@mavissrgt
|
Taburcu işlemlerinin ardından ben annem ve Hayal eve geçmiştik ama annem çok tedirgindi. Bu hali beni de tedirgin ediyordu. Hayal bir kaç saat yanımda kaldıktan sonra okula dönmek zorunda kaldı. Allah'tan sınavım bitmişti yoksa hayatta kaldıramazdım bu durumu. Annem anlatmaktan kaçıyor gibiydi her ne ise konu. Beni üzecek olan bir durumdu. Yoksa bu kadar oyalamazdı kendini. "Anne!"dedim meraklı bir sesle. "Tamam kızım ama lütfen sonuna kadar dinle ve beni de anlamaya çalış olurmu?" "Şey kızım baban öleli bir yıl oldu biliyorsun işlerde kötüye gitmeye başladı. Çok yol aradım ama bulamadım. Ta ki karşıma biri çıkana kadar. Bana yardımcı olacağını söyledi." Tepkimi ölçmek için bir kaç saniye bana baktı. Başımı devam etmesi için aşağı ve yukarıya doğru salladım. (Bir dakika ne dedi aşk mı dedi? Yok yaa Buket yanlış anlamışsındır.) Şok olmuş bir şekilde kocaman açılan gözlerle annemi dinliyordum. "Ne ara aşık olduğumu ben bile anlamadım kızım inan bana. Evliydi zaten bunun farkındaydık ikimizde. Ta ki eşi vefat edene kadar. Şimdi ise benimle evlenmek istiyor. Ama ben senin onayını almak istedim. Hem maddi anlamda da rahatlarız. Biliyorsun sende babandan sonra baya bir zorluk çektik." Hayal kırıklığı ve şok olmuş bir şekilde anneme bakıyordum. Ne ara unutmuştu da babamı. Yada babamı hiç mi sevmemişti. "İzin mizin vermiyorum. Daha babamın toprağı kurumadı yaa ne bu acele. Hiç mi babamı sevmedin? Hadi onu da geçtim. Hiç mi saygın yok babama?" Sesimin tonunun yükselişiyle beraber ses tonumda titremeye başlamıştı. "Eğer o adamla evlenirsen. Beni de öldürmüş olursun anne bunu sakın aklından çıkarma!" Hızla yerimden kalkıp dışarı çıktım. Bunu babama nasıl yapardı hayla aklım almıyordu. Severek evlenmişlerdi. Ben onların birbirlerine nasıl aşık olduklarını dinleyerek büyüdüm. Şimdi de bana gelmiş aşık oldum diyor. Hemde başkasına. Aşk bu kadar mı kötüydü. Biri hayatından çıkar çıkmaz bir başkasına mı gönlü kayar insanın? Hızla arabama bindim ve gazı kökledim. Bir süre annemi görmesem iyi olacaktı kalbini fena kıracaktım çünki. Arabayı sahil kenarına çekip öylece gökyüzü ve denizin birleştiği o muazzam uyumu izledim. Her zaman iyi gelmiştir burası bana. Babamla küçükken her hafta sonu gelirdik. Belki de onun için seviyorumdur burayı. Arabanın sarsılmasıyla kafamı direksiyona çarpmıştım. Elimle kapıyı aç işareti yaptım. Kısa süre sonra araba hızlı bir şekilde geri gidip ana yola çıktı ve gözden kayboldu. Hızla plakayı alıp telefonuma kaydettim. Kaçabileceğini sanıyordu gerizekalı. Polisi arayıp olayı anlatıp, plakayı verdikten sonra yamulan tamponuma son kez göz atıp arabayı Hayal'in evine sürdüm. Bu gece onda kalsam iyi olacaktı. Aklıma bana çarpan o araba gelmişti. Yol ortasında da değildim ki neden çarptı ki bana. İnşallah bir an önce bulunur. Kanayan dikişlerime bakmamaya çalışarak hızla zili çaldım. Kısa süre sonra kapıda Hayal görünmesiyle ağzından ufak bir çığlık kopması bir oldu. "Buket ne oldu sana? Bu halin ne böyle?" Sesindeki endişe o kadar netti ki. Ama ilk işim bu kandan kurtulmamdı. "Hayal alnım kanıyor. İlk şunu hallet. Yoksa hiç iyi olmayacak benim için. Zar zor geldim zaten." "Tamam tamam hadi geç içeri. İyisin demi bir yerinde falan birşey yok" dedi yüzünü acıyı sanki kendisi hissediyormuş gibi buruşturup, "tabi alnın hariç" dedi. "İyim canım merak etme sen" dedim samimi ve hafif tebessüm ederek. "Bizimkiler seni bu halde görmesin benim odama geç bende ilk yardım çantayı alıp geliyorum." "Tamam kanka, çabuk gel ama" dedim mahçup bir sesle. Bu gibi durumlarda yardımıma ilk Hayal koşuyordu yada ben giderdim ondan yardım istemeye. Bana iyi geliyordu çünkü. Odaya geçip pencereden dışarıyı izlemeye başladım. Çalan telefonumla beraber gözlerimi diktiğim manzaradan ayırıp cebimde ki telefonu çıkardım. Ekrana baktığımda yabancı bir numaraydı. Galiba polisti. Hızla telefonu açıp, "alo..."dedim. Söyledikleriyle neye uğradığımı şaşırmıştım. "Kimsin sen? Ne istiyorsun benden? Neyi onaylamamam gerekiyor?" Dedim korku ve merak dolu bir sesle. "Benden sana ufak bir nasihat sonra uyarmadı deme." "Anla-" telefonun suratıma kapanmasıyla kala kaldım öyle. Tekrar aynı numarayı aradım ama kapalıydı. Kimdi bu sesi neden mekanik gibiydi. Büyük ihtimal sesiyle oynamıştı. Ama neden? Tanımıyorum bile o kişiyi neden beni uyardı. Uyarılacak ne vardı. Hem annemi onaylamamam gereken sey neydi. Bir dakika yoksa annemin evleneceği adamla mı ilgiliydi bu? Odanın kapısının açılmasıyla birlikte düşüncelerimden sıyrılıp bana doğru gelen Hayale baktım. "Buket iyimisin? Yüzün bembeyaz olmuş." "Hayal sana anlatacaklarım var. Aklım çok karışık. Daha yeni arayan kişiyle de daha da karıştı." "İlk önce şu alnını temizleyelim canım sonra oturup konusuruz. Yaran intihap kapacak yoksa" Onu başımla onaylayıp ikili koltuğa oturduk. Yaramı pansuman yaptıktan sonra, " ben bir çay birde yanına atıştırmalık alıp geliyorum kanka sonra şu çok merak ettiğim şeyi anlatırsın olurmu" dedi samimi ve heyecanlı bir sesle. Onu gülümseyerek onayladıktan sonra kapıdan çıkıp gitti. Telefonuma gelen mesajla masanın üzerindeki telefonu alıp gelen mesaja baktım. "Eğer birine bile sana dediklerim hakkında bir sey söylersen annenin cesedini bile bulamazsın benden demesi. Bugün sana yaptığım sadece ufak bir uyarıydı. O kazanın daha ağırını annen de yaşayabilir. Ama senin kadar şanslı olamayada bilir." Okuduklarımla gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Bugün benim arabama çarpanla aynı kişimiydi yani bu. Hayalin odaya girmesiyle hızla telefonu kapatıp cebime koydum. "İşte geldimm. Hadi anlat bakalım neymiş senin aklını karıştıran şey." Dedi elindekileri önümüzde ki sehpaya bırakıp yanıma oturdu. Elleriyle elimi kavrayıp, "Buket neler oluyor? Şakaya vuruyorum ortam yumuşasın diye ama sende hiç rahatlama göremiyorum. Hadi anlat hayatım." Söylemelimiydim olanları yoksa mesajı ciddiye mi almalıydım bilemiyordum. Bugün olanlar bir uyarıysa anneme cidden bir şey yapabilirdi. Ya bunları beni oyalamak için yapıyorsa annemin yanına gitmem gerekiyordu. Ama gidene kadar ya anneme birşey yaparsa. En iyisi annemi aramaktı. "Buket iyimisin?" "Hı hı. Annemi aramam gerek kanka bir dakika" "Neden? Ne oldu ki? Bir sorun mu var canım?" "Hayır, bir dakika" diyip annemi aradım. Uzun bir süre çaldıktan sonra açabilmişti nihayet. "Alo anne neredesin?" "Arabadayım kızım şirketten çağırdılar oraya gidiyorum. Sen iyimisin neden sesin endişeli geliyor?" "İyim anne. Sana bir şey soracağım?" "Tabi ki kızım sorabilirsin." "Bugünlerde hiç tehdit falan aldığın oldu mu? İhalelerle ilgili falanda olabilir." "Hayır kızım neden sordun. Bir sorun mu var. Yoksa biri bir şey mi dedi sana? Tehdit mi etti?" Ses tonu o kadar endişeli ve korkmuş geliyordu ki. "Hayır anne öylesine sordum. Neys-" duyduğum ani firen sesi ve gürültüyle birlikte gözlerimin dolması bir oldu. Desteğiniz için çok teşekkürler arkadaşlar hergün yeni bölüm gelecek.🥰 |
0% |