🪞

*Doğa: Neden engelliyorsun? Neden yalvartıyorsun beni? İnsanlıktan anlamıyor musun sen? Çaresiz durumda olmasam sana bu kadar yalvarır mıyım?

#Doğan: Yine mi sen? Gittin yeni hat mı çıkardın?

*Doğa: Konumuz bu mu şimdi? Verecektim aynanın parasını. Niye şikayet ettin beni? Mahvoldum senin yüzünden.

#Doğan: Şikayet falan etmedim, kudurma.

*Doğa: Terbiyesiz, konuşma tarzına bak.

#Doğan: Teşekkür edeceğine hala artistlik yapıyorsun.

*Doğa: Ne teşekkür edeceğim ya? O kadar yalvarttıktan sonra bir de teşekkür mü bekliyorsun?

#Doğan: Gidiyorum öyleyse polise.

*Doğa: Hayır! Söyle bana aynan ne kadar ediyor?

#Doğan: Kızım git başımdan. İstemiyorum para falan.

*Doğa: Olmaz öyle. Ben kırdım ben öderim.

#Doğan: Bak sen. Yalan söyleyip kırmamış gibi yaparken gayet rahattın. Şimdi mi erdemli olasın geldi?

*Doğa: Rahat falan değildim. Ne biliyorsun ne hissettiğimi de konuşuyorsun? Mecbur olmasam böyle bir şey yapmazdım.

#Doğan: Şu mecburiyeti de anlayamadım gitti. Kaçak falan mısın?

*Doğa: Seni ilgilendirmez. Sadece lanet aynanın parasını ödeyip seni engelleyeceğim.

#Doğan: 5 bin lira.

*Doğa: Yuh! Altı üstü bir ayna.

#Doğan: Artistlik yapmayı biliyorsun ödeyeceğim diye.

*Doğa: Ödeyeceğim mecburen. Ama şu an elimde para yok. Maaşımı alınca vereceğim söz.

#Doğan: İstemiyorum para falan. Paraya ihtiyacım yok ben yaptırdım aynamı zaten. Başıma bela olma bak işine.

*Doğa: Koskoca Ankara'da aynasını kıra kıra senin gibi bir dağ ayısını buldum ya bana da helal olsun!

🪞