Yeni Üyelik
16.
Bölüm

16. Bölüm

@mavperikal

(16) Harvey Ailesi

 

Belirsizlik çevreni görünmez bir ip gibi sardığında, ne olacağını bilememenin çaresizliği yansır tüm çehrene. Olivia'nın koyu renk gözlerine takılı kalan Lily de tıpkı böyle ne yapacağını bilemeyerek bakmaktan başka bir şey yapmadı.

 

Göz göze geldiği o an bir kağıt havada şakladı ve birlikte kahkaha atarak kadeh kaldırdıkları an gözünün önünde canlandı. Sonrasında kağıt sessizce bir uçundan tutuştu ve külleri havaya uçuştu.

 

Olivia tüm durumu kendi içinde kısa bir analize tuttuktan sonra sakince yerine oturdu. Bir yara izi öylece ortadan kaybolur muydu? Özel karışımlarla belki, ancak bunu yapmak kimsenin aklına gelmemişti bu zamana kadar. Özellikle ikisinin dostluğunun en fiziki özelliği olduğu için.

 

"Val, yara izin nerede?"

 

Gerçek bir üzüntüyü tanımak için duyguları gerçek olarak yaşamak lazımdı. Lily de şu an karşısındaki kadının tüm samimiyetiyle şaşırıp hatta bir tık kırıldığını gördü. Gözlerindeki hayal kırıklığı anlaşılmayacak gibi değildi. O güvenilmeyecek birisi olmasa Alexander onun buraya girmesine izin vermezdi diye düşündü.

 

"Bilmiyorum, bir şeyler oldu."

 

"Ne oldu? İncelediğin büyülerden birini mi denedin yoksa? Kötü şeyler olabilir demiştin ama bunun ne derece kötü olduğunu tahmin edemedim hiçbir zaman."

 

"Duygularım, hislerim ve düşüncelerim birbirine karıştı," dediğinde hitap etmek için adını bile bilmediğini düşündü. Ona direkt olarak Valeri olmadığını söylemek istememişti, en azından şimdilik.

 

"Şanslıysan büyünün seni kurtaracağından bahsetmiştin? Bebeğin nasıl Val, ona bir şey olmayacak değil mi? Eğer bu anlaşılır ve ona bir zarar gelirse ceza alırsın; bir alfanın soyuna bilinçli bir şekilde müdahale etmekten."

 

"Ona bir şey olmayacak, benimle güvende," derken ne olması gerektiğini bilmiyordu. Elini karnına götürdüğünde gerçek anlamda onu yoklamak istedi ancak bir şey anlamadı. Belki de daha çok küçüktü. Hamilelik hakkındaki bilgilerini puanlamaya kalksa eksiyle açardı listeyi.

 

"Sanki bir fıçı fern içmişsin ve kafayı bulmuşsun gibi hissediyorum. Ateşini kullanacak enerjin yoksa sana yardım edebilirim," diyerek elini arkadaşının alnına koydu. Tenine yayılan rahatlatıcı ısı Lily'yi inanılmaz gevşetti ve bunun rahatlığıyla yorgun bedeni yeniden uykuya daldı. Olivia rahatlatıcı bu hamleden sonra onun alnını öperek kenara çekildi.

 

"Şans seninle olsun Val, iç karışıklığın bir an önce son bulsun," diyerek fısıldayarak odayı terk etti.

 

***

 

Kütüphanede biraz araştırma yapan Harvey, karısının neredeyse bütün kitaplara dokunduğunu görünce kafayı yemek üzereydi. Kitapların en yıpranmış sayfaları üzerinde gezerken yorgunluktan gözleri kapandı. Kolunu dürten görevli sayesinde uyandı.

 

"Saygıdeğer alfam rahatsız ettiğim için bağışlayın, birazdan temizlik ekibi gelecek," diyerek durumu açıklamış ve genç adamı yalnız bırakmıştı. Burada uyuduğuna inanamayarak evinin yolunu tuttu.

 

Valeri'nin kızıl saçları çarşafa dağılmış uyurken bu görüntünün ne kadar hoş olduğunu düşündü. Karısıyla tutkulu bir aşk evliliği yapmamıştı ama güzelliği yadsınamaz bir gerçekti. Ondan hoşlanmaması için hiçbir nedeni yoktu. Evlilikleri sorunsuz ilerliyordu ve birbirlerine karşı daima saygı içindeydiler. Tıpkı evlenirken ettikleri saygı ve sadakat yemini gibi.

 

Ancak işlerin bu noktaya gelmesinin mutlak bir sebebi vardı. Bir yerde kaçırdığı ufak nokta çıldırmasını sağlasa da onu elbette bulacaktı. Greinner'in onunla bağ kurması hala gerçek Valeri olduğu anlamına gelebilirdi. Ejderhalar bağlandıkları ignis dışında biriyle başka bir bağ asla kurmazdı ama... işte aması tüm yolları tıkıyordu.

 

Yatağa uzanıp karısının yüzünü seyre dalarken tüm bunlar zihninde cirit atıyordu. Onu kendine çekip sarılabilirdi, ancak araya giren soğukluk elini kolunu bağlıyordu. Nihayet yorgunluğuyla gözlerini kapattığında Lily yavaş yavaş sıcak bulduğu bedene doğru kaydı. O söylendiği gibi bir ateş olmadığı için üşüyordu. Çaresi ise bilinçsizce yaklaştığı kocasının teniydi.

 

Güneş pencereden içeri girip günün doğduğunu kanıtlarken birbiriyle sarmaş dolaş yatan çiftten sadece Alex bunun farkındaydı. Ancak uyanıp karısının bozulmasını da istemiyordu. Bu yüzden kıpırdanıp birazdan uyanacak olan Lily'ye öncelik tanıyacak ve biraz da tepkisini ölçecekti.

 

Lily burnunun değdiği sıcaklığın hoşuna gitmesiyle biraz daha yaklaştı. Ancak sonrasında o rahatsız edici kokuyu yeniden duydu ve gözlerini açtı. Kocası olan ama aslında olmayan adama kendinin sarılıp yattığını görünce zihni hemen saatlerdir uyanıkmış gibi canlandı.

 

"İnanamıyorum sana Lily, bir milletin kocasına sarılıp yatmadığın kalmıştı? Hem kokusu hoşuna gitmiyor hem adama koala gibi yapışıyorsun," diye sessiz bir fısıltıyla konuşup yavaşça elini çekti. Sonra yine yavaş hareketlerle elini yüzünü yıkamak için artık berbat bulduğu banyoya girdi.

 

Karısının söyledikleri yüzünden kaşları çatılan Harvey şaşkındı. Onun kokusunu daha önce defalarca sevdiğini söyleyen kadın şimdi neden hoşlanmıyordu. Terleyip terlemediğini kontrol etmek için kendini kokladı ama hayır ter falan kokmuyordu. O sırada kapıyı tıklatan Ella "Efendim uyanmanız lazım, sizi kahvaltı salonunda bekliyorlar." diyerek kapının önünde bekledi.

 

Camları açıp hızlıca üzerini değiştirecekken Lily'nin yeniden odaya gelmesiyle duraksadı. Anında gözlerini kapatıp yetmezmiş gibi arkasını dönen kadın "Sen ne yapıyorsun ya? Neden ortalık yerde giyiniyorsun?" diyerek şaşkınlığını dile getirdi.

 

"Vücuduma bakmayı seven kadın mı söylüyor bunu?"

 

"Ben senin karın değilim demedim mi? Lütfen başka yerde giyin, ulu orta yerde değil."

 

"Biraz sessiz konuş Ella kapının önünde. Farz edelim ki dediğin gibi karım değilsin, bu yine de uyandığın ilk an beni tüm çıplaklığımla gördüğün gerçeğini değiştirmiyor. Yani utanılacak bir şey yok."

 

"Hayır var, kazayla olan bir şeydi o. Bilinçli olarak seni görmek istemiyorum."

 

"Kaç insan kazayla bir başkasıyla seks yapar ki?"

 

"Alexander Harvey! Sen çok oluyorsun. Umarım bu konuyu her gün yeni baştan almak zorunda kalmayız," dediğinde kadının gözlerinde oluşan ateş ilgisini çekti.

 

"Tamam sakin ol, Ella senin giyinmene yardım etsin. Kahvaltı salonuna bekleniyoruz ve salonda ailem var," dediğinde son söylediğini elini ensesine götürerek söylemişti. Sanki yeniden flört dönemine dönmüş ve ailesiyle yeni birini tanıştıracak gibi hissetmişti.

 

"Önce çıldırt sonra sakin ol de, bir dakika ne?"

 

"Ailemle sabah kahvaltısı. Bu koca malikanede tek başıma yaşadığımı düşünmedin herhalde? Her şeyi unuttuğunu," derken kadının ona olan delice bakışlarını görünce toparladı. "Hatırlamadığını ya da her neyse işte, kimseye belli etmemeliyiz. Bu sıra bebek seni biraz zorluyor ve içsel karışıklıklar yaşıyorum diyebilirsin."

 

Gittikçe tedirgin olan Lily dehşet veren gözlerle ona baktı. "Ailen nasıl insanlar? İsimlerini bile bilmiyorum kahretsin nasıl açık vermeden duracağım?"

 

"Her dediklerini mimiklerinle cevaplayabilirsin. Çok açsın ve bebek sürekli yemeni istiyor ha?" diyerek göz kırptığında Lily hala düşünceliydi. Hazırlanması için çıkmadan önce birkaç teknik bilgiyi öğrenmişti. Ella'nın yardımıyla tek parça tül elbiseyi üzerine geçirip kızıl saçları hafif bir topuz yapıldı. Ardından hamile olduğu için şık bir sandalet giymesi önerildi.

 

Derin bir nefes alıp kaldığı odanın kapısını açıp çıkmaya hazırlanırken Alex'i koridorun karşısında onu beklerken gördü. Bakımlı ve bordo ojeli parmakları kocasının parmakları arasına geçince göz göze geldiler. Bal gibi farkındaydı Lily, bazı şeylere göz yumması gerekiyordu ve bu bedenin sahibi gibi davranması gerekiyordu.

 

Kahvaltı salonundan içeri girdiğinde beklediği gibi ihtişamlı olmadığını gördü. Aksine gayet sade ve mütevazi eşyalar kullanılmıştı. Yuvarlak masaya göz attığında ise tanımadığı kişileri görüp gülümsemek çetrefilli bir işti.

 

Uzun siyah saçları olan olan saçlarını ensesinde bir kurdele ile tutturan kişi babası Vernon Harley'di. Gümüş saçları iki yanından salınmış ve aralarında şık tokalar olan yeşil gözlü kadın Layla Harvey'di. Giydiği elbiseden etleri fışkıracak gibi duruyordu.

 

Yanında oturan ve tıpkı Alex gibi saçının ense kısmı olmayan genç adam, uzun örgüsü ve yeşil gözleriyle abisine benziyordu, James Harvey...

 

Onun yanında kısa sarı saçları ve kahverengi gözleriyle oturup onlara gülümseyen kişi Violet Harvey'di. Siyah saçları iki yandan örgülü ve soluk mavi gözleriyle meraklı bakışlar atan, tombul yanaklı küçük kız kardeş ise Rayna Harvey'di.

 

Hepsinin ona baktığını gören Lily bu günü bayılmadan atlatmayı diledi...

 

Loading...
0%