
İyi okumalar 🍎👑
8
Yatakta yan döndüm. Alarmı kapattım. Gözlerimi ovusturdum biraz kendime gelmek için. Ayaklarımı sarkıttım.
"Dün olanlar gerçek miydi? " Kendimi cimcikledim. "Ah! Bu acıttı. Oha bu kadar kızaramazsın. " Biraz makyaj yaptım. Kolumu da kapattım . Nasıl bir cildim var benim. Bir cimdikle bu kadar kızarıyor?
"Günaydın anne. " Anneme öpücük verip dışarı çıktım. Çantamın düşen sapını tekrar taktım. Karşıdan geçerken bir kol aniden beni çekti. Nefes nefese kaldım.
"Dikkatli olmalısın. " Ağzım açık kaldı. Yanımızdan son süratla geçen arabanın arkasından baka kaldım. Bu dünde revirde olan çocuktu. Toprağın arkadaşıydı.
"Teşekkür ederim... " Mırıldandım. Ama o zaten gitmişti. Kulaklığımı çıkarıp okula girdim.
"Balım gelmiiiişş. " Defneyi görmemle gülümsedim. Neşe kaynağı. "Ben geldiiimmm. " Masaya çantamı koydum. Tam oturacaktım ki kolumdan tuttu.
"Kantine gidelim mi? " O kadar şirin gülümsedi ki ama dersin başlamasına 5 dakika vardı.
"Gitmese-"
"Yok yok gidelim. " Kolumdan tutup hoşuma girdi. Bu enerjiye ihtiyacım var. Kantin sırasına girmiş sohbet ediyoruz."İşte öyle balım ya. Barıştık galiba. Pişt. Bende misin? " Daldığım yerden ona baktım. "He? "
"Ohooo bunun devreler yanmış. " Baktığım yere baktı. Toprağın yanında bir kız vardı ve diğer arkadaş grubu.
"Hadi gidelim. " Elime iki tane süt verdi . "Ne? Dur dur olmaz. "
"Neden olmazmış efenim. Sonuçta sevgili adayın. Ayrıca benimki de orda. " ve podyum yürüşüyle gitti. Bende el mecbur arkasından yürüdüm.
"Selam." Hemen ikizlerin yanına oturdu. Elimdeki sütü toprağa verdim. "Selam." Yanındaki kız bana küçümser bir bakış attı. Ve birkaç dakika sonra gitti. Toprak bana sandelye çekti. Oturdum. "Ders başlıyor. Gitsek mi? " Defneye beni kurtar gibi baktım ama anlaşılan pek yardımcı olmayacaktı.
"İlk ders matematik kızım ya. Siktir etsene. " İkizlerden diğeri konuştu. Daha dün bir bugün iki. Tanışmıyor etmiyoruz ne bu samimiyet dememek için zor duruyorum. Bu ikizlerden hoşlanmıyorum.
"Doğru konuş lan. Karşında kız var. " Yolda beni kurtaran çocukla göz göze geldim. İçimden bir kez daha tesekkür ettim. Toprağa baktığımda zaten bana bakıyordu. Birden ayağa kalktım. Ve bütün bakışlar beni buldu.
"Ee ben lavobaya gidiyorum. " Arkamı döndüm. Of ne saçmalıyorum. Hızlı hızlı yürüdüm. Hızlı yürü belli olmaz.
"Yaz? " Arkamdan koşan adımlarla geldi.
"Efendim? "
"Bana tekrar ders çalıştırır mısın? " Önümüzdeki hafta sınav haftamızdı ve ben tek çalışmaya alışıktım. Kütüphanede saatlerini geçirmekten de hoslanmazdım. Yüzümü burusturdum. Ağrıyacak belimi düşündüm. Sanırım rahat olmak aşktan daha önemli şu an.
"İstersen bana gidelim. "
Hızlı düşün. İki seçenek var. Git yada gitme. Hemen kabul edersem yanlış anlar mı?
Ama onunla vakit geçirmek istiyorum.
"Eeee." Elini omzuma koydu. Bakışımı omzuma çevirdim. Bir daha bunu yıkamayacağım. İyice Marinnette Dupain-Cheng'e döndüm. Gerçi Toprak da Adrien gibi çocuktu.
Elini gözümün önüne getirip asagı yukari yaptı. Gözlerimi kırptım. Dalma ya dalma.
"Düşün istersen biraz. Kırma beni. Yoksa kalırım dersten. " Dişlerini göstererek güldü. Bende gülümsedim.
"Peki düşünürüm. " Abi hani şey vardır ya. Herkesle rahat konuşup hoşlandığı çocugun yanında hiç konuşamayan despot olan kız. Heh o bendim.
"Hadi derse gidelim. " Sınıfımıza girdik. Hoca ikimize bakıverdi. Keşke sırayla girseydik. Benim yerimde defnoşun sevgilisi vardı. Kıxma bana der gibi baktı.
"İstersen benim yanım boş. " Toprak oturduğu yere yana kaydı. Cam tarafıydı. Mecburen oturdum. Bu ders nasıl bitecek. Hızla atan kalbimi susturmaya çalıştım. Neyseki toprak matematiği sevmiyordu. Kafasını sıraya gömdü. Ve birkaç dakika da uyudu. Sınıfın en köşesindeydik. Hocanın dediklerine odaklanmaya çalıştım. Ama onu izlemek daha cazip geldi. Elimi saçına götürdüm. Tereddütte kaldım. Ve dokundum. Yandan dudakları gülümsedi. Uyumuyor mydu bu gözlerim irileşti. Elimi hızla çektim. Aniden kalktığım için hocada bana baktı.
"Hocam izin alabilir miyim? " Hoca izin verdikten hemen sonra sınıftan çıktım.
Kaç.
Kaç.
Kaç kızım!
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |