@mavii_nehir
|
48.Bölüm Ne diyeceğimi bilmiyordum. Ona yalan söyleyip güvenini kıramazdım ama gerçeği söylediğim zamanda daha kötü olabilirdi. İki arada kalmıştım. Miray'ın gözünden bir damla yaş aktı "b-bir şey söyle doğru mu?" "doğru" Ona yalan söylemeyecektim. Ona ne olursa olsun dürüst olacaktım. Annemle babam gibi olmayacaktım. "ama nasıl b-ben anlamıyorum" "sana her şeyi anlatacağım ama lütfen sakin ol" Ellerinin titremesinden krizin çok yakın olduğunu anlamıştım. Gözlerini kapatıp birkaç derin nefes aldıktan sonra bana baktı. "anlat ama yalan söyleme" "yalan yok söz" Kenarda ki ışığı yaktım. Derin bir nefes aldım ve ona her şeyi anlatmaya başladım. ... Anlattıklarım bittiğinde miray'ın gözünden yaşlar akmaya devam ediyordu. Ondan hiçbir şey saklamadan her şeyi anlatmıştım ama o bir cevap vermemişti. Sadece gözyaşlarını dökmüştü "size söylemediğim için bana kızdın mı?" Bana kızmasını, kırılmasını ya da üzülmesini istemiyordum. Aramızda yeni oluşan ilişkiye zarar vermek istemiyordum. O ise düşündüğümün aksine bana sarılıp başını boynuma gömdü. İlk başta afallasam da sonradan bende kollarımı beline sardım. Gözyaşlarını onun için döktüğünü biliyordum Bizsiz yaşadığı her an için miray gözyaşı dökmüştü . sırf bu yüzden anne ve babama içimden küfür ettim. bir süre sonra başını kaldırıp bana baktı "o-onu görmek istiyorum" İşte bu hiç beklediğim bir tepki değildi. Kızmasını üzülmesin ya da kriz geçirmesini beklemiştim ama onu görmek isteyeceğini hiç düşünmemiştim. Gözlerime o kadar anlamlı bakıyordu ki miray'ın o an için alaz'a ihtiyacı olduğunu anladım. "üzerini değiştir çıkalım" Başını sallayıp benden ayrıldığında bende odama gidip hızla bir pantolon ve tişört giydim. Bir-iki dakika sonra miray odasından çıktı. birlikte evden çıkıp arabaya bindik. Alaz'ın kaldığı otele sürmeye başladım. Miray’ın Anlatımıyla: Abim vardı. bir tane daha abim vardı. ailesi olmadan büyüyen hiç sevilmemiş bir abim vardı. tıpkı miraç ve benim gibi. Abim her şeyi anlattığında kalbime bir ağırlık çökmüştü. Kimse ailesinde ayrılmamalıydı ne olursa olsun herkes çocuklarını sevmeliydi. Bizim ailemiz niye bu kadar kötüydü neden onu da sevmemişlerdi. Üvey olabilirdi ama o da annemin evladı değil miydi?neden onun yaptığı bir hatayı abim ödemişti Biraz korkuyordum ve çekiniyordum. Beni sevmemesinden bize, miraç'a kötü davranmasından korkuyordum ama abimin anlattığına göre hiç öyle biri değildi ve o an kafamın içinde ki sesler konuşmaya başladı "o da onlar gibi" "sana zarar verecek" "seni sevmeyecek" "kimse seni sevmeyecek miray" Değildi. Öyle olsaydı babam onunla görüşmezdi. Kafamın içinde ki sesler yanılıyordu. Ailemin yanımda olmayacağını söylemişlerdi ama onlar benim yanımda olmuştu. beni kurtarmışlardı. Kafamın içinde ki sesler haksızdı Yine de acaba demeden duramıyordum Lütfen, lütfen kafamın içinde ki sesler haklı çıkmasın
Yanımda oturan miray'a baktım. o kadar heyecanlı görünüyordu ki bu haliyle bile çok tatlıydı. Aynı zamanda gözlerinde korkuda vardı. yeni insanlarla tanışmak onun için sorundu. Özellikle son olanlardan sonra insanlar onu daha çok korkutuyordu. Işıklarda durduğumda elimi titreyen dizine koydum. "sakin ol, o sana hiçbir şey yapmaz,yapamaz" "beni ister mi? Kafamın içinde ki sesler haklı çıkmaz demi?" O sesler, her ne duyuyorsa bu onun canını yakıyordu. keşke o sesleri onun kafasından çıkarabilseydim "onlar haklı değil miray, alaz sizi ilk günden beri istiyor dediğim gibi siz daha iyi olunca karşınıza çıkacaktı" "bizi sever demi? Yani bana kızar mı o canavar gibi davranır mı?" "asla... o sizi canından çok seviyor. Bunu zamanla görürsün ama eğer rahatsız olursan söyle tamam mı benden hiçbir şey saklama" "tamam" Biraz daha rahatlamış görünüyordu. Otele geldiğimizde arabayı park edip içeri girdik. Oda numarasını bildiğim için direk yukarı çıktık. Odasının önüne gelince kapıyı tıklattım. Uzanıp miray'ın elini tuttum. O kadar heyecanlıydı ki tutmasam düşecek gibiydi. Kapı açılmadığında tekrar tıklattım. En sonunda içeriden gelen ayak seslerini duydum ve kapıyı küfür ederek açtı Hızla miray'ın kulaklarını tıkadım o da bizi görünce şokla bize baktı "lan ne diye küfür ediyorsun kızın yanında" Şaşkınlığını hala atamamış bir şekilde bize bakıyordu. Elimi miray'ın kulaklarından çekip alaz'ın önünde salladım "alaz, şşt kendine gel lan" "siktir" Hızla miray'ın kulaklarını geri kapattım. şaka mı lan bu? "lan ben ne dedim" "oğuz ben rüya görmüyorum demi? M-miray burada demi?" "rüya görmüyorsun ama küfür etmeye devam edersen bir tane çakacağım derin bir uykuya geçiş yapacaksın." Miray kıkırdadığında ona baktım. Elimi kulaklarından çektim. Çekingen ama gülümseyerek alaz'a bakıyordu. Alaz ağzını açtığında hızla konuştum "sakın küfür etme" O ise beni duymuyor gibiydi. Sadece miray'a bakıyordu. Miray bu kadar bakışmadan sonra utançla başını eğdi "alaz bizi içeri alacak mısın? yoksa burada beklemeye devam mı edelim" "ha" Onun bu haline güldüm "alaz kendine gel de içeri girelim" Alaz kenara çekildiğinde gülerek miray ile içeri girdim. Alaz'da arkamızdan geldi. Yatağın kenarına oturduğumda miray'ı da yanıma çektim. Şuan da ikisi de birbirine bakıyordu. Alaz'ı en son bana her şeyi anlattığında böyle görmüştüm. O da benim gibiydi. Sevdiklerine karşı sıcakkanlı dışarıya ise soğuk ve sertti "s-sen mi söyledin" Alaz en sonunda şoktan çıkıp konuşmuştu "kendisi öğrendi... mesajları okumuş" "sen benim abimsin demi?" Miray'ın sorusu ile alaz bakışlarını yine ona çevirdi "olmamı ister misin?" Miray bir dakika bile düşünmeden hevesle başını salladı. Alaz'ın gözlerinde ki saf sevgiyi ve mutluluğu gördüm. "sana abi d-desem bana kızar mısın?" Miray onu hemen kabul etmişti çünkü o da yaralı bir çocuktu. Sevgisiz büyümüştü. miray onda kendini gördü. Bizim ona yaptığımız gibi o da başkalarına derman olmak istiyordu "kızmam ben size asla kızmam ki ne istersen de" "bizimle eve gelir misin abi?" Alaz şokla ona bakıyordu. İşte buna bende şaşırmıştım. Alaz'ın eve gelip bizimle yaşamasını çok istiyordum ama miray'ın bu kadar çabuk böyle bir şey diyeceğini düşünmemiştim
Evin önünde durduğumda başımı arkaya çevirdim. miray başını koltuğa yaslamış uyuyordu. "hala inanamıyorum" Alaz'ın konuşması ile ona döndüm. Evet birlikte eve gelmiştik. Alaz İlk başta bizimkilere söylemek sonra eve gelmek istemişti ama miray çok ısrar edince dayanamamıştı. Artık tamamlanmıştık. Hepimiz birlikte yaşayacaktık "sana onun seni hemen kabul edeceğini söylemiştim" "sence evdekiler nasıl karşılar" "bunu öğrenmenin tek yolu onlarla karşılaşmak" "sen miray'a her şeyi anlattın demi?" Hala üvey kardeşimiz olduğu için onu sevmeyeceğimizi istemeyeceğimizi düşünüyordu ama çok yanılıyordu "yoldan beri aynı şeyi soruyorsun bu üvey kardeş işi miray'ın umurunda bile olmadı" "of bilmiyorum" "sen daha fazla kafanda kurmadan eve girelim" İtiraz etmesine izin vermeden arabadan indim. arka kapıyı açıp miray'ı uyandırmamaya çalışarak onu kucağıma aldım. Ardımdan alaz'da inmişti. Birlikte eve girdiğimizde miray'ı yatağına bıraktım. saçlarından öpüp yorganını örtükten sonra odadan çıktım. Alaz merdivenlerin başında beni bekliyordu "bence sen önce onlara söyle ben sonra geleyim" Tam gidecekken ensesinden yakaladım "alaz saçmalama ve otur" Koltuklara oturduğunda sıkıntı ile saçlarını karıştırdı "miraç'la hareketleriniz çok benziyor" Dediğim an gözlerinde ki ışık ile bana baktı. Gözlerinde ki korkuyu görebiliyordum. Ne kadar iyi saklasa da ben anlıyordum "korkmana gerek yok seni sevecekler sadece sakladığımız için kızabilirler ama seni sevecekler" "emin misin? ya miray kötü olursa daha yeni çok kötü şeyler yaşadı "biliyorum ama geçecek bu zamanları atlatırken hepimizin desteğine ihtiyacı var, seninde desteğine... biraz abi sözü dinler misin?" "benden sadece 11 ay büyüksün" Dediğinde güldüm. İşte şimdi normale dönmüştü "hadi kalk yatalım yarın yorucu bir gün olacak" Ayağa kalktığımda o hala yerinde oturuyordu. Yanına gidip kolundan tuttum ve onu peşimden sürüklemeye başladım "ya ben kendim gelirim hey kime diyorum" "sus abinim ben senin" "hep bunu diyecek misin?" "evet çünkü seni sinir etmek hoşuma gidiyor" Onu boş olan bir odaya soktum "burası senin odan, türkiyede ki evdede odan hazırlanıyor" "her şeyi düşünmüşsün" "abi olmak bunu gerektirir" Dediğimde kenarda ki yastığı bana fırlattı. Havada tutup ona geri fırlattım "gıcık" "iyi geceler abicim" Gülerek odasından çıktım. Mutluydum. Tüm kardeşlerim yanımdaydı. Ailem tamamlanmıştı. İçimdeki mutluluk hissi çok güzeldi umarım bu sefer bozulmazdı. Miray'ın odasına girdiğimde miray'ın uyandığını fark ettim "güzelim sen uyumuyor muydun?" "uyandım sen yoktun bende seni bekledim" Bu dediğine istemsizce gülümsedim. Bu çok güzel bir şeydi. "hadi yatalım" "alaz abim gitmedi demi?" Korku ile bakmıştı. Onun gitmesinden korkuyordu. Artık kimse gitmeyecekti. Ailemizin bir kez daha dağılmasına izin vermeyecektim. "gitmedi boş odada yatıyor" Yanına yattığımda bana sarıldı. Saçlarından öptüğümde gözlerini kapattı. Bir süre sonra uyuduğunda bende kendimi uykunun kollarına bıraktım.
|
0% |