
18
"Şifreyi gir! " Yutkundum. Elinde telefonuma ve şifre kilidime bakakaldım.
Tam yutkunulacak an ha. Gülümseme ciddi ortamdayız.
"Ne bekliyorsun kızım? Girsene şifreni. Şifreyi gir! " Ne olabilir mi diyerek girdim. 14072006. Kilit açılınca elimden sertçe çekti telefonu. Mesajlara girdi. Kaşları çatık baktı ama hep öyle bakardı zaten çokta takmadım.
Aferin sadece dersten konuşmuşsunuz. " Küçük bir oh çektim. Telefonumu elinden alıyordum ki havaya kaldırdı. Kaşlarını olabildiğince çok çattı.
"O çocukla görüşmeyeceksin Deren. "
"Telefonumu ver. " Daha havaya tuttu. İnatlaşırsam telefonumdan olacağını bildiğim için "Tamam konuşmayacağım. Ver telefonumu. " Biraz aşağıya indirince sertçe aldım elinden. Arkasını döndüğü gibi el hareketi çektim. Çok beklersin. Senin istediğine göre şekillendirmeyeceğim bu hayatı.
O odasına gitti bende arkasından göz devirip annemin odasına girdim.Yatağında uzanıyordu. Bazaya yaslanarak oturdum kenarına . Saçlarını okşadım. "Annecim... İyi misin canım annem? " Yatakta bana döndü. Ağlamıştı belliydi. Gözleri kızarmış yanakları şişmişti. Bir ssniye bile beklemeden sarıldım . Çektim kokusunu içime vaktim varken. Burnunu çekti. İçi dolmuştu kadıncagızın daha çok ağladı. "Valla babandan önce böyle değildi. Bir şeyler değişti Derenim. " Yatakta dikleşip beni göğsüne yatırdı. Siyah pikeyi üzerimize çektim iç çekerek. Her zaman bir umudu olurdu annemin. Kabullenmez. Düzeleceğine inanir. Bu maalesef pek işe yaramaz. İnsanlar değişmez arkadaşlar.
Yanağımı sevdi. Yutkundum. Bu sözler altında ezildim. Ufaktan dolan gözlerime aldırmadan dişlerimi göstererek gülümsedim. "Anne bir gün bizi kurtaracağım. Söz... Veriyorum. " Yanına yattım. Gözlerimi yumdum ve kendime söz verdim. Ne olursa olsun kurtulacaktık. Savaşacaktık. Annemin içi geçmişti. Sessizce yataktan kalkıp odasının kapısını çektim. Yemek ısıtıp masayı kurdum.
"Yemek hazır! " Çağırsam ne çağırmasam ne diyeceğim ama bizde şöyledir: Her ne olursa olsun bu masaya oturulur ve yemek yerine de biz yeniriz. Tabaklara doldurdum. Abim mutfağa girdi. "Annem nerde? " Tabağı masaya koydum. Gözüne bile bakmak istemiyorum çünkü ona benzemekten korkuyorum. Tabağı doldurup kepçeyi tencerenin içine bıraktım.
"Odasında." Sesimin soğukluğunu anlayıp sırnaşmadı. Mutfaktan çıkıp odasına gitti. Bende arkasından.
"Annem uyansana kız. Valla kavga etmedik. Kardeşimle bir şey konuştum o kadar. " Gözümü devirdim. İyi ki etmedin psikopat. Annem sarıldı ve yataktan kalktılar. Dayanamayıp pervazdan bu tabloya girdim.
Üçümüz sarıldık. Böyle kapıdan geçmek mümkün olmadığı için belindeki elimi bıraktım. Mutfağa girdik. "Eline sağlık kızım. " Elinin üstüne elimi koydum. Kaşığı verdim eline. Koklayarak çorbaya daldırdı kaşığını.
"Afiyet bal şeker olsun annem. " Annemle sohbet ederken abim bir anda çatalı masaya vurdu. Sessizleşildi. İştahımda kaçtı o an. Kalkacağım sırada kalkmamı engelledi. Ne de olsa aileler masada hep birlikte yemek yerlerdi değil mi? Zehir zıkkım bile etsek bir kere oturmuşsak yenmeden kalkılmazdı.
Ne güzel bir ailesiniz siz öyle.
"Eline sağlık kız güzel olmuş. " Bıyığından akan çorbaya igrenerek baktım. Çatalının orada peçete koymuştum halbuki ama eliyle sildi.
Zıkkım ye. Göz devirme Deren. Anneme dönüktüm. Sandalyemle ona doğru oturmuştum. Annemde ikimize biraz daha fazla yiyelim diye uğraşıyordu. Kıyamam ben bu kadına. Her türlü bizi düşünüyor. Yemek bitince mutfak kapısını kapadım. Sandalyeleri iyice cam masaya dayadım. Annemle bir kirlileri toplamaya koyulduk.
"Sinir oluyorum şuna. Ne olurdu sanki bi olumsuzluk yapmasa. " Annem sarı bezle sildi masayı. Kaynar suyu kaynatıp leğene döktüm. Kirlileri de içine attım. "Aman bilmez misin sen abini kızım. Ne yapacaksın işte. Atsan atılmaz satsan satılmaz. Evlat bu. " Sinirden güldüm.
"Hadi anacım sen içeri geç. " Diyerek daha fazla yorulsun istemedim. Cebim titremesiyle elimdeki köpüğü sildim.
Eray efendi: Nasılsın güzelim?
Gülümsedim. Ah ero ah. Nelere düştük.
Siz: Ben iyiyim sizi sormalı Eray efendi. Gözünüz nasıl. Malum bi boksör tarafından dayak yediniz.
Eray efendi: Hayır kızım ne dayağı sadece karşılık vermedim.
Daha çok güldüm. Sırıtarak telefon başında bekleme bana da dahil oldu arkadaşlar.
Siz: Tabi tabiii. Mesajları sen sildin demi? Beni nasıl bir şeyden kurtardın anlatamam sevgilim. Teşekkür ederim.
Eray efendi: Bizden şüphelenecekmiş gibi hissettirdi. Bir şey olmadı değil mi? Geleyim mi yanın?
Siz: klasik şeyler.
Ooo mafya olmaya mı karar versin. Ona göre karar vereyim.
Eray efendi: Kararını nası etkili yorum bakalım?
Siz: Hımm belki evliliğe gider ha?
Tatlı tatlı flörtleşmemizle sırıttım.
Eray efendi: Tabi kızım gavat mıyım ben. Oyalama falan yok mesleğimi alayım. İsteyeceğim seni annenden.
Siz: Sakin ol şampiyon.
Taşan suyla telefonumu sandalyenin üstündeki pufa fırlattım. Suyu kapatıp köpükle bulaşıkları yıkadım. Mesajları düşünmeden edemiyorum. İçimdeki küçük sevimli ayıcık modu kilidi açıldı .Anı gaza gelmesine güldüm. Bizimle bir gelecek düşünüyordu ve işin garibi bende düşünüyordum. Bundan sadece bir ay öncesinde yaşamaya takatım yokken şimdi...
Ay birden oluyor kuzum ldpdldjdosl.
Dalga da mı geçemeyek acıyla da. Sevilmek de sevmekte güzel seymiş. Sadece biz yanlış insanlardan yanlıs ilgiyi bekliyormuşuz. Parke çıtırtı sesiyle. Telefonumu cebine soktum. Bulasıkları durulamaya devam ettim.
18 bitisss🏙️
Slamm :) Birkaç haftadır bu kurguyu nasıl ilerletsem diye düşünüyorum? Ve ve ve güzel bölümler yazdığımı düşünüyorum. Birkaç hafta aralıklarla paylaşacağım. Takipte kalınnn 🌸💕
Wattpad adım da Mehir29 orada da bir kurgum var bakmak istersenizz🪩 Antalya kızı
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |