@mavii_nehir
|
İYİ OKUMALARRR
19.Bölüm
Yazar’ın Anlatımıyla: Oğuz ve tuna kardeşlerini görünce hızla yanlarına gittiler. Oğuz elini kaldırdığı an miraç bir adım geriye kaçtı. Bakışlarını yere indirmişti. Oğuz ilk başta anlamasa da sonradan ona bir şey yapacağını düşündüğü için kaçtığını anladı "sakin ol bir şey yapmayacağım sadece yüzüne bakacağım" Miraç bakışların kaldırıp ona baktı.
Miraç’ın Anlatımıyla: Gerçekten bir şey yapmayacak mıydı? Kalbim korku ile çarpıyordu. Gözlerinde şefkati gördüm, Tedirginliği gördüm. "bakabilir miyim?" Sormuştu, Canımı yakmamak için korkmamam için benden izin almıştı. Bu aile beni gerçekten çok şaşırtıyordu. Başımı evet anlamında salladığımda tebessüm edip eliyle yavaşça yaralarıma dokundu "hastaneye gidip dikiş atalım" etrafa baktı, ardından yeniden bana döndü "Miray nerede" Miray onu unutmuştum. Tam ağzımı açacakken deniz konuştu "sınıfta abi onun yanına gitsen iyi olur etkilendi gibi" Tuna başını salladıktan sonra bana baktı. "ilaçları benim çantamda kriz geçirmesin" "merak etme" Tuna odadan çıktığında oğuz deniz'in yaralarına baktı. Daha sonra müdür'e ve diğer kişilere baktı. Gözlerinde ki öfke çok bariz belliydi "kardeşlerimin bu yüzünün hali ne" Emin olun bağırsaydı daha az korkardım. "her şeyi sizin o sapık kardeşleriniz başlatmış" Kavga ettiğimiz kişilerin yanında olan 40-50 yaşında ki adamın konuşması ile ona döndüm. Ne saçmalıyordu bu adam. Deniz'e baktığımda başını eğmiş dudağını ısırıyordu. Anlaşılan o çocuğun söylediği şeyi kimse bilmiyordu "siz kimin kardeşine sapık diyorsunuz" "deniz'in neler yaptığı malum onu hala neden okuldan atmadığınızı anlamıyorum müdür bey" "beyler sakin olun konumuz önce ki olaylar değil bugün ki kavga... Anlatın bakalım neden kavga ettiniz" İkimizde sessizce dururken karşıda ki çocuk konuşmaya başladı "biz bu sapığı sınıfımızda istemediğimizi söylediğimizde bizimle kavga etti" "onu kışkırtan kimdi acaba" Sesim beklemediğim bir şekilde gür ve kendinden emin çıkmıştı. Deniz başını hızla kaldırıp bana baktı. Aynı şekilde oğuz'da bakıyordu. Onun bakışlarında ne olduğunu anlamaya çalışan bir bakış vardı "sen anlat bakalım miraç" Derin bir nefes alıp her şeyi anlatmaya başladım. "okulu bilmediğimiz için deniz bizi sınıftan almaya gelmişti çocuk bir anda denize kafa atınca gerisi geldi" Tabi ki birçok şeyi çarpıtmıştım... Deniz ailesine bu olayı anlatmadığını düşünüyordum. Bana minnetle baktığına göre düşündüğüm şey doğruydu "onun sapık olduğunu herkes biliyor" "bir iki kişinin lafıyla hareket etmen ne kadar doğru... Müdür bey öyle bir şey yok" Neden deniz'i koruduğumu bilmiyordum, içimden bir his onu korumam gerektiğini söylemişti Oğuz bize gülümseyerek bakıyordu yavaşça müdüre döndü ve konuştu "öğrenciler birbirlerinden özür dileyip bu durumu halledebilirler. Ceza işlerini siz halledersiniz şimdi izin verirseniz kardeşlerimin yaralarını kontrol etmem lazım" Ayağa kalktı ve bizi omzumuzdan tutup odadan çıkardı. Odadan çıktığımız an kenara geçip bizi önüne aldı. Burada mı kızacaktı Gözlerimi korkuyla kaçırdım. Elini yavaşça omzuma koyduğunda irkilmiştim "korkma, Ne sana ne de deniz'e kızmayacağım. Birbirinizi korumanız güzel bir şey ama bir dahakine daha az hasar alın" "gerçekten kızmayacak mısın?" "gerçekten kızmayacağım" Daha sonra deniz'e döndü "neden kavga ettiğinizi gerçek sebeplerle evde anlatacaksın... Ama kardeşlerini koruduğun için bilgisayarına el koymayacağım" Deniz sevinçle ona sarıldığında bende gülümseyerek baktım. İmrenmiş olabilirdim. Deniz bana dönüp kolunu açtı "gel" Şaşırarak ona baktığımda kolumdan tutup kendine çekti ve sıkıca sarıldı. Güzel bir histi. Abimin bana sarılması çok güzel bir histi. Ondan ayrıldığımda birlikte aşağıya indik. Tuna Miray'la birlikte arabada olduğuna dair bir mesaj atmıştı. Arabanın yanına geldiğimizde şaşkınlıkla tuna ve Miray'a baktım. Şaşırdığım konu Miray'ın gülümseyerek tunaya bakmasıydı...
Miray’ın Anlatımıyla: Sınıfta ki herkes bana bakmaya devam ediyordu. Kendimi çok gergin hissediyordum. Başım dönüyordu. Ellerim titriyordu. Bir hışımla içeriye giren Tuna'ya baktım. Beni görünce koşarak yanıma geldi. Ellerimi avucunun içine aldı. Ellerimin titremesini durdurmaya çalışıyordu. "buradayım güzelim abin yanında... Korkma kimse sana zarar veremez, şimdi eve gideceğiz tamam mı?" Bir şey dememi beklemeden eşyalarımızı toplamaya başladı. Miraç'ın çantasını eline alıp ön tarafın açıp ilaçlarımı çıkardı. Hızlıca ilacı ağzıma koydu ve yutmamı sağladı. Ayağa kalktığımda yerin ayaklarımdan kaydığını hissettiğim için hızla tunanın koluna tutundum. Endişe ile bana bakıyordu "iyi misin? Kucağıma almama izin verir misin?" Başımı evet anlamında salladığımda beni hızla kucağına aldı ve sınıftan çıkardı. Hem utanıyordum hem de korkuyordum. Okul hayal ettiğim gibi çıkmamıştı. Okulu hiç sevmemiştim Tuna beni okuldan çıkardığında ona baktım "merak etme miraçlar iyi birazdan gelirler" Arabanın arka kapısını açıp beni oturttu. Ön taraftan su alıp yanıma geldi. Önümde diz çöküp eline biraz su döktü ve yüzümü yıkadı Bu hareketi içimde kelebekler uçuşmasına neden olmuştu. "titremen durdu" Dediğinde ellerime baktım. Miraç dışında birisi ilk defa titrememi durdurmuştu. "ne olduğunu bana anlatmak ister misin? Size bir şey mi dediler" Başımı yere eğdim. Cevap vermek istemiyordum "pekâlâ, Okulu sevdin mi?" Başımı hayır anlamında salladım "bende sevmezdim bana çok benziyorsun" Ona baktım. Birisine benzetilmek küçükken çok istemiştim aileden birine benzetilmeyi "miraç'ta oğuz abime benziyor, Onun gibi fevri korumacı" Konuşmak istedim ama konuşamadım... Şuan konuşmayı çok istemiştim. Tuna telefonunu bana verip not bölümünü açtı. Beni anlıyordu... Beni gerçekten anlıyordu. Telefona 'deniz?' yazdım. Tuna buna karşı güldü "valla o daha büyümemiş bir çocuk olduğu için o size benziyor olabilir" Bu dediğine gülümsedim... Ben ilk defa başka birinin yanında gülümsemiştim. Tuna benim gülümsememi görünce şaşkınca bana baktı. "s-sen gülümsedin” gözleri her kelimesinde büyüyordu sanki “Bana gülümsedin,İlk bana gülümsedin. Abimi kudurtacağım" İnsanlar için küçük bir gülümseme bizim için dünyanın en büyük şeyiydi. Diğerlerinin bize geldiğini gördüğümde hızla yerimden kalktım. Tuna baktığım yere bakınca geri çekildi bende koşarak miraç'a sarıldım. O da ellerini belime sardı. Başını boynuma gömdü. "iyi misin bebeğim" Başımı evet anlamında salladım ama onu bırakmadım "korktun mu?" "çok" Fısıldayarak konuştuğumda beni kendinden ayırdı ve bana baktı "bak iyiyim bir şey olmadı" Bakışlarım oğuz ve deniz'e döndü. Kızmışlar mıydı? Bize ceza verirler miydi? Miraç çenemden tutup kendini bana çevirdi. "kızmadılar" gülümseyerek gözlerimin içine bakıyordu "Cezada vermeyecekler, Okula devam edebileceğiz korkma, Onlar gibi değiller" Gülümsedim. Onlar gibi değillerdi demi? "açıktınız mı? Birlikte güzel bir yemeğe gidelim mi?" Oğuz'un sorusu ile ona baktık. "evet abi gidelim zaten o p*çler yüzünden öğlen yemeği de yiyemedim" Tuna elini kaldırdığında bize baktı ve elini geri indirdi. "kızın yanında küfür etme lan p*şt" "ikinizde kapayın çenenizi ve arabaya binin" Oğuz'un lafı ile deniz ve tuna arabaya bindi. Miraç'da bindiğinde oğuz arabanın kapısını tuttu "buyurun hanımefendi" Bu hareketi gözlerimin gülmesine neden oldu. Arabaya bindiğimde kapıyı kapattı ve ön tarafa oturdu ve arabayı çalıştırdı SON
Nasıldı? |
0% |