12. Bölüm

                                 Arya

Bebeğimin cinsiyetini öğrendikten sonra aradan 1 saat geçmişti ve biz şuan ikramlardan biraz atıştırıyorduk. Bora’ya biraz mesafeli olmaya çalışsamda o bana dahada yaklaşıyordu bende enson boş verdim . Şimdi ise sohbet edip gülüyorduk “ ya bişey dicem hiç anlamadın dimi “ dedi parla gülerken “ valaha hiç anlamadım “ dedim tam gülüyordum ki kapının orda buraya doğru gelen bir kadın gördüm, kadın biraz daha yaklaşınca Annem olduğunu gördüm hemen ayağa kalkım “ A-anne!?” Dedim sesimde tedirginlik vardı , ben öyle diyince babam hemen arkaya döndü “ Lavinya..?!” Dedi benim gibi abim ise sinirle ve öfkeyle Anneme bakıyordu , ben hemen sandalyeyi kenara itim v biraz anneme doğru gitim karşımdaki kişi gerçektende Annem di “ Anne..” dedim tekrar o ise bana “ kızım” diye bilmişti canım yanmıştı annemin benim adımı bilmemesi benim çok kötü canımı yakmıştı Bora’nın beni bırakıp gitmesinden daha çok acıtmıştı, o sırada arkadan babam “ Arya gel buraya” demişti babama döndüğümde gözü kızarmış ve dolmuştu ona dikkatimi annem dağıtmıştı “ Aray…sözünü tutmuş .. adını arya koymuş!” Dedi annem hafif saçlarımı okşadı bende dayanamadım ve sarıldım oda sarıldı.

                                     🔆

Yine rüya görmüştüm ama bu sefer hem annemi hemde Bora’yı aynı yerde 2 gün önceki cinsiyet partisindeki yerde görmüştüm evet yine nedenmi çünkü kızımın cinsiyetini öğrenmeden bir gün önce kızım olacağını aynı zamanda Bora’nın geldiği görmüştüm ama olmamıştı şimdi ise annem ve Bora’yı aynı anda gördüm . Ellimi yüzümü yıkayıp mutfağa gitim ve abimi gördüm evet en azından rüyamdaki ki şey gerçekti bir’inci kızım ikin’ci abim ‘di ve bu yüzden çok mutluyum “ günaydınnn abişimm” dedim sarılarak “ danada günaydın bal porsuğu “ dedi Ateş

Sonra karnıma dokunup “ sanada günaydın peri kızı” dedi Ateş “ ona peri kızı diyorsun ben niye bal porsuğu’yum “ dedim kollarımı göğsümde birleşerek , abim bana yaklaştı ve saçımı okşadı “ çünkü küçükken sürekli bal yiyordun ve saçların hep dağınıktı abicim” dedi Ateş “ hata fotoğrafların bile vardı ama eski evde kaldı bir dahakine getiririm “ diyede ekledi Ateş . Abinle konuştuktan sonra hemen giyinme odasına gittim ve üstüme uzun kollu badi giydim ,altıma uzun hafif yırtmaçlı bir etek giydim ve son olarak bileğime kadar uzanan bir hırka giydim ve evden çıkıp arabama bindim sonrada kızların evine doğru yola çıktım. 1 saat sonra kızları alıp alışverişe gittik ve bebek mağazasına geldik “ kızlar bu çok güzel” dedi elindeki pembe patikleri göstererek umay “ yaaa çok tatlı” dedim ve elinden aldım sepete atım “ aşkım sakin olun ya “ dedi parla ama kafasını bir yere çevirdiği anda bebek kıyafetlerini görünce koşarak giti “ kızlarrr bunlar çok güzell hepsini alalım mı yiğenime he” dedi sevinç çığlıkları atarak Parla

Biz ise Umay’la kahkahalar atıyorduk…

                                    🔆

Yaklaşık 2,3 saatir alışveriş yapıyorduk şimdi ise arabaya bindik ve şarkı söylüyorduk …

“ Yeminler etsen

Allah biliyor desen

içini görüyorum

sana güvenmiyorum

Yağmur yağar ,diner

Gücenen varsa gider

Sebebim aynı

Sana güvenmiyorum “

Bu şarkıyı parla çok seviyordu oyüzden hep söylerdik , şimdi ise Umay’ın şarkısındaydı

“Yar yanımdan geçeyi

Selam bile vermeyi

Darlan yüreğum darlan

Giden geri gelmeyi

E vay beni vay bana

Ağlama beni ana

Soldi gitti gencligum

Yüregum yana yana”

Bu şarkıyı küçüken abimle birlikte söylüyorlardı o yüzden Umay’da bu şarkının farklı bir anlamı vardır . Şimdi sıra benim şarkıma gelmişti

“Mayın tarlasında

bir adam sevmişim aşk sanıp da

Soyunup korkusuzca

çırılçıplak kalmışım

Aşk filmlerinde olur ya

işte öyle sevmişim Sonunda

bedenim sağlam bulunmuş

yüreğim paramparça”

Bağıra bağıra şarkı söylemiştim, kendime gelmenin en kolay yoluydu çünkü….