@mavissrgt
|
Elimdeki telefon yere düşmesiyle Hayal tedirgin ve korku dolu bir sesle "Buket ne oldu? Gül teyzeye ne oldu?" "Bi- bi- bilmiyorum. Hemen annemin yanına gitmeliyim." Gördüğüm ambulans ve polislerle ani firen yapıp hızla arabadan indim. "Anne!" Yüksek sesle bağırmamla birlikte görevli olan polis bana baktı. Koşarak kazanın olduğu yere gittim ama o polis benim annemin yanına gitmeme izin vermemişti. "Bırak beni annemi görecem ben" diye bağırdım. "Buket kızım..." Duyduğum sesle hızla sesin geldiği yere baktım. Annem oradaydı. Yaşıyordu... Koşarak anneme sarıldım. Alnı bandajlı kolunda kesikler vardı. "Anne sana bir şey oldu diye çok korktum. İyisin demi?" "İyim kızım, ne olduğunu anlamadım. Bilerek kaza yapmama sebep oldu sonrada son sürat kaçıp gitti."sesi oldukça tedirgin ve korkmuş geliyordu. O yapmıştı. Onu bulma zamanı gelmişti artık. Bu dünyada tek varlığım olan annemi de benden almasına izin veremem. Telefonumun melodi sesiyle sol cebimden telefonu çıkarıp gelen aramaya baktım. Bilinmeyen numaraydı. Yanımıza gelen Hayal'e "annem sana emanet hemen geliyorum" dedim elimde ki telefonu işaret ederek. "Bunun bedelini sana çok fena ödeyeceğim. Anladın mı beni benim anneme bunu yapmanın bedelini ödeyeceksin. Ne olursa olsun senin kim olduğunu ortaya çıkaracağım adi herif." Koca bir kahkaha sesi geldi telefonun diğer ucundaki adamdan. "Kendini fazla önemsiyorsun küçük kız. Daha yeni başlıyoruz annen dediğini yaparsa baban gibi anneni de sonsuza kadar göremezsin." "Benim annemin bana anlattığı tek bir konu var oda başka bir adamla evleneceği. Sende bu durumun onayını istemediğine göre o adamla bir bağın var. Yada-" dedim ve sinsi bir gülümseme attım. " Yada o adamın oğlusun. Oğlu olma olasılığı yüksek olduğuna göre sen o adamın oğlu oluyorsun. Yaptığın bu hareket şımarık ve arsız bir bebekten farkının olmadığını gösteriyor. Ama şunu da unutma ben o şımarık çocuğu çok fena canını yakacağım. Hazır ol bay ergen."Telefonu bir şey demesine izin vermeden suratına kapattım. Şimdi savaş sırası bendeydi. Ama ilk olarak bunu doğrulamam gerekiyordu. Birde sesini değiştirmiş ergen. Telefonumun tekrar çalmasıyla ekrana baktım. Yabancı bir numaraydı. Telefonu açıp " alo" dedim . "Sen hangi cüretle telefonu yüzüme kapatırsın!" Şaşkın bir şekilde ekranda ki numaraya baktım ama bu numarayı tanımıyordum. "Pardon ama ben sizi tanımıyorum. Yanlış numarayı çevi-" bir dakika yoksa bu? Tabi yaa artık ne kadar sinirlendiyse numarayı gizlemek aklına gelmedi. Ama ya mesaj attığı numara. O numarayla bu numara aynı değildi. Demekki bu kendi şahsi telefonuydu. Alaylı bir ses tonuyla "demek asıl ses tonun bu ergen çocuk diyecem sesinde gayet olgun geliyor. Beyin yaşın küçükse onu bilemem tabi." "Kes sesini sen kendini ne saniyorsun da benim suratıma telefonu kapatiyorsun" o kadar çok bağırıyordu ki telefonu kulağımdan uzaklaştırmak zorunda kalmıştım. "Sen benim annemi öldürmeye çalışmanda sorun yok benim senin gibi adi birinin yüzüne telefon kapatmamda mı sorun var. Aaa erkeklik edipte kendi numaran ve kendi sesinle beni aramana şaşırmadım değil yani." Aniden bir sessizlik oluştu konuşmaya devam ettim onu umursamadan. "Biliyormusun şimdi napacağım. Bu numarayı ileride duran polise vereceğim. Artık hapiste bol bol düşünürsün yaptığın ergenliklerin ne kadar yanlış bir şey olduğunu bay agrasif." Telefonun birden suratıma kapanmasıyla bende polislerin yanına ilerleyip polis memurlarından birine "merhaba ben kazayla ilgili bir şikayette bulunacaktım." Dedim net bir ses tonuyla. "Tabi buyrun görgü şahidi misiniz?" "Eminmisiniz o kişi olduğundan?" "Evet mesajlarda var hatta ses kaydı da mevcut uzun bir zaman önce tedbir amaçlı telefonlarını kaydeden uygulamayı indirmiştim." "Peki telefonunuzu kısa süreliğine alabilir miyim?"dedi. "Tabi buyrun" dedim ekran kilidini açıp ilk mesaj kısmına girip konuşmaları polise verdim. Dikkatli bir şekilde mesajları okuduktan sonra "birde ses kaydını dinleyebilir miyim?"diyince başımla onaylayıp elinden telefonu aldım ve ses kayıtlarına girdim ve telefonu polis memuruna verdim. Ses kayıtlarını dinleyince kaşları çatıldı. "Bu deliller yeterde artar bile. Bizimle emniyete kadar gelip ifade vermeniz gerekiyor. Ama bu ses kaydını delil olarak sunamayız özel izin gerekiyordu en başta. Mesajlar ve aranan numarayla kişiyi bulabiliriz." "Bulunsun da başka bir şey istemiyorum. Bir şeyden daha supheleniyorum. Ama tam olarak emin değilim." Dedim kaygılı bir sesle. "Bize vereceğiniz en ufak bir bilgi bile çok önemli. Lütfen çekinmeyin anlatın." Dedi anlayışlı bir sesle. "Annem bir adamla evlenmek istiyor ve ben bunu yapanın o adamın oğlu olduğundan şüpheleniyorum. Bana annenin kararını onaylama vazgeçir falan dedi telefondaki adam. Annemin bana söylediği tek şeyde evleneceği ve benim onayımı almaktı." "Bu verdiğiniz bilgiler bizim çok işimize yarayacak. Siz merak etmeyin." "Buket" Hayalin seslenmesiyle o yöne doğru bakışlarımı çevirdim. "Efendim kanka" "Annen seni soruyor. Hadi gel hastaneye kontrol amaçlı gidilecekmiş." "Sen annemin yanından bir an bile ayrılma kanka benim karakola gidip ifade vermem gerekiyor. Haberleşiriz sonra." "Ne karakolu kanka senlik bir durum yok ki neden gidiyorsun ki karakola?" Dedi meraklı bir sesle. "Anlatırım sonra annemi sakın yanlız bırakma! Ve benim karakola gittiği mi söyleme bir şey uydur gelince anlatırım." dedim ciddi bir sesle. Karakola gidip ifademi ve beni arayan numarayı verdikten sonra annemin yanına geçtim direk. Hayal dediğim gibi annemi bir an olsun yanlız bırakmamıştı. Hayal yanıma gelip sessiz bir ses tonuyla "neden karakola gittin Buket?" "Anneme çarpan adam beni bir kaç gündür tehdit eden kişi bunu polise bildirmem gerekiyordu." "Nee!?" Diye ağzından ufak bir çığlık çıktığı sırada elinle sus işareti yaptım. "Annemin bir süre bilmemesi gerekiyor. O kişi bulununca anlatsak daha iyi olur." "Neden banada anlatmadın bunu bilseydim bende sana yardımcı olabilirdim Buket." "Herşey bir anda oldu zaten Hayal bende anlamadım." Bundan sonra Gül teyzeyi yanlız bırakmıyoruz o adam yakalanana kadar. Gerekirse koruma tutarız." "O kadarda değil Hayal" dedim hayretler içerisinde. "Ben sana kimse bilmesin diyorum sen bana koruma tutalım diyorsun. Zaten yakalanması an meselesi. Salak kendi numarasıyla aramış beni polis en kısa zamanda bulunur dedi. Zaten mesaj ses kayıtları da var bende onları da verdim polise." "Sen birde bu adamla konuştun ve mesajlaştın ve ben bunları hiç fark edemedim öylemi. "Eliyle kendi alnına vurdu. "Aptal kafam nasıl fark edemedim ben bunu yaa sözde çocukluk arkadaşın en yakının benim." dedi sitem dolu bir sesle. "Senlik bir durum yok canım biliyorsun pek dertlerimi anlatan biri değilim senin de bunu anlamaman çok normal." Telefonumun melodi sesi bu konuşmamızın sonlandığını gösteriyordu." "Alo?" Dedim düz bir sesle. "Bittin sen beni şikayet etmek ne demek bunu ilk sevdiklerinin canıyla sonra kendi canınla ödeyeceksin beni öldür diye yalvaracaksın. Bırak beni polis, dünya bir araya gelse o hapise tıkamaz. Bu yaptığınla sadece başına çok büyük bela açtın küçük kız. Artık bir nefes kadar yakınında olacağım ama sen farkında bile olmayacaksın ta ki senin canını almaya başladığım zamana kadar. Hadi şimdi git bu numarayı da ses kaydınıda polise ver ucuz sürtük seni" telefonun suratıma kapanmasıyla neye uğradığımı şaşırdım resmen. Donmuş bir şekilde elimdeki telefona bakıyordum. |
0% |