3. Bölüm

3. Bölüm: Bittiği an baştan başla

Mavi duygu
mavi_su8

Yatağımda oturmuş daha bu ay Birce'yle benim onu öptüğüm onun önde yeni çıkmış iki dişini göstererek güldüğü fotoğrafa bakıyordum.

 

Kaç saat geçmiş, akrepin yelkovanı kovalaması hız kesmeden devam etmiş ancak hala bir haber gelmemişti.

 

Yüzümdeki gözyaşlarım kuruyarak yüzümü gergin hale getirmişti. Ruhum bedenimden ayrılmış gibi tepkisiz odamda tek başıma yatağımın üzerinde oturuyordum.

 

Birce'nin nasıl olduğunu öğrenmeden delirecek gibi oluyordum. İçimden Allah'ım n'olur kötü bir durumda olmasın diye dua ediyordum. Kimin eline düştüğünü, ne istediklerini, ona ne yapacaklarını bilmiyorduk. Saatlerdir ondan gelecek en ufak habere muhtaçtık adeta.

 

Kafamda dönen bin bir senaryo ile gözyaşlarım yeniden art arda akmaya başladı. Ben daha gözyaşlarımı silemeden telefonuma gelen bildirim ile irkildim.

 

O kadar beklemiyordum ki; kimden geldiğine dair en ufak bir fikrim yoktu. Hızla elime alarak bilinmeyen numaradan gelen mesaja tıkladım.

 

05** *** ** **

Fotoğraf

Kardeşini almak istiyorsan attığım konuma gel. Eğer bir kişiye haber verirsen ikinci şansı vermem kardeşini unut.

 

Gözlerim iri iri açılırken telefonu tutan ellerim titredi. Kirpiklerime takılı olan gözyaşı telefonun ekranına düşerken boş boş telefona bakıyordum.

 

Düşünmeye vaktimin olmadığı bilinciyle önünü arkasını düşünmeden elimin tersi ile gözlerimi silerek direk yataktan kalktım.

 

Dolabıma geçerek her türlü olaya hazırlıklı olmak için siyah pantolon ve kazak giyerek aşağı indim. Babam ayakta telefonla konuşurken Aysun anne koltukta merakla ondan gelecek haberi bekliyordu. Babam Aysun anneye dönerek başını iki yana salladı zorlukla.

 

Aysun annenin bütün umutları yerle bir olmuş gibi tekrar ağlamaya başladı. Onlar beni görmeden hızla salondan çıkarak kendimi dışarı attım.

 

Hızla ana caddeye yürürken bulduğum ilk taksiye bindim. Konumu açarak taksiciye gösterdiğim de başını sallayarak arabayı sürmeye başladı.

 

Geçen yarım saatin sonunda gözlerim dışarıda olsa da aklım başka yerde olduğu için ağaçlık bir alana geldiğimizi fark etmedim. Tedirginlik tüm benliğimi sarınca taksiciye çevirdim gözlerimi.

 

"Abla burası"diyerek iki katlı görmediğim evi gösterdi. Başımı sallayarak ücreti ödeyerek taksiden indim. Taksici hızla uzaklaşırken iki katlı evin etrafında ki takım elbiseli adamlar dikkatimi çekti.

 

Umursamadım. Benim küçük meleğim saatlerdir onların arasında yanlızken düşüneceğim en son şey kendimdi. Bir saniye bile beklemeden evin bahçesine girdim.

 

Karşımda duran takım elbiseli adam beni durdunucu olduğum yerde bekledim. Kulağında ki kulaklıkta biriyle konuşuyor olacak ki," bu taraftan" diyerek beni yönlendirmeye başladı.

 

Evin kocaman salonuna girdiğimizde gözlerim Birce'yi görme umuduyla etrafta gecdirdim ama hiçbir iz yoktu. Beni getiren adam dışarı çıkarken salonda tek başıma kaldım.

 

Merdivenlerden inen siyah gömlekli, buz gibi bakışlarıyla beni izleyen adamı görmem ile,"kardeşim nerde!"diye konuştum tahamülsüzca.

 

Onun bir an önce iyi olduğunu görmeye ihtiyacım vardı. Ben ona konuşmamışım gibi koltuklarından birine oturarak sinirli ve boş bakışlarla,"otur"dedi karşısında ki koltuğu göstererek.

 

"Oturmaya değil kardeşimi görmeye geldim"dedim dişlerimin arasında. Burun kemerini sıkarak sakin olmaya çalışır gibi bir hali vardı." Dediklerimi yapmazsan kardeşini biraz zor görürsün. Bu yüzden sözlerimi ikiletmek yerine harfiyen yerine getir"

 

Haklılığı karşısında derince yutkundum. Ona karşı çıkabilme gibi bir lüksüm yoktu. Ağır adımlarla karşısına oturarak gözlerimi ona diktim.

 

Gözlerini ağır ağır bana dikerken siyah irislerinin arasında bana tahammül edemiyormuş gibi bir ifade vardı. İlk defa beni gören birisinin bunu düşünmesi, kuruntu gibi gelirken bana üzerinde fazla durmadım.

 

"Konuyu fazla uzatmayacağım"diye söze başladı." Şunu bil ki hayatım boyunca sizden neferet ettim"yüzümdeki mimikleri görmek ister gibi duraksadı. Kaşlarım son sözleri ile hızla çatılırken bizi tanımayan bu adam için neferet etmesi saçmalıktı.

 

"Ama benimle evlenmek zorundasın" son sözleri ile düşünceli bakışlarım hızla yüzüne çıkarken gözlerim iri iri açılmış ne dediğini bilmeyen adama bakıyordum.

 

Alelade bir şeyden bahseder gibi yüzünde mimik, sesinde duygu değişimi olmadı. Bununla beraber hızla ayağa kalkarken,"ne sanıyorsun kendini!"diye bağırdım." Seninle asla evlenmem!"

 

Arkamı dönüp bu lanet yerden gitmek istediğim de sözleri ile ayaklarım yere çivilenmiş bir adım daha atamamıştı." Kardeşin iki saat sonra Amerika'ya yeni ailesinin yanına uçuyor"dedi." Bir daha geri dönmemek üzere"

 

Son sözleri beynimde yankı yaparken bir adım daha atmaya güç bulamadım. Ne gidebildim ne dönebildim. Adeta Arafat'ta kaldım. Şu dakikadan sonra gitmem imkansızdı zaten. Ama kalmak cehennem azabı olurdu.

 

Birce'nin sonsuza kadar gitme düşüncesi, hem daha yeni yeni isimlerimizi söylemeye başlaması... Orda başkasını ailesi olarak bilmesi düşüncesi yarım saniyede delirmeme yetti de arttı bile.

 

Sıktığım yumruklarim ve öfke saçan dolmuş gözlerimi ona çevirerek,"neden"diye sorabildim, güçlü çıkmasına zorladığım sesim ile.

 

"Bu seni ilgilendirmez"dedi kestirip atarak." Kabul ediyor musun etmiyor musun?"diye sordu saatine bakarak. Onun vaktin çalıyormuşum gibi davranıyordu ama beni zorladığı şey ile hayatımı çalacağından haberi yoktu.

 

Ağzıma gelmek için çırpınan tüm kelimeleri zorlukla yutarak,"tamam"dedim. İlerisini düşünemedim. Tek düşündüğüm kardeşime sağ salim kavuşmaktı. Gerisini sonra düşünecektim. Ama asla bu adama boyun eğmeyecektim.

 

Son söylediğim kelimemden sonra ne ara - kabul edeceğime eminmiş gibi- nikah memuru geldi şahitler bulundu ve yarım saat içinde nikahımız kıyıldı anlamadım.

 

Düşünmem gereken şey kimlik bilgilerimi ve gerekli evrakları nerden bulduklarıyken aklıma getirmeden kardeşime odaklandım. Bunların hiç bir önemi yoktu belli ki daha önceden planlıydı.

 

Nihah memeuru evlilik cüzdanını naikah masasında ismini öğrendiğim Gerçek Karasal'a vererek gittiğinde ona dönerek,"istediğin oldu kardeşim nerde"diye sordum.

 

Ellerini cebine koyarak rahat bir şeklide baktı bana. " Sakin ol karıcım"dedi son kelimeyi bastırarak." Evinde"

 

Lütfen buraya kadar okuduysanız beğenmeyi unutmayın:) 🫀🥰

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 22.09.2024 15:14 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...