"Birinin yanında olmak için bedene ihtiyacın yoktur Çağla, birine varlığınla bile kendini hissettirebilirsin."

Aydakiçiçek: Bilmem.

Aydakiçiçek: Ama her genç kız gibi bende evlenmeyi isterim.

Aydakiçiçek: Tabii kimle olduğu da önemli.

Gizliçocuk: Sizin o güzel parmaklarınız ne güzel şeyler yazıyor öyle Çağla Hanım?

Aydakiçiçek: Evlenmeyi istiyorum derken seni kastetmemiştim nsnsjhsjbhsb

En azından beni tanıdığından ötürü şu anda daha üzerinden beş dakika bile geçmemiş olan konunun yönünü değiştirmeye çalıştığımı anlamayacaktı.

Gizliçocuk: Peki Çağla Hanım, burada benim gibi ultra yakışıklı, süper zeki, beş dil bilen, en az dört müzik aletini çalmayı bilen ve okul birincisi ben dururken, benden daha iyi kim ile evleneceksiniz?

Güzel soruydu ve benim buna bir cevabım yoktu.

Aydakiçiçek: Bilmem bulurum birini.

Aydakiçiçek: Bakıyorum da Gizli Bey, bugün pek bir egolu ve kendinizi beğenmişsiniz.

Gizliçocuk: Ben kendini beğenmiş değilim, sadece özelliklerimi saydım.

Gizliçocuk: Hem meyve mi ya bu?

Gizliçocuk: En parlak ve güzelini mi bulacaksın manavdan sbbsbsbsbbs.

Aydakiçiçek: Espri miydi bu şimdi?

Aydakiçiçek: Güleyim de boşa gitmesin.

Ona dediğimin aksine, dudaklarımı birbirine bastırıp, başımı sallamakla yetindim. Rüzgar yüzünden önüme gelen saçlarımı alelacele kulağımın arkasına sıkıştırıverdim. Durağa geldiğimde, bugün işe bir saat geç gideceğim için durakta tek tük insan vardı. Bu yüzden de boş yer bulup oturabilmiştim.

Gizliçocuk: Gül tabii.

Gizliçocuk: Gülüşün bir güneşten daha parlak ve güzel sillage.

Gizliçocuk: Hem sana gülmek çok yakışıyor.

Aydakiçiçek: Ben hiç gülmem ki, sen beni nerede gülerken gördün.

Gizliçocuk: Şu anda güldüğünü görebiliyor ve hissedebiliyorum.

Güldüğümü fark ettiğimde, gülüşüm yüzümde soldu. Etrafta dolanan gözlerim onu arıyordu.

Aydakiçiçek: Yanımda mısın?

Gizliçocuk: Bilmem.

Aydakiçiçek: Gizli!

Gizliçocuk: Birinin yanında olmak için bedene ihtiyacın yoktur Çağla, birine varlığınla bile kendini hissettirebilirsin.

Evet, o bunu çok güzel bir şekilde başarabiliyordu. Benim yanımda olmasa da ben onun sıcaklığını yanı başımda hissediyordum. Bunu ona söyleyemezdim.

Aydakiçiçek: Otobüs geldi, sonra konuşuruz.

Oysaki otobüs gelmemişti ama bu, ona kullanabileceğim güzel bir bahane idi.