Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@medo_diye_biri

"Elimi tut kız çocuğu"


"Seni bekliyorum"


"Sen bana aitsin"


Gözlerimi açtığımda her yer kanla kaplıydı. Bakışlarım bir an kana bulanmış gelinliğime kaydı. Bakışlarımı gelinliğimden çekip tekrar etrafa baktım. Herkes ölmüştü ama yaşıyordu.


Yaşayan ölülerdi


Son kez yaşayan ölülere bakıp koşmaya başladım. Durmaksızın koşuyordum, nefes nefese kalmıştım ama durmadım duramazdım. Arkamdam gelip gelmediklerini kontrol etmek için koşarak arkama baktığımda hala peşimdeydiler. Koşmaya devam ederken ayağımın bir taşa takılması ile yere düşmem bir oldu.


Benim düşmemi fırsat bilen bir ölü üstüme doğru zıplamasıyla çığlık atıp gözlerimi kapatmıştım. Bir cismin gelinliğimin üzerine düşmesi ile gözlerimi açtığımda üzerime atlayan adamın kafası gelinliğimin etek kısmında duruyordu.


Çok falza ses vardı, bakışlarım sesin geldiği yöne kaydığında bir adam tüm ölülerin kafasını kesiyordu, bana sırtı dönüktü.


"Uyan kız çocuğu"


"Sen buraya ait değilsin"


Hala donuk bir şekilde bana sırtı dönük olan kişiye baktım. Son kalan ölünün de kafasını kesip bana doğru döndü. Bakışlarım elinden damlayan kana gitti. Tırnakları adeta bir kılıç gibi keskin ve uzundu.


Hiç bir sekilde konuşamıyordum. Adam bana doğru döndüğünde yüzünü görememiştim, maske vardı yüzünde, gözleri adete bir ateş gibiydi, hani şu mavi renkte olan ateşler olur ya aynı onun gibiydi. Bana doğru bir adım atıp uzun ve kanlı tırnağını boynuma doğru uzattığı an bir çığlık atıp yataktan zıplayarak uyanmıştım.


Fazla terlemiştim,tüm bunlar rüya mıydı ? Fazla gerçek gibiydi. Besmele çekerek yataktan kalkıp saate baktım saat 5 e geliyordu sabah ezanı okumak üzereydi.


Banyoya girip abdestimi aldıktan sonra odamdan çıkıp mutfağa girdim. Babamlar daha uyanmamıştı. Çay suyu koyduğumda ezan okunmaya başlamıştı.


"Aziz Allah" deyip kelimeyi şehadet getirip tekrar odama gidip şalımı kafama geçirdim. Namazımı kılıdıktan sonra annemleri uyadırmak için onların odasının kapısını tıklatmıştım.


Evde sadece ben namaz kılardım annemler kılmazdı. Ne kadar çok onlara kılmasını söylesemde kılarız deyip geçiştiriyorlardı hep.


Kahvaltıyı hazırlamayı bitirdiğimde saat 6 olmuştu. Papates kızartması yapıp birazını ayrı bir kapa koydum. Bi kaç sandiviçi de hazıladıktan sonra onları da sepete koyup evden çıktım. Ben gelene kadar annemler uyanmış olurdu.


Fatma anaya giderken rüyamda gördüğüm şeyleri düşünüyordum, iki farklı ses vardı, ama ben tek bir kişiyi görmüştüm, biri bana sen bana aitsin diyordu, diğer ses ise sen buraya ait değilsin bu olanlara anlam veremiyordum.


Ben bunları düşünürken fatma ananın evine varmıştım bile. Fatma ana yine her zaman olduğu gibi erken kalkıp kapının önünde oturuyordu. Fatma ana yaşadığım köyün en yaşlı insanıydı, kocası askerdi ve yıllar önce şehit olmuştu. İki oğlu vardı biri Almanyada oturuyordu evliydi diğer ise boşanmış kendi halinde yaşıyordu. Bayramdan bayrama geliyorlardı annelerini ziyarete.


Fatma ananın yanına gidip ona gülümseyerek "günaydın fatma ana bakıyorum yine erkenciyiz" dedim.


"Günaydın kara kuzum" dedi gülümsememe karşılık vererek.


Fatma ananın yanına oturup yemek sepetini ortamıza koydum. Her sabah fatma anaya yemek getirirdim.


"Bir sorun mu var kara kuzum yüzün benzin akmış?" Dedi fatma ana


Ona dönüp "Sadece kabus gördüm onun etkisindeyim hala"


Fatma ana bana gülümseyip "adı üstünde kabus takma kafana pek fazla" dedi.


Kafamı sallayıp fatma ananın çiçeklerine baktım, toprağı kurumuştu. Sanki uzun süredir sulanmıyor gibi duruyordu oysa fatma ana çiçeklerine çocuklarıymış gibi bakar çocukları yerine koyardı.


"Fatma ana çiçeklerini sulamayı unutmuş olmasın" deyip ayağa kalktım.


Fatma ana hiç bir şey demeden sadece beni izliyordu. Evin içine girip sürahiye su doldurdum. Tekrar baçeye çıktığımda fatma ana hareketiz bir şekilde hala oturduğu yerden dağları izliyordu bu seferde.


Çiçekleri suladıktan sonra fatma ana ile vedalaşıp eve gittim. Fatma ana bu günlerde çok garip davranıyordu.


Eve vardığımda saat 7 ye geliyordu annemler uyanmış kahvaltı masasına oturmuştu bile.


"Günaydın kızım" dedi annem


"Günaydın annem"


"Bana günaydın yok mu" dedi babam


Bazen çocuk gibi davranıyordu ve bu benim çok hoşuma gidiyordu, rabbime binlerce kez teşekkür ettim böyle bir aileye sahip olduğum için.


"Günaydın canım babam" deyip babama sarıldım. Yanağına sulu bir öpücük bırakıp bende sofraya oturdum.


"Ee kızım fatma ana nasıl durumu iyi mi?" Dedi annem


"İyi çok şükür anne ama biraz durgun sanki bu günlerde"


"Bugün çarşıya uğramadan önce ben bi gitip bakayım o zaman fatma anaya" dedi annem


Kahvaltı ettikten sonra babam işe gitmişti, annem ise fatma anaya uğramaya bakmaya gitmişti. Bende bulaşıkları yıkadıktan sonra odama çıkıp ders çalışmaya başladım.


Açık Öğretim'de okuyordum 1 ay sonra sınavlarım vardı. Derse o kadar çok dalmıştım ki saatin ne kadar çabuk 1 e geldiğini fark etmemiştim. Ezanın sesini duymamla abdestimi tazleyip namaza durdum. Tam son raktımı kılıcakken telefonum çalmaya başladı. Pek aldırış etmeden namaza devam ettim. Namazımı bitirip duamı ederken durmadan çalıyordu telefonum.


"Sen namazımı kabul eyle yarabbim" deyip seccademi katlayıp telefonumu aldım, kimin aradığına baktığımda annem aramıştı. İçime kötü bir his düşmüştü.


Derin bir nefes alıp dua ederek aradım annemi tek çalışta açmıştı.


"Bir sorun mu var anne namazdaydım açamadım"


"Kı-kızım fatma ana" deyip ağlamaya başlamıştı annem.


"Anne ne oldu fatma anaya " dedim korku dolu sesimle


"Fatma ana vefat etmiş kızım sağlık ekiplerinin dediğine göre 4 günden fazla olmuş vefat edeli " demesiyle telefon elimden düşmüştü.


Loading...
0%