Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@medo_diye_biri

Gözlerimi açtığımda yine aynı yerdeydim. Tek fark bu sefer yaşıyan ölüler yoktu onların bedenlerinden ayrılmış olan kafaları vardı bir tek vücutları yoktu.


Yine üstümde gelinlik vardı, kanlı gelinlik, kanlı yoldan yürüdüm, ayağımda ayakkabı olmadığı için ayağımın altına yapışan kanları hissediyordum, ama buna aldırış etmedim. Etrafa bakarak biraz daha ilerledikten sonra bana biraz uzakta olan incir ağacının altında beyaz elbiseli, siyah saçlı bir kız çocuğu gördüm. Bana arkası dönük bir şekilde ağacın altında oturmuş bir seyler yapıyordu.


 


 


 


Yanına gidip gitmemek arasında kararsız kalmıştım. Korkuyordum hemde çok fazla, derin bir nefes alıp ona doğru gitmeye başladım. Galiba benim geldiğimi anlamış olucak ki ayağa kalkıp bir süre öyle durdu. Aramızda 10 adımlık mesafe kaldığında kız çocuğunun hareket etmesi ile adımlarımı durdurmuştum.


Kız çocuğunun yüzünü bana dönmesi ile adımlarım geriye doğru gitmeye başlamıştı. Simsiyah gözleri vardı, bembeyaz yüzü kanlar içindeydi. Bakışlarım bir an ellerine kaydı tenine zıt olan siyahlık vardı parmak uçlarında, uzun sivri tırnaklarından kan damlıyordu, istemsizce yutkunup bakışlarım mı tekrar yüzüne çevirdim. Kafasını hafif sola eğip konuştu...


Benden korkuyormusun anne?


Anne mi? Adımlarımı durdurup etrafa baktım ama ikimizden başka kimse yoktu! Bakışlarımı tekrar kız çocuğuna çevirdiğimde incir ağacının altında değildi...Yok olmuştu sanki. Bu durum daha çok korkmama sepep olmuştu...


Tekrar arkama dönmemle kız çocuğunun üstüme atlamısı bir olmuştu... çığlık atıp gözlerimi açtığımda hastane odası gibi bir yerdeydim..


"İyi misin kızım" dedi annem koşarak yanıma gelip, hala rüyanın etkisinde olduğum için konuşamıyordum, annemi kafamla onaylayıp bana uzattığı suyu içtim. Fazla terlemiştim, aklıma fatma ananın gelmesi ile anneme döndüm...


"Anne fatma ana"


Annem gözlerime bir süre kederle bakıp derin bir nefes alıp verdi "fatma ana vefat etmiş Saye" dedi.


"Ne zaman"


"Bunu sonra konuşalım kızım, ben babanı çağırayım" deyip kalkıp gitmişti.


Bir süre sonra doktorlarla babam gelmişti odaya "izemim daha iyimisin güzel kızım" deyip sarılmıştı bana babam.


"İyiyim baba merak etme sen beni" deyip ayrıldım babam'dan


"Evet İzem Saye Demirtaş daha iyi misin?" Dedi doktor gülümseyerek.


"İyim elhamdülillah"


"Sonuçların temiz biraz daha istirahat edip eve gidebilirsiniz" deyip gitmişti doktor..


Aradan 2 gün geçmişti bu süreçte hiç bir şekilde uyuyamamıştım, bugün fatma ananın cenazesi kalkıcaktı.


"İstersen sen evde kal sayem" dedi annem


"Annen haklı izemim" dedi babam


Annem bana hep saye derdi, babam ise izem, annem adımın saye olmasını istemiş, babam ise izem anlaşamadıkları için ikili isim koymuşlar bana bu yüzden, babam beni hep izem diye çağırırdı annemin aksine..


Babamlar evde kalmam için ne kadar da ısrar etselerde kalmadım, evde tek başıma durmak istemiyordum, özlelikle son olaylardan sonra, o gün gördüğüm kız çocuğunun sözleri aklımdan çıkmıyordu anne demişti bana daha önce hiç görmediğim kız çocuğu...


Cenazeye geldiğimizde baya çok kişi vardı, bir tek fatma ananın çocukları yoktu, bu durum kalbimin daha çok yara ile dolmasına sepep olmuştu..


Ağlamaktan kızaran gözlerimden tekrar göz yaşı akarken birinin bana peçete uzatması ile bakışlarımı tabuttan ayırıp bana peçete uzatan kişiye gitti.


Tahminen 20 yaşlarında olan fit bir erkekti daha önce hiç görmemiştim onu köyde.. ona anlamayan gözlerle bakarken "ağlarken çok çirkin olduğunu hiç söylemediler mi sana" dedi alay dolu bakışlarla..


"Pardon da cenaze de ağlamaktan başka ne yapılır" dedim ona çatık kaşlarla bakarak..


"Ölüm bir son değildir Kalopsia'm ölüm yeni bir başlangıçtır"


"Kalopsia mı o ne demek?" Dedim ona  anlamayan gözlerle bakarak.


Sadece gözlerimin içine bakıyordu, gözleri o gün rüyamda gördüğüm maskeli adamın gözlerine çok benziyordu ateş mavisi rengiydi.


Bakışlarını gözlerimden çekip eline işaret etti. Elinde bir peçete vardı kan kırmızısı ve bordo rengi gibi karışık bir renkteydi. Bakışlarımı peçeteden çekip tekrar ona baktım.


"almayacak mısın?"  Dedi gözleri ile elindeki peçeteyi işaret ederek


Hala ona anlamayan gözlerle bakıyordum, sesi çok tanıdık geliyordu ama çıkaramadım. Bana uzattığı peçeteyi alıp "teşekkür ederim" dedim


"Saye" annemin adımı seslenmesi ile bakışlarımı ondan çekip anneme baktım.


"Efendim anne" dedim pürüzlü çıkan sesimle


"Arkada tek başına ne duruyorsun yanımıza gel" demesi ile kaşlarım çatılmıştı.


Ben yanlız değildim ki, bakışlarımı annemden çekip tekrar yanımda ki adama çevrdiğim sırada yoktu. Ama az önce burdaydı. Gitmiş olduğunu düşünüp annemin yanına gittim.


Loading...
0%