
Oy ve yorum ♥︎
Keyifli Okumalar..
♥︎•♡•♥︎
Bir hafta sonra..
Hayatta yaşamak için bir nedeniniz vardı, insan nedensiz nasılsız hayatı ot gibi yaşardı. Her günüm her gecem sanki bir anlam kazanmış geçip gidiyordu ben hayatımda bu kadar mutlu ve mesud olacağımı hiç düşünmezdim..
Çünkü hayat bana yapmadığını bırakmamıştı hayattan ziyade, insanların bana yapmadığı kalmamıştı. Ama hepsi geride kaldı hepsi gelip geçti ardında buruk bir tebessüm gibi izler kalmıştı. Acılarını yaşadıklarını gelip gidenleri belki derdi, belki bunu deseydim bunu yapsaydım. Belki daha iyi olur muydu? Ailemin bana taktığı Noksanlık son bulur muydu? Ben hep Eksik olarak anılmış, yarım yamalaktım.
Artık Noksan değildim, benim yarım kalmış hayatımı tamamlayan hikayemin sonunu getiren bir eşim, annem, babam.. Derin bir nefes aldım. Tamamlanan bir ailem vardı, yarım yamalak kalan hayatımı tamamlayan güzel çekirdek bir aile, ailem diyeceğim insanlar vardı.
Derinlerde hala kabuk tutmuş iyleşmemiş yaralarım olsa da buna rağmen iyiydim.. Geçip giden zamana rağmen yeni hayatımda iyiydim! Burukta olsa gülümsüyordum. Başımı yan tarafıma çevirdiğim de yanlız olmadığımın asıl kantıydı. Berzan bedenimi yan çevirerek uyuyan kocamı izlemeye dalamıştım.
Beline kadar çektiği çarşaf esmer sert göğüsünü açığa çıkarmıştı. Derince yutkunarak bakışlarımı yüzüne çevirdim. Uzun gür kirpikleri kara harelerini göz kapaklarının ardına gizlemişti. Kara kaşları çatılı bir şekilde gözlerinin üzerine düşürmüştü gülümseyerek bir elimi yanağımdan çekip kaşlarının arasına dokundum saniyelik düzelen kaşları tekrar çatıldığında bedenimi hafifçe kaldırıp tekrar dokundurdum.
Bu sefer daha da çattığın da dudaklarımı öne doğru uzatarak omzumu silktim parmaklarımı hiç çekmeden iki kaşının ortasından burnuna doğru sürttüm elmacık kemiklerinin üzerinde dolandı usulca yakışıklı yüzü düz olan kaşlarında güzellik kavramına geliyordu. Her bir mimiğinde farklı bir çekicilik yer ediniyordu bilmiyorum belki kendim öyle düşünüyordum ama Berzan kaşlarını çattığın da korkunç yerine çok yakışıklı, düz baktığın da parıldayan gözlerinin ardında çok güzel duruyordu..
Ah bu adam bana neler düşündürtüyordu bide gerçekten neler düşündüğümü öğrense ne yapardı. Parmaklarımın hedefi dudakları olduğun da dolgun dudaklarının kalem misali çizilmiş kenarlarında gezindi. Alt dudağımı ısırarak sertçe yuktundum ah deli adamım..
"Ne düşünüyorsun böyle?" Meraklı sesi ne ara açtığını bile fark etmediğim kara hareleri ile göz göze geldim. "Sana dokunurken başka kimi düşünebilirim?" Evet arsız bir kadın, ekstra aklıma gelen düşüncelerim dudaklarıma dökülmeden hiç kaçınmıyordu.
"Hım.." Uykulu mırıltısı kalbimi hızlandırırken bedenini bana doğru yaklaştırdı. "Birazda biz bilelim?" Sırtım yatağa değdiğinde bedeni bedenime yaslanmıştı. "Emin misin, bu konuda?" Dedim meydan okuyarak başta affalasa da tek kaşı havalanmıştı. "Dinliyorum.." Mırıltılı sesi kulaklarımı delip geçerken yutkunarak başımı salladım.
"Çok güzelsin!" Dedim bir çırpıda içimdeki bu heyecan da neyin nesiydi? Anlamamış gibi kara kaşları havalandığında. "Anlamadım?" Diyerek cümlesini tamamlamıştı. Bu hali bana komik gelirken gülmemek için dudaklarımı bir birine bastırdım. "Sen dedim, çok güzelsin dedim." Alaylı sesime rağmen onun gerçekten güzel olduğunu düşünüyordum, yalan değil gerçekti..
"Aşkın kurşun olmuş yüreğimi, vurmuş söylediğin cümleler daha ağır geldi.." Hala şaşkınlığını giderememişti. Başlarda söylediği cümlesi ile gülümseyerek kara harelerinin içine baktım. "Güzel olman da kurşun olup beni vurdu zalımın oğli!" Sondaki cümleyi ben bile beklemezken güldü. Kalbim yerinden çıkacaktı, az kaldı boşuna zalim demiyorum.
"Boşuna zalim demiyorum." Gülümsemesinin kırıntıları dudağının kenarında dururken parmak uçlarımla dokundum. "Ah şu gamzen varya.." Bana neler oluyordu? Beni nasıl bir kadına çeviriyordu bu adam.. "Daha önce yüreğimi hiç hissetmediğim kadar hissettirmesine sebep oluyor.." Ben miydim? Kütük olan Efnan? Aşk insanı ne denli değiştirirdi! Yabancısı olduğum bir duygu kalbimin üzerinde tepiniyordu sanki.
Ve ben kendime engel olamıyordum, içimde büyüyen duyguya engel olamıyordum! Hoş engel olmak isteyen de yoktu ki..
"Bu Efnan hoşuma gitti." İtirafı ile gülümsemem daha da genişledi. "Eskisi hoş değil miydi?" Saniyelik değişen duygum ile başta şaşırsada başını iki yana salladı, kendine gelebilmek için. "Yok gülüm her halinle hoşsun, bende sana karşı boş değilim ama.." Alaylı sesi gözlerinin karanlık parıldayışı ile derin bir nefes aldım.
"Hadi canım cilveleşmemiz yeter annen gil bekler." Hafif bedenini ittiğimde milim dahi oynamamıştı. 'Neden? Çünkü adam oynaşmak istiyor..' Arsız iç sesim uğradığına göre acilen burdan kçaçmalıydım. Hemde en acilinden! "Şu anın katili olmasan, başka şeyler yapacağız da.." Hala üzerimdeyken arsız cümlelerini sıralamak için yer açıyordu kendine ama ben bunu yer miydim? Var mı bende o göz? Hayır!
Sakin bir soluk çektim. "Ne gibi?" Hülya dolu sesimle başta anlamasada yüzü biraz daha yüzüme yaklaştı. "Ne istersin?" Kalbimin atışı kulaklarımı delip geçerken bir kez daha yutkundum. Adamı ayartmadan kendimden uzaklaştırma işi ne kadar da zormuş! A dostlar..
Parmak uçlarımla kalem misali çizilmiş dolgun dudaklarında gezdirdim. "Öncelik işimiz burda." Hafifçe alt dudağını aşağıya doğru çektim. Dudakları aralanırken koyulaşmış hareleri ile denk düştü gözlerim. Yüzünü biraz daha yüzüne yaklaştırdım, delicesine atan kalbimi kavrulup yanan bedenimi bile söze katmıyordum.
'Adam bizi neye çevirdi, böyle?' İç sesimin meraklı sorusuyla hayali bir omuz silktim. 'Ne önemi var, halimden memnunum!' Adeta kızıştım ah oysa ne kadar da utanırdım! Ne olmuştu bana böyle? Neler yaptırıyorsun bana Berzan.. 'Masum halimizin en güzel katili!' Dudaklarım sinsi bir sırıtışa ev sahipliği yaparken başımı iki yana sallayarak milimlik mesafemizi kapatarak dudaklarımızı birleştirdim.
Dudaklarımızın çarpışı sert bir dalga gibiydi. Ellerimi boyuna dolayarak bedenini biraz daha bedenime yakınlaştırdım. Ah şu arsız yüreğim, doymak nedir bilmiyordu.. Yada arsız bedenim mi demeliydim! Ağırlığı daha fazla üzerime yerleşirken bir tufan gibi bedenimi alabora ediyordu.
Dudakları dudaklarımdan sıyrıldığında hala çok uzaklaşmamıştı. Nefes nefese bir birimizin dudaklarında soluk veriyordu. "Gülüm." Arzu dolu sesiyle tekleyen kalbim sanki durma noktasına ulaşacaktı. "K-kalbime zararsın!" Tekleyen cümlelerimle dudaklarımın üzerine güldü. Ondan etkilendiğimi bilmesi hoşuna gidiyordu.
"Zarardan çok faydam var!" Dediğinde bakışlarımı dudaklarına çevirdim. Az şişmiş gibi daha da bir davete beni yönlendiriyordu. Elinin biri bedenimden kayarak kalçamı kavradığında bi anda sıktığın da inleyerek başımı geriye attım, sanki bunu bekliyormuş gibi boynuma dudaklarını bastırdığında şimdi burdan çıkmazsam kaçışımın hiç olmayacağını anlamıştım.
Ellerimi iki omzunun üzerine bastırarak hızla bedenini bedeninden uzaklaştırdım beklemediği bir hamle üzerine yatakta sırt üstü uzanmıştı. "Yeterli kocacığım geç kalacağız!" Beni yakalamak için hamle yaptığın da yataktan çıkmıştım. "Efnan!" Onu o halde bıraktığım için bana bağırdığına emin olurken adımlarım durmaksızın banyoya koymuştum. "Kalk lütfen daha fazla geç kalmak istemiyorum!" İmam üzerine kapıyı açtığım da bakışlarım ona dönmüştü.
Alaylı gülümsemesi dudaklarında yer edinmişti. "Hesabı akşama keserim!" Dediğin de gülümseyerek kapıyı kapatmadan bakışlarını yüzüne çevirdim. "Hay, Hay kocam isterde yapmaz mıyım." Kapıyı kapatarak içeriye girmiştim onun kahkahası kapının ardında yankı yapıyordu.
♥︎•♡•♥︎
Merdivenlerden inerken içimdeki küçük çocuk adeta seke seke inmemek için kendini zor tutuyordu. Merdivenin sonuna geldiğim de evin içinde hummalı bir telaş hakimdi dünden yapılan bir plan vardı, hafta sonu tüm aile fertleri evde olduğu için küçük bir plan yapılıp pikniğe gidecektik.
Buna dahil olan ekstra Rojin ve Şilan'da katılacaktı. Benim ailemden bir tek onlar vardı daha çok beni önemseyip seven kişilerdi. Salona girdiğim de Zerrin babaanne, Zühre anne, ve Şilan, Xate hanım vardı. Adımlarım ilerlerken hafif bir tebessüm ettim.
"Rojbaş ji hemûyan re. (Herkese Günaydın)" Diyerek adımlarımı Şilan'a doğru attım. "Roj baş Efnan Gelîn." Zerrin babaanne karşılık verdiğin de tebessümüm daha da bir genişlemişti. "Öğlen oldu hiç kalmasaydın!" İğneleyici bir cümlenin asıl sahibi Xate hanımdı, hiç bir zaman bu kadına kötülüğüm dokunmamıştı.
Bana büyüttüğü bu kin niyeydi. "Xate hanım!" Babaannenin bu uyarısı ile Xate hanım burun kıvırarak oturduğu yerden bir hışımla kalkmıştı. "Günaydın canım!" Şilan karşılık verdiğin de kollarını açmıştı. "Günaydın, hoş geldin." Kollarımı sıkıca bedenine dolamıştım. "Hoş buldum nasılsın?" Kulağıma fısıltılı sesini ulaştırmıştı. "İyiyim, sen nasılsın?" İçimdeki bu heyecan asıl sebebi gerçek mutluluğumdu.
"İyiyim seni mutlu gördükçe daha da iyi oluyorum.." Arkadaştan öte kardeşti o benim için. Rojbin'den hiç ayrı görmezdim Şilan'ı gülümseyerek yan yana oturduğumuz da bir süre sohbet etmiştik yavaş yavaş insanlar toplandığın da artık hazırdık gitmeye baya kalabalık bir ailem vardı.
Kendi ailem haricinde Berzan'ın ailesi benim kocaman bir aileye sahip olmamı sağlamıştı. Ne kadar bana kaba davranan ve beni istemeyen kişiler de olsa en azından bana zararları yoktu, öz ailem haricinde bu da iyiydi..
Ne garip kendi ailemin bana vermediği sevgiyi eşimin ailesi veriyordu. Hani derler ya anneni babanı seçemezsin ama kaynanan ve kayın babanı sen seçersin! Ah onu bile ben seçmemiştim ama iyikilerdi. Hayatımda kendi ailem dışında bana aile olan Zühre anne ve Arat baba iyikimdi.
Zühre anne, Arat baba, ve Xate hanım, Zerrin babaanne bir arabayla gitmişti. Zerda, Behzat, Mizgin, Şilan, ve Rojbin de bir arabaya binip gitmişti. Melek, Miraç, Gülizar abla (Melek'in annesi evin çalışanı) Sude onlar bir arabayla gitmişlerdi ve kocam kalmıştık ki kocam ortada yoktu.
Beni unutmuş olamaz değil mi? Bakışlarım arabasına döndüğün de araba burda olduğuna göre bir yere gitmiş olamaz.. Tam içeriye girmek için adım atmıştım ki Berzan dışarıya çıkmıştı. Üzerine giymiş olduğu gömlek sanki vücuduna dar geliyordu? yoksa bana mı öyle geliyordu!
Göz devirerek beni fark eden kocam gülümseyerek bana doğru ilerlemeye başlamıştı. "Bana kaldın demek?" Kaşlarını kaldırıp indirdi. Başımı salladım ağırcana, "başka kime kalacaktım ki?" Meraklı soruma dudaklarını büzerek omzunu silkti. "Hiç kimseye!" Hafif çıkan sinirli sesine rağmen gülümsedim.
Ben sen dışında kimseye kalmak istemezdim, bu hayatta kalmak isteyebiliceğim tek adam sensin ve her daim sen olacaksın..
♥︎•♡•♥︎
Ve bölüm her hafta pazar günü! İnşallah gelecektir.
Bölüm hakkındaki yorumlarınızı eksik etmeyin!
Yıldızı da unutmayın lütfen.. ☆
Allaha emanet.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 54.17k Okunma |
4.29k Oy |
0 Takip |
54 Bölümlü Kitap |