Yeni Üyelik
18.
Bölüm

17.BÖLÜM

@mavissrgt

 

 

Bir ay sonra...

 

Hayat tam bittim dediğin yerde yeni hayatlar ve yeni bir başlangıç sağlıyor insana. İşte bende Rabbimin bana verdiği bu yeni hayatın ilk gunundeyim. Adeta bayram yerine dönmüştü ev. Annemden çok Hayal'in dibimden ayrılmaması beni şaşırtmıştı. Aslında fazlada şaşırmamıştı. Çünki benim onu sevdiğim kadar o da beni seviyordu. Kardeşimdi o benim. Zaten kardeş olmak için bir kan bağına ihtiyacımız da yoktu.

 

 

Annem, "Kızım arkana yastık koyayım böyle rahat değilsin sanki!" Dedigi cümleyle düşüncelerimden sıyrıldım.

Tam bir şey diyecekken Hayal çoktan dolaptan aldığı yastığı sırtıma dikkatli bir şekilde koymaya çalışıyordu. Bu kadar ilgi bana fazlaydı. Tam bir aydır bir saniye bile başımdan ayrılmıyorlardı. Tamam güzel birsey ama ben gelemiyorum böyle sevgi yoğunluğuna.

 

Sonunda dayanamayıp, " ayyy yeter tamam iyim bak sapa sağlamım anne, artık bir rahat bırakın valla yoruldum yaa. Sevgiye boğdunuz beni. Sevmiyorum böyle şeyleri biliyorsun."

 

"Hah bende diyorum nerede kaldı benim isyankar arkadaşım. Kızım hatırlatırım seni öteki taraftan geri getirdik. Bırakta nasıl seveceğimiz bize kalsın. Hem sen çok konuşmaya başladın. İlaçlarını aldın mı sen bak saati geçiyor." Derin bir nefes aldım. Hayal anlamıyorsa annem hiç anlamayacaktı beni.

 

Annemde Hayal'i onaylar şekilde haklı der gibi kaş işareti yapmıştı bile.

 

Sabır dilercesine kafamı yukarı kaldırdım. "Allahım sen biliyorsun konuyu anlatmaya gerek yok." Dedim sitem dolu ve imalı bir ses tonuyla.

 

Annem, "Kızım ne bu sitem." Dedi azarlar bir sesle.

 

"Anne Tam bir aydır yerimden kalkmama dahi izin vermiyorsunuz kırıklarım iyileşti. Doktor bile iyisin normal hayatına dönebilirsin dedi. Ama siz ikiniz bir olmuşsunuz tuvalet ve arada kolunuza girerek yürümem dışında ayağa kalmama izin dahi vermiyorsunuz. Tamam anlıyorum endişeleniyorsunuz. Ama ben böyle yattıkça daha çok hasta oluyorum. Bunaldım artık dışarı çıkmak istiyorum. Sizi kırmakta istemiyorum ama yeter artık. Valla sonunda kacacam o olacak." Dedim stem dolu ve bıkmışlıkla dolu bir ses tonuyla."

 

Ortamda kısa bir sessizlik oluştu annem tam konusacakken kapının çalmasıyla annem hemen geliyorum" dedi.

 

Annemi başımla onayladım. Annem odadan çıktıktan sonra Hayal'e baktım. Gözleri yine dolu dolu olmuştu.

 

"Yine nolduuu.?" Dedim şefkat dolu bir sesle uyandığımdan beri bu halini çok sık görür olmuştum. Çok korkmuş benim için kaç defa ölümden dönmüşüm. Hayal bunları anlatırken hıçkırıklara boğuluyordu.

 

"Ya sana birsey olsaydı. Şuan nasıl bir halde olurdum bilmiyorum galiba ben intihar ederdim." Hızlıca adımlarla oturduğu koltuktan kalkıp yanıma geldi ve sıkıca sarıldı.

"Nolur Buket nolur beni bırakma olurmu sensiz yapamam. Ben sensizliğin ne demek olduğunu öğrenmek istemiyorum." Gözümden akan yaşları elimin tersiyle sildim. Hayali omuzlarından tutup kendimden uzaklaştırdım.

 

"Ben asla ama asla seni bırakmam kardeşim. Ama sende beni üzme artık olurmu bak iyim yanındayım. Sen böyle üzgün oldukça ben kötü oluyorum. Kapatalım bu konuyu ben o neşeli vurdum duymaz arkadaşımı geri istiyorum." Bu dediklerime burnunu çekip gülümsedi.

 

"Doğru diyorsun ama napayım aklıma geldikçe kötü oluyorum."

 

Gülümseyerek, "gelmesin aklına artık. Ayy yeter ölmüşüm gibi ne bu kendine gel eski Hayali geri istiyorum ben." Sahte bir kızgınlıkla söylediğim sözler üzerine Hayal kahkaha atmıştı.

 

"Emredersiniz komutanım" dedi askeri duruşa geçip. Bu hareketi benide güldürmüştü.

Kendi aramızda gülüşürken annem odamdan içeri girdi.

 

"Kızım seni görmek isteyen birileri var." Dedi.

 

"Kim anne gelsinler."Dedim meraklı bir şekilde. Okuldan birileri olmalıydı.

 

Annemin çekingen tavrı dikkatimi çekmişti ama sebebini tam anlayamamıştım.

 

Kapıdan içeri girenleri görünce gözlerim ve ağzım fal taşı gibi açık kalmıştı. Aklıma gelecek son insan bile değillerdi.

 

Bir Hayal'e bir onlara bakıyordum.

 

Mert,Emre ve Yağmur du bunlar.

 

Mert yanıma gelip, "geçmiş olsun nasıl oldun. Daha iyimisin?" Gibi bir sürü soruları sıraladı. Ben birsey demeden Hayale baktım. Hayal de şaşkındı ama başka bir bakış yakaladım. Bu onları gördüğünden değilde sorgulayıcı ve sinirli bir bakış atmıştı Mert'e.

 

Annem"ben size içecek birseyler getireyim diyip oda dan çıktı. Annem çıkar çıkmaz Mert yanıma oturup bana sıkıca sarıldı. Beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Neler oluyordu ağzım açık Hayal'e baktım. Oda benim gibi şaşırmıştı.

 

Mert "Çok korktum sana birsey olacak diye." En sonunda ne dediğinin kendi bile farkında değildi galiba bir anda duraksayıp benden uzaklaşıp ayağa kalktı.

 

"Şey yani Yağmur çok merak etti seni tutturdu sende gel diye başımın etini yedi mecbur geldim. Ama iyisin yaa birseyin yokmuş senin." Elini ensesine götürüp yağmura baktı. "Demi Yağmur?" Dedi uyarı dolu bir sesle.

 

Yağmura baktığımda gülmemek için zor tutuyordu kendini. Emre'nin de Yağmurdan farkı yoktu.

 

"Evet evet çok merak ettim seni tekte gelmek istemedim çekindim o yüzden Mert ve Emre den gelmelerini rica ettim. Sağolsun kırmadı beni."

 

Hayal "Ne gerek vardı gelmenize tanımıyorsunuz etmiyorsunuz Buket'i. Hem Mert ben sana demedim mi gelme diye." Bu kelime Yağmur ve Emre'ye değil Mert içindi galiba neler oluyordu. Hiç bir şey anlamıyorum.

 

"Neler oluyor Hayal neden bahsediyorsun." Hayal konuşmakla konuşmamak arasında kalmıştı Mert'e baktığımda ise sinirli bir şekilde Hayal'e bakıyordu.

 

"Hayal!?" Dedim uyarı dolu bir sesle.

Hayal sonunda pes etmişti.

 

"Buket sen bu psikopatın ne yaptığını bilmiyorsun.

Seni kaçıran adamları işkence yaparak öldürmüş. Üstüne uçuruma yuvarlandığın yerden atmış adamlar bildiğin paramparça olmuş. Üstüne üstelik o halde hastaneye geldi. Bu manyak sana takıntılı bir ruh hastası ve senin yanında durmasına izin vermem. O hastanede ki halini görseydin ülke bile değiştirmek isterdin. Birde hastanede ki tüm doktor ve hemşireleri tehdid etmiş sana birsey olursa sizi öldürürüm diye. İşin tuhaf yanı o kadar suç işleyip hiç bir şekilde ceza almaması.

Ben bizzat gidip şikayet ettim karakola kimse hiç bir şey yapmadı. Böyle bir ruh hastasının burada olması ne kadar normal sence." Söyledikleriyle kanım donmuştu adeta.

"Daha bitmedi istermisin devamını Buket" dedi. Mert'e bakarak.

 

Mert, "Kes sesini ben öyle bir şey yapmadım hem niye yapayım. Sen bana kafayı takmışsın en başından beri beni sevmiyorsun zaten şimdi de iftiramı atmaya başladın. Ben o kadar şey yapacam ve elimi kolumu sallayıp serbest gezecem. Ki Buke'ti sadece Yağmur'a değer verdiğim için onun ısrarı üzerine geldim. Hem ben neden kendimi açıklamak zorunda kalıyorum nasıl isterseniz öyle düşünün ben gidiyorum." Dedi tam kapıdan çıkacakken Hayal'in dedikleriyle olduğu yerde kala kaldı tabi bende dona kaldım.

 

"Asıl sen benimle uğraşma. Sanki bilmiyorum her gece eve gizlice girip beni bayıltıcı spreyle bayılttığını sanıp saatlerce Buketi seyrettiğini. Sen tam bir ruh hastasısın. Seni daha öncede uyardım. Bu sana son uyarım Buket'ten uzak dur. Yoksa olacaklardan. Ben sorumlu değilim. Ki zaten Buket bu saaten sonra senin yüzünü dahi görmeye niyeti yoktur. " Mert aniden bana doğru döndü bir bana bir Hayal'e baktı.

 

"Bakalım Buket'e senin gibimi düşünüyor." Dedi yanıma yaklaştı ve elimi tuttu.

Ben şok içerisinde neler olduğunu anlamaya çalışıyordum.

 

"Buket b-ben seni se-sevi-yorum. Seninde bana karşı hisslerin olduğunu biliyorum. Sende benim senin elini tuttuğum gibi elimi ömür boyu tutarmısın?" Yağmur Emre ve ben aynı anda "Neee" demiştik.

 

Hayatımın şokunu yaşıyordum ne demekti bu şimdi. Benim başıma getirmediği şey kalmamıştı şimdi de gelmiş bana çıkma teklifi mi ediyordu?

 

Benim suskunluğumu anlamış olacak ki devam etti.

"Bende bilmiyordum yani sen-i seni sevdiğimi. Taki o kazaya kadar seni kaybetme korkusu sana olan sevgimi anlamamı sağladı. Bana bir şans ver inan pişman olamayacaksın." Gözlerinde ki o parıltı beni kendine çekiyordu adeta. Gözlerine her baktığımda adeta o parıltıda kayboluyordum. Ve bu beni çok korkutuyordu.

 

"Daha çok beklersin." Dedi Hayal alay dolu bir sesle.

Mert Hayal'e bakıp sabır çekip tekrar bana baktı benden bir cevap bekliyordu.

Ama benim dilim tutulmuştu adeta.

Ne diyeceğimi şaşırmıştım.

Mert ağır hareketlerle ayağa kalktı. "Tamam anladım ben, yorma kendini hiç." Dedi ve tam kapıyı açıp çıkacakken benim bile kendime şaşırdığım o kelime ağzımdan dökülüverdi.

 

"Bende seni seviyorum!!"

 

Bu cümlemin ardından dudaklarımda hissettiğim baskı kalbimde bomba etkisi oluşturmuştu. Başka bir evrene ışınlanmıştım adeta....

 

 

 

Evettt arkadaşlar yeni bölümle karşınızdayım. Dayanamadım erkenden attım bölümü. Nasıldı bölüm biraz ileri almak istedim olayları. Çünki hem hastane olayı baymıştı hemde daha aksiyonlu bol bölümler sizi bekliyor olayları hızlandırmak istedim. Yeni bölümlerde görüşmek üzere seviliyorsunuz...❤️❤️❤️

Loading...
0%