Yeni Üyelik
20.
Bölüm

"Kaybetmek istemiyorum"

@medineka2010gmail.

Uyandığımda hastanedeydim. Gözlerini zorla aralamaya çalışırken bir yandan etrafı süzüyordum . Sonra başımda bir ağrı hissettim. Elimi ağrıyan yere götürdüğümde ise bir sargı bezine dokundum. Bu bana neler olduğunu hatırlamamda yardımcı oldu. Ve aklıma Enes geldi. O nerdeydi? Nasıldı? Hemen yattığım yerde doğruldum. Ardından yavaşça kalktım. Başımdaki feci ağrı ve dönme beni mahv ediyordu. Odadan çıktığımda karşıdan bana doğru gelen Selin'i gördüm. Beni görünce koşmaya başladı ve hızlıca yanıma ulaştı.

"Asel neden kalktın? İyi misin bir hemşire çağırsaydık önce kızım. " Dedi endişeyle.

"İyiyim Selin ben gerek yok . " Dedim kısık bir sesle. Aklımda Enes vardı bir an önce onu bulmam lazımdı. Ben düşünürken Selin bana sarılmakla meşgüldü.

"Çok korkuttun salak bizi. " Dedi bir yandan da bende hemen kollarımı sardım beline. Ayrıldıktan sonra Selin benim koluma girdi ve odaya doğru döndü.

"Kantinden bir şeyler aldım hadi gel ye biraz. " Dedi elindeki poşeti kaldurırken.

"Selin Enes nerde? " Diye sordum daha fazla sabredemeyip.

"O da odaların birinde gideriz birazdan hadi gel odaya geçelim daha fazla ayakta durma. "

"İyi mi Selin? Benim onu görmem lazım. "

"İyi merak etme. Vücudunun bir kaç yerinde kırık var sadece. Bide biraz hırpalanmış. " Dedi düşünerek ama bu duyduklarım beni hiç tatmin etmemişti gidip kendi gözümle görmem lazımdı.

"Beni onun yanına götürür müsün?"

"Önce bir şeyler ye iç hem dolaşma daha yeni uyandın. Onu da uyutuyorlar zaten. Birazdan gideriz."

"Canım hiç bir şey istemiyor hadi gidelim onun odasına sonra söz yicem. " Dedi tatlı bakışlarla. Onu görmeden rahatlayamazdım.

"İyi tamam gel gidelim . " Dedi ve yönünü değiştirip yavaşça yürümeye başladık.

Bir koridor geçtikten sonra geldik. Çok endişeliydim. Dudaklarımı kemirmek ten kanatacaktım artık. Eğer ona bir şey olursa kendimi asla affetmezdim. Benim yüzümden şuan bu durumdaydık ve kendimden nefret ediyordum. Ne olmasını bekliyordum ki ? Defalarca uyarılmıştım. Ama buna rağmen aptal gururum ona her şeyi anlatmama engel olmuştu ve en başından beri korktuğum şey başıma gelmişti. Ama şuan önemli olan Enes'in nasıl olduğuydu.

Daha fazla vakit kaybetmeden kapıyı açtım ve içeri girdim. Odada Kerem vardı koltuğa oturmuş stresle bir ayağını sallıyordu. Enes ise baygındı her yeri yara bereketli içinde yatıyordu. Kerem gözlerini bana dikti ve ayağa kalktı. Ben sadece Enese bakıyordum ve gözlerimden durmadan yaşlar süzülüyordu. Bir an dengemi kaybettim düşücek gibi oldum. Ama Kerem hemen yanıma koşup kolumdan destekledi.

"Asel iyi misin? Gel otur şöyle. " Dedi beni koltuğa doğru çekerken.

" İyiyim." Dedim sadece hala gözlerim ondaydı. Kerem beni koltuğa oturttu. Başım durmak bilmeksizin dönüyordu. Ağlamam ise Enese baktıkça şiddetleniyordu.

" Ben kapıya çıkıyım. Bişey olursa seslenmen yeterli. " Deyip çıktı Kerem.

O çıkınca biraz daha ağladım. Sonra yavaşça kalkıp Enes'in yanına gittim. Yaralarını yakından görmek beni daha da kötüleştirdi. Birazda Enes'in başında ağladım. Elleri kan kalıntılarıyla kaplıydı. Daha fazla boş duramadım ve bir ıslak mendil bulup elindeki yüzündeki kanları temizledim. Artık çok daha iyi gözüküyordu. Çoğu yerinde yara bandı varken bazı yerleri atlamışlardı. Çekmeceden yara bandı alıp o yerleride bantladım.

"Özür dilerim. Hepsi benim hatamdı sevgilim çok özür dilerim. " Dedim ağlamaktan giden sesimle bu haldeyken bile yüzüne bakamıyordum. Uyanınca ne yüzle yanında olucaktım. "Artık senden hiç bir şey saklamıyacam her şeyi öğreniceksin. Benim kötü bir insan olmadığımı hiç bir zaman senden intikam almadığımı öğreneceksin yakışıklım . Bundan sonra hep çok mutlu olucaz. " Dedim ve bir iki dakikalığına duran ağlamam tekrar körüklendi. Bir süre sonra ayakta bile duracak halin kalmadı ve olduğum yere çöküp bağıra bağıra ağlamaya başladım.

"Şşş ağlama iyiyim ben. " Bir anda duyduğum sesle hızla başımı kaldırdım. Enes uyanmıştı ve yüzünü buruşturarak bir bana bir etrafa bakıyordu. Hemen ayağa kalkıp ona sarıldım.

Hiç bir şey diyemiyor sadece ağlıyordum. Bir süre öylece ağladım omzunda sonra o da bir kolunu belime sararak bana sarılmaya çalıştı.

"Tamam Aselim sakin ol ağlama artık iyiyim diyorum. Bişey yok. " Dedikten sonra ayrıldım artık ondan yaralarını acıtmak istemiyordum.

"Yalan söylüyorsun iyi falan değilsin. " Ağlamamı yavaşlatıp konuştum sonunda.

"Gerçekten iyiyim hem bana öyle kolay kolay bir şey olmaz korkma. " Hala dalga peşindeydi onu böyle görünce biraz olsun rahatlamış ağlamamı durdurabilmiştim.

"Hala dalga geçiyorsun bu haldeyken bile. "

"Yav ne varmış halimde gayet iyiyim. Ayrıca sen iyi misin? Neden kalktın hemen? " Diye sordu kendi böyleyken beni sorması canımı daha çok yakıyordu. Ben ne yapmıştımda Enes çıkmştı karşıma.

"Sen beni düşünme şuan iyiyim işte. Dur ben sana bir hemşire çağırayım." Dedim ve kapıya döndüm tam ilerleyecekken bileğinden yakaladı.

"Gerek yok gel buraya. " Dedi bileğimden çekerken. Bende karşı çıkmayıp ayak ucuna oturdum. "Yok öyle bir dünya ne yaşadıysak beraber yaşadık. Şimdi söyle düzgünce iyi misin? Başın ağrıyor mu? " Başımı iki yana salladım. "Emin misin? " Bu kez de yukarı aşağı.

Sonra kolumdan tutup beni kendine eğdi ve anlıma bir öpücük kondurdu.

"Çok korktum. " Dedim kısa süre sessizliğin ardından. "Ya daha kötü şeyler olsaydı Enes ben seni tekrar kaybetmek istemiyorum. Çok korkuyorum. " Dedim ağlamaklı bir sesle.

"Olmadı güzelim. Olabilirdi ama olmadı. Bak sende bende iyiyiz. " Dedikten sonra elimi tuttu. Elleri çok soğuktu. Bir süre hiç konuşmadan bakıştık sonra konuşan Enes oldu. "Şimdi bana anlatman gereken ne varsa anlat dinliyorum. " Dedi ciddi bir şekilde.

"Konuşucaz ama şimdi değil. Ben gidip birini çağırıcam bir baksınlar sana. " Deyip çıktım odadan.

Bu sorulardan ne kadar kalsamda bir gün söylemek zorundaydım ve bunu farkındalığı çok zordu.

 

Loading...
0%