

Klasik bir kış akşamıydı aylin nöbete kalmıştı gayet sakin gidiyordu o sırada hemşire koşarak hocam yaralı geliyo dedi rüya ambulans a doğru koşuyodu hızlı adımlarla koşuyodu ambulansa ulaştığında 2 metre bir adam sedyede üstünde asker kıyafetleriye 27 veya 28 yaşında bir erkek yatıyodu karnından yaralanmıştı.
Çabuk ameliyathaneye çabuk diye bağırıyodu aylin ameliyathaneye koşmakla yetmezmiş gibi nerdeyse uçuyodu sanki o adam onun için çok önemliydi
1 saat geçer
Ameliyat bitmişti adam kurtulmuştu ama rüya o kadar yorulmuştuki direk intörn doktor odasına gidip uyudu.
Hocam hocam diye bir sese uyandı
He ne oluyo ya dedi uykulu bir sesle
Hocam hastanız uyanmış dedi der demez ayağa kalktı tamam hadi gidelim dedi hızlı adımlarla hasta odasına doğru gidiyordu varınca derin bir nefes aldı ve içeri girdi
Merhaba ben doktorunuz aylin Sönmez dedim
Merhaba bende Yüzbaşı Alparslan Türk memnun oldum dedi
Bende Alparslan bey dedim
Yok beyi atarsan daha güzel olur gibi dedi
Nasıl ne diyim ki Alparslan bey dedim
Alparslan düz Alparslan dedi gülümserken
Tamam Alparslan yaran iyi durumda ama biz bazı tetkitler yapacağımız için biraz seni burda misafir edeceğiz dedim
Öylemi dedi kısık sesle çok şükür dedi gülücektim ama kendimi tuttum
Tam o anda kapı açıldı komutanım diye girdi bir asker belinde silah vardı elimle çekip çıkardım
Ya kimsin sen asker dedim
Tuğrul Özkul Adana emret komutanım dedi
Alparslan asla daha deminki gibi değildi sinirli ve bayat bir gülüşü vardı
Varya birdaha sen buraya silah getir ördek yürüyüşü yaparsın dedim
Emredersiniz komutanım deyip dışarı çıktı
Çıktığı an alparslan gülmeye başladı hatta kahkaha atıyodu
Bende gülüyodum gözleri çok güzeldi kahverengi gözleri kumral saçları beyaz teni kısa sakalları çok yakışıklıydı.Boynunu altında kurt dövmesi vardı kollarında sayısız yara vardı ama asla vatandan vazgeçmemişti. Aşıktı nerdeyse toprağa kapı çalını içeri asker girdi Alparslan ayağa kalktı sesi kalın biri ASKER diye bağırdı Alparslan Emret Komutanım diye bağırdı. Sonra Asker tekbil ver diye bağırdı.ALPARSLAN TÜRK YÜZBAŞI MARDİN EMRET komutanım diye bağırdı anlamıştım aşık olmuştum ben ona bakarken gözlerim sanki o gün denizine kavuşmuştu sanki o benim içindi
ASKER KANAMAN VAR DEDİ hızla yanına gitmiştim kasığında derin bir yara vardı beyfendi sizi dışarı çıkramam gerekiyor dedim dışarı çıktığı an soyun dedim
NE yapıyım
Soyun yaranı dikicem kasığında derin bir yara var dedim
Niye soyunuyorum dedi
Pantolonun üstünden dikemiyeceğime göre soyunman gerekiyoru
Full değil dimi dedi alıngan bir sesle
Yok full değil paltolonu çıkarsanız yeter bana dedim gülerek
Tamam dedi
Merak etme tıpta ayıp olmaz arkamı döndüğümde kasığı açıktı ve bende uyuşturmak için uzandım
İstemiyorum dedi
Neyi istemiyosun Alparslan dedim
Uyuşturma dedi
Canın haddinden fazla yanar dedim
Bişey olmaz sevgili doktorum dedi
İyi tamam ama ben yapamam dedim
Niye ya bende acı olmaz dedi
Alparslan gerçekten yapamam dedim
Zorlamıyorum ama canım yanmaz dedi
Ya niye yanmasın dedim öfkeyle
Sinir yok sağ tarafım da acı hissetmem o yüzden dedi
Ne dedim şaşırmış bir sesle
Operasyon sırasında bacağıma ispat etti kurşun sonra sinirleri aldırdım dedi
Çok acımıştır dedim , bana gülümsüyordu
Yok acımadı o yüzden herhangi bir acı hissetmiyorum kendini rahat hisset dedi
Yok ben yine uyuşturucam haberin olsun dedi
İlla kendi dediğini yapacaksın dimi
Evet burda doktor benim Alparslan bey dedim gülerek
Eeeee biraz senden bahsedelim Aylin hanım dedi
Aylin Sönmez, Karadeniz liyim , doktorum , ailem yok
Nasıl yani, anlatamak istemezsen gerçekten sorun yok
Hayır yani babam askerdi annem babama aşık olmuş oda doktordu o zamanlarda feto nün askerleri yani düşmanlar babamı almışlardı orda babam ölmüş annem ise babamı kurtarmak için düşman askerlerinin attığı konuma gitmiş ben hatırlamıyorum ama onları unutmuyorum.
Kardeşin felan yokmu dedi üzgün bir sesle
Biz yurtta büyüdük beni 18 yaşına kadar evlat edinmediler kardeşimi 5 yaşındayken evlat edindikleri ondan da ayrıldım yani kolay bir çocukluk geçirmedim, gerçi çocukluk yaşadım mı onuda bilmiyorum, yaranı diktim işim bitti ben çıkıyım
Ayağa kalktım yürürken biri belimi kavradı kendine çekip sarıldı
Dök içini, ne kadar yorgunsan, bitkinsen , biriktirdiysen, ağla dök içini , ağlamak caizlik değildir ağlamak gücünün belirgesidir .
Hiç ummadığı bir anda kollarımı ona sarmıştım , sessiz ama bitkin bir şekilde ağlıyodum.
"Ama ben asla ağlamazdım"
AYLİN YEŞEREN
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |