Yeni Üyelik
13.
Bölüm

13. Bölüm

@mavperikal

 

 

(Görseller temsilidir)

 

Oy verip yorum yapmayı unutmayın aşklarım.

Öpüldünüz😘

 

 

 

 

 

 

 

(13) Karım Nerede

 

Evren bilinmez sırlarla ve tılsımlarla doludur

Bazıları bunu görür, bazıları ise kaybolur

Esrar her an ensemizde olan bir bal mumudur

Kulağımızdan akar ve beynimizde yoğuşur

 

Profesör Mara tüm dikkatini Alexander Harvey'e verdiğinde bunun sonucunda neler çıkacağını merak ediyordu. Odanın köşesinde duran altın kobrası bir hareketlik sezerek yavaşça ona doğru kıvrılmaya başladı. Bunu yaparken Alexander'ı tedirgin etmek için ayaklarına temas ederek geçti.

 

"Şu konuyu baştan alın lütfen Bay Harver," diyen profesör meraklıydı. Yaptığı araştırmalar neticesinde böyle bir şeyin olasılığı olduğunu biliyordu.

 

"Karım bu sabah uyandığımızda ben senin karın değilim dedi."

 

"Kavga mı etmiştiniz?"

 

"Profesör lütfen dalga geçmeyin. Onun bedeninin kaybolduğunu, başka bir yerden geldiğini ve karımın bedeninde gözlerini açtığını iddia ediyor. Hafıza büyüsü yapılmış olabileceğini düşünüyorum. Biliyorsunuz hızlı evlendik ve,"

 

"Ve sizde gözü olan büyücülerden biri ya da birkaçı yuvanızın kurulduğu gibi dağılmasını istiyor olabilir," dediğinde Harvey yavaşça başını salladı. Başına gelen bu olayın nasıl çözüme kavuşacağını deli gibi merak ediyordu.

 

"Yeni evlenen bir alfa çift kraliçe tarafından koruma altına alınır. Kötü büyülerin onlara ulaşmaması için büyü geçirmez ve kırılmaz bir kalkan oluşturur. Kalkan da herhangi bir çatlama meydana gelirse eğer büyü için uğraşıldığı anlaşılır. Peki kraliçe size bunun hakkında bir bilgi ulaştırdı mı?"

 

"Hayır efendim."

 

"O halde bir büyü yapılmamış. Tabii kişinin bizzat kendisi yapmamışsa..."

 

Bu ihtimali hiç düşünmeyen Alexander'ın sağlam duruşu tekledi. Zihnini ağ atan bir örümcek ele geçirirken o ağlardan birine takıldı ve ne düşünmesi gerektiğini bilemedi. "Ama, ama hamileydi. Bizzat kendine bir büyü yapmak..."

 

"Dur bakalım ihtimaller üzerinde konuşuyoruz sadece. Gidip karını ziyaret etmeye ne dersin?"

 

Birlikte Raegiams akademisinden çıkarak evlerine doğru gittiler. Lily odada neredeyse hiç yalnız kalmıyor, yardımcıların biri gidiyor biri geliyordu. Uyuyup uyandıktan sonra ona travma yaşatan banyodan içeri bir adım bile atmamıştı. Yattığı yerde ağlamaktan bunalırken ne derdi olduğunu öğrenmeye çalışanlar şaşırıp kalıyordu.

 

Alfa kızı olan Valeri'nin, hafif kibrini herkes bilir ve onun bir kez olsun ağladığını görmezlerdi. Şimdi ise yeni doğmuş bir bebek çaresizliğinde cenin pozisyonunda kıvrılmış tıpkı karnındaki bebek gibi yatıyordu. İlk geldiği yeri ve yaşadıklarını düşündü, oraya rağmen burada daha iyi bir konumdaydı evet ama kendi evi değildi.

 

İnsan ait olmadığı ve ait hissetmediği hiçbir yere evim diyemezdi. Üstelik burada ona göre ütopik güçler daha fazlaydı ve nelerle başa çıkması gerektiğini düşündükçe geriliyordu. Midesinin bulanmasıyla saatlerdir çıkmadığı yatağından koşarak bir an bile düşünmeden yeniden o banyoya girdi.

 

Bu sefer ağlayarak kusmaya başlayınca acizliği dibine kadar hissetti. Hamile bir kadın olmak ne demek bilmese de anlayabiliyordu. Üzüntüden, ve anlaşılmamaktan kendini kahredecek boyuta gelmişti. Daha önce doğru dürüst bir ilişki bile yaşamamışken şimdi evli ve hamile bir kadına dönüşmesi korkunç derecede dehşete düşürüyordu onu.

 

Kapının açılmasıyla birlikte içeri giren ve kocası olduğunu iddia ettiği adamın kokusunu hassas burnuyla aldı ve yine hiç hoşuna gitmedi. Bu koku midesine de iyi gelmiyordu. Bu yüzden yaptığı işe ara vermeden devam etti. Adam gelip her tarafa dağılmış kızıl saçlarını nazikçe toparladı ve ona yardımcı oldu.

 

Lily ağlamasının arasından "Gelme, git buradan," diye isyan etse de Alexander onu bu halde bırakacak değildi.

 

"Tamam, sorun yok, rahatla ve devam et. Benden çekinmene gerek yok ben senin,"

 

"Kocam değilsin," diyerek yeni bir ağlama krizi daha geldiğinde adam derin bir nefes aldı. Buna asla onay vermeyecekti ancak şimdilik sessiz kalmayı uygun buldu. Artık midesinde hiçbir şey kalmayan Lily'yi nazikçe kaldırdı ve geniş aynalı lavaboda elini yüzünü yıkadı. Yorgun kalan bedenini yatağa nazikçe oturttu.

 

Bu sırada odadaki varlığını unuttuğu profesörün önünde, saçları yeniden karışmasın diye karısının saçlarını örmeye başladı. Koltukta oturan Mara ise genç adamın bu tutumunu oldukça beğendi. Yüzünde hafif bir tebessümle onları izledikten sonra boğazını temizledi. Varlığını tamamen unutup sevişmeye falan başlarlarsa hiç çekemezdi.

 

"Ah, üzgünüm profesör."

 

"Hamile karına davrandığın nazik hareketleri gördüğüm için mi? Hiç sorun değil."

 

Lily'nin yorgun gözleri kadını bulunca biraz inceledi. Afrika örgüsü saçları ve giyim şekliyle oldukça tarz duruyordu. Kadının toprak rengi gözleri geride büyük bir yaşanmışlığı haykırıyor gibiydi. Alex'in bahsettiği kahinin bu olabileceğini düşündü. Göz göze geldiği o an yine havada bir kağıt şakladı ve yanıp külleri uçuşmadan önce bu kadının yanında hüngür hüngür ağladığını gördü Lily.

 

"Valeri bu Profesör Mara. Kendisi bir terra yani toprak grubunun hükümdarı. Aynı zamanda akademide eğitmen. Boyutsal sihirler ve kehanet dersiyle ilgileniyor," diyerek yaptığı açıklamaya "Ben Valeri değilim," diyerek yanıt aldı.

 

"Peki kimsin sen?" diye sordu büyük bir gizemi çözmek ister gibi Mara.

 

"Adım Lily. Lily White. Kendi halinde üniversiteye giden bir insandım. Sonra bir gün bir kitap buldum ve nasıl olduğunu anlamada eski zamana gittim, köle olarak satıldım. Aynı kitabı yeniden buldum ve buraya geldim. Buranın Dünya harikasında olduğundan bile emin değilim," diyerek anlatmaya başladığı şeyleri, Mara detay istedikçe yenileri ekledi. Başına gelen her şeyi tek tek özenle anlattıktan sonra soluklandı.

 

Odaya giren yardımcı kadınlardan biri yemek arabasını ona doğru götürdü.

 

"Yemek istemiyorum."

 

"Yemek yemelisin, yoksa bedenin güçsüz düşer Lily," diyen Mara'ya ona inandığı için umutlu gözlerle baktı. "Eğer dediklerin doğruysa seni kendi bedenine göndermek için sağlam tutmamız lazım. Senin de içinde bulunduğun bedene ihanet etmemen ve düzgün beslenmen lazım. Unutma ki içinde bir bebek taşıyorsun. Bu bebek topraklarımız için oldukça önem arz ediyor."

 

"Tamam, içimden gelmiyor ama yemeye zorlayabilirim," diyerek yemek arabasını önüne doğru çekti ve dumanı üzerinde tüten çorbasından bir kaşık aldı. Kırmızı renkte duran bu çorbanın tadı hiç fena değildi. Biraz önce tüm midesinin boşaldığı da göze alınırsa aslında oldukça acıkmıştı.

 

"Eğer güçlü olmaz ve gücünü korumazsan, ruhun bedene uyum sağlamazsa üzülerek söylüyorum ki hiçliğe kavuşabilirsin."

 

Lily duyduğu bu cümleyle yeniden ona baktı. Ela gözlerinin içinde yanan ateş düşünceleriyle çoktan tutuşurken ne yapması gerektiğini bilemedi.

 

"Kendi evine dönebilmen için çalışmalar yapacağım. Böyle bir şey var mı ya da mümkün mü emin değilim. Belki de bir büyüye uğradın ve zihnin sana başka bir kişi olduğunu savunuyor," derken Alexander'la göz göze geldiler. Büyü meselesinin olmadığını ikisi de biliyordu ancak Lily'ye tutunacak bir dal uzatmalıydılar. Ayrıca bunun mümkün olduğunu da biliyordu fakat şimdi açıklayamazdı.

 

"Böyle bir şey," diye başladığı cümlenin devamını getiremedi Lily. Adam elinden ateş çıkarmıştı, daha neler görmüştü ve bu değişik yerde olabiletesi yüksek olan birçok şey vardı.

 

"Eğer dediğin gibi ruhun bir gezintiye çıkmışsa o defteri gördüğün gibi bizi bulmalısın. Belki farklı bir büyü vardır ve senin evrenler arası dolaşmanı sağlıyordur. Sürekli başka evrene geçip başına türlü belalar açmak istemezsin değil mi?"

 

Mara'nın söyledikleri tüylerini ürpertirken ince elbisenin içinde üşüdüğünü hissetti. İki farklı bölge gezmek bile onu mahvetmişti. Başka bir yerde kraliçe olabilirdi, bir mahzende çürüyebilirdi, cadı sanıp yakılabilirdi, yeniden köle bile olabilirdi. O aptal defteri bir daha görmek istemiyordu.

 

"Aynı zamanda o defter senin eve dönüş biletin de olabilir. Ancak altını çizerek söylemek istiyorum ki bu asla mümkün de olmayabilir. O zaman tek şansın bu bedenin içinde yaşamak ve buraya adapte olmak olarak kalacak. Her şeyi düşündüğün zaman geri dönememen halinde bir hiçliğe mi karışmak istersin yoksa sana sunulan bu şansı değerlendirip ne olursa olsun yaşamak mı istersin?"

 

Lily derin düşüncelere dalarken, Alex dehşet içinde onu dinliyordu.

 

"Ona tamamen inanmış gibi konuşuyorsunuz Profesör. Eğer içindeki ruh gerçekten Valeri değil de bir başkasıysa... o zaman benim karım nerede?"

Loading...
0%