@mavii_nehir
|
İYİ OKUMALAR
23.Bölüm
Miraç’ın Anlatımıyla: Anlatmalıydım... bunu yapabilirdim. Ona her şeyi anlatabilirdim. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım "sırtımda ki izlerin nedeni o adam" Gözlerinde saf nefreti, öfkeyi gördüm "aslında bana çok dokunmazdı. Sadece miray'ı korumak istediğimde döverdi. miray'ı... onu ise bulduğu her fırsatta. En ufak bir şeyde döverdi... onu kurtarmaya çalışırdım ama başaramazdım. Miray yine de vazgeçmezdi. Babamızın onu seveceğini düşünürdü. Onunda sevgisini böyle gösterdiğini söylerdi. Yıllarca bekledi... kaç kere kaçmaya o evden kurtulmaya çalıştım ama Miray gitmek istemedi. Keşke onu dinlemeseydim" Bacağımı titretmeye başlamıştım "zamanla Miray onu sevmeyeceğini kabullendi. Kaçtık. Bir sürü kez polise gittik ama o önceden önlemini almış. Bize... sahte deli raporu çıkardı. Biz gerçekten deli değiliz. Yalandan o" Gülümsemeye çalıştı ama gözyaşları buna izin vermiyordu. elimi tuttu. Yanımda olduğunu göstermeye çalıştı. "biliyorum. siz deli değilsiniz. Bunu düzelteceğiz... m-miraya başka bir şey yaptı mı?" Son söylediğini çok zor söylediğini görebiliyordum Yapmıştı. O adam en çok miray'a acı çektirmişti " küçüklüğünden beri onu taciz ediyordu. B-bir gün miray'a artık büyüdüğünü söyledi v-ve onu evin alt katında ki bodruma götürdü. O-orada ona... ona tecavüz etti." Yutkunamadığımı hissettim. Geçmişte oluşmuş bütün yaralarımın açıldığını kanadığını hissettim. Ellerim titriyordu. Kriz geçirmek üzereydim. Oğuz’un Anlatımıyla: Doğruydu. Hastanede denilenler doğruydu. O şerefsiz benim kardeşime dokunmuştu. Onun ruhunu öldürmüştü. Ya şimdi ki çocuklarına da yaparsa... buna izin vermem. Gerekirse onları tekrar eve alırım ama buna izin vermem Miraç'a baktığımda titremeye başladığını gördüm. Kriz geçirmek üzereydi. İlaç'a başvurmak istemiyordum. İlaçların onu daha kötü yapacağını bir süre sonra onlara bağımlı olacağını biliyordum Ellerimi yanaklarına koydum ve bana bakmasını sağladım "miraç bana bak... derin derin nefesler al. Kriz geçirmeni istemeyiz demi? Sakin ol" Onu kendime çekip sıkıca sarıldım. Yavaşça saçlarını okşamaya başladım. kriz geçirmek üzereyken beni sakinleştiren en iyi şey yavaş hareket etmekti. Sessizlik ona hiç iyi gelmeyecekti. Daha çok krize sürükleneceğini bildiğimden konuşmaya başladım "geçti, bundan sonra o adam size zarar veremeyecek... kimseye zarar veremeyecek. Cezasını çekecek. Bundan sonra yalnız değilsiniz. Bir aileniz olacak. Ben sizin aileniz olacağım. Annem sizin aileniz olacak. Kardeşlerim. Bundan sonra yalnız olmayacaksınız. Tüm yaralarınızı kapatacağız. İzleri sileceğiz" Titremesi azalmaya başladı ve biraz sonra durdu. Başarmıştı. Kriz geçirmemişti. Başını kaldırıp bana baktı. "siz benim ailem oldunuz zaten" İçimde ki mutluluğu hiçbir şekilde anlatamazdım. B-bu çok farklı bir histi. Çok farklı bir mutluluktu.
Miray’ın Anlatımıyla: Tuna abi geldikten sonra oğuz abi içeri girmişti. "ne yapıyorsun minik kuş" söylediği kelime ile gülümsedim. "oğuz abi aldı, zevkliymiş" yanıma oturduktan sonra geldiğinde fark etmediğim kutuyu verdi. neydi ki bu, büyük bir şeye benziyordu. "aç hadi çiçeğim" şaşkınca ona baktım. farkında olmadan bana ilk hediyemi veriyordu. heyecanla açtığımda içinden açık pembe ve mor karışımı fotoğraf makinesi çıktı. heyecanla ona baktım. "dün kameraya heyecanla bakınca almak istedim, beğendin mi?" heyecanla başımı sallayıp kollarımı boynuna doladım. bu benim hayatımda aldığım en güzel hediyeydi. gülerek kollarını belime doladı. "hadi gel bakalım" beni kendine çekti, göğsüne yaslanmamı sağladıktan sonra fotoğraf makinesini anlatmaya başladı. birkaç şeyi söyledikten sonra anlamıştım. anlamıştım, düşündüğümden daha basitti. kamerayı bize doğru tuttum. "gülümseee" hevesli sesimin ardından düğmeye bastım. resim makinenin altndan çıkmaya başladığında heyecanla resmi sallamaya başladım. çok güzel çıkmıştık. tuna abi yanağımdan öptü. ben hala elimde ki resme bakıyordum. "abimle miraç nerede" Sahi onlar neredeydi. En son deniz'le birlikte ödev yapıyorlardı "abim biraz konuşmak istedi. Gelirler birazdan" "bizden mi bahsediyorsunuz" Mutfağa giren miraç ve oğuzla onlara baktım. Miraç'ın gözlerinin içi kıpkırmızı olmuştu. ağlamıştı. Aynı şekilde oğuz'unda gözleri öyleydi. Hemen miraç'ın yanına gittim yüzünü ellerimin arasına aldım. Gözleriyle bir şeyi olmadığını söylüyordu ama endişelenmiştim "abi gözleriniz kızarmış ne oldu" "yok bir şey tuna biraz konuştuk" Ne konuştuklarını tam anlamamıştım. miraç iyiyim anlamında başını salladı ardından elini dudaklarıma götürüp gülümsememi sağladı. ona hevesle elimde ki resmi gösterdim. "ben çektim" gülümseyerek resmi inceledi. "çok güzel çekmişsin" masaya oturup puzzle yapmaya devam ettim. "ben dışarı çıkıyorum akşam gelirim" oğuz abinin konuşması ile herkes ona döndü. Kimseyi dinlemeden dışarı çıktığında miraç anlamadığım bir şekilde peşinden gitti Ne oluyordu, kaşlarım daha da çatılmıştı
Oğuz abi arabaya binecekken hızla yanına gittim "o adamın yanına gittiğini biliyorum, bende seninle gelebilir miyim?" "gelmesen daha iyi olur o adamla karşılaşmanı istemiyorum" Beni düşünüyordu ama bende onu düşünüyordum ve ona bir şey olmasını istemiyordum "lütfen. Seni yalnız bırakmak istemiyorum. Bu sinirle gidersen zarar görebilirsin" İkilemde kalmıştı. Onunla gitmek istiyordum çünkü o adam yüzünden ona bir şey olmasını istemiyordum. "tamam, ama o adama yaklaşmayacaksın" Başımı tamam anlamında salladım. Birlikte arabaya bindik. O adamdan korkmuyordum. Abim yanımdayken korkmuyordum. Beni koruyacağını bana bir zarar gelmesini engelleyeceğini biliyordum. Umarım o çocuklara bir şey yapmamıştır. SON
Nasıldı? |
0% |