@mavii_nehir
|
İYİ OKUMALAR
Oğuz’un Anlatımıyla: Zaman geçmiyordu. Hiç kimse bize haber vermiyordu. miray kucağımda oturuyordu bakışları ellerinde kurumaya başlamış kanlardaydı, Konuşmuyordu. Hareket bile etmiyordu. Kim bilir içinden neler düşünüyordu Başımı hafif çevirip yerde oturan deniz'e baktım. Dizlerini kendine çekmiş ağlıyordu, tuna ise koltukta oturmuş başını geriye yaslamıştı. Hepimiz perişandık. Bizi toparlayabilecek tek şey miraçtan gelecek iyi haberdi ... Sabah olmak üzereydi. Güneş yavaş yavaş gökyüzünde ki yerini alıyordu. Kimse gözünü bile kırpmamıştı. Ameliyathanenin kapısı açıldı. Miray hareket etmedi. onu yavaşça kaldırdım. Ona destek olmak için kolumu beline sardım. "durumu ne" "çok zor bir ameliyattı. karnında ki yara çok derin ama organlara zarar vermemiş... asıl sorun kafasına aldığı darbelerden beyin kanaması riski var" Kalbimin durduğunu hissetim. Nefes alamadığımı Aslında şuan ben miray'a destek olmuyordum ondan destek alıyordum "b-bu risk ne zaman geçer" Tuna'nın sorusunun cevabını biliyordum ama yanıt vermek istemiyordum "bu durum değişebilir bekliyeceğiz" doktor yanımızdan uzaklaştı "tuna denizle biraz hava alın" gözünden yaşlar akarak başını salladıktan sonradeniz ve tuna'yla birlikte bahçeye indiklerinde miraç'ı çıkardılar. Miray onu görür görmez hareket etti ve yanına gitmeye çalıştı ama onu sıkıca tuttum. Dün akşamdan beri gücünü kaybettiği için bana karşı gelemiyordu. Miraç'ı yanımızdan götürdüklerinde miray'ı kucağıma alıp onları takip ettim. Miraç'ı yoğun bakım odasına koyduklarında miray ağlamaya başladı. başını hayır anlamında salıyor sadece dudaklarını oynatıyordu . Sesini duyamıyordum. Burada değildi. Bedenen buradaydı ama psikolojik olarak burada değildi. Olayları idrak edemiyordu Onun ö-öldüğünü düşünüyordu " abim gitmedi bak orada sadece uyuyor" Cama yaklaşıp miray'a miraç'ı gösterdiğimde miray elini cama koydu. Camdan miraç'ı izlemeye başladığında bende bakışlarımı oraya çevirdim. Her yerinde bir sürü sargı vardı. kollarında minik bantlar çok kötü görünüyordu Canı çok yanıyor muydu?
2 Gün Sonra: Hastanede geçirdiğimiz 3. Güne girmek üzereydik. Miraç'ın beyin kanaması riski hala devam ediyordu. Miray konuşmuyordu. O camın önünden ayrılmıyordu. Ona zorla bir şeyler yedirmeye çalışmıştım ama ağzını bile açmadı Tuna ve deniz'i bir iki kere zorla eve göndermiştim. Hepsi bitkin durumdaydı ve dinlenmeleri gerekiyordu Miraç'a bunu kimin yaptığını bilmiyorduk. Polisler miraç uyanınca ifadesini alacaklarını söylemişti Ona bunu kim yaptıysa bulunmasını istiyordum. cezasını çekmesini istiyordum. Oturduğum koltukta bacaklarım uyuştuğunda yerimden kalkıp miray'ın yanına gittim. ağlamaktan gözünde yaş kalmamıştı "küçük farem, tuna abinler gelince seni eve götürsünler mi üstünü değiştirirsin bir duş alıp biraz uyursun olur mu?" Bana bakmadı, konuşmadı sadece miraç'ı izlemeye devam etti Bu olay miray'ın çöküşü olmuştu. umarım miraç uyanınca düzelirdi. Artık her şeyin düzelmesini istiyordum "sana kantinden yemek almamı ister misin?" Neyi sevdiğini bilmiyordum. Başımıza gelenler yüzünden kardeşimle doğru düzgün vakit geçirmemiştim Yine konuşmadı. Diğer yanımda hissettiğim hareketlilik ile başımı oraya çevirdim. Tuna gelmişti. Kırmızı gözleri ile bana bakıyordu "abi bir değişiklik var mı?" Başımı hayır anlamında salladım. İkimizde güçlü durmaya çalışıyorduk ama beceremiyorduk. Tuna miray'ın yanına geçti "miray'ım hadi gel biraz hava alalım" Konuşmadı tuna bana baktığında başımla arkayı işaret ettiğimde benimle birlikte oraya ilerledi "hiç konuşmadı hareket bile etmiyor" Tuna yüzünü sıvazlayıp saçlarını geriye attığında konuştu "ne yapacağız" "bilmiyorum hele bir miraç uyansında" Tuna umutla bana baktı. Gözünden bir damla yaş aktı "uyanır demi abi" "uyanır tabi... uyanacak" Aksini düşünmek istemiyordum. Kardeşime bir şey olma ihtimalini düşünmek istemiyordum
3 Gün Sonra Bugün doktor miraç'ın yanına girebileceğimizi söyledi. Risk yok olmamıştı ama azalmıştı ve durumu iyiye gidiyordu. Bu bile mutlu olmama neden oluyordu. Miray'ın yanına gittim "abim, doktor izin verdi yanına girebilirsin" Bir şey demedi. Yine konuşmadı. 2 gün önce gecenin bir yarısı yere yığılmıştı. Stres ve açlıktan dolayıydı. O andan beri onun için daha çok endişeleniyordum Bir şey olacak diye korkuyordum "girmeyecek misin?" Onu zorlamak istemiyordum. Bazen insanlar zorlandıkça daha çok içine kapanıyordu 2 yıl önce bu yatakta ben yatıyordum. Şimdi ise kardeşim bu... bu çok kötü bir acıydı "a-abim" Sesim titriyordu. Yavaş adımlarla yanına gittim. yara içinde olan elini tuttum "miraç uyan abim... lütfen uyan biz beceremiyoruz sensiz çok zor... bizi bırakma abim lütfen, miray'ı bırakma" Gözümde ki yaşlar onun koluna damlıyordu. Konuşamıyordum sadece ağlıyordum. O an bir şey hissetim, Elimde bir baskı Miraç parmaklarımı sıkmaya çalışıyordu. Gözlerine baktığımda hafifçe açtığını gördüm "m-miraç" Uyanmıştı... bizi bırakmamıştı. Uyanmıştı Tam haber vermek için dışarı çıkacakken miraç elimi tutup beni engellemişti "gitme" Sesi çok kısık çıkıyordu. Canının yandığı belliydi. Elini tuttum ve parmaklarını okşadım "gitmiyorum... merak etme seni bırakmayacağım" Doktor'un gelmesi için kenarda ki düğmeye bastım. Başımı cama çevirdiğimde miray'ın ağlayarak buraya baktığını gördüm. Sonra deniz ve tuna'yı gördüm. Gözyaşları içinde gülümsüyorlardı Uzun zaman sonra huzurlu bir nefes alabilmiştim. Doktorlar miraç'ı kontrol ettikten sonra normal bir odaya almışlardı. Bir süre daha hastanede kalacaktı ama iyiydi. Bize geri dönmüştü Hepimiz onun odasındaydık. Miraç yorgun gözlerle bize bakıyordu. Yaraları canını yakıyordu ama bize belli etmemeye çalışıyordu "çok korkuttun bizi şampiyon" Tuna'nın sözü ile miraç gülümsemeye çalıştı ama yanağındaki yara buna izin vermedi. Hepimiz odanın bir koltuğunda oturuyorduk. Bakışlarımı miraç'tan çekip kenarda duvara yaslanmış miraç'a bakan miray'ı gördüm. Hala donuk bir şekilde bakıyordu "miray... abim gelsene yanımıza" Bana bakmadı yine miraç'a baktı. Miraç başını çevirip ona baktığında gözlerinde ki ifadesizliği o da görmüş olacak ki gülümsemeye çalışarak ona baktı "ay ışığım sarılmayacak mısın?" Miray koşarak odadan çıktığında hepimiz şok olmuştuk "miray nereye" Deniz arkasından bağırıp koşmaya başladığında miraç bana döndü "n-ne oldu ona" Sesi hala çok kısık çıkıyordu "seni o buldu o günden beri konuşmadı hareket bile etmiyor" Gözlerinde ki korku ve endişe duygusu ile hemen konuşmaya devam ettim "ama merak etme düzelecektir şokta şuan" Umarım düzelirdi. Kendi dediklerime inanmak istiyordum. tuna yerinden kalktı ve yanımıza gelip dikkatlice miraç'ın saçlarından öptü "ben onunla konuşurum" Ağır adımlarla odadan çıktığında arkalarında baktım.
Deniz’in Anlatımıyla: Bu kız ne zamandan beri bu kadar hızlı koşuyor, Miray önde ben arkasında koşuyordum. Hastaneden çıkıp yola atlayacağı sırada bileğinden tutup kendime çektim. Dengemi sağlayamadığımız için ikimizde yere düşmüştük "miray iyi misin? Niye yola atlıyorsun kızım" Ağlamaya başladığında bana sıkıca sarıldı. O an fark ettim. miray bunları bilinçsiz yapmıştı. Onu kendime daha çok çektim ve saçlarını okşamaya başladım "şşt geçti prensesim ben yanındayım" Arkadan tuna abimin sesini duyduğumda dönüp oraya baktım. Koşarak yanımıza gelip dizlerinin üstüne çöktü "ne oldu iyi misiniz?" "iyiyiz hadi hastaneye gidelim" Bakışlarım ile miray'ı gösterdiğimde hiçbir şey demedi miray'ı kucağıma alıp ayağa kalktığımda abim arkamızdan gelmeye başladı. Miray başını göğsüme koyup ağlamaya devam etti
Nasıldı? |
0% |