@mavii_nehir
|
Alaz ile biraz konuştuktan sonra eve geri dönmüştüm. Herkes toparlandıktan sonra her şeyi anlatacaktım. Eve geldiğimde deniz salonda ki televizyona telefonunu bağlamış video izliyordu. Video'ya o kadar odaklanmıştı ki geldiğimi bile görmemişti. Yanına gidip saçlarını karıştırdığımda bana baktı "abi ne zaman geldin" "az önce tabi sen video izlemeye daldığın için fark etmedin, diğerleri nerede" "miraç ve miray uyuyor tuna abim şirkete gitti benimde yapacak işim yok bende video izliyorum" "ne demek işim yok git test çöz lan" "ya abi okul yok ki" "bu sene yok deniz seneye var ve seneye üniversite sınavına gireceksin hadi git biraz test çöz hem zaman geçer" "yapamıyorum ki derste anlıyorum ama evde çözemiyorum" "yardım edebilirim" "cidden mi?" Heyecanla bana bakmıştı. Eskiden yapamadığı soruları birlikte bakardık ama son zamanlarda onu çok boşlamıştım ve bunu telafi etmek istiyordum "evet, bak biliyorum son zamanlarda seninle ilgilenmedim ama düzelteceğim" "düzeltmen gereken bir şey yok abi son zamanlarda yaşadıklarımız kolay değil sana kızmıyorum" "hadi kalk o zaman" Televizyonu kapatıp koltuktan kalktıktan sonra odasına çıktık. Yanımızda getirdiğimiz test kitaplarından birini açtı ve soruları çözmeye başladı. bende yatağın üzerine oturup test çözmesini bekledim. Aynı zamanda telefonda şirket işleri ile ilgileniyordum "abi" Telefondan başımı kaldırıp ona baktım "söyle abim" "şunu çözemedim yardım eder misin?" Yataktan kalkıp yanına gittim ve soruya baktım. ... Deniz ile bir sürü soru çözmüştük. Yorulduğunu fark ettiğimde serbest bırakmıştım. O aşağıya indiğinde bende önce miraç'ın odasına gittim. ateşi olup olmadığına baktıktan sonra alnından öpüp odasından çıktım. Miray'ın odasına girecekken içeriden bir hıçkırık sesi duymuştum Kapıyı açıp içeriye baktığımda miray yere oturmuş dizlerini kendine çekmiş sarsılarak ağlıyordu. "git ... korkuyorum git... lütfen dokunma çok canım yanıyor lütfen git" Uyanıkken bile kabus görüyordu. Bana bakmıyordu. Sadece yere bakmış sayıklıyordu. Yanına gidemezdim şuan beni tanımayıp benden korkabilirdi. Bir adım içeri girip yavaşça yere oturdum. "kızım, ben geldim... korkmana gerek yok baban yanında... kimsenin sana dokunmasına canını yakmasına izin vermeyeceğim" "korkuyorum... git" "o burada değil kızım o gitti artık korkmana gerek yok hadi bana bak babacım hadi" Bakmıyordu. Sadece yere bakıp ağlıyordu. İlk defa böyle bir durumda kalmıştım "miray hadi bak bana kendine gel güzelim... gör beni kızım bak ben yanındayım lütfen gör beni" Sanırım sesim ona ulaşmıştı. Yavaşça başını kaldırıp bana baktıktan sonra hızla ayağa kalkıp koşarak boynuma sarıldı. Onu kucağıma çekip sarıldım. Başını boynuma gömüp ağlamaya başladı "yine gelecek sandım, çok korktum." "gelemeyecek artık bitti miray artık gelemeyecek güzelim" "bırakma beni hiç bırakma olur mu?" "seni hiç bırakmayacağım her zaman seni koruyacağım güzelim" Burnumu saçlarına gömüp kokusunu içime çektim. Ağlamaya devam ediyordu. Ne zaman duracaktı gözyaşları ne zaman tam anlamıyla mutlu olacaklardı. "abi" Duyduğum ses ile kapıya döndüm. Miraç kapının kenarından destek alarak dolu gözleri ile bize bakıyordu "gel buraya" Yavaşça yanımıza gelip yere oturdu. Yaraları acıdığı için bir süre derin nefes aldı. Onu da yavaşça kendime çekip sarıldım. Sessizce duruyorduk miray başını boynumdan kaldırıp miraç'a baktı. "m-miraç ben çok kötüyüm çok güçsüzüm" "değilsin güzelim sen çok güçlüsün" "o zaman neden canım yanıyor" Kafası karışıktı ve düzgün düşünemiyordu "çünkü o adam senin canını yaktı ama geçecek iyileşeceğiz" "iyileşeceğiz demi? Ama hep yanımda ol iyileşsem de beni bırakma" "bırakmam ne olursa olsun hiçbirimiz seni bırakmayız" "söz mü?" "söz" Sonra bana baktı. Gözlerim çoktan dolmuştu. eskiden de böyle miydiler? İnsanlar onları yaraladığında birbirlerini topluyorlar mıydı? Kimse mi onların ellerini tutmamıştı "s-sende söz verir misin?" "veririm güzelim baba sözü seni hiç bırakmayacağım" "babalar sözlerini tutar mı?" İkimizinde babası sözünü tutmamıştı. Baba konusunda hepimiz yaralıydık. Babam bana verdiği hiçbir sözü tutmamıştı ama ben tutacaktım "ben sözünü tutan babalardan olacağım" ... Uzun bir süre daha orada oturup miray'ın içini dökmesini beklemiştik. Bir süre sonra miray tekrar bize baktı "ben duş alsam olur mu?" "olur tabi güzelim sen duş al sonra miraç'ın odasına gel tamam mı?" Başını tamam anlamında salladığında kucağımdan kalktı. Bende ayağa kalkıp miraç'ın kalkmasına yardım ettim. miraç'a destek olarak onun odasına geçtik. Yavaşça yatağına bıraktım "miray daha iyi demi?" "evet abicim zamanla daha da iyi olacasınız... film izlemek ister misin?" Heyecanla bana baktı. Bizimle bir şey yapmak onları çok mutlu ediyordu. Tıpkı beni mutlu ettiği gibi "olur" Masanın üstünde ki tableti aldığımda yana kayıp bana yer açtı. Yanına gidip yatağa yattım. Bilgisayarı dizlerime koyup bir film ayarladım ... Bir film bulduğumuzda atıştırmalık almak için aşağıya inmiştim. Geri döndüğümde miray ıslak saçları ile miraç'ın yanında yatıyordu miray saçlarını kurut hadi" Miray huysuzca başını salladı. Bu hali bile çok tatlıydı "miraç doğru söylüyor miray" Konuşmam ile miray bana bakmıştı. Dudaklarını büzüp konuştu "kurutmayı beceremiyorum... miraç'ta hasta" "istersen ben kuruturum" Hevesle bana baktığında onu nasıl kırardım ki, tepsiyi kenara bıraktım. Miray heyecanla odadan çıktı "küçüklüğünden beri saçlarını ben kuruturdum o hiç yapamaz" "artık ikinizinde saçını ben kurutacağım yaşayamadığınız çocukluğunu yaşatacağım" "zaten yaşatıyorsun" Bana gülümseyerek baktığında bende gülümsedim. Miray elinde kurutma makinesi ile geldiğinde makineyi fişe takıp canını yakmamaya çalışarak saçlarını kurutmaya başladım ... Miray'ın saçlarını kuruttuktan sonra birlikte film izlemiştik. Başka bir film izleyecekken deniz gelmiş ve o da yanımıza yatmıştı. Akşama kadar bir iki film izlemiştik. Akşam olunca tuna gelmişti birlikte yemek yedikten sonra birlikte yarın için güzel bir plan yapmıştık. Miraç'ın yaraları hala iyileşmediği için sadece kahvaltıya gidecektik ama bu bile ikizlere iyi gelecekti Masayı topladıktan sonra salonda komedi programı izliyorduk. Uzun bir süre sonra miray esnemeye başlamıştı "ay ışığım uykun mu geldi?" "hıhı" "hadi yat güzelim yarın izlemeye devam ederiz" "birlikte uyusak" Gözlerimin içi parlamıştı onunla uyumayı seviyordum "tamam hadi gel" Herkese iyi geceler dedikten sonra yukarı çıktık. Üstümü değiştirmek için odama gittiğimde alaz ile mesajlaşıp miray'ın yanına gittim. üstünü değiştirmiş yatakta yatıyordu. Beni görünce yana kayıp bana yer açtı. Yanına gidip yatağa yattım ve onu göğsüme çektim. Saçlarından öptüğümde o da kollarını belime sardı "iyi geceler kızım" "iyi geceler baba" ... "baba” "b-bizim bir abimiz daha mı var" Telefona baktım. Gözlerim ışığa alıştığında ne gördüğüne baktım. Bunlar alaz ile olan mesajlaşmalarımızdı. Tekrar miraya baktım bana dolu gözler ile bakıyordu. Her şeyi öğrenmişti ama bunun şimdi olmaması gerekiyordu. |
0% |