@mavi_su8
|
Sabah ki olaydan sonra okulun geri kalanı sorunsuz geçmiş yürüyerek eve gelmiştim.
Annemle beraber akşam yemeği yemiş annem okulun nasıl geçtiğini sormuştu.
İyi geçti diyerek konuyu kapatmış odama çıkmıştım. Uykum olmadığı için çantamı hazırlayarak odamda bulunan küçük balkona çıktım.
Sokaktan gelen bağışlar ile gözlerimi sokak lambasının altında kavga eden grubu buldu. Ben daha ne olduğunu anlamadan olayın şoku ile kavgayı izliyordum.
Benim gibi diyer evinde oturan insanlarda camdan ya da balkondan onları izliyorlardı.
Ettikleri küfür ve yumruklar havada uçuşurken en sonunda polis gelerek olaya müdahale etti. Herkes dağılınca odama girerek ışığı kapattım.
Yatağıma girerek gözlerimi kapattım. Buraya geldim geleli normal şeyler yaşanmıyordu, nereye düştüm ben böyle.
***
Sabah uykulu uykulu geldiğim okulda insanların bu kadar enerjik olmalarına şaşırmıyor değildim.
Çıktığım merdivenlerini sonunda sınıfıma gitmek için adım attığım da çarpıştığım kişi ile ufak çaplı bir kafa travması geçirerek başım döndü.
Bu sefer ben çarpmadım. Sınıftan çıkan kişi hızla bana çarptı. Bir kişi daha laf ederse artık isyan bayrağını dikecektim.
Kafam hâlâ dönerken başımı kaldırmak dahi istemiyordum." Özür dilerim, bir şeyin var mı?"duyduğum endişeli ses ile biraz rahatladım. Erkekti. Bir kız vakası daha kaldıramazdım.
"Oğlum öyle bir çarptın ki kız nerden geldiğini şaşırdı" arka taraflardan gelen başka bir erkek sesi ile bana çarpan kişi," bence sen benimle ilgili konularda çeneni açarsan konuşmak için dilin olmaz kardeşim"
Öyle bir nefretle söylemişti ki istemsiz kafamı kaldırarak bana çarpan kişiye baktım. Öğretmenler masasına oturmuş ayak ayak üstüne atmış kumral saçlı kişiye bakıyordu.
Onun aksine o esmer gözleri açık kahfeydi. Ama karşısında ki kişiye bakarken alev çıkartıyordu resmen. İkisini de dün görmemiştim sınıfta.
Çocukla ne kadar yakın olduğumuzu fark ederek bir kaç adım geri gittim. Bunu fark ettiğini de gözleri beni buldu." İyi misin? Bilerek olmadı"
Pişmanlık ile söylediğinde gülümsedim. Sonunda yaptığı hatanın farkına varıp özür dileyen insan evlatları da vardı." Önemli değil, bir şeyim yok"dedim.
Sırama ilerleyerek oturdum. Yaren daha gelmemişti. Çantası vardı ama lavaboya ya da kantine gitti. Telefonuma gelen bildirim ile çıkartarak baktım.
Nil: sensiz okul çok kötüüü:( Asra: sen bir de bana sor Nil: alışa bildin mi? Nasıl geçiyor? Asra: ne sen sor ne ben söyliyim Nil: o kadar mı kötü? Asra: artık alıştım sayılır.
Dünden beri o kadar olay gördüm ki alışmamam imkansızdı. Sınıfa giren hoca ile herkes yerine geçerek oturdu. Ne ara sınıfa girdiğini bilmediğim Yaren yanımda değil de orta ikinci sırada oturuyordu. O zaman yanımda ki çanta kimindi?
Kapı tıklatılınca içeri bana çarpan çocuk girdi. "Kusura bakmayın hocam geç kaldım"
Matematik hocası," geç Asaf bir daha olmasın"diyerek masasına oturdu. Asaf yanımda durduğunda,"geçe bilirmiyim?"diye sordu.
Anında ayağa kalkarak çantamı aldım." Senin sıran olduğunu bilmiyordum"
Boş yer aradığım da bileğimden tutarak gitmeme engel oldu." Sorun değil, boş sıra yok burda otura bilirsin"
Elimi çekerek tekrar etrafa baktım ama boş yer yoktu. Matematik hocası da derse başlayınca oturdum. Tahtada yazanları not almaya başladığım da,"ismin ne?"diye soru geldi yan taraftan.
Ona baktığım da bir ayağını diğerine atmış geri yaslanarak bana bakıyordu. Önünde de bu dersen olduğuna şüpheli olduğum bir defter vardı.
"Asra"diyerek tekrar yazı yazmaya döndüm." Benim de Asaf"dedi sormadığım halde.
"Memnun oldum" kabalık olmasın diye konuştuğum da ona bakmıyor yazı yazıyordum.
Masaya eğilerek bir elini yüzüne dayandığını hissettim." Nerden geldin? Buralı değilsin"
Bir an elim duraksadı. O kadar belli mi oluyordu buralı olmadığım. Oysa hiç bir şey yapmıyor, kimseyle konuşmuyordum.
Bu sefer ona dönerek cevap verdim." Evet buralı değil, İzmirliyim" kaşları havalandı.
"Belli. Oranın kızları güzel derlerdi de inanmazdım" dediği sözlere kaşlarımı çatsam da o, hiç bir art niyet ile söylememiş aksine sıradan bir şeyden bahseder gibi düzdü sesi.
Sözlerine cevap vermedim. Zaten zil çaldı. O ayaklandığında geçeceğini anlayarak ayağa kalkarak ona yol verdim. Yerime oturduğum da,"istersen sen de gel"dedi ayakta durmuş bana bakan Asaf.
"Yok teşekkür ederim"diye reddettim. Şimdi onların erkek muhabbetine katılmayı hiç istemiyordum. Yanlız başıma da sap gibi gezmek istemezdim.
"Peki sen bilirsin"diyerek zorlanmadı ve gitti. Ben de deftere bir kaç bir şey karaladıktan sonra kafamı sıraya koyarak camdan dışarıyı izlemeye başladım.
Hayatımda yaşadığım en sıkıcı okul yılıydı. Umarım bu dönem çabuk geçerdi. Yoksa her günümün böyle geçtiğini hayal etmek bile istemiyordum.
"Asra" birinin bana seslendiğini duydum ama gözlerimi açamadım. Şuan uykumun en tatlı yerindeydim. Kimse bana dokunmasa olmaz mıydı?
Birinin atladığını sıranın salladığını duydum. Kafamı uykulu mahmurluğu kaldırmak istediğim de,"uyu ders boş, edebiyat hocası izinliymiş"dediğini duyduğumda sanki dünyanın en iyi haberini almış gibi sevindim ve hemen kafamı geri koyarak uyudum.
Uykuya dalacağım da en son hatırladığım omuzlarıma konulan ağırlıktı gerisi karanlık.
|
0% |