Eve girip kendimi yatağıma attım. Bir günde 8 ders oldukça fazlaydı. Heleki yeni bir yere alışmaya çalışıyorsanız. Telefonum götümde titremesiyle elime aldım.

053*****: Selam Yaz.

05******:Benim Toprak. Notları verir misin?

19.13

Numarayı nerden bulduğunu anlamadım. Kafamı karıştırsa da notları hemen attım. Mutfağa geçtim. Yemek masası kuruyorduk.

Salatayı masaya koydum. Annem tabaklara çorba dolduruyordu.

"Eee annem nasıldı ilk günün? " İçtiğim çorba boğazıma takıldı. Babam bir bardak suyu bana verdi. Sırtıma vurunca anneme öfkeli bir bakış attı.

"Hanım bir yemek yiyeydik. Sık boğaz etme kızı. "

Öksürdüm. Suyu dikince kendime geldim.

"İyi misin kızım? " Bana bakışları bile şefkatle olan adama gülümsedim. Üvey babamdı fakat bana o kadar iyi davranıyordu ki gerçek babamı aratmıyordu. Sonuçta o yeni ailesiyle mutlu. Ve annemle benim yanımda olan üvey babamdı. Yani gerçekmiş gibi hissettiren adam.

Daha fazla düşünmek istemedim ve başımı salladım.

"Evet babacım. Gayet iyiydi okul anne zaten biliyorsun sadece sınıfım. " Daha fazla da konuşmadık. Kirlileri toplayıp odama geçtim. Telefonuma mesaj gelmişti.

05******: ben bu konuyu anlamadım da. Bana anlata bilir misin? Senin kimyan iyi gibiydi.

19. 23

Sözlü de bile soruyu bilemeyen benden mi bahsediyoruz? Yutkundum. Benimle ilgilenmiyorsun değil mi Toprak Demiroğlu.

Siz: Tabi olur. Yarın kütüphanede. Uygun mu?

20.33

05*****: Tabiki. Senin için uygunsa uygundur.

Siz: İyi geceler.

053*****: İyi geceler sınıf arkadaşım. İyi ki de geldin sınıfımıza.

Görüldü atarak çıktım. Yarın cumartesiydi. Ve ben ders çalışmaktan nefret ederim. Peki neden kabul ettin Yaz? Mecbur değildin. Evet değilim ama onu görmüş olacağım.

Salona gittim. Televizyona iyice dalmış annemin yanağını sulu sulu öpüp yanına oturdum. Elindeki elmayı kaptım.

"Annee... " Annem elindeki bıçağı kenara koydu. Babama tabağı uzattı. "Ne isticen zilli? '"

Oflayarak dudaklarımı büzdüm. "Yemedin mi? " Elmayı ısırdı ve güldü. "Elmayı mı? " Gülerek ayağa kalktım. "Ya anne ya. Yarın bir arkadaşımla kütüphaneye gidebilir miyiz dicektim. " Yavru köpek bakışlarımı sundum. Annem kararsız kaldı. Çünkü oda bilir ki ben dersten nefret ederim.

Babamın yamacına oturdum. Elini tuttum. Babamla birlik olursak annemi her zaman ikna edebilirdik.

"Hanım tamam gitsin bırak da. Kırk yılda bir ders yapası gelmiş. "

"Sağol baba yaa... " Hep birlikte gülüşerek izin aldım. Yarın büyük gün he.

Bir dakika ben kimya bilmiyorum!