@mefmera
|
☂️ 1hafta sonra...
"Annem, ağlama artık. Altı üstü kayıt yaptırıp geri döneceğiz ya." Annem sanki beni ölüme gönderir gibi içli içli ağlıyordu.
"Ne yapayım kızım, ilk kez senden ayrı kalacağım." gözlerimi devirdim ve anneme sarılıp öptüm.
Alparslan ile Açelya buradaydı. Ankara'ya gidip kaydımı yaptıracak, Açelya ile küçük bir eve çıkacaktık. Bir ay sonra da yerleşecektik.
"Anne, gözün arkada kalmasın. Ben varım yanında." Alparslan anneme anne dediği için duygulandım. Annemin de benden farkı yoktu. Sevgiyle bakıyordu Alparslan'a.
"Hadi oğlum, dikkat edin kendinize." Vedalaşma faslının ardından dışarı çıktık. Saat sabahın 7'siydi. Açelya arka koltukta uyuyordu. Yerimize geçtik ve yolculuğumuz başladı.
"Aç mısın güzelim? Önce kahvaltıya gidelim ister misin?" yüzüklerime bakmayı kesip Alparslan'a baktım. Halime güldükten sonra önüne döndü.
"Biraz daha dayanırım hayatım." elimi öpüp yola devam etti.
Radyodan güzel bir şarkı açtıktan sonra başımı cama yaslayıp yolu izlemeye başladım. Bir süre sonra, karnım guruldamaya başladığında dudaklarımı büzerek Alparslan'a baktım.
"Yav, senin minicik mideni yerim. Acıktın mı sen?" gülümseyerek başımı salladım.
"Iyy, iğrençsiniz." Açelya uykulu uykulu konuştuğunda kahkaha attım.
"Ya kuzum inan ki bambaşka bir şey." dediğimde gülme sırası ondaydı.
Alparslan arabayı tesise park ettiğinde indik. Hava serindi, ince bir hırka giymiştim. Restorana doğru geçtik. Açelya aç olmadığını söyleyip uyumaya devam edince onu arabada bırakmıştık.
"Söyle hadi." başımı kaldırıp Alparslan'a baktım. Gülümsedi. "İçini yeyip bitiren neyse söyle artık." Beni bu kadar iyi tanıması inanılmaz hoşuma gidiyordu.
"Ayrı kalacağız, üzülüyorum işte." dedim çocuksu bir tavırla.
Alparslan güldü. "Kurban olduğum güzelim, ben seni yalnız bırakır mıyım hiç? Sık sık geleceğim yanına."
Omzumu silktim. "Öyle de, her gün görüşmek başka ayda bir görüşmek başka." Alparslan masada duran elimi alıp öptü.
"Sen bunları düşünme Mahperi. Sen okulunu bitirmeye bak. Söz veriyorum, her şey çok güzel olacak. Hem o kadar yoğun çalışacaksın ki beni hatırlamayacaksın bile."
Kaşlarımı çattım. "Saçma sapan konuşma. Aklımdan çıkacak mısın sanıyorsun?"
Yemekler geldiğinde sohbetimiz kesildi.
Büyük bir açlıkla yemeğimizi bitirdikten sonra arabaya geçtik.
"Hadi birtanem, yolumuz uzun. Biraz da sen uyu." esnemelerime daha fazla karşı gelemedim ve çalan müzik eşliğinde kendimi uykuya bıraktım.
♠️
"Oho, top patlasa uyanmayacak. Bu gelin seni nasıl işe gönderecek sabahları?" Açelya'nın sesini duyduğumda yeni yeni uyanmaya başlıyordum.
"Saçma sapan konuşma Açelya. Kızı kendime hizmetçi diye mi alıyorum?" kıkırdadım. Bakışları beni bulan Alparslan, kocaman gülümsedi.
"Açelya, şimdiden başladın mı görümceklik yapmaya?" Açelya güldü. Şaka yaptığının farkındaydım. O yüzden üstelemedim.
Üniversitenin önündeydik. Kendime çekidüzen vererek arabadan indim. Alparslan'ın elini tuttum ve binaya yöneldik.
Oldukça kalabalık bir sıra vardı. Yarım saatin sonunda sıra bize geldiğinde kayıtlarımızı yaptık ve okuldan çıktık.
"Of, hiç bitmeyecek sanmıştım."
Yeniden arabaya doluştuk. Şimdi okulun yakınlarında bir ev bulmamız gerekiyordu.
"Şuradan başlayalım mı?" diyerek telefonu Alparslan'a uzattım. Bir haftadır ev bakıyorduk Açelya ile. Çoğunu aramış, gün belirtip evi görmeye geleceğimizi söylemiştik.
Hepsi eşyalı ve 2+1 evlerdi. Gün boyu dolaşıp durduk. Kimisini beğenmiyor, kimisini de beğensek de pahalı buluyorduk.
En sonunda okula yarım saat uzaklıkta, çatı katında bir ev bulabilmiştik. Genişliği iki kişi için makuldü. Ayrıca enfes bir balkonu vardı. Evi tuttuğumuzda saat akşam 6'ya geliyordu.
"Bu gece burada kalırız artık. Çok yol geldik, biraz uyumam lazım." dedi Alparslan. Zaten ben de bunu önerecektim.
"Olur sevgilim. Biz Açelya ile şöyle bir temizleyelim etrafı, sen dinlen." Alparslan alnımdan öptükten sonra salona geçerek televizyonun karşısına oturdu.
"Gelin olan sensin, ben niye temizliyorum ay?" Açelya'ya dik dik baktığımda, ağzına yalancı bir fermuar çekti.
İş bölümü yaparak temizliğe giriştik. Mutfağı ben almıştım. Çoğu şey vardı. Tencereler, tabaklar, bardaklar... Hepsini bir güzel makineye atıp yıkattım. Bizden önce yaşayanların varlığını temizlemeyi umuyordum.
İşimiz bittiğinde kendimi yorgunca koltuğa bıraktım. "Karnınız acıkmıştır. Yemek söyledim." Alparslan balkondan içeri girerek yanıma oturdu ve beni kendine çekti.
"Aşkım dur, çok pisim şu an." Bana kaşlarını çatarak baktı.
"O nasıl söz benim bebeğim, mis gibisin." Gülümseyerek başımı göğsüne yasladım.
"Temiz çarşaf bulabildim. Ben yatmaya gidiyorum." Açelya kendi odasına gitmek üzereyken arkasını döndü. "Birlikte yattığınızı kimseye söylememe şartımı sabah konuşuruz." diyerek yoluna devam etti.
"Bu kız deli." dedim şaşkınlıkla. Alparslan güldü.
"Alışırsın güzelim." Alparslan saçlarımdan öptü, ayağa kalktı ve beni odaya götürdü. Açelya buraya da temiz çarşaflar sermişti.
"Bir dakika, gerçekten birlikte mi yatıyoruz?" Alparslan başını arkaya eğip erkeksi bir kahkaha attı.
"Birkaç sene sonra, hep birlikte yatacağız biliyorsun değil mi?" dudaklarımı büzdüm. Alparslan hızlı bir hamleyle beni öptü ve geri çekildi. "Sen uyuyana kadar buradayım. Sonra içeri gireceğim meleğim."
Alparslan beni bir bebek gibi yatırdı ve yanıma uzandı. Başımı kolunun altına alarak beni kendine iyice çekti. "Şey.." dedim yutkunarak.
"Ne?" dedi Alparslan.
"Nasıl olsa Açelya birlikte uyuduk diye şantaj yapacak bize." dedim anlamasını umarak.
"Eee?" dedi sinsice. Elbette anlamıştı ama beni uğraştırmak varken neden bu fırsatı değerlendirmesindi ki?
"Eesi, birlikte uyuyalım işte." dedim ve battaniyeyi kafama iyice çektim. Alparslan güldü.
"Gel buraya utangaç meleğim benim." diyerek battaniyeyi başımdan çekti. "Ben senin kocan olacağım. Benden hiçbir şekilde utanma." Alparslan yatağa iyice yerleşerek bana sarıldı.
Müstakbel kocamla uyurken neden utanacaktım ki?Gözlerimi kapattım. Kendimi bu ana bıraktım. Tadını çıkarıyordum. Alparslan'ı sevmenin tadı bambaşkaydı. ☂️ |
0% |