
Oy Ve Yorum ♥︎
Keyifli okumalar...
♥︎•♡•♥︎
İnsanın ağlayabileceği canı yandığında başını yaslayacağı birisinin olması ne kadar da güzelmiş. Küçük bir yarada çok acımasa da ona önem veren bir insanın olması. Eksikliğini hissettiğim tüm duygular bir bir beni buluyordu. Derbeder etse de hissetmek ne hoşmuş ne garip değil mi? Küçücük bir kesikte ağlayabileceğiniz bir insanın olması canım yansa da onun da benimle beraber acı çektiğini bilmek, garip ama çok hoş.
Nankörlük müydü bilmiyorum! Ama hissettiğim bu duyguların tarifi yoktu. Tek bir cümleye sığdırdım. 'Hoştu' kendi canımın acısının değerini kendim bile bilemezken başkasının benim için endişelendiğini, üzüldüğünü bilmek ne kadar da güzeldi.. Doğradığım domates'e o kadar dalmıştım ki, bi anda parmağımın minicik kısmını kesmiştim çok değildi! Küçük bir inilti çıkmıştı.
Benim bu halimi ilk kocam fark etmiş ve oturduğu yerden fırlatmıştı. "Dikkat et biraz!" Kızgın çıkan sesiyle hızla bakışlarım ona kaymıştı. "Bağırma bana!" İnsanlarda en nefret ettiğim şey bir birine bağıran insanlardı. Hızla yanıma gelerek kestiğim elimi tutmuştu. "Özür dilerim, canın çok yanıyor mu?" Omzumu silktim peşi sıra beni kendiyle sürüklerken. "Hayır acımıyor! Lütfen kolum kopmuş gibi davranma." Dedim çünkü öyle davranıyordu. Önce beni kalktığı sandalyeye oturduttuğunda bir dizini kırarak önümde çömeldi. Ne ara getirdiklerini anlamadığım yara bandını, su, peçete ile önce hafif kanayan parmağımı iri ellerinin arasına aldı.
"Senin canın yanarken normal davranamamı bekleme." Hızla kirpiklerimi kırpıştırdım. Su şişesindeki suyu parmağıma dökerek ardından kuru peçete ile kuruladı. "Berzan.." Dedim kalbimin delicesine atmasının sebebi neydi? "Canım yanmıyor." Dedim diğer elimi kaldırarak hafifçe yanağına yerleştirdim. Göz göze geldiğimiz de hafif bir gülümsedim. Tekrar elime döndüğün de işini dikkatle yapmaya başlamıştı.
Elimi yarabandı ile sardığın da birkaç kontrolden sonra beklemediğim bir şey yaparak dudaklarını parmağıma bastırdı. Ah bizde de kalp var be adam! Yutkundum beni kalpten götürmeye yeminliydi.. "T-teşekkür ederim." Ne diyeceğimi bilemez bir hale sokmuştu beni delicesine seven bir adam vardı. Etrafımızdaki insanlar sanki soyutlanmıştık dünya bambaşka bir yer olmuş ben ve Berzan dışında hiç kimse kalmamıştı.
Değer insana verildiği zaman bu kadar güzel hissettirir miydi? Kalbimde yer edinen garip duygunun adı sevilmek miydi? Derin bir nefes alarak kara harelerinde geçen bu duygular nerelere gitsem nelere sığınsam.. Yine kapım ona çıkıyordu! Yolumdan vazgeçmek bana zarardı ve ben gittiğim bu yolda sonsuza kadar kaybolmaya razıydım..
"Öhüm, öhüm evinizde cilveleşin canım! Aile var burda." Mizgin'in cümlesiyle utançla bakışlarımı Berzan'dan çektim. "Sana ne ulan! İstediğim yerde istediğim gibi ne zukkumsa yaparım! Bakma oğlum. Asıl aile biziz çoğalacağ-" Hızla ellerimi Berzan'ın fütursuzca olan cümlelerini kesmek için dudaklarına kapattım. "Berzan!" Uyarım üzerine hafif bir tebessüm ederek avuç içime minik buse kondurdu. Aynı hızlıkla ellerimi çekmiştim adam öpmeden duramıyor!
"Söyle gülüm!" Sanki az önce söylediklerini fark etmemiş gibi bana döndü merakla. Yavaşça kulağına eğildim. "Şu arsızlığını odamıza mı, saklasan?" Fısıltılım üzerine gözleri parıldadığın da gülmemek için kendimi zor tuttum. "Yenge ne dediysen adamın gözleri parladı resemen." Mizgin yine aramıza girince Berzan'ın bakışları ona dönmüştü. "Kes lan!" Sinirle benim yerime karşılık vermişti.
"Efnan!" Şilan'ın bağırışı konuşmaya bomba gibi düşerken derin bir nefes aldım. "Bağırmana gerek yok normal seslensen duyarım." Adımları yanımda durduğun da şaşkınca başını salladı. "Ha tamam! Ne diyeceğim. İp getirmiştim atlayalım mı?" Hevesli haline gülümsedim. Başımı salladım, "atlayalım kız Rojin ve Zerda'yı da çağır." Başını salladı. "Bende oynayacağım!" Şaşkınlıkla bakışlarımı Mizgin'e çevirdim bizimle ip atlayacaktı. "Olmaz sen yapamazsın." Şilan burnunu dikleştirerek Mizgin'i oyun dışı etti.
"Niye siz yapabiliyorsunuz, bizde yaparız dimi Berzan?" Hah bir eksiğim benim kocamdı. Berzan kaşlarını çatarak oturduğu yerden kalktı. "Mizgin çocuk işlere bulaştırma beni!" Kaşlarımı çattım ip atlamak çocuk işi değildi ki? "Ben çocuk göremiyorum?" Tek kaşım havalandığında Berzan'ın bakışları bana dönmüştü. "Gülüm ben Mizgin için dedim." Sakin sesiyle gülümseyerek bana dönmüştü. "Adama bak bize sinir küpü, karısına gül bahçesi!" Mizgin yine aramıza girince ikimizin de bakışları hızla ona dönmüştü. "Sus lan!" Bu hallerine gülmemek için dudaklarımı bir birine bastırdım.
"Al bak yenge sen bu adama ne veriyorsun da sana böyle oluyor? Sırrı ne?" Küçük bir kahkaha firar ettiğin de Şilan'da benimle beraberinde gülmüştü. "Seviyorum!" İtirafım üzerine Berzan'ın ölümcül bakışları Mizgin'den bana dönmüş dudaklarında minik bir tebessüm yer edinmişti. "Adam eridi resmen!" Mizgin'in dediği ile Berzan hızla geri Mizgin'e dönmüştü. Beklemediği bi anda kafasına bir tane geçirmişti.
"Boş boş konuşma lan!" Mizgin omzunu silkerek bakışlarını bana çevirdi. "Neyse yenge ne diyorsun bizde oynayalım mı?" Dedi hiçte Berzan'ı takmıyordu. "Ben oynamayacağım." Berzan kendi adına cevap verdiğin de tam cevap verecekken. "Mızıkçılık yapma Berzan!" Bi anda yükselen Mizgin ile hepimizin şaşkın bakışları ona dönmüştü. Kocamı mı azarladı? Tek kaşım havalandı bakışlarım geri Berzan'a döndüğünde Mizgin'e hamle yapmıştı ve Mizgin'de yerinden sıçrayarak kaçmaya başlamıştı.
Evet kaçan kovalanır işini Mizgin ve Berzan hallettiğine göre biz oyunumuza dönebilirdik. Şilan kızları çağırmak için yanımdan ayrıldığın da adımlarımı onlara doğru atmıştım. Hayatta hep hayal ettiğim ama hiç bir zaman gercekleşeceğine inancım olmayan bir hayaldi. Gerçek olmuş bir hayalden ibaretti ve hayatım artık hayallerimin gerçek olacağının kanatine dahil etmişti.
"Efnan! Nerelere daldın yine?" Şilan'ın sesi beni kendime getirirken başımı iki yana sallayıp gülümseyerek onlara doğru hızla ilerledim. "Geldim geldim!" Bir ucundan Melek bir ucundan Rojbin tuttuğun da benle Şilan kalmıştık. İpi iyice gerip bizim atmayacağımız kadar hafifletmişlerdi. Kalbim heyecan içinde atarken gülümseyerek sallanan ipte atlayan Şilan'ı izlemeye başlamıştım.
İlla ki her çocuğun atlaması gereken ip olmalıydı. Her kızın yapması gereken en güzel oyundu. Öne atlayarak bende Şilan'ın arkasına geçtiğim de her ip yere çarptığında Şilan ile beraber zıplıyorduk. İp bi anda ayağıma dolandığın da ani bir refleksle Şilan'ı tutmuştum oda benim gazabıma uğrayıp sırt üstü yere yapışmış bende üzerine düşmüştüm.
"Ayyi!" Garip bir çığlık attığın da benim canım çok yanmasada altımda kalan Şilan'ın canı yanmış durumdaydı. "İyi misin?" Dedim şaşkınlık içinde bodoslama üzerine düşmüştüm. "Senin keyfin nasıl?" Dedi alaylı bir ses tonu takınarak dudaklarımı öne doğru büzerek. "İyiyim ben." Omuz sıktığım gözlerini devirdi. "İyi olmana sevindim eğer ki, üzerimden kalkarsan bende muhteşem olabilirim. Ayıya dönmüşsün kızım ezildim!" Sinirle çemkirdiğinde daha ne olduğunu anlayamadan bedenimi havalanmıştı.
Evet bunu ben yapmamıştım bildiğin havalanmıştım. "İyi misin güzelim?" Endişe dolu bir ses kulaklarımı doldurduğunda hafif bir tebessüm yerleşti dudaklarımın arasına. "İyiyim canım!" Kalbim eriyip biterken endişe dolu harelerine denk düşmüştüm. "Dikkat et biraz şu sıralar fazla sakar oldun." Kızgın çıkan ses tonuyla gözlerimin üzerinden kara harelerine baktım. "Sanki keyfimden yaptım!" Ellerimi sinirle göğüsümün üzerinde bağdaştırdım.
"Bir birinize olan cilveniz bittiyse biriniz beni yerden kaldırabilir mi, şayet kendim kalkamıyorum. Üzerimden tır geçmiş hissiyatı var.." Sinirle bağıran Şilan'a döndüm iki dakika bekleyemiyordu. Şurada az kocamızla cilveleşiyorduk ne var yani! Az keyif, az sinir. "Abart sende! Tırmış, senden daha inceyim ben! Dimi kocam?" Bakışlarım yerdeki Şilan'dan dönüp Berzan'a ulaşmıştı. Az önceki konumuzu unutmuş gibi hızla başını salladı. "Tabi seni koruyacak, eve geçince çiğ çiğ yersin adamı!" Alaylı sesiyle gözlerimi devirerek derin bir nefes aldım.
Berzan hala bir cevap vermemişti, acaba gerçekten kilolu muydum? Gözlerim hızla dolarken bakışlarımı Berzan'a çevirdim. Bana baktığı için göz göze gelmiştik şaşkınlık içinde gözlerimde gezindi. "Tövbe yarabbim, noldu yavrum? Neden doldu gözlerin?" Kasılan bedeniyle kollarını daha da sıklaştırarak bedenimi biraz daha kendine yakınlaştırdı.
Omzumu silktim. "Sen cevap vermedin?" Dedim kendime engel olamadığım duygulu ses tonuyla. Ah duygusal olmayı hiç sevmiyorum! Hemen ağlamaklı oluyorum. "Yok güzelim siz konuşuyorsunuz diye araya girmedim ben." Kendince açıklamasını yaparken omzumu silkerek bedenimi bedeninden hafifçe ittim. "İndirir misin!?" Sesimdeki engel olamadığım kırgın ve kızgınlıkla derin bir nefes alarak. "Gülüm be-" lafını yarıda keserek. "Lütfen!" Ha ağladım ağlayacağım durumdaydım ve herkesin bakışları bizim üzerimizde geziniyordu.
Bacaklarımı yavaşça yere bıraktığın da derin bir nefes alarak. Gözlerimi etrafta gezdirdim biraz yürüyüş yapmak iyi gelirdi. Adımlarım ağaçlıkların sıklıkla olduğu yere doğru ilerlerken kulaklarıma Berzan'ın sesi dolmuştu. "Nereye gidiyorsun?" Meraklı sesiyle omzumu hafifçe silktim konuşmak istesem de ağlamaklı olduğum için sesim farklı çıkardı. Ben hala ilerlerken yine sesi doldurmuştu.
"Siz oynayın biz orman havası alıp geleceğiz." Adımlarım durmadan ilerlerken sesi gittikçe uzaklaşmıştı. "Efnan! Bekle beni." Uzaktan gelen sesiyle bir kez daha omzumu silktim uyuz olmuştum bir kere ağaçlıklara yetiştiğimde baya uzaklaşmıştım. "Güzelim bekle diyorum sana değil mi?" Birkaç adım atarak ağaçlıkların arasına daladım kuş cıvıltıları kulaklarımı doldururken rahatlamak adına bir kez daha içime çektim.
Birden Kolumdan tutulmamla bakışlarım kara harelerine çarpmıştı. "Konuşmayacak mısın?" Tek kaşı kavislenmiş meraklı gözleri dudaklarımda gezinir olmuştu. Niye konuşayım ki? Omzumu silktim kollarımı ellerinden kurtarmak için hamle yaptığımda daha da bir doladı. "Nazına kurban olurum lan!" Kaşlarımı şaşkınlıkla kaldırarak Berzan'a baktım. "Lan mı? Gerçekten mi Berzan?" Evet güzel cümlesine değil sondakine takılmıştım.
"Ah bu kadınlar, siz dünyaya bizi de- mutluluktan deliye döndürmek için mi getirildiniz?" Gözlerimi kıstım aslında söylemek istediğini yarına kesmişti. "Bende sana kurban olurum.." Evet tiribim bi kadardı işte kıyamıyorum insan sevdiğine kıyabilir miydi? Ben asla! Gülümsedi geç kaldığını düşündüğüm gamzesi kendini belli etmişti.
Parmak uçlarımla hafifçe dokundum. "Kıskanıyorum! Gamzenin yerini.." Daha da güldü bedeni bedenime sarmaş dolaşken yüzü yüzüme fazlasıyla yakındı. Ah delicesine atan arsız bir kalbim vardı. Parmak ucumda yükselerek dokunduğum yere minik bir buse yerleştirdim.
"Çukurunda ölürüm." Kendime engel olamadığım bir fısıltı firar etmişti dudaklarımdan. "Ölmek yok çünkü daha yaşayacağımız çok şey va-" Bi anda cümlesi yarım kaldığın da ardından kolları kollarımdan ayrılmıştı. Yere yığıldığında yaşadığım şok üzerine öylece kaldım.
"Biraz geç kalmış olabilirim, ama sonunda geldim güzelim! Özledin mi beni?" Kurulan cümleler üzerine bakışlarım sahibini bulmuştu. Kalbim delicesine atarken elinde tuttuğu demirde Berzan'ın kanı damlıyordu. Dolu dolu gözlerim hızla yere çömeldim. "B-berzan!" Feryat misali dökülürken dudaklarımın arasından küçük bir kahkaha yankı yapmıştı.
"Üzüyorsun ama beni! Böyle mi hoşgeldin denir? Selam!" Psikopat sesiyle adımları bana doğru gelirken başımı hızla iki yana salladım. "İmdat!! Yardım edin." Avazım çıktığı kadar bağırdığım da Sezer'in elleri dudaklarıma kapanmıştı. "Ah bu kadar heyecanlanacağını düşünmemiştim.." Alaylı ses tonuyla gözlerimden akan yaşlar arasında Berzan'a bakıyordum.
Ölmemiş olması için dualar ederken bedenim git gide ondan uzaklaşıyordu. Koşmak için deliler gibi çırpınan yüreğime nazaran bedenim ondan uzaklaşıyordu. Ne kadar çırpınsam da kurtulamıyordum bedenim bir yol çizerken kollarımı sıkı sıkıya tutuğu için ne kadar çırpınsam da olmuyordu.
Ölü gibi yatan Berzan'a ulaşamıyordum ulaşmak bir yana git gide ondan uzaklaşıyordum. Çırpınsam da faydası yoktu..
♥︎•♡•♥︎
Geçikme için kusura bakmayın ama sonunda geldi ♡
Fikir ve düşüncelerinizi bekliyorum..
Allaha emanet ♡♥︎
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 54.17k Okunma |
4.29k Oy |
0 Takip |
54 Bölümlü Kitap |