Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. Bölüm

@mavissrgt

Hayat bazen hiç ummadığın anda muzice getirdiğini sanırken aslında hayatının sonu olduğunu anlayamıyor insan. Yada bittim dediğin yerde hayatının en güzel dönüm noktası olduğunu anlıyorsun o yüzden asla ama asla pes etmemek gerek her felaketin ardında bir gün ışığı vardır. Tabi bazen istisnalar olabilir. Hiç gün ışığı görememek gibi.


Hayal'e yapılan plan doğrultusunda ilerliyorduk. Her şey tıkırında ilerliyordu. Bir parti ayarlayıp tüm arkadaş ortamını çağıracağız. Ama sadece bu partide Cenk olmayacaktı. Oda bu partiyi çok acı bir şekilde öğrenecekti. Ben partiyi çeker gibi yapıp Hayal ve Emre'yi de çekip sosyal medyada paylaşacam ve o çekim anında Emre ve Hayal'in baya yakın olmaları gerekiyor. Bu işi Hayal'in en iyi şekilde yapacağını adım kadar iyi biliyordum. Son gördüklerimden sonra adımdan daha bir emin olmuştum. Tabi Cenk bu anı görüp hemen çıkıp gelecek işte o anda o kızın attığı fotoyu ana ekranda yansıtıp aldatmak öyle kuytu köşede olmaz, korkakların işidir. Ben seni hiç sevmemişim zaten ben aşkı Emre de tattım gibi şeyler diyecekmiş. Gerisi ona kalmış ben üstüme düşeni yapayım da.


Parti yarın akşam bir barda olacaktı. Başta Hayal olmak üzere benim de parti sahibi olarak çok güzel olmam gerekiyordu. O yüzden şuan Hayal'le okulu ilk defa asıp alışverişe çıkmıştık. Bir nevi o salak çocuğu görmemek içinde kabul etmiştim bu teklifi. Normal bir zamanda hayatta kabul etmezdim bunu Hayal'de çok iyi biliyordu.


Yüzüncü mağazadan sonra nihayet güzel bir şey bulabilmişti Hayal hanım.


Kırık beyaz mini dar bir elbise tercih etmişti. Mini olması yetmezmiş gibi birde sırt dekoltesi vardı. Göğüs kısmı ise kalp yakaydı. Bu elbise esmer tenine o kadar çok yakışmıştı ki ben bile aşık olabilirdim. Dolgun göğüsleri ve güzel kıvrımlı fiziğine o kadar güzel oturmuştu ki kıyafet hem Emre hemde Cenk kafayı yiyecek diyebilirim. Bu kız cidden çok tehlikeli. Bir kadının intikamindan korkulması gerektiğini hayla anlayamıyor bazı erkekler.


Ben ise sade bir şeyler tercih ediyordum mini sade bir elbise. Aynada kendime baktığımda hayran kalmıştım. Hem şık hem sade bir kıyafetti. Hayal'e baktığımda ise elleri belinde bana sen ciddimisin bakışı atıyordu. Hızlı adımlarla mağazanın diğer tarafına gitti napacağını tahmin etmiştim. Kısa süre sonra elinde bordo bir elbiseyle geldi. Bana uzatıp "bunu giy bakalım sana çok güzel olacağına eminim." Dedi heyecanlı bir ses tonuyla.


"Canım seni kırmak istemem ama ben bunu asla giymem. Bune yaa yok gibi birsey. Farkındaysan ben değil sen intikam alacaksın. Hem neyi varmış kıyafetimin." Sitemle söylediğim kelimelerin üzerine kollarımdan tutup aynaya doğru çevirdi beni "bak bakalım neyin varmış. Kızım cenazeye gider gibi kolları kapalı ne dekolte var ne birşey. Birde siyah giymişsin. Biraz cazibeli ol parti yapıyoruz cenaze törenine gitmiyoruz." Bir anda durup muzip bir gülümsemeyle bana baktı. " Hem Mert'e gelecek Emre nin arkadaşı sonuçta gelir illa, biraz alımlı olman gerekmezmi? Bu güzelliğini saklama artık." Hayal'in bu sözleri hem sinir etmişti hemde Mert'in ismini duymamla içimde bir şeylerin hareket ettiğini hissetmemle yüzümün kızarması bir oldu.


"Sa- saçmalama Hayal sana kaçkere diyecem o salakla eş etme diye." Elinden hızla elbiseyi alıp sinirle Hayal'e baktım. "Bunu onun için değil daha fazla başımın etini yeme diye giyiyorum. Sakın bir daha benimle o ruh hastasını aynı kelime içinde bile kullanma cidden kalbini kırarım Hayal." Sinir ve utanç tüm bedenimi yayılmıştı adeta. Kabine girdikten sonra derin bir nefes aldım. Bu kızdan hiç bir şey kaçmıyordu.


"Hı hı tabi canım bende yedim zaten. Kızım o çocuk sana fena aşık sende de var gibi bir şeyler hadi bakalım. Neyse tamam konuyu kapatalım giydin mi elbiseyi?"

Konuyu uzatmamak için "Evet ama pek bana göre değil sanırsam ve çok açık. Kıyafete aynadan baktığımda göğüs dekoltesi haddinden fazlaydı askıları yok denecek kadar inceydi. Kalçalarımın hemen altında biten elbise ise attığım her adımda yukarı çıkacağından hiç şüphem yoktu.


"Hayal ben bunu giyemem."söylene söylene kabinden çıktığımda gördüğüm kişiyle neye uğradığımı şaşırmıştım. Mert dumura uğramış gibi kitlenmiş bir şekilde bana bakıyordu. Kalbimde ki bu anlamsız atışları anlamlandıramıyorudum.


Gözlerini benden çekmeden "bencede bunu giymemelisin. Senin için hiç iyi olmayacak çünki."


Söylediği kelimeler beni sinir etmişti yine. O kim ki benim ne giyip giymeyeceğime karar veriyordu.


"Senin ne işin var burada?" Sinirle Hayal'e bakıp "sen mi söyledin yerimizi. Ya senden rahat yokmu benden nereye gitsem orada sen, uzak dur artık benden. Seninle konuştuğum güne lanet olsun yaa nereden bulaştım sana ben!" Sinirle üzerine gittiğimi burun buruna geldiğimizde fark etmiştim bu adam benim tüm dengemi altüst ediyordu ve bu beni çok sinir ediyordu. Bu sinirim bir nevide banaydı. Naptığımı fark eder etmez iki üç adım geriledim.


Hayal mahçup bir sesle "Şey ben kıyafetimi Cenk'e nispet olsun diye çekip senide etiketleyip geceye hazırlık yazınca Mert'e görmüş gelmiş bende anlamadım bende de ekli değil." Hızla tekrar Mert'e dönüp sen ne ayaksın yaa sapıkmsın sen" o kadar sinirlenmiştim ki bana bakışlarını fark edememiştim. Sadece beni izliyordu. Gözlerinde ki koyuluk beni korkutmuştu.


İki adımda yanıma gelip kolumdan sıkıca tuttu. "Merak ettim geceye hazırlık diyince ilk benimlemi ilgilensen diye söylemeye gelmiştim. Bu işleri yaptığını bilmiyordum. Bilsem en baştan yapacağımı yapardım. Elini belime atıp kendine çekti ve aradaki mesafe sıfırlandı. "Hatta daha erkende başlayabiliriz ne dersin?" Başını boynuma doğru indirdi ve derin bir nefes çekti. Şok içinde Mert'e bakıyordum. Ani bir refleksle tüm gücümle itip sert bir tokat attım.


"Sen kendini ne sanıyorsun yaa kimsin ki sen benimle böyle iğrenç konuşabiliyorsun. Âdi herif, herkesi kendin gibi mi sanıyorsun sen. Hayal bu kıyafeti alıyoruz. Sende bu pisliği partiye çağırmıyorsun. Vazgeçtim böyle pis niyetli insanlar benim organizasyonumun içinde olamaz." Hızlıca kabine girdim.

Hayal "büyük bir hata yaptın Mert keşke sorsaydın ilk. Sadece parti ayarlıyoruduk. Cenk beni aldattı bende intikam almak için Buket'le böyle birsey planladık. Cidden çok yanlıştı bu yaptığın şey." Mert'en hiçbir ses çıkmıyordu. Hızlıca üzerimi değiştirip elime aldığım elbiseyi Mert'in yanından hızlıca geçip kasaya doğru ilerledim. Mert hayla oldu yerde dona kalmıştı. Galiba yaptığı hatayı geçte olsa anlamıştı. Ama çok geçti.


Tam arabaya binecekken arabanın kapısını tutup açmama engel oldu.


"Şey ben bilmiyordum. Yani Hayal öyle durum atınca ben şey anladım."


Tiksinerek baştan aşağıya onu süzdüm "hata bende seni insan yerine koymuştum. Ama yanılmışım. Lütfen beni daha fazla rahatsız etme ve karşıma da çıkma. Annemle babanı da sen napıyorsan yap ama bana sakın bulaşma senin gibi biriyle değil plan yapmak yüzünü bile görmek istemiyorum." Hızla kapıyı açıp arabaya bindim. Oradan ayrılırken dikiz aynasından baktığımda iki eliyle saçlarını çekiştiriyordu. Ön yargılı olmaması gerektiğini anlamıştır umarım. Pek sanmıyorum kalın kafasının alacağını ama neyse. O salak yüzünden elbiseyide aldık iyimi. Nasıl giyecektim ben şimdi onu.


                            ****


Parti günü gelmişti her şey organizasyon edilmişti. Hayal başta Emre olmak üzere arkadaş grubunu davet etmişti. Tabi o salak Mert hariç. O günden sonra onu hiç görmedim bir yanım ondan nefret ederken diğer bir yanım deli gibi merak ediyordu. İlk günlerdeki gibi değildi. O psikopat ruh hastası halini törpülemişti adeta ama nedense ondan nefret eden taraf her zaman üstün oluyordu. Deli gibi neden merak ettiğimi de anlayamıyorum. Hayal ona aşıksın diyor ama ben hiç aşık olmadım. Aşk nedir bilmiyordum. Onada aşık olacağımı sanmıyorum. O kadar kötü biri ki ben böyle birine aşık olmak istemiyordum. Eğer bu aşksa, bu aşk beni çok korkutuyordu.


Koluma birin dokunmasıyla daldığım düşüncelerden sıyrıldım ve Hayele büyülenmiş bir şekilde baktım.

"Vayyy bu benim arkadaşım mı? Kızım aldığın intikama değmez valla neyi kaybettiğinin farkında değil. Ben bile sana aşık olmak üzereyim." Hayal'in benim söylediklerimle dahada havaya girmesi beni güldürmüştü.


"Ben tabiki guzelim de seninde benden aşağı kalır yanın yok yani." Aynanın karşısına geçip bir bana bir kendine baktı. "Keşke Mert'e gelseydi. Bu halini görseydi kesin inme inerdi adama." Dedikleriyle yanaklarımın kızardığını anladım. Allahtan allık vardı fazla belli olmuyordu.


"Hayalll beni deli etme valla tüm organizasyonu iptal ederim görürsün ozaman. Ben sana demedim mi o salakla beni aynı kefeye koymak diye. Hem sen beni öldürmeye çalışan birini nasıl bana yakıştırabiliyorsun. Bazen dostumsun düşman mı anlayamıyorum." İmalı konuşmam onun zoruna gitmiş olacak ki gülümsemesi bir anda soldu.

Hak etmişti bunu çok uyardım ama dinlemedi beni.


"Aşk olsun Buket sana düşman olacak kişiler arasında sonuncu bile olmam ben cidden bu biraz ağır oldu. Hem Mert sana abayı fena yakmış birsey biliyoruz ki konuşuyoruz. Zaten zamanla anlayacaksın sende. Neyse ben bar tarafına geçiyorum gelirler arkadaşlar da birazdan." Tabi alınması on saniye sürmüştü her zamanki gibi.


"Emre geldi mi biliyorsun planın ana konusu o." Bu dediklerim konuyu kapattığımızın belirtisiydi.


"Evet on dakikaya buradaymış. Ama plandan haberi yok biliyorsun. Umarım bu gecenin sonu başka yerlere gitmez. Benim cazibeme pek dayanacağını sanmıyorum" Kahkaha atmasının ardından dayanamayıp bende gülmüştüm. Bu kız cidden çok fenaydı.


"Hadi bakalım Allah sonumuzu hayir etsin kanka. Neyse hadi sen içeri geç bende üzerimi falan düzeltip geliyorum. Bu kıyafetle yerimden kalkamayacağım orası kesin zaten." Dedim hem elbisemi çekiştirip hem sitem ediyordum.


"Ayy kanka yaa bir şey olmaz zaten kalabalık olacağız o kadar dikkat çekeceğini sanmıyorum. Rahat ol yani bebeğim. Hadi ben kaçtım sende çabuk gel parti sahibisin sonuçta." Yanağımdan öpüp hızlı adımlarla bar kısmına geçti. Saat akşam dokuza geliyordu ve ortalık yavaş yavaş hareketlenmeye başlıyordu. Bende elbiseyi çekiştirebildiğim kadar çekiştirip içeri geçtim. Emre gelmişti, okuldan ve çevreden arkadaşların çoğu gelmişti bile. Dikkatli adımlarla yanlarına gidip hoş geldiniz faslını halllettikten sonra masama geçip oturdum. Allah kahretmesin neden aldım ki bu kıyafeti yaa hiç rahta değildi. Hadi göğüs dekoltesini geçtim. Bare etek kısmı biraz uzun olsaymış. Derin bir nefes alıp verdim. Anlaşılan bu gece baya sıkılacaktım.


                       *****


Zaman geçmek bilmiyordu. Oturmak çok sıkıcıydı. Herkes delice eğlenirken mecburen böyle oturmak sinir bozuluyor resmen. En iyisi bir şeyler içmekti. Garsonu çağırıp alkolsüz bir içecek istedim. Herkes gelmişti. Saate baktığımda on bire geliyordu. Planı devreye koyma zamanıydı. Garson içeceğimi getirdiğinde bir yudum alıp ayağa kalktım. Hayel anlamış olacak ki göz kırptı. Emre'yi bar kısmından sahneye doğru çekiştirerek delice oynamaya başladı. İster istemez gözüm onu aradı. Ama yoktu gelmemişti.

Neyse iyi oldu en azından bir günüm onsuz güzel geçecekti.


Telefondan kamerayı açıp delice oynamaya başladım bende, kamerayı Hayal'in olduğu tarafa çevirdiğimde ise şok içinde onlara bakakaldım. Ohaaa bunlar öpüşüyormuydu. Ne ara bu kadar ileri gittiler anlayamıyordum. Bu biraz ağır olacaktı Cenk'e karşı ama yapacak birsey yoktu. Videoyu Instagram da paylaştım. Hayal'e tamam işareti yapıp yerime geçtim ve elbisemin baya yukarı çıktığını o an anladım. Hemen üzerimi düzeltip yerime geçtim. Sinirle tüm bardağı kafama diktim ama bunun tadı neden farklıydı. Acının verdiği tadla yüzüm buruşmuştu. Yanıma baktığımda gülerek beni izleyen yabancı adama baktım. Galiba onun bardağıydı. Peki ben neden bu adamıhiç görmemiştim. Hem benim masamda ne işi vardı. Artı benim partimde ne işi vardı.


"Pardon da sizin benim masamda ne işiniz var." Sorduğum soruya adam tebessüm etmişti. Bu hali yine beni sinir etmişti. Bi bu eksikti zaten.


"Kusura bakmayın sizin bu masada oturduğunuz bilmiyordum."dedi çapkın bir gülümsemeyle.


"Hadi tamam masayı geçtim. Benim partime davetli olmadığınız halde hangi hakla geliyorsunuz." İçki baya ağırmış başım dönmeye başlamıştı. Hayatımda içki içmişliğim mi vardı sanki. Adam sarhoş olduğumu anlayacak olacak ki daha bir rahat olmaya başladı sanki. Etrafa dikkatlice bakıp bana doğru eğilip "çok güzel olduğunuzu daha önce söyleyen olmuşmuydu hanım efendi." Eli bacağıma gidince hızla geri çekilip tokat attım. "Ne yapıyorsun lan sen sapık." Korku tüm bedenime yayıldı etrafıma Korkuyla baktım. Hayal ortalıkta yoktu ve müziğin sesinden bağırsam bile beni duyan olmayacaktı. Adam kolumdan sıkıca tutup "nazlanma hadi çok eğleneceğiz" dedi o iğrenç nefesi tenime degiyordu ve bu benim midemi bulandiriyordu.


Kendimi ondan kurtarmaya çalıştıkça dahada sersemlemeye başladım. Bu içki değildi galiba. Korkudan ağlamaya başlamıştım. Salak Buket niye gidip en kuytu yere oturursun ki zaten.


Çırpındıkça kolumu tutan eli dahada sıkılaşıyordu. "Boşuna çırpınma on saniye sonra tamamen benim olacaksın sen derin uykudayken ben sana-" diyip kocaman iğrenç bi kahkaha attı. Ani bir refleksle itip ayağa kalktım ama başımın fena şekilde dönmesiyle gözümün kararması bir oldu. En son hatırladığım ise o iğrenç adamın kahkahası ve zeminin hissettirdiği soğukluk.

Arkadaşlar yeni bölümler artık akşam 21:30 da gelecektir. Şimdiden iyi okumalar. Yeni bölümde görüşmek üzere seviliyorsunuz. 🥰

Loading...
0%