Toprakk: Eve gittin mi merak ettim de seni.

Lan- Noluyo oğlum? Beni mi merak etmiş. Yatakta zıpladım. Beni görmen için sınıf mı değiştirmem lazımdı be Toprak. Masanın üstündeki güllere baktım ve gülümsedim. Sonunda o hep imrendiğim ilişkiyi bende yaşayacağım.

Çüşş yavaş be!

Görüldü attığımı fark edince yazdım. o

Siz: Toprak zaten apartmanın önüne kadar getirdin beni.

Bunu yazarken sırıtıyordum. Anında görüldü oldu.

Toprakk: Öyleydi tabi ama yazmak istedim işte.

Oooo bide dürüst. Severiz

Siz: Eee anladım.

Siz: Peki işine yaradı mı? Kimya yani.

Görüldü.

Toprakk: Evet çok iyi anladım. Yani senin gibi bi hocam olunca.

Yatakta bir o tarafa bi bu tarafa dönüyordum. Yanaklarım alev alevdi.

Siz: İstersen tekrarlayabiliriz?

Toprakk: Çok iterim. Sende istersenn?

Siz:: Bende çok isterim. Yani isterim.

Kendime küfrederek bıraktım elimden telefonu. Çalışma masama gittim. Ben bu konuları anlıyormuşum he. Instagrama girdim. Ve önüme bir reels çıktı.

Sevdiğim kıza ders anlatırken tıp kazandım amına koyayım.

Bu hale düşmem umarım. Yani iyi bir yer kazanmak güzel olur tabi de. Aynı üniversiteye gittimizi düşünsene. Acaba istediği neydi.

Siz: Toprakkk.

Sen ne okumak istiyodun?

20.33

görüldü.

Toprakk: anım Toprağı rahat mı bıraksan. Meşgülüz de.

21.03

Kaşlarımı çatarak tekrar baktım yazan mesajlara.

Siz: Siz kimsiniz?

Toprakk: Ha sen anlamadın. Onun bir piyonu dışında bir şey değilsin sen. Unutma bunu.

Ani sinirle engelledim. Telefonumu fırlatacaktım ki fakir olduğum aklıma geldi. Yastığı yumrukladım. Hadsiz şey. Peki ya yalansa. Yani haklıysa... Hayır yani madem öyle değil. Bu kız kim? Güllere gözlerim dolu baktım.

Cidden mı ilk günden hayal kırıklığı mı yaşayacaktım. Sinirle yerdeki çöp kutuma attım buketi.

Yatağa uzandım. Düşünmeyecektim. Kaç saat geçti bilmiyorum ama hâlâ düşünüyorum. Bir sağa bir sola dönüp durdum. Masadaki lambayı yaktım. Çiçeği çöpten çıkardım. Kıyamadım. Masamın üzerine koydum. Tekrar uyumaya çalıştım.

🍄

Pazartesi sabahına kadar uyudum. Gözlerimin altı şişti. Saate baktım. 7.54 . Lanet! Geç kaldım. Yataktan fırladım. Hemen formamı giydim evden çıktım.

Okulun ara sokağına çekilmemle çığlık attım. Karşımda Toprağı gormemle elini çekti.

"Neden beni engelledın? " Gözleri kararmıştı. Kaşlarımı çattım. Bir de bunu soruyor muydu?

"Sen daha iyi bilirsin. Tamam ben senin sevgilin değilim fakat bu çok iğrençti. " Sinirle soludu.

"Napmışım ben? "

"Kızın birisi bana benim bir piyon olduğumu benimle alakan olmadığını söyledi. "

"Bu doğru değil lan. " Sinirden damarları belirginleşti. Duvarı yumruklamasıyla çığlık attım. Nöbetçi öğretmen hemen yanımıza koştu.

"Kızım sen git. " Akrabasıydı. Yutkunarak tekrar ona baktım. Tekrar yumruk atmasıyla öğretmen bağırdı. Yere düşen defterimi alıp uzaklaştım. Sınıfa girdim. Özür dileyerek yerime oturdum. Defne elimi tuttu. Fısıltıyla konuştu.

"Tuvalete gidelim ister misin? Rengin atmış. " Bana uzattığı suyu içtim. Başlangıçlarımı iyi yapamıyorum kabul. Kafamı hayır olarak salladım. Dersimiz matematikti. Yani istesekte çıkamazdık. Manyak karı disipline de yollardı. Defne endişe dolı gözleriyle bana bakmaktan dersi dinleyemiyordu. Elimdeki avcunu sıktım.

"İyiyim ben. Hadi dersi dinle. '' Stresle bacağımı salladım. Hocanın dediklerine odaklanamıyordum. O kızın söyledikleri doğru olabilir mi? Onu ilk kez böyle sinirli görmüştüm ama 3 yıldır kimseye kötülüğü olmamıştı. Ellerim titremesiyle bacaklarıma koydum. Bir anda herkes etrafıma toplandı. Defne'nin çığlığı kora sesi gibi gelirken başımın ucuna gelen erkek sulietiyle gözlerim kapandı.