı. "Evli değiliz!?" Ne için söylediğini bilmeden dudaklarından dökülmüştü...


☆○☆○☆


Bölüm sonu!


Yeni bölüm isteyenlere gelsin...


Paragraf arası yorumlar eksik olmasın...


Yıldızı unutmayın ☆


Allaha emanet olun 🫠📚

Loading...
0%