Yeni Üyelik
18.
Bölüm

Çözülmeyen Meseleler

@medineka2010gmail.

Uyandıktan sonra biraz Enes'i izledim. Ona ne kadar sınırlı olsamda hala hislerim vardı ve engel olamıyordum. Şimdi bana sorcaksınız seni aldatan, gelişen yanlış anlaşılmalardan sonra seni dinleyemeyecek kadar senden nefret eden, lise arkadaşınla sevgili olup utanmadan omzuna yatıp uyuyakalan biri için fazla değil mi bu hislerin diye. Aslında çok haklısınız. Bunları düşününce birden sinirlenip bağırmaya başladım.

"Enes napıyorsun sen? " Diye bağırsamda bir faydası olmadı. "Enes. Enes kalk diyorum. " Son kez güçlükle bağırdım. "Enes kalk. " Sonunda uyanmıştı.

"Ne bağırıyorsun kızım ne var? " Diye söylenirken başı hala omzumdaydı. Hemen omzumu silktim başını kaldırması için sonra anlayıp kalktı.

"Ne işin var burada senin? "

"Boş sorular sormada kalk hadi gidelim. "

"Ya Enes beni çıldırtma . Neden yanımdasın? "

"Asel konuşacak bir ton şey varken oturup seninle bu konuyu mu konuşalım? "

"Evet çünkü ben konuşcak başka konu göremiyorum ve tekrar soruyorum ne işin var yanımda, hala ne yüzle yanıma yaklaşabiliyorsun? "

"1.si konuşacak birçok konu var. 2.si beniim burada olmamın nedenini bulmak çok zor değil. "

"Benim senle konuşacak hiçbir şeyim yok. Ayrıca oturup neden burada olduğunu düşünmek istemiyorum. Seni o kadar bile düşünmek istemiyorum. "

"Tamam benim neden burada olduğum belli. Peki sen neden geceyi burada geçirdin? "

"Burası seni ilgilendirmiyor. " Deyip hızla ayağa kalktım ve parktan çıkmak için yol aldım.

"Hayır ilgilendiriyor. Evin yokmu senin neden park köşelerinde yatma gereği duyuyorsun. Beynini kullanmayı da mı unuttun ? " Diyordu bir yandan arkamdan gelirken ama ben onu duymazdan gelip yürümeye devam ettim. Biraz sonra bana yetişip kolumu yakaladı. "Nereye gidiyorsun sen? Adam gibi oturup konuşacağız. Gel şuraya. " Derken de beni çekiştiriyordu. Bir tepki vermeden yaptığına uydum. Ve banka geri döndük.

"Benim seninle konuşacak bir şeyim yok Enes. " Dedim sakince.

"Tamam o zaman beni dinleyeceksin. " Dedi yine sustum. "Dün akşamki programı nerden biliyordun, nasıl buldun burayı ve neden geldin? "

"Bu soruların bir önemi yok. Ben geldiğimde cevabımı aldım zaten. Seninde söylicek başka birşeyin yoksa kalkıyorum. "

"Asel düzgünce cevap ver. Bu soruların bir önemi yok dediğin sorular dün akşamdan beri benim başımı kemiriyor. "

"Niye senin başını başka konular kemirmeli mesela bizden apayrı olan hayatın gibi konular. "

"Yok öyle bir şey şimdi sorularıma cevap ver. "

"Sen kimsin Enes kin olarak bana emir veriyorsun? Sana hiç bir açıklamada bulunmak zorunda değilim. " Deyip ayağı kalktım. Tam giderken bir şey daha söylemek için arkamı döndüm. "Ha bu arada Melisaya da selam söyle. Dün çok güzel gözüküyordunuz tebrik ederim. " O da sinirle ayağı fırladı.

"Asel saçma sapan konuşma. Dün sen bazı şeyleri yanlış anlamış ve kafanda kurmuşsun. Öyle bir durum yok. " Sinirden gülmeye başladım.

"Tamam Enes yok yada var beni ilgilendirmez . Ben gördüğümü söylüyorum. "

"Dün Melisayla özel bir durum yüzünden rol yapmamız gerekti ve yaptık bu kadar daha fazlası yok. "

"Hım hım. " Yaptım ve arkamı dönüp yürümeye devam ettim. Tekrar durdurdu.

"Neden böyle yapıyorsun Asel? " O kadar şeyden sonra hala benim bir şey yaptığımı düşünmesi beni çileden çıkarıyordu.

"Ne yapıyorum Enes söyle ne yapıyorum? " Diye bağırdım.

"Yarım saattir açıklama yapıyorum. Soru soruyorum ne bu hareketlerin beni kale almıyorsun. Neden? "

"Sen kale alıncak bir insan değilsin çünkü. "

"Niye alt tarafı Melisayla bir rol yaptım diye mi? "

"Alt tarafı bir rol öylemi? "

"Evet öyle. "

"Senin ağzından çıkan hiç bir söze inanmıyorum Enes. Eğer alt tarafı bir rol olsaydı bunu şans eseri öğrenmezdim. "

"Söylemek istemedim çünkü benim için önemsiz bir gecelik bir roldu Asel anlamak istemiyorsun görüyorum ama gerçek bu. "

"Tamam Enes. Uzatma ozaman nasıl olsa ben anlamam dimi? "

"Hasbinallah. Ya kızım sen bana bir sınav mısın ya? " Dedi ben cevap vermedim bir an ağlamaklı oldum ama kendimi tuttum. "Dün ne için gelmiştin söyle? "

"Gitmek istiyorum. " Dedim dokunsalar ağlayacak konumdaydım.

"Hayır soruma doğru düzgün cevap vermeden hiç bir yere gitmeyeceksin. " O üsteledikçe daha da daralıyordum.

"Enes iyi değilim lütfen eve gidelim. " Dedim son çare yalvarmaktı çünkü diğerlerine halim kalmamıştı.

"Duymuyor musun kızım soru soruyorum cevap ver bırakıcam zaten seni eve kadar. Ama susma insan gibi cevap ver artık. " O sinirlendikçe korkmaya başlamıştım. Bir yandan ayakta durmaya halim yokken bana şiddetle bağırması. Kaldıramıyordum. Daha fazla dayanamadım ve yere çöküp bağıra bağıra ağlamaya başladım.

"Allahım artık dayanamıyorum. Gücüm kalmadı. " Söylene söylene ağlıyordum. Enes beni görünce hemen yanıma çömeldi. Ve bana sarıldı. Bir eliyle başımı okşarken diğer eli beni sıkıca sarmıştı. Dudakları ise sürekli saçımı öpüyordu.

"Tamam geçti güzelim sakin ol. " Dedi kısık ve beni sakinleştirmeye çalışan bir sesle.

Böyle olunca daha da sinirleniyordum. Beni bu hale getiren kendisiydi şimdi de bana iyi gelen beni kaldıran da oydu. Benim bu mantığa aklım yetmiyordu. Hem beni yıkıp hem de güçlendirenin bir kişi olması benim mantığıma sığmıyordu. Yaptıklarını önemsemeden ağlamaya devam ettim. Başım onun omzundaydı. Onun omzunda ağlamak insana nasıl bu kadar iyi gelirdi anlayamıyordum. Saatler geçse bıkmazdım bu pozisyondan.

 

🔆🔆🔆

Uzun bir süre sonra tekrar merhaba arkadaşlar. Öncelikle çok özür diliyorum. Bölümü bu kez çok geciktirdim. Ama gerçekten sebeplerim haklı sebepler. Bundan sonra da hafta sonları bölüm atmaya karar verdim. Böylesi benim için de sizin için de daha iyi bence. Hepinizi çok özledim. Yorumlarda ve oylarda kendinizi belli edin lütfen iyi akşamlar diliyorum.

 

Loading...
0%