Yeni Üyelik
3.
Bölüm
@matthiolagolge

Aysel abla geleli iki saat oldu ve biz hala kahvaltı masasında pinekliyorduk. Odama kaçmak için her öne sürdüğüm bahane de ise Aysel abla sürekli oturmam için ısrar ediyordu. Sabrımın sınırlarında gezdiğini mimiklerimden bile anlamamış olsa da yirmi bir yıllık annem anlamış olsa gerek ki her an çığlık atıp kadına bir şey diyeceğim diye beni kolluyor, Aysel abla bakmadığı anlar da sakin olmamı söyleyen jest ve mimikler, dudak hareketleri yapıyordu.

Sakin ol annem henüz son kozumu oynamadım. Dakikalardır itiraz edemeyeceği bir bahane düşünürken aklıma gelen fikirle annemin bir süre önce çay tazelediği bardağımın soğumasını bekliyordum. Soğuduğunu teyit etmek için bir yudum aldım, çayın soğukluğundan yüzümü ekşitmemek için epey çaba sarf etsem de üstünden geldiğimi düşünerek bardağımı sakince masanın en köşesine koydum ve bilin bakalım ne oldu? Bardağa kolum çarptı.

Evet, kolum çarptı asla ben çarptırmadım(!) Asla.

'AAAYYY' diyerek bir feryatla oturduğum sandalyeden kalkarak elbisemin eteklerinden tutarak bacaklarım yanmışta havalandırıyormuş gibi yaptım. 'Kızım iyi misin? Sıcak mıydı?' dedi annem telaşla sandalyesinden kalkarken. Aysel abla da endişeyle yerinden kalktı iyi olup olmadığımı sorarken tezgahtaki beze uzanıp masaya dökülen çayı sildi.

'Yok annem telaşlanma, çok sıcak değildi, üstümü değiştirip geleyim ben.' dedim ve cevap vermelerini beklemeden koşar adımlarla mutfağı terk ettim.

Allah'ım bu yalan için affet yarabbim. Gönlüme sızı olan beyden mesaj var mı diye bakmam gerek. Eteğimi tuta tuta odama adımladım. Tunahan cevap vermiş miydi, cevabı neydi çok merak ediyordum.

Kalbimi sızlatan bir hanım var derse de nasıl öğreneceğim hakkında hiçbir fikrim yok ama düşünmeden aniden karar verdiğim bu fikirde ani kararlar devam etme fikri şu anlık güzel bir plan gibi geliyordu.

Odama girip arkamdan hızlıca kapıyı kapattım ve öncelikli işimi üst değiştirmeyi aldım çünkü annem veya Aysel abla seslenirse hemen gidebilmeliydim.

Üstüme siyah, pileli bir etek ve üstüme ince turuncu renginde bir tshirt giyerek şarjının tam dolduğundan emin olduğum telefonu elime alarak ayaklarımı kalçamın altına alarak oturdum. Ekran aydınlanınca Kalp Sızım olarak kayıtlı kişiden beş yeni mesaj bildirimi görerek hemen üstüne tıkladım.

İsmiyle kaydetmek riskleri ortadan kaldırırdı ama benim telefonum ve rehberim olduğuna göre hayatımda ki yerine dair kaydetmek çok mantıklı geldiğinden ismini Kalp Sızım vermiştim.

Kalp Sızım: Hanımefendi, kimsiniz bilmiyorum. Numaramı nereden ve nasıl buldunuz bilmiyorum. (06.36)

Kalp Sızım: Bu sorularımı size yöneltmekte istemiyorum. (06.36)

Kalp Sızım: Hanımefendi, gönlünüzü sızlatmak istemem (06.37)

Kalp Sızım: Fakat gözümü perdeleyen, gönlümü kuşatan bir hanımefendi var. (06.37)

Kalp Sızım: Bu cevabım gönlünüzü yaralayacaksa özür dilemekten başka elimden bir şey gelmez olsa gerek. (06.38)

Heyecandan bulunan fakat tedirginlikten dudaklarımda gülümseme yerine tebessüm varken gördüğüm mesajlarla dudaklarımın minicik gerilmesine sebep olan tebessüm de ortadan kayboldu ve kayıtlı olduğu ismin hakkını verircesine göğsümü sızım sızım sızlatmayı başardı.

Kimdi gönlünü kuşatan gözlerine perde olan hanım çok merak ediyordum. Bir fütursuzluk daha yaparak kalbinde ki yer edinen hanımı sormaya karar verdim. Parmaklarım ekrandaki klavyenin üzerinde çocuk heyecanını anımsatır tarzda fakat yetişkin tedirginliğiyle hareket ederek mesaj yazmaya koyuldu.

Kalp Sızım: Hanımefendi, gönlünüzü sızlatmak istemem (06.37) (cevaplandı)

Aslı:: Allahtan yöneltmediğiniz beyefendi, çok teşekkür ediyorum. (08.13)

Aslı: Cevabınız kalbimi sızlattı, itiraf etmeliyim. ( 08.13)

Aslı: Fakat özür dileyerek size bir sorum daha olacak (08.13)

Aslı: Kalbinizi fetheden hanımefendi kimdir acaba? (08.13)

Aslı: Her gün namaz kılmak için gittiğiniz camiden birisi mi? (08.13)

Attığım mesajları kontrol ederken parmaklarımın beynimden bile hızlı çalıştığını tüm mesajları aynı dakika içinde göndermem bir kanıt olarak saymam gerektiğini söyleyerek kendimi bir tek ettim, durum içinde kendime motivasyon olacak minik noktalar bulmam şart gibi duruyordu. Ayrıca kaşla göz arası minikten trip atmayı da ihmal etmemiş olmama bir alkış alabilirdim sanırım, bilemiyorum.

Sormayacaksan yazma kardeşim değil mi ama? Aaaa!

Sohbet ekranda açık öylece beklerken kendi kendime motivemsi, gaza getirici iç konuşmam bitince yüzümün tamamen asılması kalbimin ise 'sızlıyorum ey Aslı!' diye göğüs kafesimi dövercesine atışını hissetmemin ekrana uzun uzun bakmama sebep oldu.

Yazdığım mesajlara bakarken direkt olarak camiden birisi mi diye sormam garip kaçacağını düşünerek panikle parmaklarım ekranda tekrar hareket ederek yeni bir mesaj yazıp attım.

Aslı: Ya da dükkanınızın olduğu mahalleden bir hanım mı? (08.17)

Aslı: Hanımefendiye kötü bir his besleyeceğimden sormuyorum, yanlış anlama lütfen. (08.18)

Aslı: Bir umut, belki o kişi benimdir. (08.18)

Son mesajı atmıştım ki adının altında son görüldüğü saat yerine çevrimiçi ardından da yazıyor... yazısını görünce panikleyerek uygulamadan çıkarak telefonu kilitleyip sanki elimde sıcak bir şey tutuyormuşçasına yatağa fırlattım.

Nefesim heyecan ve gerilimden hızlı hızlı atarken yataktan kalkıp oda da bir ileri bir geri gidip gelmeye başladım. Ellerimi nereye koyacağımı şaşırmış şekilde bir belime koyuyor bir kollarımı birbirine sarıyor arada bir de ovuşturuyordum. Sayısını bilmediğim kadar odanın içinde tur attığım anların birinde telefondan ilk bildirim sesi geldi, çok zaman geçmeden ardından üç tane daha geldikten sonra telefona hamle yapacakken annem seslendi.

'Aslı, kızım bize bir kahve yapar mısın?'

Annem, canım bi'tanem şuan sırası hiç mi hiç değil bir bilsen. 'Anne, sınıftan bir arkadaşım aradı onunla konuşuyorum, konuşmam bitince yapsam uygun olur mu?'

Kapımı aralayarak sadece kafamı çıkartıp içeriye doğru seslendikten sonra annemin uygundur demesi için birkaç saniye bekledikten sonra tekrara odamın kapısını kapatarak gerginlikten titreyen ellerimi birleştirip sıkarak telefonla bakışmaya koyuldum.

Aslı bir yola girdik, ya herro ya merro bakmak zorundasın o telefona. Hadi kızım göreyim seni, sen yaparsın!

Kendi kendimi gaza getirmem çok çabuk olmuş olmalı ki bağdaç kurarak yatağımın üzerine oturup yavaş davranırsam yine bakamayacağımdan korkarak telefonumu hızla elime alarak kilit ekranını açıp pat diye uygulamaya giriş yaptım.

Kalp Sızım: Kalbinizi sızlattığım için affedin.

Kalp Sızım: Fakat benim kalbim birisine ait.

Kalp Sızım: Kötülük yapacağınızı düşünmesem de

Kalp Sızım: Beni etkileyen hanımefendinin ismini vermek doğru gelmiyor bana.

Kalp Sızım: İsmini vermek kabalık olur gibime geliyor.

Kalp Sızım: İyi günler hanımefendi.

(görüldü)

Loading...
0%