@mavii_nehir
|
İYİ OKUMALAR
28.Bölüm
Oğuz’un Anlatımıyla:
Bütün gece uyuyamamıştım. Yemekten sonra herkesi odasına gönderip uyumalarını söylemiştim. Bütün gece hepsinin başında bekledim. Bir türlü uyuyamamıştım. Bundan sonra ne olacağını bilmiyordum
Deniz ve tuna bu zamana kadar sadece babalarının yokluğunu çekerken şimdi annelerinin yokluğunu çekecekti
Miraç ve miray... onlar ise hiç görmedikleri anne sevgisini kaybetmişlerdi.
Onların bu eksikliklerini bir şekilde tamamlamam lazımdı ama ne yapacağımı bilmiyordum.
Şuan ikizlerin odasındaydım onları izliyordum. Bir iki saattir buradaydım. Ayağa kalkıp sessizce tuna'nın odasına gittim. yine aynı sessizlikle içeriye girdim. Yatağının yanına gidip yere oturdum. Onları izlemek bana huzur veriyordu. Tuna'nın dağılmış saçlarını okşadım. Yumuşacıktı annemin saçları gibi
Tuna yavaşça gözlerini açtı ve şaşkınlıkla bana baktı "abi" sesi hala uyku sersemiydi. "söyle abim"
"ne yapıyorsun sen burada" hafif doğrulup sırtını yatak başlığına dayadı "bütün gece burada mıydın?"
"biraz deniz'in odasında biraz ikizlerin yanında"
"hiç uyumadın demi?"
"uyku tutmadı diyelim biz ona"
"abi hadi git uyu biraz saat daha çok erken" esneyerek ağzını kapattığında saçlarını karıştırdım. "merak etme senin görevini ben devralırım" Dediğinde dudaklarım yukarı kıvrıldı
"uykum gelirse söz uyuyacağım sende görevi devralırsın" Dediğimde o da gülümsedi
"abi, sence annem neden gitti"
"son zamanlarda kafası karışıktı. Olaylar çok üstüne geliyordu. Zaten babamdan ayrıldığından beri iyi değildi. Kafasını toplasın dönecektir"
"buna gerçekten inanıyor musun?" İnanmıyordum. Annemin bir daha döneceğine inanmıyordum.
"doğruyu mu söyleyeyim" Başını evet anlamında salladı. O da biliyordu geri dönmeyeceğini "geri gelmeyecek, artık hayatımıza 5 kişi devam edeceğiz" Gözlerine hüzün oturmuştu. Gözleri yavaştan dolmuştu yine de tüm olanlara inat gülümsedi
"olsun biz bize yeteriz" Bende gülümsedim. Biz birbirimize yeterdik. Evet eksik kalacaktık ama yine de ayrılmayacaktık "yeteriz tabi"
Tuna sıkıca bana sarıldığında bende ona sarıldım. "seni çok seviyorum abi"
"bende sizi çok seviyorum tuna'm... madem uyandın bize bir kahvaltı hazırlarsın demi?" Gülerek geri çekildi
"hazırlarım ama deniz'i sen uyandıracaksın" Deniz'i uyandırmak dünyanın en zor işi olabilirdi. Uykusu bayağı bir ağırdı
"kahvaltıda özel yumurtandan yaparsan kabul ederim"
"kabul" Tuna'nın yaptığı yumurta çok güzel oluyordu ve tarifini kimseye vermiyordu, gıcık işte
Tuna yataktan kalktığında bende odadan çıktım ve yan odaya girdim. Deniz yine dağınık bir şekilde yatıyordu. Bir ayağı komodinin üstünde bedeni yatakta yan yatıyordu. Nasıl bir yatış lan bu, dün geceden beri bin farklı pozisyonda yatmıştı
Hareketli yatan bir kardeşim var
Yanına gidip saçlarından öptüm. Böyle uyanmayacağını tabi ki biliyordum. "deniz uyan abim sabah oldu" Onu dürttüm ama uyanmadı.
"madem öyle o zaman seni ikizler uyandırır" Odadan çıkıp ikizlerin odasına girdim. Hala aynı şekilde uyuyorlardı. Miraç her zaman ki gibi miray'a sıkıca sarılmıştı. Onu tüm kötülüklerden korumak ister gibiydi.
Yavaşça miraç'ın saçlarını okşamaya başladım ve belki de ilk defa irkilmeden uyanmıştı.
Bu bize güvendiğini mi gösteriyordu?
Gözlerini ovuşturup bana baktı. "günaydın" bir süre dudaklarını açıp kapattı ardından utanarak başını eğdi "abi" Abi mi dedi? Bana abi dedi... ilk defa bana abi dedi.
Tek bir kelimenin beni bu kadar heyecanlandıracağını düşünmezdim
"günaydın kardeşim" Bana gülümseyerek bakıyordu. Gözlerinde ki çekingenlik yok olmuştu
"aşağıda tuna mükemmel bir kahvaltı hazırlıyor ama önce deniz'i uyandırmalıyız"
"zor mu?"
"dünyanın en zor işi" Gülümseyip yanında uyuyan miray'a döndü. Saçlarını öpmeye başladı
"ay ışığım uyan hadi sabah oldu" Miray yine sıçrayarak uyanmıştı. Ne zaman normal uyanabilecekti. Ne zaman korkmadan yaşayabilecekti
Hızla etrafına baktığında miraç kolunu tuttu. Miray sakinleşince bana hala uykulu gözleri ile baktı. Hızla gülümseyip konuştum
"günaydın güzelim... hadi kalk güzel bir kahvaltı yapalım" İkisi de yataktan çıktı.
"önce deniz'i uyandırmalıyız, şimdiden söyleyeyim işimiz zor." Dediğimde birlikte odadan çıkıp deniz'in odasına girdik. Miray ondan beklemediğim bir şekilde miraç'ın elini bırakıp deniz'in yanına gitti ve yanına yattı ona sarılıp gözlerini kapattı.
Miray deniz'e sarılınca deniz bunu hissetmiş gibi ona dönüp o da miray'a sarıldı ve uyumaya devam etti. İkimizde şaşkınca birbirimize bakıyorduk
Bu sabah gerçekten de garip şeyler oluyordu "işte bu çok garip" Miraç'ın dediğine katıldığımı belli eder şekilde başımı salladım
"bence bırakalım uyusunlar zaten bugün okula gitmeyeceksiniz" Başını salladığında onunla birlikte odadan çıkıp aşağıya indik. Mutfaktan çok güzel kokular geliyordu. Birlikte salona geçtik ve L koltuğa yan yana oturduk. Onu kendime çekip sarıldım.
"her şeye rağmen yanımda olduğunuz için mutlu olduğunuz için seviniyorum"
"mutluyuz, uzun zaman sonra ilk defa bu kadar mutluyuz.sana bir şey itiraf edeyim mi?"
"et bakalım"
"miray dışında ilk defa birisine güveniyorum" Dediğiyle yüzümde ki gülümseme büyüdü. Kalbim ilk defa bu kadar hızlı ve güzel atıyordu Kardeşim bana güveniyordu bundan daha güzel bir şey var mıydı? ...
Deniz ve miray kalkınca hep birlikte güzel bir kahvaltı etmiştik ve ikizler tuna'nın omletini çok sevmişlerdi. İlk geldikleri günle şimdi ki halimize bakınca gülümsemeden edemiyorum.
İlk geldiklerinde onları istemiyordum çünkü korkuyordum ama şimdi... şimdi onlar benim her şeyim oldu. Eskiden bizden korkuyorlardı çekiniyorlardı bizimle konuşmuyorlardı ama şimdi gerçek bir aile olmuştuk
Miraç bize alışmıştı. Miray yavaş yavaş bizimle konuşuyordu. Her şey çok güzeldi. Bazı olaylara rağmen
Tuna deniz ve miraç yukarıda yeni bilgisayar odasını hazırlıyorlardı. Bizde miray'la salonda oturuyorduk. Miray'ın sıkıldığı her halinden belliydi
"miray'ım istersen birlikte odanı yerleştirebiliriz" Hevesle başını salladığında gülümseyip ayağa kalktım ve birlikte yukarı çıktık.
"evet burada bir iki sevebileceğin eşya var ama beğenmezsen değiştiririz... fikrini söyleyebilirsin tamam mı?"
Başını evet anlamında salladı ve ilk kolinin bandını yırttı. İçinden onun için aldığım kalemler ve defterler çıktı. onları birlikte çalışma masasına yerleştirmeye başladık.
Miray’ın Anlatımıyla:
Oda yerleştirme işinin hiç bu kadar eğlenceli olacağını düşünmemiştim. Oğuz abi ile çok eğleniyordum. İlk günlerden ondan çok korkmuştum ama şimdi ona güveniyordum. Bana zarar vermeyeceğini biliyordum.
Uzun zamandır bu odadaydık ve tüm odayı yerleştirmiştik. Tam hayalimde ki gibi olmuştu. ne eksik ne fazla, Ne istediğimi nasıl bildiğini bilmiyorum ama beni anlamasını sevmiştim
"size teknolojik malzemelerde almalıyız... en azından telefon. Dışarıdayken sizden haber alabilmemiz için" Dışarı çıkmayı sevmiyordum. Sokaklar beni korkutuyordu. "dışarı çıkmak istemiyorum"
Mırıldanarak çıkan sesimi duymuştu elimi tutup yatağa oturttu ve önümde diz çöküp yüzümü kocaman ellerinin arasına aldı "neden miray'ım" avuç içlerimi öptü. "bana her şeyi anlatabilirsin. Biliyorsun size asla kızmam"
"korkuyorum... sokakları sevmiyorum. Sizin dışınızda insanlarla konuşmayı sevmiyorum"
Gözlerinde ki hüznü görmüştü. O olaydan sonra gizlice gittiğimiz parka gitmeyi de bırakmıştım. Çünkü herkesin bana zarar vereceğini düşünüyordum ve korkuyordum
Bir şey demedi. Aklından bir sürü şey geçti ama hiçbir şey demedi. "o zaman sadece oyun oynaman için bir tane telefon alırız olmaz mı?" Zorlamamıştı. Nasıl istersem öyle davranmamı öyle yaşamamı istemişti.
"olur"
"yarın okul çıkışı birlikte alışveriş merkezine gideriz abi- kardeş günü yaparız olur mu?"
"tamam ama deniz ve tuna abim de gelsin"
"siz kimi isterseniz onlar gelir" saçlarımdan öptü"peki şimdi ne yapmak istersiniz küçük hanım" Dudaklarımı bilmem anlamında büktüm "diğerlerini akşama kadar o odadan çıkaramayız birlikte çizgi film izleyelim mi?"
Çizgi film... küçükken onlar evde yokken izleyebildiğimiz o güzel filmler. "ama sen büyüksün" ağzımdan çıkan mırıltılı sözleri duyup omuz silkmisti
"bu küçük kardeşimle çizgi film izlememe engel değil" Gerçek miydi bu olanlar... gerçekten böyle insanlar var mıydı? Rüya değildi demi?
Rüya olmasını istemiyordum
Başımı hevesle salladığımda birlikte aşağıya inip büyük koltuğa oturduk. Abim kumandayı eline alıp çizgi film kanalı aramaya başladığında ona yaslandım ve boşta duran eli ile oynamaya başladım
En sonunda güzel bir çizgi film buldu meraklı gözlerle çizgi filmi izlemeye başladığımda abim kollarını belime dolayıp beni daha çok kendine çekti, içimdeki huzur istemsizce gülümsememe neden oluyordu abim sıkıca yanağımdan öptü ve birlikte koşuşturan kedi ve fareyi izlemeye başladık SON
Nasıldı? |
0% |