Hala gitmemişti Serpil başımda bir şeyler deyip duruyordu . Bense onu hiç dinlemiyordum sadece kafamdaki sesleri susturmaya çalışıyordum. Çünkü dakikalardır sürekli bir şeyler düşünüp duruyordum. Sonra Serpil'in sesini kesen bir şey oldu. Telefonu çaldı. Aldırmadan sessize alıp bakınmaya konuşmaya devam ettim. Ama telefon durmadan çalıyordu. Serpil ise durmadan reddediyordu. Ama en sonunda dayanamayıp açtı.

"Ne var Allah'ın belası? " Diye bağırarak karşılık verdi karşıdakine. Ardından benden uzaklaştı ve kenara geçip konuşmaya başladı. Onu duyamıyordum ama önemli bir telefon olduğu belliydi. Bende bir yandan onları dinlerken bir yandan ellerimi çözüyordum. Salak adamlar hiç sıkı bağlamıyorlardı. Hemen çöz biliyordum. Serpil yanına bir kaç adamını çağırmıştı. Odak noktadı şuan kesinlikle ben değildim. Fırsatı değerlendirip tekrar kaçmayı deneyebilirdim. Yaptımda zaten ayaklarım bağlı değildi. Koşarak kapıya geldim kocaman kapıyı açarken birazcık vakit kaybetmiştim. Ama yinede hemen çıktım dışarı. Bir adam vardı kapıda. İlk önce beni görmedi koşarken ayaklarımın altında ezilen dallar sayesinde geç olmadan gördü ve peşime takıldı. Ondan önde olduğum için pes etmeden koşmaya devam ettim .

Nefes nefese kalmıştım ama duramazdım. En sonda artık dayanamayıp durdum . Nefesini düzenlerken arkama bakındım kimse yoktu. Kurtulmuştum beni bırakmışlardı. Muhtemelen benimle işleri bittiği için yakalamamışlardı. Bir an mutlu olup gözlerimi yumup Allah'a şükür etmeye başladım. Sonra aklıma kocaman bir ormanda olduğum geldi. Evet kocaman ıssız bir ormandaydım. Ve öğlen olduğu için güneş tam tepemdeydi. Olduğum yere oturup biraz ağladım. Ne yapmalıydım nasıl bulacaktım yolumu bilmiyordum. Biraz ağlayıp rahatladıktan sonra güçlenip kalktım. Nereye gideceğime dair bir bilgim yoktu ama öyle dümdüz yürümeye başladım.

Saatler geçmişti ben hala yürüyordum iki saate kalmaz akşam olurdu. Ama ben hala aynı ormandaydım. Umudunu yavaş yavaş kaybetmeye başlıyordum. Karnım kazınıyordu. Yürümekten ve bir yol , köy, kulübe bulmaktan başka şansım yoktu. Vazgeçmedim biraz daha yürüdüm. Artık başım dönmeye ve midem bulanmaya başlamıştı. Yorgunluktan bahsetmek bile istemiyorum. Saatlerdir yürüyordum ve bacaklarımı zar zor hissediyordum artık. Daha fazla dayanamadım ve bir ağaca yaslanıp bağıra çağıra ağlamaya başladım. Artık gücüm kalmamıştı. Derken bir ses duydum ve başımı kaldırdım.

"Abla iyi misin? " Karşımda 14-15 yaşlarında kapalı elinde bir el arabası süren bir kız vardı. Gülümseyerek bakıyordu. "Sen bizim köyden misin? " Diye sordu ardından da.

"Hayır ablacım b-ben kayboldum. Burada bir köy mü var? " Diye sordum sesim titrerken.

"Yok abla ama iyi gürünmüyorsun gel ben seni bizim eve götüreyim. " Dedi kıza minettar bakışlar attım ve yürümeye devam ettik.

Biraz sohbet ettik yürürken burada bu ormanda yaşıyorlarmış. Çok şaşkınlıkla dinledim kızı. Biraz daha yürüdükten sonra evlerine vardık. Çok büyük ve güzel bir evleri vardı. Kız benden biraz önde gidip ailesiyle konuşmak için benden izin alıp yanımdan ayrıldı. Hiç halim kalmamıştı. 7-8 saattir aralıksız yürüyordum. Bir anda gözlerim karardı ve yere düştüm. Kalkmaya çalışırken dengem bozuldu ve tekrar düştüm bu sefer sert olmuştu. En son hatırladığım kafamı sert bir cisime vurmuş olmamdı.

🔆🔆🔆

Uyandığımda hastanedeydim. Yanımda uyuyan Selin'e ve odaya baktım çok yorgun hissediyordum. Camdan dışarıya baktığımda havanın tamamen karardığı belliydi. Başımda da feci bir ağrı vardı. Yatakta birazcık doğrulmaya çalıştım. Ama başımdaki ağrı şiddetlenince bağırarak geri yatttım. Sesim Selin'i uyandırmıştı.

"Asıl uyandın mı iyi misin nasıl hissediyorsun? " Diye sorarak hemen yanıma geldi.

"İyiyim Selin korkma. Beni kim getirdi buraya? " Diye sordum hemen en son o kızla yürüdüğümüzü hatırlıyordum.

"Nasıl korkmayım kızım 2 gündür perişan olduk hepimiz. Seni bir adam getirdi. Sonrada hemen kaçar gibi gitti. Şehir sevmiyormuş galiba."

"Tabi ya kesin kızın babası. " Dedim kendi kendime.

"Hangi kızın? "

"Sonra anlatırım. " Dedim hemen bu konuları konuşacak halim yoktu.

"Tamam canım nasılsın ağrın sızın varmı? " Bir yandan da yatağa oturmuş başımı okşuyordu.

"Biraz var. " Deyip sustum. Sonra biraz önce söylediğine takıldı kafam. "Bu arada perişan olduk derken kimden bahsediyorsun? "

"Ben, Ayaz, Enes hatta, Kerem bile ağlayacaktı neredeyse. " Gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

"Onların da mı haberi var? "

"Var tabi kızım Enes'i bir görücektin mahv oldu çocuk elinden geleni yaptı senin için. Uykusuzluktan gözleri kan çanağı olmuş. Ağlamaktan da olabilir tabi de. "

"Ona neden söylediniz ki ne gerek var dı? "

"Biz söylemedik komşun sonuçta öğrendi hemen. " Dedi ve duramadı sordu. "Boşver onu bunu noldu sana kaçırıldın mı kaçırıldıysan kim kaçırdı seni neden kaçırdı ve nasıl kurtuldun? "

"Bunları sonra konuşsak olmaz mı başım çatlıyor ? "'Dedim o da hemen.

" Tamam haklısın ben bir hemşireye haber veriyim. " Dedi ve gitti. Bende yataktan doğrulup oturur hale geldim yavaşça. Başıma bir sargı bezi sarmışlardı. Çok ağrıyordu başım. Birazdan hemşire, Selin, Ayaz içeri girdiler. Hemşire serumu değiştirip nasıl olduğumu sorup gitti. Hemşire varken kenarda bekleyen Ayaz hemşire çıkar çıkmaz koşarak üstüme atlarcasına sarıldı bana. Bende ona sarıldım.

"İyi misin Aselim? "

"İyiyim Ayaz sakin ol bir şeyim yok."

"Nasıl sakin olayım be güzelim çok korkuttun bizi. " Deyip tekrar sarıldı. Bu sefer Selin de diğer taraftan gelip sarılmıştı. Üçümüz beraber sarılıyorduk onlar olmasa nasıl ayakta kalırdım bilmiyordum. Ayrıldıktan sonra Ayaz konuşmaya başladı.

"Ben doktorla konuşup geliyorum. "

"Tamam bende bir kantine gidip şu falan alayım. " Dedi Selin de sonra beraber çıktılar odadan. Yine yanlız kalmıştım. Hala korkuyordum biri gelip tekrar bir şey yapacak diye. Sessiz sessiz yaşadıklarımı düşünürken. Bir sesle irkildim kapı açılmıştı. Kimin geldiğini tam göremiyordum. Selin veya Ayaz olsa koşarak veya hızlıca gelirlerdi. Bu başka biriydi. Ama kimdi korkuyla içeri giren kişinin bana gözükmesini bekliyordum. Kimse bilerek duvarın arkasında duruyordu. Dayanamayıp seslendim.

"Kim var orada? "

🔆🔆🔆

Merhaba tekrardan. Bölümü nasıl buldunuz? Ve sizce sonda içeriye giren kişi kimdi? Yorumlarda bekliyorum. Yarın yeni bölümde görüşmek üzere. 🙃🙂🙃