Yeni Üyelik
13.
Bölüm

Bölüm: 13

@mavii_nehir

 

 

 

İYİ OKUMALAR

 

 

 

13.Bölüm

 

 

 

Miraç’ın Anlatımıyla:

Ellerimle oynarken bir el görüş açıma girdi, ardından tuna elime dokundu. Yavaşça ellerimi ayırıp ellerimi sıkıca tuttu. Başımı kaldırdığımda tuna'nın bana buruk bir tebessüm ile baktığını gördüm "sizin deli olduğunuza inanmıyorum" Deli olmadığımızı biliyordu. İlk defa birisi bize inanıyordu

bunun nasıl bir his olduğunu bilemezlerdi. tüm dünya size inanmazken birinin size inanıyorum demesi dünyada ki en güzel şeydi

"siz deli değilsiniz. İstersen testte yaparız ama sonuç ne olursa olsun sizi bir daha yanımdan ayırmayacağım" Bizi bırakmayacaktı. Bu... bu çok büyük bir sözdü

İlk defa Miray dışında birisine inanmak istemiştim

İlk defa Miray dışında birisine güvenmek istemiştim

"biz deli değiliz... yalan o yemin ederim yalan" Ağzımdan çıkan kelimeler benim kontrolüm dışındaydı

"biliyorum,siz deli değilsiniz" Parmakları ile beni sakinleştirmek için parmaklarımı okşuyordu "peki neden" merak ettiğini biliyordum "o rapor neden var"

Ona anlatmalı mıydım?

Buna hazır mıydım? Bilmiyorum.

İçeriden gelen ağlama sesini duymam ile hızla ayağa kalktım. Bu ses miray'ın sesiydi. Odaya girdiğimde yatakta kıvranarak yattığını gördüm

Kabus görüyordu. Hemen yanına gidip ona sıkıca sarıldım. Tunayla göz göze geldiğimizde endişe ve korku ile bize baktığını gördüm. Onu umursamadan Kollarımı miray'ın minik bedenine sardım ve kulağına onu sakinleştirecek sözler söylemeye başladım

"geçti meleğim ben yanındayım"saçlarından öptüm. kendine gelmesi lazımdı "uyan hadi güzelim kabus görüyorsun" korkuyla yastığı sıkıca tuttu. "kimse sana zarar veremez sadece kabus görüyorsun bebeğim"

 

 

 

Miray’ın Anlatımıyla;

Bileğimde zincirler vardı. bakışlarımı hafif çevirdiğimde babamı gördüm. Tam üstümdeydi. Yine bana dokunuyordu. Yine bana tecavüz ediyordu Bağırmak hareket etmek ondan kurtulmak istedim ama olmadı.

Bir süre sonra babam üstümden kalktı. Bedenim yine kirlenmişti. Ruhum tekrar ölmüştü

Başımı hafif sağa çevirdiğimde yerde yatan birini gördüm. Yerde bir sürü kan vardı. görüşüm netleştiğinde yatan kişinin miraç olduğunu gördüm.

Hareketsiz bir şekilde yatıyordu. Karnından kanlar akıyordu. O gün ki gibiydi.

Babam pantolonunu giydikten sonra miraç'ın yanına gitti. ağzım açıktı bir şeyler söylüyordum ama sesimi duyamıyordum

Ellerini miraç'ın boynuna götürdü

"demiştim sana onun ölümünün tek nedeni sen olacaksın demiştim bak beğendin mi yaptığını"

Başımı hayır anlamında salladım

"ben bir şey yapmadım lütfen baba yardım et ona yalvarırım"

"o ölecek ben sadece işini hızlandıracağım"

Elinde bir silah gördüm. Miraç'a tuttu ve tek el ateş ettiğinde boğazımdan bir çığlık firar etti

 

 

 

Tuna’nın Anlatımıyla;

Miray sıçrayarak uyandığında miraç hızla ona sarıldı.

Ne oluyordu? O gördüğü rüyada ne vardı? neden deli raporları vardı?

Kulağıma miraç'ın sözleri geldi

"geçti ay ışığım buradasın buradayım birlikteyiz iyiyiz kimse bize zarar veremez"

Kimse bize zarar veremez mi? Birisi onlara zarar mı vermişti. Birisi benim kardeşlerime zarar mı vermişti

Aklıma eski evleri geldi. O evde onlara bir şey mi olmuştu. aileleri onlara bir şey mi yapmıştı

Aklıma bir sürü sahne geliyordu. Delirecek gibi hissediyordum

Odayı Miray'ın hıçkırıkları sarıyordu ben sadece orada durmuş onları izliyordum. Bir süre sonra Miray başını kaldırdı ve miraç'a baktı. Sonra onu hızla itip yatağın en ucuna kaçtı.

Miraç şokla ona bakıyordu. Böyle bir şeyi neden yaptığına ikimizde anlam veremedik

"Miray ne oluyor?"

Miray omuzlarını silkti ve ağlamaya devam etti.

"ay ışığım lütfen konuş benimle anlat ne gördüğünü lütfen Miray"

Miray tepki vermedi. Miraç'ın gözlerinin dolduğunu hissettim. O an gelen cesaretle yanına gidip ona sıkıca sarıldım.

Belki itecekti. Belki kızacaktı ama o an birine ihtiyacı olduğunu hissetmiştim.

Beklediğim gibi bir şey olmamıştı. Miraç sarılmamı ters karşılamamıştı. Aksine bana sıkıca sarılmıştı. Yanına oturup onu kendime çektim. Küçük bir çocuk gibiydi.

Çok güzel kokuyordu. Portakal bahçesi gibi kokuyordu. Burnumu saçlarına götürüp kokusunu içime çektim.

Buna hakkım yoktu. Ona göre ben onun hiçbir şeyiydim ama o benim kardeşimdi

Başımı miray'a çevirdiğimde bize bakıyordu. Gözlerinden akan yaşlar artmıştı. ikiside küçük birer çocuktu. Neler yaşadılar bilmiyorum ama ikisininde birine ihtiyacı vardı

Miray çekingen birisi olduğu için yavaşça kolumu açtım

"sarılmak istersen sarılabiliriz... kızmam"

Son söylediğim fısıltıdan farksız çıkmıştı. yutkunamamıştım. Onlar buradayken öğrendiğim bir şey varsa o da miray'ın insanların ona kızacağını düşünmesiydi. Miray yavaşça bana yaklaşıp sarıldı.

O an dünyanın en mutlu insanı ben olabilirdim. İki kardeşimde kollarımdaydı. İkisine de sarılıyordum

"kurtaracağım. Söz veriyorum sizi kurtaracağım... nerede kaldıysanız kaç yaşında kaldıysanız sizi kurtaracağım... artık abiniz yanınızda siz istemeseniz de ben hep bir adım arkanızda olacağım"

İkizler uyumuştu. İkisi de bana sarılı bir şekilde ağlayarak uyumuştu. Onları uyandırmamaya dikkat ederek yatağa yatırdım. O sırada dikkatimi miray'ın boynu çekti.

Morarmıştı. Parmaklarımla yavaşça boynuna dokundum. En az bir iki günlüktü. Sonra bilekleri dikkatimi çekti. Hep sweatinin içinde duran bilekleri hafif açılmıştı ve sargı bezleri vardı.

Nefes alamadığımı hissettim. Daha iyi incelediğimde boynunda birden fazla morluk olduğunu gördüm. Gözümden yaşlar düşmeye başladı hızla Üşümemeleri için üstlerini örtüp odadan çıktım.

İçimde büyük bir acı vardı. Neler yaşadıklarını bilmemek çok kötüydü. Yaralarını saramamak çok kötüydü. Ama bir adım atmıştık. Bana sarılmışlardı.

Peki o yaralar. O morluklar onlar niyeydi

odama gidip başımı ellerimin arasına aldım. aklımdan binlerce ihtimal geçiyordu. başım çatlayacak gibi ağrımaya başlamıştı. daha fazla odada durursam delirecekmiş gibi hissettim, odamdan çıkıp aşağıya indim. yemek saati gelmişti. Yemek odasına geldiğimde herkesin oturmuş bizi beklediğini gördüm

"tuna ikizleri çağır hadi" oğuz abimin uzun zaman sonra ilk defa gözlerinin parladığını görüyordum.

"onlar uyuyorlar anne sonra yerler" Yerime oturduğumda oğuz abim bana baktı

"niye bu saate uyuyorlar hastalar mı?"

"hayır" kabus gördüğünü söyleyip kimseyi üzmek istemiyordum. abim bir süre gözlerimin içine baktıktan sonra başını sallayıp yemeğine döndü

bu bakışı biliyordum biraz sonra ikizlere büyük bir tepsi hazırlayacaktı, kesinlikle emindim.

sessiz geçen yemeğin ardından biraz televizyon izleyip odalara dağıldık. Yatağa yattığımda aklıma ikizlerin bana sarılışları geldiğinde gülümseyerek gözlerimi kapattım

 

SON 

Loading...
0%