Duyduklarımla dona kalmıştım. Hayal beni sarsıyordu ama o cümleler ve seste ki intikam hırsı beni korkutmuştu. Her ne kadar cesur olmaya çalışsam da bazen o cesur kısmım yok oluyordu.

"Bu ne demek oluyor. Bir de tehdit mi ediyor seni. Ben bu tehditleri ona yedirmesini çok iyi bilirim."

Hayal'in sinir ve öfke dolu sesi beni kendime getirmişti. O şok halinden çıkıp ne ara elimden aldığı telefonumla bir şeyler yapıyordu. Merakla ne yaptığına baktığımda ise gördüğüm şeyle gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Duymuştu onun dediklerini ce mesajla cevap veriyordu. Evet evet yanlış görmüyordum.

"Napıyorsun Hayal saçmalama ve şu telefonu onu iyicemen kızdıracaksın. Hem korkutmak amaçlı yaptığı belli. Boş ver takmaya bile değmez. Cesareti olsaydı arkadan iş çevirmek yerine karşıma çıkardı." Hem ikna etmeye çalışıyor hem de telefonu elinden almaya çalışıyordum. Ama hiç verecekmiş gibi de durmuyordu.

"Benim kardeşimi tehdit etmek neymiş görür o şeref yoksunu insan. Aradım meşgule düşüyor. Demekki hayla aktif telefon. Ama tek kullanımlık büyük ihtimal bu kadar rahat konuşması bundan olmalı. Hattı kırmadan önce şunu göndereyim. Çek şu elini sende Buket." O kadar sinirle söylemiştiki korkuyla elimi bir anda çektim. Bu halini çok iyi biliyordum. Ama ona da yazmasını istemiyordum.

"Sen sahipsiz mi sandın benim kardeşimi gör bak bakalım neler yapıyorum sana."

"Korkuyorum sormaya ama mecburum sormaya." Dedim tedirgin ve korku dolu bir sesle. "Ne yazdın kankacım bende okuyabilir miyim?"

Kocaman bir sinsilik dolu kahkahayla "al bakalım kazamız mübarek olsun kardeşim."dedi o sinsi gülümsemesiyle.

Ekrana baktığımda okuduğum kelimelerle bir şok daha yaşadım.

"Sen kimsin ki beni tehdit ediyorsun? O kadar korkaksın ki daha karşıma çıkmaya korkuyorsun, sana da bu yakışırdı zaten tam bir korkak tavuksun. Kendi kümesinde ötersin ancak sıkıyorsa karşıma çık. Arkadan iş çevirmeye devam et korkak tavuk ama şunu da unutma bende boş boş oturup yaptıklarını izlemem on mislini yaparım."

Gözlerim fal taşı gibi açılmış vaziyette Hayale baktım. "Kankacım ayıptır sorması biz daha bu kişinin kim olduğunu bilmiyoruz. Bize yaptıklarını nasıl ödetmeyi düşünüyorsun. Çok merak ettim. Ayrıca korkak tavuk ne yaa ergenmisin sen."

"Şey onu da o zaman düşünürüz kanka. Burada ki amaç ona seni her an bulabiliriz izlenimi vermek" dedi bilmişçe konuşması beni hem güldürmüş hem sinir etmişti.

"Ya daha çok sinirlenirse o zaman napacağız Hayal? Cidden sinirlendiğinde naptığını bilmiyorsun. O değil birde mesaji görmüş. Kız mı erkek mi oda belli değil sesini değiştirip duruyor. Kesin son konuştuğumda da ses onun değildi. Salak mı kendi sesiyle konuşsun. Kendimi geçtim sevdiklerime zarar vermesinden korkuyorum. Hedefi sevdiklerim." Sesimin tedirginliği Hayali bile endileşelendirmiş olacak ki modu bu dediklerimle düşmüştü.

"Babama söylesek belki bulur?" Dedi bir ümitle ama benim aklımda bir yol vardı.

"Aslında bir şeyden şüpheleniyorum. Ama bunu anlamam için annemle konuşmam lazım.

Şaşkınlık ve ümit dolu bir sesle "nasıl yani annenin düşmanımı var? Annen ne alaka Buket?"

"Annem bir adamla evlenme-" sözümü Hayalin şok dolu "neee" diyişi kesti. "Konumuz bu değil dinle ilk önce sonra anlatırım bunu." Beni başıyla onayladı. Hastane koridorunda ki sandalyeye oturup banada oturmam için başıyla işaret yapınca bende onun yanına oturdum. Son dediğim biraz ağır olmuştu galiba.

"Çabuk a dan z ye herşeyi anlat çabuk"dedi sitem dolu sesle.

"Şimdi bu beni arayan kişi anneni onaylama engel ol kararına yoksa sonu kötü olur diye tehditler savurup duruyor bir kaç gündür. Annemin de benden onay istediği tek şey evleneceği adamla olmak için benden onay alması. Bende izin vermedim tabi ki. Ama bunu o istediği için değil. Babamın acısını daha atlatamamışken annemin bana böyle birşey sunması zoruma gittiği için. Ama annemde diyor ki bu sadece formalite işler kötüye gidiyormuş. Bu adamda anneme yardımcı olacağını bu işleri bildiğini söylemiş. Muhtemelen bu adamın bir çocuğu var ve babasının evlenmesini istemiyor. O yüzden beni bulmuş beni tehdit ediyor. İlk işim o adamın çocuğu varmı yok mu onu öğrenmem gerekiyor. Ama konuyu anneme nasıl açacağım bilmiyorum. İstekli gibi görünürüm. Bu da isteyeceğim son şey." Derin bir nefes alıp sesli bir şekilde nefesimi dışarı verdim. "Annemin babama olan saygısı bu kadar az olamaz. Onlar bir birlerini çok seviyordu. Bu kadar çabuk unutamaz Hayal canımı en çokta bu yakıyor." Gözlerimden akan damlaları Hayal baş parmağıyla sildi. Beni kendine çekip sıkıca sarılması ağlamamı hızlandırmıştı.

"Geçecek canım annenin elbet bir bildiği vardır. O kişi meselesine gelirsek haklısın o adamla bağlantısı olabilir." Sesindeki titreme onunda ağlamamak için kendini zor tuttuğunu gösteriyordu.

"Babamı çok özledim Hayal. Daha onun yokluğuna alışamamışken babamın yerini birinin doldurmak istemesi beni deli ediyor." Hıçkırıklarım konuşmama engel oluyordu. Boğazımda ki o yumru babam gittiğinden beri hiç kaybolmadı.

Hayal tek yapabileceği bana sarılıp göz yaşlarımı silmek oldu. Babamı geri getirebilseydi eminim elinden gelenin en iyisini yapardı. Zaten bu ölümlü dünyada sadece ölüme çare yoktu.

                              ****

Annemi hastaneden çıkarıp eve getirmiştik durumu iyiydi ama aklımı kurcalayan çok soru işareti vardı. Bundan en önemlisi de beni tehdit eden kişi kimdi. Daldığım düşünceden Hayalin sesiyle çıkmıştım.

"Hadi birşeyler atıştır canım sabahtan beri bir şey yiyemedin. Bayılıp kalacaksın yoksa, renginde gitmiş zaten. Aklını kurcalayan seni tehdit eden kişi mi?"dedi anlayışlı bir ses tonuyla.

" Aklımdan hiç çıkmıyor ki Hayal. Annemin canına kast etti bu kişi. Tek varlığım olan kişinin canına kast etti. Bu sefer başaramadı yada göz dağı verdi. Ama bir dahakine başaracağı büyük bir olasılık. Beni korkutuyor o yüzden bu durum. Çok korkuyorum Hayal ya annemi de kaybedersem. Ben-" devamını getimeye boğazımda ki yumru engel olmuştu.

"Buket bak babama söylersek belki bize yardımcı olur. Eminim en kısa sürede o kişiyi bulacaktır. Kendimiz bu durumun altından kalkamayız. Bu çok ciddi bir konu. O yüzden izin ver babama konuyu anlatalım inan tahminimizden daha kısa sürede bulacak o kişiyi." Ses tonunda ki endişe her ne kadar belli etmek istemesede kendini belli ediyordu. Hayal de benim kadar endişeliydi. Ama güçlü durmayı tercih ediyordu.

"Olmaz Hayal o kişi bunu duyarsa anneme yada sevdiklerime zarar verebilir. Ben o vicdan azabıyla yaşıyamam. Hem benden istediği belli annemin o adamla evlenmesine mani olmam. Ama bence o adamla bir bağlantısı olma ihtimali yüksek. Kesin o adamın ya yakını yada çocuğu. Zaten annemin başkasıyla evlenmesine izin vermem. Bu kişi her kimse izin vermeyeceğim şeyle beni tehdit ediyor. Adam akıllı çıksa karşıma söylese derdini. Benimde karşı olduğumu anlardı. Korkağın teki resmen. Yaa aklım almıyor bir insan nasıl bu kadar korkak olabilip ayrıca bir o kadarda gözü dönmüş cani olabiliyor." Sinirle söylediklerimi Hayal büyük bir sabırla dinliyordu. Ama öfkem ona değildi. Bunu Hayal de biliyordu.

Derin bir nefes alıp azda olsa sakinleştikten sonra konuşmaya devam ettim. "Onun kim olduğunu öğrenmek için annemden o adamın çocuğu varmı? Varsa kaç tane? İsimleri ne? Bu gibi sorular sormam gerekecek ama konuya nasıl gireceğimi bilmiyorum."

"Aslında ben bir yol biliyorum kardeşim." Hayalin sinsice gülüşü aklında çok güzel bir plan olduğunun kanıtıydı. Hayal bir plan yaptıysa kesin tutuyordu.