Yeni Üyelik
11.
Bölüm
@matthiolagolge

 

 

 

Baba ben camiye geçiyorum. Annemin yaptığı yemeklerden birazını önden götürüyorum. Gerisini de annemle sen getirirsin.'

 

Bugün camide babamın talebelerine Kur'an-ı Kerime geçtikleri için tebrikler partisi yapacaktık. Çocukların anneleriyle beraber avluya uzunca bir masa kurmuş ve yemeklerle üstünü donatacaktık.

 

Evden çıkmış, camiye giden düz yolu yürüyordum. Kulağımda ki kulaklıktan evden çıkması için baskı yaptığım Arap vardı. 'E kızım artık çık evden. Neredeyse sizin binanın oraya geldim.'

 

Arap'ın iieride ki eşine bolca sabır diliyordum çünkü sabırsız bir insan olsa ikinci görüşmede bu kızı bırakırdı emindim.

 

'Vallahi ayakkabımı giyiniyorum. Kızma artık.'

 

Ciğerlerime derince bir soluk aldıktan sonra 'Kapıya gelip iki dakika bekler sonrasında hemen giderim, arkamdan koşturursun Arap haberin olsun.'

 

Her zaman ki tehdidim buydu ve hiçbir zaman yerine getirmemiştim. Arap da bu gerçeği bildiğinden kulağıma doğru kıkırdayıp öpücük atmış ardından da telefonu kapamıştı.

 

Arapların kapısının önüne gelmiştim fakat yine ve yeniden Arap'ı görememiştim. Kafamı kaldırarak gözlerim evlerinin olduğu katı bulurken ağzımı açıp tam sesleniyordum ki Arap kapıyı açıp koşar adımlarla yanıma geldi.

 

'Dur bağırma, geldim. Vallahi hazırdım, asansör gelmek bilmedi. Elimdekilerle de merdivenlerden inmeye üşendim.' dedi, masum olduğunu düşündüğü bakışları bana atarken.

 

Kafamı sallayarak bir elimle hadi dercesine yolu gösterip adımlamaya başladım. 'Çocuklar bugün epey mutlu olacak. Kur'an-ı Kerim'e geçmeyen öğrenci de yok şükürler olsun. Üzülen çocuk olmayacak bu sene.' dedim, her sene babam Kur'an-ı Kerim'e geçen çocuklara tebrik partisi düzenlerdi fakat mutlaka bir ya da iki tane öğrenci mahzun bakışlarla arkadaşlarını annelerinin yanında izlerdi. Bu sene öyle olamayacak olması babam kadar en az beni de sevindirmişti.

 

'Evet, baban bu sene azmetti ne yaptı etti hepsinin Kur'an-ı Kerim'e geçmesini sağladı. Bir tebrik partisi de babana yapmak lazım.' dedi Arap. Ben onun dediğini gülümserken aklımdakini onunla paylaşmayı geciktirmedim.

 

'Annemle bu konuyu konuştuk, ona da evde minik bir sürprizim olacak. Bundan hiç hoşlanmayacak ve benim değil çocukların başarısı diyecek ama olsun. Ben yapmadan duramam.' dedim. Arap kafasıyla onaylarken cami avlusuna giriş yaptık. Birkaç veli gelmiş, yaptıkları yiyecekleri masaya dizmeye başlamıştı.

 

'Selamünaleyküm, erken gelmişsiniz.' dedim, Arapla elimizdeki poşetlerdeki yemekleri masaya koyarken. 'Aleykümselam Aslı, çocuklar heyecandan evde durmak istemedi. Gidelim diye tutturdular bizde geldik.' dedi, adını hatırlamadığım ama kurstaki en küçük çocuğun annesi olduğundan emin olduğum kadın.

 

'İyi yapmışsınız, diğerleri de birazdan gelir zaten.' dedim ve masayı kontrol edip Arapla beraber çardağa oturmak için ilerlerken babam ve annemle beraber avluya giren marangoz dükkanının sahibini gördüm. Kafası yere eğik bir şekilde babamın yanında yürürken ellerinde muhtemelen az önce annemin elinde duran torbalar vardı.

 

Kalbim ilk defa bu kadar hızlı atmaya başlamış ve yüzümde de kendini hissettiren bir ısı yükselmeye başlamıştı. Babamlar yanıma doğru adımlarken adamın yüzünde çok fazla oyalandığımı fark ederek bakışlarımı onun gibi yere indirirken babam o sıra da yanıma gelmiş ve diğerleriyle selamlaştıktan sonra koluma dokunup kendisine bakmamı sağlamıştı.

 

'Kızım herkes daha gelmemiş, ben o zamana kadar caminin içindeyim.' yanında ki adamı kafasıyla işaret ederek konuşmaya devam etti. 'Camide tamir edilecek yerlerle ilgili marangoz dükkanının sahibi Tunahan Beyle görüşeceğim. Herkes gelince haber verirsin sen bana.' dedi, kafamı onaylayarak salladım.

 

'Tamam baba, haber veririm.'

 

İçimden adını defalarca kez tekrar ettim.

 

Tunahan... Tunahan... Tunahan...

 

'Ben poşetleri böyle mi bırakayım, masaya mı?' dedi Tunahan. Gözlerimi gözlerine çevirip konuştum. 'Siz böyle bırakın ben masaya götürürüm.' dedim, kafasını iki yana sallayıp masaya kendisinin götürebileceğini söyledi. Benim teşekkür etmemle beraber o önde ben arka da masaya ilerledik.

 

İlk kez göz göze gelişimiz böyle oldu. Bir cami avlusunda, poşetlerin yeri için konuşurken.

 

Poşetleri masanın üstüne koyup arkasına döndüğünde ikinci göz göze geldik, bu sefer isteyerek olmamıştı ama ikimiz de aynı anda istemsiz tebessüm etmiş ve aynı anda kafalarımızı önümüze eğerek ayaklarımıza baktık.

 

 

O gülümseme ve bakışla yüreğim sıcakladı ve ben böylece yüreğimden bir parça ona verdim, kendimden habersiz bir şekilde.

 

☀☀

İsmini bilmediğim fakat attığı mesajla beraber iki haftadır konuştuğum hanımefendinin attığım son mesajını büyük bir sabırla beklemekteyim.

İki haftadır konuşuyorum çünkü aklımda ve kalbimde olan kadın olduğunu, Aslı olduğunu düşünüyor hatta neredeyse emindim. Az önce kırdığı potla beraber de artık tamamen emin olmuştum. Kendisinin Aslı olduğunu itiraf mı edecek yoksa başka bir şey mi diyecekti bilmiyorum ama artık ikimizin de birbirini tanıdığı o aşamaya gelmemiz gerektiğine inanıyordum.

Hanımefendi: Sanırım pot kırdım.

Hanımefendi: Yalancı olduğumu düşünmenizi istemem

Hanımefendi: Sadece bugün maç esnasında olan az kızdan beni tahmin etme ihtimalinize dayanarak başta maç anında orada olduğumu söylemedim.

Tunahan: Sakin olun lütfen.

Tunahan: Yalancı olduğunuzu bir saniye bile aklımdan geçirmedim, geçirmem de

Tunahan: Ben yalnızca size şunu söylemeliyim

Tunahan: Ben sizin kim olduğunuzu tahmin ediyor hatta eminim.

Tunahan: Ama sizin bulunmak istemediğinizi bildiğimden

Tunahan: Sesimi çıkartmak istemiyordum

Tunahan: Ama emin olduğum kişiyseniz, geç kalmakta istemem.

Belki de bunları yazmamalı, kırdığı potu fark etmemiş gibi yapmalıydım ama ona da yazdığım gibi geç kalmak istemiyordum. Ölümlü dünyaydı ne zaman öleceğimiz meçhuldü.

Hanımefendi: Ben ne diyeceğimi bilemedim, şaşkınım mazur görün

Hanımefendi: Kim olduğumu tahmin ediyorsunuz bilmiyorum

Hanımefendi: Fakat ismini söylerseniz teyit edebilirim.

O da kalbimde ki kişinin kendisi olduğundan ya şüphe ediyor ya da emindi aksi halde isim vermemi istemeyeceğinden nedense emindim. Dudaklarımı içeri kıvırıp dişlerime ezdikten sonra heyecanla yerimde öne arka sallanmaya başladım ve parmaklarım onun ismini yazdı.

Tunahan: Aslı

Tunahan: Kalbimi de aklımı da istila eden o hanım Aslı.

☀️☀️

BASILDIK KOMŞULAR skamdjcksmkrfk iyi ki basılmışız diyebilir miyiz?

 

**Benden Bana isimli bir diğer kurgum yayımda, bir göz atarsanız sevinirim

Loading...
0%