@mavperikal
|
(14) Ejder Bağı
O ejder, sonsuz şifa. Getirir mutluluğu sana.
Pulunda saklı bir demir civa. Dikkat et lanet gelmesin şeffafa.
Gaston Passel/ Büyü Rehberi Kitabı
Sorgulamazsak gerçeklere hiçbir zaman erişemezdik. Gerçek ne kadar bizi zorlarsa zorlasın eninde sonunda açığa çıkardı. Yapılan hiçbir eylem ve altında yatan sebep sonsuza kadar sır olmazdı, şayet bu olsaydı önce doğa kendi sırrını tutardı.
"... o zaman benim karım nerede?"
Bu soruyu sorması bile Lily için büyük bir umuttu. Bu adamın ona inanmasını her şeyden çok istiyordu çünkü onunla evli gözüküyordu. Kimsenin evliliğini diri ve canlı tutmak gibi bir amacı yoktu. Şimdilik dikkat etmesi gereken iki şey karnındaki bebek ve içindeki bedendi.
"Kayıp bir bedenimiz ve kaçak bir ruhumuz varsa bunu bulmak için elimizden geleni yaparız Harvey. Bu olay yayılmasın lütfen. Tüm bunlar bir yanılsama da olabilir ve Valeri her şeyi hatırlayabilir. Üzgünüm canım, yaşım ve bilgeliğim seni ne haklı ne de haksız buluyor. Sadece en kuvvetli ve zayıf tüm ihtimalleri göz önüne alacağım. Bu süreçte değilsen bile Valeri gibi davranmak zorundasın. Değilsen bile bir süre Valeri olmak zorundasın, Lily adını yalnızca baş başa kaldığınızda kullanın."
"Ama bu saçmalık," diyerek isyan etti Lily.
"Emin ol ki değil. Son şansın olma ihtimalin hala hafızanda değil mi," diyerek ona doğru bakınca isteksizce başını salladı. "Eğer ruhla bedenin karıştığı doğruysa belki de bu bebeği doğurmana bile izin vermezler. İnsanlar bilinmez şeylerden nefret ederler güzelim. Yeni bir ırk yeni bilinmezlikler demek, bu da belki krallığın sonu demektir. Sadece uç noktalarında düşünüyorum lütfen paniğe kapılmayın. Her şeyin bilincinde olarak adımlarınızı atmanız gerekir. Eğer bu," diyerek başladığı cümleye Alex devam etti.
"Eğer bu anlaşılırsa onu ve bebeğimi bir deney faresi gibi kullanabilirler, kahretsin," diyerek yanında bulunan koltuğa doğru bir tekme attı.
Lily'nin içindeki korku gittikçe artarken belki de bunu bilinçli olarak yaptıklarını düşündü. Bu ihtimal zihninde kuytu bir köşede kalmaya daima devam edecekti.
"Şimdi neler biliyorsun bir göz atalım. Büyüler?"
Lily başını iki yana doğru salladı, büyünün b'sini bile bilmiyordu.
"Bu evren?"
Sessizlik.
"Akademi?"
Sessizlik.
"Ejderhan?"
"Ne? Şaka mı yapıyorsun ejderha diye bir şey yoktur. Dinozorların da nesli tükeneli çok oldu," dediğinde Mara ve Alex birbirine baktı. "Yok değil mi? Yoktur?"
Alex ona beyaz gömleğindeki rozeti gösterdi. Altın rengi rozeti onun alfa olduğunu bağırırken halkanın içindeki ateş püskürten ejderha her şeyi anlatıyordu.
"Herkesin, herkesin mi bir ejderhası var?"
"Herkesin değil ama senin var," diyen Alex'i böldü Mara.
"Eskiden vardı, ihtimaller üzerinde belki yeni Valeri'yi kabul etmiyor olabilir. Böyle bir şey skandal olur elbette ancak hiçbir skandal onun Valeri olmaması kadar büyük olamaz. Ejderhalar ignistir yani ateş olanları tercih eder."
"Bunu öğrenmenin en iyi yani onunla karşı karşıya gelmek," diyerek tamamladı cümleyi Alex.
"Ne? Dur, dur hayatta bir ejderhayla karşı karşıya gelemem."
***
Yapmam dediği her şeyin nasıl başrolüne geçtiği hayretle izlediği anlardan birindeydi Lily, Hazırlanıp kale surlarından oluşan bir alana geçtiğinde yalnızca üçü vardı. Çünkü eğitim sahası boşalalı saatler oluyordu. Ejderhalar elbette kabuğuna çekilmişlerdi. Temkinli gözlerle etrafına bakan Lily her an biri tarafından küle çevrilecek gibi duruyordu.
"Sakin ol, kimse seni yemeyecek," diye onu rahatlattığını sanan Alexander büyük bir yanılgı içindeydi. Daha da gerildiğini anlayınca farklı bir yol denemeye çalıştı. "Gerginlik bebeğe iyi gelmez. Bu konuda bilinçlisindir diye umuyorum," dediğinde istediğine ulaşmanın gereksiz tatminiyle doldu. Yeni Valeri yumuşak karınlı biriydi ve duygusal anlamda yaklaşabilirdi. Vicdanı sayesinde biraz daha rahatlayacağına artık emindi.
Ona ne başka bir isimle seslenmek istiyor ne de sadece Valeri diyebiliyordu. En iyisi yeni Valeri olarak içinden geçirmekti.
"Şimdi onu çağırabilirsin."
"Bunu nasıl yapacağım?" diye sorduğu soru yeni bir darbeydi. Ruhu canlısına bağlı olmadığı için zihin konuşması yapamıyorlardı.
"Adı Greinner, seslen bakalım gelecek mi?"
"Korkuyorum, gerçekten bir ejderha mı gelecek?"
"Evet güzelim burası kuzey kanadı. Ateşin ve canlıların yani ejderhaların evi. Gördükçe alışacağına eminim. Korkmana gerek yok biz buradayız."
Lily boğazını temizledikten sonra derin bir nefes aldı. Her ihtimale karşı kocası olacak o adamın yanında duruyordu. En kötü ihtimal onu öne itekleyip kaçardı. Tabii kaçarken poposundan tüten dumanın hesabını yapacak gibi değildi. En iyisi herkes sağlam kalsın diye düşündü.
"Grienner?"
"Daha yüksek sesle Valeri! Miyavlayan bir kedi gibi değil!"
Mara'nın çıkışıyla daha da tedirgin oldu ama yeniden çağırdı, yeniden ve yeniden. Gelen yoktu. Bu da ruh gezintisi ihtimalini güçlendiriyordu. Bundan haberi olmayan Lily için bir ihtimal değildi tabii. Harvey parmaklarını dudaklarına götürüp yüksek bir ıslık çaldığında bunun onları çağırmak için bir çağrı olduğunu düşündü.
Kale surlarına büyük pençeleriyle uçup oturan iki ejderhayı görünce neredeyse baygınlık geçirecekti Lily. Biri kar gibi bembeyaz parlarken diğeri grinin en koyu tonundaydı. İkisinin de gözleri ona bakarken dili tutulup neredeyse içine kaçacaktı.
"Has-hassiktir!"
Verdiği tepkiye ikisi de gülmemek için çabalarken Lily için boşuna bir uğraş olmuştu. Onlarla ilgilenecek bir kıvamda zaten değildi. Ağzını açıp esneyen ejderhayla kükreyip ateş saçacak diye korkup, itmeyi bile düşündüğü kocasının elini tutması onu da şaşırtmıştı.
"Şey, pardon," deyip bırakmaya çalışsa da Alexander bunu yapmadı ve aksine daha sıkı tuttu.
"Sorun değil, şimdi yanlarına gitmemiz gerek."
"Dalga mı geçiyorsun? O şeyler çok büyük, onlar bir kedi ben ise sineğim şu an. Onların varlığını ve gerçekliğini hala şok içinde karşılarken bir de karşı karşıya gelmek istemiyorum. Lütfen gidelim buradan, hemen gidelim."
"İhtimaller üzerinde çalışıyoruz Valeri!"
Kendine başka bir isimle seslenildiği için kaşlarını çatıp elini bıraktı yeniden. Yeni bir ıslıkla ejderhalar uçmaya başlayınca olduğu yerde çığlık atıp başıyla kollarını koruma altına aldı. Gerçekten korktuğunu titremesiyle anlayan adam karısını kolları arasına alıp sakinleşmesi için saçlarını okşadı.
"Onlar bizim, sakin ol. Sana zarar vermelerine asla izin vermem."
Lily'nin ona güvenmekten başka bir çaresi kalmıyordu. Hala teması kesmezken sımsıkı kapattığı gözlerini yavaşça araları. Uçan ejderler şimdi tam karşısındaydı. "Önce benimkine gidelim, sorun yok, bana güven." Elini bırakmayıp daha sıkı tuttuğu karısının yeniden bir bebek gibi bilgiye, güvene ve cesarete ihtiyacı olduğunu görünce içinde derin bir üzüntü hissetti.
Onu korkutmamak için zihniyle ejderhasına ulaştı. "Pearlynine, onu ürkütmeyin. Hafızası zedelenmiş gibi düşün ve yardımcı ol."
Hafızası mı? Bizi ilk defa görmüş gibi ürktü?
"Teorik olarak ilk defa gördü. Lütfen bana yaklaştıktan sonra yere oturup başını eğer misin?"
Bu saçmalık!
"Lütfen, mesele o kadar karışık ki içinden çıkmam için bana yardımcı ol."
Pearlynine yavaşça yaklaştı ve bir kedi gibi Harvey'in eline sürtündü. Sonrasında ise kıvrılıp oturarak bekledi. Başka bir ejder görse onunla kırk sene dalga geçebileceği olayı sırf Harvey için yapıyordu.
Lily gergin adımlarla ona doğru yaklaştı. Bir eli kocasındayken diğer elini yine kocası aracılığıyla ejderhanın kalın derisine doğru götürdü. Sanki yeniden çocuk olmuştu ve bir köpeği sevmeye çalışıyordu. Aklına annesi ve babasıyla ilgili anısı dolunca duygulandı.
"Bu benim canlım. Yıllar önce beni seçti, adı Pearlynine," dediğinde tüm bu bilgiler Lily için gereksiz bir karışıklıktan ibaretti. "Ve bu da," diyerek başladığı cümle zihninde büyük bir patlamayla tamamlandı Lily'nin.
"Greinner,"
Ejderhası Lily ile zihin bağı kurmuş ve adı söylemişti... |
0% |