Yeni Üyelik
16.
Bölüm

Bölüm:16

@mavii_nehir

Yorumlarınızı merakla bekliyorum

 

İYİ OKUMALAR

 

16.Bölüm

 

Miray’ın Anlatımıyla:

Bilincim yavaş yavaş yerine geliyordu. Elimin üstünde bir el hissettiğimde korku ile geriye kaçtım "sakin ol benim oğuz. Güvendesin korkma"

Gözlerimi yavaşça açtığımda oğuz bana bakıyordu. Gözlerinde telaş ve endişe vardı. ona güvenmiyordum. Korkuyordum. Miraç'ı istiyordum. Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde yalnız olduğumuzu fark ettim.

Miraç neredeydi. Beni yalnız mı bırakmıştı ama benim ona ihtiyacım vardı. gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı

"miray ne oldu bir yerin mi ağrıyor neden ağlıyorsun" Cevap vermedim. Sadece ağladım. Miraç'ı istiyordum. İnsanların yanında korkuyordum. Kapı hızla açıldığında korkuyla sıçradım

O mu gelmişti. Babam mı gelmişti. Beni mi alacaktı. Hayır istemiyorum almasın beni o eve gitmek istemiyorum. Gözlerimi sıkıca kapatmıştım. "çıkın dışarı" kapı kapandığında elimin üstünde bir el hissettim

bu sefer korkmadım ama, "güzelim korkma kimse gelmiyor" gözlerimi yavaşça açtığımda oğuz abi yüzünde ki hüzünlü bir gülümseme ile bana bakıyordu. "miraç nerede" korkmadığım için benden cesaret alıp saçlarımı okşadı. "yan odada, kriz geçirdi uyuyor" Duyduklarım ile beynim durmuş gibi hissediyordum. Duyduklarımı sindirmeye çalıştım. Daha sonra hızla kolumda ki serumları söktüm. Oğuz beni durdurmaya çalışıyordu.

"yavaş ol kendine zarar vereceksin" Umurumda değildi. Umurumda olan tek şey miraç'tı "tamam götüreceğim seni ona ama sakin ol" kolumdan kan akan küçük yere pamuk bastırdı. "ayağa kalkarsan başın döner çok kan kaybettin kucağıma almama izin verir misin?"

Korkuyordum ama öyle bir bakıyordu ki ondan bana zarar gelmeyeceğini hissetmiştim. Başımı yavaşça salladığımda beni kucağına aldı. Kollarım istemsizce boynuna sarıldı.

Kan kokusu aldım. Sonra boynunda ki kurumuş kanları. Benim kanımdı büyük ihtimalle.

Yavaş adımlarla odadan çıktı. koridorda ki herkes bize baktığı için başımı onun göğsüne gömdüm. Belki bu hareketime kızacaktı ama bir anda yapmıştım

O ise sadece şunu söyledi "korkma ben yanındayken kimse sana zarar veremez" İçimde bir ses ona güvenmem gerektiğini söylüyordu. Odanın kapısını açıp içeriye girdiğimizde sedyede yatan miraç'ı gördüm

Üzeri çıplaktı yaralarının hepsi gözüküyordu, gözleri kapalıydı büyük ihtimalle kriz geçirdiği için sakinleştirici vermişlerdi. Banu hanımın ağlama sesleri odada yankılanıyordu.

Biliyorlardı. Onun yaralarını biliyorlardı ya ben, benim yaralarımı da görmüş müydüler peki ya o adamın bana dokunduğunu biliyorlar mıydı?

Tuna miraç'ın hemen yanında ki koltukta oturuyordu. Bizi görünce ayağa kalktı oğuz beni yavaşça miraç'ın yanında ki koltuğa bıraktı.

Yavaşça uzanıp miraç'ın seruma bağlı olmayan elini tuttum Miraç'ın Daha sonra parmaklarımla nabzını kontrol ettim. küçüklükten beri yaptığım bir şeydi

Babam bizi ne zaman dövse yaralarımız geçene kadar birbirimizin nabzını kontrol ederdik. Yavaşça parmakları ile oynamaya başladım. Acaba ne zaman uyanacaktı.

 

Miraç’ın Anlatımıyla:

Sesler duyuyordum ama algılayamıyordum. Sesler yavaş yavaş kulağıma gelmeye başlamıştı "ne zaman uyanacak" Elimin üstünde bir el hissediyordum. "Miray hadi sende odana git dinlenmen lazım"

Miray, iyi miydi? Elimin üstünde ki el sıkılaştığında onun miray'ın eli olduğunu anladım. Tam nabzımın üstündeydi parmakları. Bileğinde ki sargı bezini hissediyordum.

Gözlerimi açmaya çalıştım. İlk başta zorlansamda açabilmiştim.

Gördüğüm ilk yüz miray'ın yüzü olmuştu. ağlamaktan gözleri büyümüştü ve kıpkırmızı olmuştu. doğrulmaya çalıştığımda yaralarım acıdı aynı zamanda da ağzımdan bir inleme kaçtı. Miray korku ile elini elimden çekmeye çalıştığında bu sefer ben sıkıca tuttum

Gitmesini istemiyordum. Bir daha beni bırakmasını istemiyordum Miray hala bana bakıyordu. Canımın yandığını hissediyordu büyük ihtimalle. Parmaklarını okşadım "iyiyim ay ışığım asıl sen nasılsın? doktor ne dedi"

Oğuz konuşmaya başladığında bakışlarımı miray'dan çekmedim "iyiymiş ama daha dikkatli olmalıymışız enfeksiyon kapabilirmiş aynı şey senin içinde geçerli"

Hızla ona baktım. Ne zama-

Tabi ya parkta görmüştü ama ben onun daha öncesinden bildiğini anlamıştım. Yatakta hafif yana kayıp miray'a yer açtım. Dinlenmesi lazımdı. Elimi yatağa iki kere vurduğumda başını hayır anlamında salladı

Canımı yakmaktan korktuğunu anlamıştım

"canım acımaz, hem benim sana ihtiyacım var" Yavaşça olduğu yerden kalktığında tuna elini tuttu ve yanıma uzanmasına yardım etti. Miray yanıma yattığında onu yavaşça kendime çektim.

Kokusunu özlemiştim. İki gündür benden uzak duruyordu ve ben onu çok özlemiştim. Herkes bize bakıyordu. Miray bu durumdan rahatsız olabilir diye düşünüp onlara döndüm

"bizi biraz yalnız bırakır mısınız?" Hepsi anlayışla başını sallayıp odadan çıktığında oğuz bize baktı "hemen kapının önündeyiz seslenirseniz gelirim. Serum bitince de eve gideriz"

Gülümseyerek bize bakıyordu. Değişmişti. Hemde çok. İlk gün gördüğüm oğuzla şimdi ki oğuz aynı değildi. Yavaş adımlarla odadan çıktığında Miray gözyaşlarını dökmeye başladı. hıçkırarak ağlıyordu.

İçini dökmesi için bir şey söylemedim sadece ona sıkıca sarıldım. bir süre kokumu içine çektikten sonra başını boynuma gömdü. "b-bir rüya gördüm"

"anlatmak ister misin?" usulca başını salladı. "bir yerdeydim. Yanımda çocukluğum vardı bana senin gittiğini söyledi. Beni bıraktın sandım çok korktum"

Niye böyle düşündüğünü biliyordum o kemal şerefsizi onda çok derin yaralar bırakmıştı. Psikolojimizle oynamayı çok severdi "merak etme mirayım sen beni ne kadar kovarsan kov ben asla gitmeyeceğim. Seni bırakmayacağım"

"özür dilerim seni kendimden uzaklaştırdığım için intihar etmeye çalıştığım için"

"beni yalnız bırakmak istediğin için sana biraz kızgınım ama seni anlıyorum... bir daha yapma olur mu?" Başını salladı ve bana daha çok sokuldu

"c-canın yanıyor mu?" Sesim titremişti. Bu sorudan da aldığım cevaptanda nefret ediyordum "biraz sızlıyor ama acımıyor senin sırtın"

"senin ki gibi"

"yaralarını biliyorlar sence benimkileri de görmüşler midir?"

"bilmiyorum mirayım"

"onlara her şeyi anlatmalı mıyız? Sence bize kızarlar mı? Ya da küçükken bizden kaçan çocuklar gibi bizden uzaklaşırlar mı?" Bilmiyordum. Bizi sevdiklerine istediklerine inanmak istiyordum ama içimde hep bir acaba vardı

Acaba bize kötü davranırlar mı? Sırf geçmişimiz yüzünden bizi bırakırlar mı vardı. Miray'a daha sıkı sarıldım. "hadi kapat gözlerini biraz uyuyalım... kabus görürsen uyandırırım" Başını tamam anlamında salladı. Biraz sonra nefesi düzene girdiğinde uyuduğunu anladım. İlaçların etkisiyle bende fazla dayanamadım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım

SON

 

Nasıldı???

Loading...
0%