Birkaç gün olmuştu . İle geri başlamıştım. Hayatıma kaldığı yerden devam ediyordum. İşten eve gelince direk yatmayı istiyordum çok yorgundum. Şuan otobüs bekliyordum. Beratın bugün bir işi varmış bu yüzden erken çıktı bende eve kendim gitmek zorunda kaldım. Sonunda otobüs gelmişti ve binmiştim. Kartımı okutup boş yer olmadığı için ayakta beklemeye başladım. Derken yandan bir ses adımı seslendi ve o tarafa döndüm.

"Aselim nasılsın? " Bu benim lisedeki en sevdiğim öğretmenimdi. Hilal hoca. Onun olduğunu görünce yüzümde güller açtı ve hemen ona kendimi tamamen çevirip sarıldım. Bir yandan da cevap veriyordum.

"İyiyim Hilal hocam siz? "

"Bende iyiyim canım napalım öyle çalışmaya devam ediyorum sen nerelerdesin? "

"Üniversitem henüz belli olmadı hocam. Bende çalışıyorum. "

"Aa öyle mi nerde? "

"Bizim geveze Berat vardıya o bana onların restoranda iş teklif etti bende kabul ettim. Beraber çalışıyoruz yani. "

"Ne güzel o nasıl iyi mi yoksa hala aynı mı? " Diye sordu gülerken. Berat o zamanlar sınıfın en çok konuşanıydı. Boş ve çok konuştuğu için ona geveze derdi hocalar.

"İyi hocam ama hala çok konuşuyor." Deyip bende hocayla beraber güldüm. Sonra inacağin durak geldi ve düğmeye basıp otobüsü durdurdum. Ardından Hilal hocayla vedalaşıp indim.

Eve öyle hızlı yürüdüm ki 2 dakika bile sürmedi varmam. Aşırı uykuluydum gözlerimi zor aralıyordum. Asansörden indim ve eve geldim. Ayakkabılığımda bir kağıt gördüm ilk başta ne olduğunu anlamadım. Sonra biraz daha dikkatli baktım ve bir mektup olduğunu anladım. Mektup yazıp göndermek mi? Kendi kendime düşüp içeriye girdim. Bu devirde hangi ulaşım mektupla oluyordu ki? Eve gidip iyice toplandım. Üzerimi değiştim , elimi yüzümü yıkadım, makyajımı çıkardım ve mektubun başına oturdum. Çok merak etmiştim. Hemen açtım. Açmaz olaydım. Mektup Serpil cadısındandı. Ancak o böyle saçma bir şekilde iletişim kurardı zaten. Sinirlenip mektubu okumaya başladım.

"Merhaba Asel sen o gün elimizden kaçınca kurtulduğunu sandın değil mi? Gerçekten çok komik bir kızsın. Sence seni o gün bıraktığımız gibi bırakacak olsak hala o apartmanda oturmaya izin verir miydik? Ah güzelim ah başına ne geldiyse o aptal kafandan geliyor. En büyük aptallıkta o kadar kişi içinden Enes'i seçip onu sevmen. Neyse uzatmayacağım . Senden istediğim bir şey var. Gerçeği bir değil, iki, üç , dört ama şuanlık bir olsun. Buraya dikkatini ver canım. 1 hafta sonra Enes'in babasının galerisinin 10.yılı partisi olacak. O partide sende olucaksın ve sunum ekranına takılı olan flaş bellekleri değiştireceksin. Yani ekranda güzelim arabalar yerine Ali Altan'ın karısına yaptığı ihanet görüntüleri olacak. Ne kadar zevkli di mi ama. Söylediklerimi harfiyen uygulamazsan neler olacağını benden iyi biliyorsun. Öptüm tatlım iyi akşamlar. "

Serpilinden...

Okuduklarımdan sonra sinire dair hiç bir şey kalmadı içimde. Tamamen çaresiz ve üzgün hissediyordum kendimi . Gözümden bir damla yaş düşüp elimde zorla tuttuğum kağıdı buldu. Sonra gözlerim tekrar gelen kağıda ve zarfa ilişti zarfa birde falşı koymuştu. Bu kadın gerçekten hastaydı. Benim yüzümden zaten üzülecek kadar çok insan üzülmüştü. Şimdi tekrardan yapamazdım. Ne halt edicektim bilmiyordum. Bu yük çok ağırdı. Tamam Ali beyin yaptığı şey yanlıştı ama benim yaptıklarım ne kadar doğruydu? O adam zaten karısını kaybederek çekmemişmiydi cezasını bide neden şimdi rezil oluyordu? Peki Enes benim bu yaptığımı öğrenirse bana ne yapardı?

Bu sorular kafamda dönüp duruyordu. Ama tek bir cevap oluyordu. Sonuçlar hep çok kötüydü. Bu kadınla savaşmalıydık. Onun dediklerine boyun eğersek Altan diye bir soyad bile kalmazdı. Eğer lisede yaptığım hatayı tekrar yapıp bu kadına uyarsam kendimi asla affetmezdim. Bu yüzden bir yolunu bulup Serpili durduracaktım. Yoksa ne kendime saygım ne de Altanların yüzüne bakacak yüzüm kalmazdı.

Hem bu kötülüğü yapan kişiyi yaymak anlatamadığım kadar kötü bir hareketti. Ben bunu hayatta yapamazdım. Elimdeki kağıdı bir kenara fırlatıp yatağıma gittim. Uyuyabilecek miydim acaba? Gerçekten çok canım sıkılmıştı.

Acaba Serpil haklımıydı benim tek aptallığım Enes'i seçip onu sevmem miydi? Yoksa bu yaşadıklarım daha bir sürü yaptığım şeylerin bir bedeli miydi? Neden ben diye sormak çok acı vericiydi. Çünkü insan bilmediği şeyden korkardı. Bende bu sorunun cevabını bilmediğimden çok korkuyordum.

Yatakta hem ağlayıp hem düşünürken uyumuştum. Bu kadar yorgunluğun üstune bide bu mektup vücuduma tamamen bir zarardı.

🔆🔆🔆

Merhabalar hepinize iyi akşamlar. Öncelikle hepinizden çok özür diliyorum. Çünkü bölüm bir gün gecikti. Ama geçerli sebebim vardı. Umarım dün bana kızmamışsınızdır. Evet gelelim bugüne. Size birkaç sorum var . Bölüm güzel miydi?

Okul açıldı ilk gününüz nasıldı?

Ve sizde benim gibi zorlanıyormusunuz?

Soruların cevaplarını yorumlara bekliyorum. Bu arada geçen çok saçma bir şey yaptığımı fark ettim. Bölüm sonlarında iyi okumalar diyormuşum 😆😆😂😂. Yorumlarda da kimse uyarmıyor bölüm bitiyor sen iyi okumalar diyorsun diye. Neyse arkadaşlar bölümlere oy vermeden geçmeyelim ve bol bol kitap okuyalım. İyi geceler.