Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@mavissrgt

"Buket...!? Burada, yardım edin."

Hayal'in sesiydi bu ama çok boğuk geliyordu yada ben duymuyordum. Gözlerimi açmayı bırak nefes almaya dahi halim yoktu. Gerçekten nefes alamıyordum galiba. Sanki bir el boynumu sıkıyordu. Bilincim tekrardan kapanıyordu. En son hissettiğim ise yerden havalanmamdı.


                              ****


Tüm bedenim ağrıyordu. Kamyon çarpmış gibiydim resmen. Sesler birbirine girmişti. Nerede olduğumu bilmiyordum ama boynumu oynatamadığımı başımı çevirmek isterken anladım. Boynumda ki keskin bir ağrıyla ağzımdan bir inilti koptu.

Bir el omuzumda hissetmemle zorda olsa gözlerimi açabilmiştim.


"Sakin ol canım yanındayım korkma olurmu. Yanında olmadığım için çok özür dilerim Buket inan bana beni o şerefsiz kişi tuttu. Gelmeye çalıştım ama bırakmadı beni."


Hayal'in sesi çok derinden geliyordu. Ne dediğini zar zor anlayabilmiştim.

Hayale cevap vermeden nerede olduğuma bakmak için kaldığım yerde gözlerimi gezdirdim. Boynumda ki ağrı her saniye daha da şiddetleniyordu. Gördüğüm kişilerle ani bir şok yaşamıştım. Yağmur bana mahçup dolu gözlerle bakıyordu. Tanımadığım bir evdeydim.


"Korkma benim evimdesin. Arkadaşın ailen çok endişelenir diyince bende benim eve getirmek istedim. Ama durumun iyimiş merak etme." Başıyla boynumda ki boyunluğu işret edip mahcubiyet dolu bakışlarla, sanki o câni değilde kendi yapmış gibi, "boynun olduğundan daha fazla incinmiş, galiba düşerken de boynunu oradaki demire denk gelmiş bir hafta o boyunlukla kalman gerkecekmiş."

Sesi o kadar içtendi ki bi an o psikopatın arkadaşı nasıl böyle kibar tatlı bir kız olabilir. Nasıl öyle birine katlanıyor acaba diye merak etmiştim. O manyakla bırak konuşmayı yanına bile yaklaşılmıyor. Yanına yaklaşan herşeyi yok ediyor resmen.


Hayale bakıp "benim ne işim var burada neden o manyağın arkadaşının evine getirdin beni. Kim getirdi beni buraya?"sesim o kadar cılızdı ki kendi sesim olduğuna ben bile inanamadım. Galiba ses tellerim bozulmuştu. Yada acıdan da olabilir.


"Iıı... Şey getireni boş verde kanka. Annen seni böyle görmesini istemezsin diye düşündüm. Birde bizim evide biliyon. Hastane de olmazdı annenin kesin haberi olurdu. Yağmurda böyle bir teklifte bulununca başka çarem kalmadı."


"Hayal beni kim getirdi dedim. Buraya gelmemin sebebini söyledi zaten."


"Şey... Sakin ol ama tamam mı?" Yine sevmediğim sinir olacağım bir şeyler dönüyordu.


"Hayal!!"dedim uyarıcı ve sinir dolu bir ses tonuyla.


Tam konuşacakken kapının açılmasıyla açılan ağızı geri kapandı.


Gördüğüm kişiyle kan beynime sıçradı resmen.


"Bitiremediğin işini tamamlamaya mı geldin." Öfkem o kadar büyüktü ki her an parçalayabilirdim onu.

Hayal, "Buket sakin ol göründüğü gibi değil. Anlatacam sana herşeyi."


" Neyi anlatacan Hayal sende onların tarafına geçtin bakıyorum da, ya bu psikopat beni öldürüyordu. Şu halime bak bu da yetmezmiş gibi onun yakın arkadaşının evinde açıyorum gözlerimi, birde üzerine o da yetmezmiş gibi o psikopat adam geçmiş karşıma işini tamamlamayı bekliyor. Sende bana sakin ol diyorsun. Allah aşkına bi git Hayal." Sinirle yataktan kalmaya yeteneceğim sırada Yağmur "Buket yerinden kalkmaman gerek sen farkında değilsin ama ölümden döndün. Dinlenmen gerek en azından bu gece burada kal lütfen." Hayret dolu bakışlarla Yağmur'a baktım.


"Çekil be sende aynı arkadaşın gibisin, ne o öldürme planını geceyemi sakladınız yada topluca işkence mi yapacaksınız. Kusura bakma ama ben bu adamın olduğu ortamda bu saaten sonra bir dakkika bile kalmam. Haa bu bundan sonra ona boyun eğeceğim anlamına da gelmiyor. Kendim konuşur hallederim sandım ama olmuyormuş. Kendi de beslediği hayvanlar gibi vahşi, eğitilmez yani. O yüzden çekil önümden." Mert'e baktığımda hayrete düşmüşçeşine bakıyordu bana. Galiba onu araştırdığımı az önce kendi ağzımla söylemiş bulundum. Kal geldi galiba adama. Kısa bir süreli bakışmadan sonra açıkçası şaşıran taraf ben oldum. Hiç birsey demeden öylece bana bakıyordu. Bağırıp üzerime yürümesini beklemiştim hâlbuki. Ama gözlerindeki bakış çok farklıydı. Açıkçası o bakışlar beni çok korkutmuştu. İçimdeki ses hemen bu ortamdan ve ondan kaçarak gitmemi söylüyordu.

Tüm gücümü toplayıp derin bir nefes alma ihtiyacı duydum bu adam beni rahatsız etmeye başlamıştı. Özelikle bakışlarıyla.

Tam ayağa kalktığım sırada gözümün kararmasıyla yatağa geri oturdum.


Hayal, "canım tamam kalmayalım burada ama biraz dinlen lütfen. Bu halde hiçbir yere gidemeyiz. Durumun iyi değil, sana sakinleştirici verdi doktor ona rağmen nasıl uyanabildin hayret ettim, baş dönmende ondan biraz dinlen söz gideceğiz olurmu?"


"Hayal ben gidiyorum sen yeni arkadaşlarınla kalabilirsin. Burada kalacağıma ölürüm daha iyi." Dedim imalı ve sinirli bir sesle.


Ayağa daha dikkatli bir şekilde kalkıp boynumun acısını önemsemeden doğrulmaya çalıştım. Allah kahretsin ki verdikleri ilaç her neyse baya etkiliymiş ama gitmem gerekiyordu yüzünü bile görmeye tahamülüm yokken onun mekanı olan yerde olmak benim nefes almamı engeliyordu. Duvardan destek alarak odadan çıkmaya çalışıyordum. Dizlerim titriyor başım dönüyordu. Tam düşecekken Hayal koluma girip beni son anda tutmuştu. Hayale bakmadan "gidelim buradan nolur" dedim fısıltılı bir şekilde. Ama bir terslik vardı. Hayal ne ara bu kadar güçlü oldu? Başımı bırak oynatmayı göz bebeğimi dahi hareket ettiremiyordum. Karanlıkta yürüyordum adeta. Kulağıma gelen bir fısıltı olduğum yerde çakılı kalmama sebep olmuştu.


"Böyle olmasını istemezdim."


Bu ses!? Ani bir hareketle kolumu tutan elden kendimi kurtarıp iki adım geriledim. Boynumun acısı elimin boynuma gitmesine ve acıdan inlememe sebep olmuştu.


Gözümün kararmasıyla yer ayağımın altından kaydı. Tek hamlede beni kendine çekmesi dengemi dahada alt üst etti. Galiba ilaç yenmişti beni. Ben evimde annemin kollarında olmak istiyordum. En çok güvendiğim yerde şimdi ise ölümün kucağındaydım.


" Korkma benden küçük kız..."


Bu cümle ise beni ölümün esir alacağının bir nevi imzası olacağını o son ana kadar bilemeyecektim.

      

                           *****

"Ben dedim size kabulenmeyeceğini bizim ev iyi oldu. En azından buradan gitmek istemez. Sizde gitseniz iyi olacak uyanır birazdan bir sinir krizi vakası daha kaldıracağını pek sanmıyorum."


Bir kaç adım sesinden sonra kapı açılıp kapanma sesiyle gözlerimi zorda olsa açabilmiştim. Hayal arkası bana dönük olduğu için benim uyandığımın daha farkında değildi.


"Offf nasıl açıklayacam ben bu durumu Buket'e şimdi. Şerefsiz adam yaptı yapacağını yine."


"Neyi söyleyemiyecekmişsin bana Hayal söyle bakalım" dedim acıyla yerimden doğrulup oturur vaziyete geçerken. Hayal ani sesten dolayı korksa da umursamadı. Endişe ve sevincin karışımı olan bir yüz ifadesiyle yanıma gelip,"uyandın sonunda inatçı keçi. Bak benim evimdeyiz rahatladın mı şimdi" dedi daha yeni ki sorumu ört bast etmeye çalışıyordu ama ben bu numarasını yemiyecektim.


"Hayal konuyu değiştirmeye çalışmada cevap ver."dedim bıkkın bir sesle.


"Şey... kanka... Mert... Senin anlaşmayı kabul ediyormuş. Ama kendi kuralları içerisinde olacakmış. Sen yok desende artık çok geçmiş itiraz da kabul etmiyormuş. Bunları sana iletmemi istedi. Bende nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum." Hayretle Hayal'e bakıyordum.


"Madem istiyordu neden beni öldürmeye çalıştı ozaman o psikopat adam. Hayır kabul etmiyorum. Ben kendim hallederim. Bu saatten sonra o manyakla hayatta iş birliği yapmam."acıyan boynuma dikkat ederek yerimden doğrulmaya çalıştım. Hayal hızla yanıma gelip doğrulmama yardım etti.


"Mert'in sinir hastalığı varmış sinirlenince naptığını bilmiyormuş. Sen emir kipili falan konuşmuşsun galiba o da kendini kaybetmiş. Ama bana kalırsa bununla iş birliği falan yapma kanka, hiç tekin tiplere benzemiyor. Bunlara bulaşırsak bir daha kurtulamayız bunlardan. Bana sana iletmemi istediği için anlatıyorum, yoksa ben sana en başta demiştim bulaşma diye bak yine dediğime geldin. Ve çocuk takıntılı bir tipe de benziyor. Yaa sen uyanana kadar bir saniye bile gözlerini senin üzerinden çekmedi. Sana takmış olabilir kafayı sırf anneni o adamdan ayırmak için kendi başını yakma bu çocuktan uzak dur senin sonun olur. Adamda öfke kontrol problemi var." Sesindeki endişe o kadar çoktu ki onun bu hali beni bile korkutmuştu.


"Bende onula iş birliği yapacak değilim zaten. Beslediği hayvanlardan anlamalıydım ne kadar psikopat bir çocuk olduğunu. Kendi işimi kendim halledeceğim bundan sonra. O bana yardım falanda etmez anca işime köstek olur. Sen merak etme canım Mert olayı kapandı. Canımı sokakta bulmadım ben." Hafif bir tebessüm ve ciddiyetle Hayal'e baktım. Kararlı olduğumu anlayınca yüzündeki tebessüm rahatladığının belirtisiydi. Onun bu rahatlamış hali azda olsa banada iyi gelmişti.


                               *****


Aradan iki gün geçmişti ve ben Hayal'le o adamı annemden uzak tutmak için plan yapmaya çalışıyorduk. Bu zamana kadar benim onaylamamam annemi durduruyordu. Ama artık annem benim onayımı da önemsememeye başladı. Hayalle okulun kantininde bir şeyler bulmaya çalışıyorduk. İkimizde sessizliğe bürünmüş ne yapsak diye düşünüyorduk.


"Hayal buldum galiba." Dedim vurdum duymaz bir ses tonuyla Hayal heyacanla "anlat bakalim ne buldun dedi.


" Gel seninle bu adamı öldürelim konu kökten kapansın nasıl fikir."


"Hee olur istersen cesedide parçalayıp ormandaki vahşi hayvanlara verelim delilde kalmamış olur nasıl fikir."dedi sesindeki alaylı ifade birazdan dayak yiyeceğimin belirtisiydi galiba.


"Napayım aklıma tek gelen bu başka türlü bu adam annemin peşini bırakmayacak."


"Mutlaka vardır bir yolu. Bulacağımıza eminim sadece kusursuz bir plan gerekl...." Bir anda sustu ve aniden "Buldummm" dedi heyacanlı ses tonu olduğundan fazla çıkmıştı. Kantinde ki herkes bize bakmıştı.


"Sessiz olsana" dedim stemkar bir sesle.


"Kanka buldum, vallaha buldum, billaha buldum. Bak şimdi bu adam anneni aldatsa annen bu adamla evlenmek istermi? Tabiki istemez hangi kadın isterki. Şimdi birini ayarlayıp bu adamla sarmaş dolaş fotosunu çekip annene göndereceğiz. Sonra büyük bir kavga ve ayrılık. Nasıl bir plan ama." Kendiyle gurur duyarak omuzlarını dikleştirdi. Planının tutacağıdan emindi.


Sevinç dolu bir gülümsemeyle "işte kimin kardeşim bee güzel plan biz bunu daha önce nasıl düşünemedik yaa."


"Klasik bir plan biz en zorunu düşündüğümüz için aklımıza gelmedi."


Zil sesini duymamızla "bu plan tutar okul çıkışı daha detaylı konusuruz ben bi lavaboya gideyim sınıfta buluşuruz olurmu canım?"


"Tamamdır balım görüşürüz." Hayal sınıfa giderken bende hızlı adımlarla lavaboya ilerlemeye başladım. Mert'i o günden sonra hiç görmedim. Görmekte istemiyordum. Tam bir psikopat ne kadar uzak durursam benim için o kadar iyi olurdu.


Lavaboda işlerimi halletikten sonra tam kapıdan çıkacakken kapının kilitli olduğunu fark ettim. Ne kadar zorlasamda açılmıyordu. Kapıya vurarak "kimse yokmu içeride kilitli kaldım" diye bağırdım ama herkes derste olduğu için kimse duymuyordu beni.

Sinirle kapıya sert bir yumruk attım. "Allah kahretsin hep beni bulur zaten böyle şeyler."


"Belki de bir işarettir bu küçük kız. Duyduğuma göre bensiz planlar yapılıyormuş. Bak darıldım şimdi."


Korkuyla arkamı dönüp sırtımı kapıya dayadım. Gördüğüm kişiyle korkum daha da arttı.


"Se- senin ne işin var bura da?" Dedim kesilen nefesim konuşmama engel oluyordu sanki.


Loading...
0%