Yeni Üyelik
37.
Bölüm

Bölüm 37. "Yıldızlar.."

@matmazellyaziyorr

Keyifli okumalar...

 

Bu bölüm +18 küçükler okumasın lütfen.

 

☆▪︎☆▪︎☆

 

Sarpa sarmış hayatın baş rolleri gibi başta olmak üzere yer edinirlerken yüzlerindeki mutlulukla kaldıkları bağ evinden son misafirini de yolcu ederek derin nefes vermişti Liya.

 

Hazar'ın ona tarifi olmayacak bir mutluluk yaşatarak ilk evlendiği zaman yanında olmayan kocası hoş ilk evlilik bile sayılmıyordu dini nikah haricinde çünkü Hazar düğünde bildiğin yoktu ve resmi nikah olmamıştı. Fakat şuan yeniden doğmuş gibi hissediyordu yanında olan kocası vardı.

 

Sırrını kapıya yaslamış bir şekilde düşüncelerin arasında kaybolurken duyduğu adım sesleriyle bakışlarını oraya çevirmişti. Denizin ferahlığında kaybolduğu kocasının gözlerinde öylece şaşkınlık için de bakıyordu. Hazar'la gerçek anlama evlenmişti! Resmi olarakta bir eşi vardı artık.

 

Yutkunarak bakışlarını kaçırdı genelde ilk evlendikleri zaman olması gereken bir şey vardı ve şuan karşısındaki adamın ona öylece kaybolmuş bir şekilde bakması yanaklarının ısınmasını sebep oluyordu. Hazar'ın adım adım ona yaklaşması kalbinin hızla atmasına sebep olurken içine sığmayan nefesini öylece ona yaklaşan kocasının gözlerinin içine bakarak vermişti.

 

"Karıcım.." Öyle içten ve etkili bir sesle fısıldayışı. Sanki burda yanlız ikisi kalmamış gibi kalbinin sert atışlarını dibine gelen kocasının gözlerinde kayboluvermişti.. Hazar Liya'nın utanç bir şekilde kendine bakmasına tebessümle karşılık verdi. Kızıl saçlarını dokunarak dudaklarını bastırdı tam tepesine...

 

"Korkuyor musun?" Ona tedirgin bakması Hazar'ı düşündürtmüştü ona istemediği hiç bir şeyi yapmayacaktı. "Ş..şey" Cümleleri sanki onu terk etmiş gibi sessizleşti cesur olan karısına da ne olmuştu. "Resmi nikahı basınca bu kadar çekineceğin aklıma gelmedi!" Alaylı sesini Liya'nın gözlerinin içine bakarak söylerken Liya'nın içgüdüsel olarak kaşları çatılmıştı.

 

"Çekinmiyorum! Sadece ne bileyim... Garip şeyler daha önce yaşamadığım biraz da korktuğum bir şey işte!" Başta cesur cümlesi sonralara tekrar sessizleşmesine sebep olmuştu. "Korkma... Sana asla zarar vermem hadi gel!" Uzaklaşarak elini uzatmıştı Hazar tutması için Liya'ya bakarken.

 

Tereddüt dahi etmeden saniyesinde elini tutarken titreyen bedenine hakim olamıyordu. Hazar'da hissetmiş gibi elini beline koyarak beraberinde merdivenlerden yukarıya çıkmıştı. Liya hazırlandığı yatak odasına ilerleyeceği sıra Hazar yönünü değiştirerek koridorun sonundaki odaya doğru ilerletti.

 

Kaşları merakla çatılırken bakışları cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı açan kocasındaydı. "Buraya kimsenin girmesine izin vermedim! İkimiz dışında!" Kapıyı ardına kadar açarak kendisinden önce Liya'nın geçmesi için kenarıya çekilmişti.

 

Odanın içine ilk adım attığın da ağzı öylece açık kalmıştı. Geniş odanın için de boydan boya olan cam ormanlık olanı göz önüne seriyordu. Koca bir yatak tam odanın ortasındayken etrafa serpilmiş kırmızı güller ve diğer bir duvarda asılı olan küçük ışıklandırmalar odayı aydınlatıyordu. Ve tepeden iple sarkıtılmış Liya ve Hazar'a ait fotoğraflar ne zaman çekildiğini bile fark etmediği fotoğraflara hayran bir şekilde bakıyordu.

 

Bakışları arkasına döndü sırtını öylece kapattığı kapıya yaslanmış etrafı izleyen karısının şaşkınlık ve beğeni dolu mırıltılarını dinlerken tebessümüne mani olamamıştı. "Hazar çok güzel.." Büyülü bir sesle fısıldamıştı. Ona doğru adım adım ilerlerken elini beline koyarak kendi bedenini Hazar'ın bedenine yasladı.

 

"Keşke bir kere de kendinin farkına varsan.. " Deniz gözlerini yosunların ardında kaybolurken elini kaldırarak yanaklarının üzerinde gezdirdi elinin tersini. "Çillerin.." Hafif dokunuşu ile koca bir soluk alırken. "Dudakların.." Alt dudağını hafif bir şekilde parmağıyla aşağıya doğru çekiştirdi. Bakışları bu sefer gözlerine kayarken yeşil yosunlarında öylece kayıp durumdaydı.

 

"Gözlerin.." Ensesinde olan elini yavaşça Liya'nın yüzünü kendi yüzüne doğru yaklaştırdı. Az önce dokunduğu yere bu sefer dudakları hüküm sürmüştü. Yumuşak olan dudakları bedeninde farklı bir duyguya eşlik ederken. Liya titreyen elini yavaşça Hazar'ın saçlarının arasına götürerek öpüşüne karşılık vermişti.

 

Sanki yetmiyormuş gibi başını yan çevirerek biraz daha Liya'nın dudaklarına hakim olmak ister gibi daha da sertleşmişti öpüşü. Hazar vakit kaybetmeden elini Liya'nın üzerindeki gelinliğin fermuarına giderken yavaşça sonuna kadar açtı. Hızla kendisinde ayrılan Liya'nın gözlerine şaşkınlıkla bakarken bir adım sadece gitmişti. Üzerindeki gelinliğin omuzlarından tutarak üzerinde yere düşmesini sağladı.

 

Kalplerinin durma noktasına gelmek üzereyken Hazar'ın gelinliği çıkarmasına rağmen Liya'nın gözlerinden gözlerini hiç çekmemişti. Bakışları yavaşça Liya'nın vücuduna kayarken sertçe yutkunmuştu. Süt gibi beyaz tenine kaybolmuş gözlerle bakarken. Sanki dakikalardır nefes almayı unutmuş gibi koca bir soluk aldı.

 

Üzerinde beyaz bir sütyen ve ona eş değerde iç çamaşırı ile kalmıştı. Bir süre bakışları Liya'nın bedeninde dolanırken üzerindekiler fazlalık gelmiş gibi gömleğinin düğmelerini açmıştı. Liya bir cesaretle Hazar'ın dibinde biterek bu sefer kendisi hüküm sürmüştü dudaklarında. Titreyen ellerine hakim olamayarak Hazar'ın yarıda bıraktığını yaparak düğmelerini açmaya başlamıştı. Sona geldiğinde üzerindeki beyaz gömleği bir köşeye sertçe atarak pantolonun düğmesini de aynı acele tavırla açarken bu konuda biraz zorlanmış dudaklarını bir birinden ayırarak Hazar kendisi çıkarmıştı.

 

Liya'nın boynundan tutarak kendine doğdu çekti. Fazlasıyla kızarmış yanaklarını gezdirdi parmaklarını gülümseme peydah oldu dudaklarında. "Utandığın da bile ısınan yanakların nasıl çekici olduğunu anlatamam sana..." Öpmekten şişirdiği dudaklarını tekrar hakim olurken bir eli belini okşarken bir diğer Liya'nın boynundan yavaşça indirerek hafif taşmış göğüslerinin üzerinde durdu avucunun içine alarak sıkınca dudaklarının arasında hissettiği kasıklarındaki sızıyla bedeni titremişti Liya.

 

Liya tutunmak amaçlı Hazar'ın omzundaki elini göğüsüne doğru hafif dokunuşlarla kaslarında dolaştırdı. Hazar'da Liya'nın kalçalarından tutarak Liya'yı bir anda havaya kaldırmış ve ayaklarını beline dolamasını sağlamıştı. İlerleyerek yatağa geçtiklerinde Liya'nın sırtı soğuk yatağa değdiğinde ürperse de dudakları bir birinden ayrılmamıştı.

 

Ağır ağır Liya'nın bedenini okşarken elini bu sefer bacaklarının arasına götürdü kilotunun üstünden okşarken Liya hissettiği farklı bir heyecanla boğuk bir şekilde inlerken Hazar'ın dudakları arasından koyboldu. Yavaşça dudaklarını Liya'nın yanağına getirerek sert bir şekilde öperek dudaklarını bastırdı hissettiği bedeninin farklı bir istekle dolması garibine giderken yavaşça çenesinden boynuna indir orda bir süre ısırırarak ısırdığı yeri öperek hem acı hemde tatlıyı sonuna kadar yaşatmıştı.

 

Dudaklarını göğüsüne indirirken sütyeninden taşan kısımları öpmüş Hazar Liya daha fazla istekle dolarak elini poçasına atarak açmıştı. Bedeninin üst kısmında kurtularak yavaşça çıkarmıştı hayran dolu bakışlarıyla gözlerini birkaç kez kırptı. "Bunlar..." Fısıltılı sesi fazlasıyla kışkırtıcıydı. "Fazlasıyla güzeller." Süt gibi beyaz tenini göğüsünün ucunun kahve tomurcuğu hızla dudaklarını bastırmış minik tomurcuğu emerek ısırmıştı her iki göğüsünü doya doya sevmişti. Liya'nın da eli Hazar'ın saçlarının arasında gözlerini kapatmış ve başını geriye doğru atmıştı.

 

"Ah.." Hazar'ın bir diğer eli kilodu geriye çekerek tepeciğe dokundu o anda "Hazar!" Yüksek sesle ona seslenen Liya'ya çevirmişti bakışlarını ne istediğini bilmez bir şekilde onu farklı diyarlara götüren kocasının gözlerindeydi. Arzu dolu bakışları ne istediğini bilmez bir şekilde Hazar'a bakarken "İstiyorum!" Hafif bir haykırış kopmuştu dudakları arasından.

 

Dudakları kıvrılırken Liya'nın yüzüne yaklaştı dudaklarını dudaklarına bastırdı. "Ne istiyorsun?" Arzu dolu bakan gözlerinde öylece kaybolmuştu. Liya'nın bacaklarını iki yana açarken kendini bastırmıştı. Hissettiği sertlikle kalbinin kan pompalamasına heyecanına mani olamamıştı.

 

"H..Hazar!" Gözleri kısılmış eğlenen bakışları Liya'nın gözlerinin içine bakıyordu. "Bana ne istediğini söyle?" Bunu duymaya ihtiyacı varmış gibi gözlerini Liya'nın gözlerinden çekemiyordu.. Kendini bir kez daha bastırdığında sertçe yutkunmuştu. "S..seni." Titreyen sesine mani olamazken hissettiği duyguların arasında kayıp durumdaydı.

 

Gülümsedi ardından dudağına hafif bir öpücük kondurarak ilerleyip boynuna, göğüsünün arasına, karnının deliğine hafif dilini gezdirerek en sonunda en mahremine gelmişti. İki yanından tutarak üzerindeki son şeyi de çıkarıp atmıştı. Bakışları hayranlıkla bakarken sertçe yutkunmuştu. Liya eliyle yüzünü kapatırken sessizce kendisini izleyen kocasından saklamaya çalıştı ve Hazar izin vermemişti bacaklarını kapatmasına.

 

Dudaklarını en mahremine değdirdiği an bedeni titredi Liya'nın Hazar'ın bakışları karısına çevirdiğinde şaşkınlıkla baktığını görmüştü. Dilini uzatarak tepecikte gezdirdi. Başını geriye atmış Liya'nın üzerinden kalkarak üzerinde ki kalan son şeyi de çıkarmıştı. Bakışları kocasına kaldırdığında yutkunarak bedenine dolan sızıyı engel olamamıştı.

 

Tekrar üzerine uzandığında sertçe yutkunarak Hazar'ın gözlerinin içine bakıyordu. "Hazır mısın?" Konuşmadan başını sallayınca. "Biraz acıyabilir!" Hafif bedenini ittiğinde. "Ah!" Dudakların dan firar eden inleme ile hafif hissettiği doluluk ve acı canını yakmıştı. Kollarını Hazar'ın belinde tırnaklarını geçirmişti.

 

"Sana yıldızları göstereceğim!" Zorlukla fısıldamıştı Hazar fazlasıyla dardı ve hareket etmedikçe kendini bitiriyordu. Acının yavaş yavaş dinmesiyle ter içinde kalan bedenlerini umursamadan Hazar'ın dudaklarını öptü.

 

"Göster o zaman.." Bedeni bu komutu bekler gibi harekete geçmiş ve hızla için de gel-git yapmıştı Hazar söylediğini yapmış ve sona yaklaştıkların gözlerinin önünde birkaç yıldız çakmıştı. Yorgun bedenler bir birilerinden ayrılırken.

 

Liya ile artık gerçekten karı koca olmuşlardı...

 

☆▪︎☆▪︎☆

 

İlk defa böyle bir bölüm yazdım!

 

Ne yazacağımı bilmiyorum !

80 oy 80 yorum.

Allaha emanet olun 📚🫠

 

 

Loading...
0%